Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu |
|
||||||||||
|
Biz insanlar,hayatý anlamadan/anladýðýmýzý hayat bilip/onu hoyrat bir savurganlýkla tüketiyoruz. Daha kötüsü, ne tükettiðimiz þeyin,ne de tükettiðimizin farkýndayýz.Yoksa, yetmiþindeki adamýn hâlâ para pul hýrsý içinde hayata tutunmasýný,dünya iþlerine kafa yormasýný açýklayamazdýk. “Bu iyi bir þeydir.”demek,felsefi bir saflýk deðilse,fena halde okumuþ adam dalkavukluðudur!Kime mi? Hayata ve yaþayanlara tabii ki! Böylece,kendi ölümünden sonra “aydýnlýk adamdý” etiketiyle yaþayacaðýný hesaplar,garibim. Yetmiþ yýllýk ömrün dünya hýrsýna ihtiyacý olmamalýdýr.Yetmiþ yýlýn muhasebesi tutulduðunda,kendisi ve çevresi için yeterince emek harcamamýþ;bu da benim dünyaya vurulmuþ mührümdür diyeceði sözü,yapýtý olmamýþsa,geçmiþ olsun!Biliyorum, “Eh sen de,adamý ölmeden öldürdün!” diye geçiriyorsunuz içinizden.Yaþý geçkin olanlar da, kýzýyor- lar/alýnýyorlar bu yorumuma. Ama,müsaade edin!.. Benim demem o ki,ömür treninin son vagonunda seyahat ederken de hayatýn içinde yapýlacak iþler vardýr kabul ama,dünyaya/dünya nimetlerine ölmeyecekmiþ gibi hýrsla/iþtahla yapýþmak þeklinde deðil.Yolun sonuna geldiðinin bilinciyle,yaþayanlara örnek olacak bir ol- gunluk ve bilgelik halini ruhuna giydirerek onlarý ümitsizlikten korumak için...Ölümü kabul- leniþin mecburiyetine iyi yaþanmýþ yýllarýn doygunluðunu/memnuniyetini katarak! Yaþanacak bir saniyenin bile bir ödül ve sorumluluðu olduðunu hatýrlatýp duracak bir duruþla, son nefesi- mize kadar hak olan yaþama hürriyetimizi kullanmak üzere... Yaþlanýrken zihnimde yer eden bu düþüncenin aklýma birdenbire gelmediðini,kendim- den yaþlýlara baka baka biriktirilmiþ bir tespit olduðunu itiraf etmeliyim.Yine belirtmeliyim ki,insan ömrünü yýl sayýlarýyla telaffuz etmekten daha saçma bir þey olamaz. “Kaç yaþýndasýn?” “Elli yedi!” “Eee,maþallah!Allah uzun ömür versin!” Yaþamak,yaþadýðýnýn farkýna varmak ise;yani siz “57X365” hesabýyla mý yaþadýnýz þimdi?Hiç fire yok mu ömrünüzde? Yani ben size desem ki: “Yaþadýðýnýzý duyumsadýðýnýz anlarýn toplamý kadar süre yaþadýnýz bu hayatta.Buna göre yaþýnýz üç yýl yirmi beþ gün!” Kal- dýrýp atmaz mýsýnýz elli yedi yýlýn yalancý/yanýltýcý kofluðunu? O zaman!? Ne/neleri yaþadýðý- nýz/nasýl yaþadýðýnýz,kaç yýl yaþadýðýnýz hesabýnýn önüne geçmez mi? Ben bunlarý niye anlatýyorum ki,size? Her ortalama zekanýn kolayca ayrýmýna varýp söy- leyebileceði yargýlarý geveleyip durmanýn anlamý ne peki? Söyleyeyim! Daha doðrusu,anlata- yým! Pat diye,iþtahým kaçtý.Keyifsizleþtim.Yaþamaktan olmasa bile,uzun yaþamak fikrinden rücu ettim,babamýn son halini gördükten sonra.Zihnimde bütün sigortalar attý,hatlar karýþtý, santral kilitlendi ve ezberim þaþtý. “Tek” doðru bildiklerimle kavgasýz dövüþsüz,güzel güzel yaþayýp giderken,babamýn son haline damgasýný vuran þu meþhur “Alzheimer” hastalýðý,be- nim hayata dair bütün tasavvurlarýmý,tespitlerimi,saðlýklý yaþam ilkelerimi boþluða savurdu. Ben fikirsiz/ilkesiz yaþayamam.Bunlarýn boþluða savrulmasý demek,benim/varlýðýmýn savrulmasý demektir.Topraðýndan sökülmüþ,köklerinden koparýlmýþ bir devedikeni gibi rüz- gârýn önünde oradan oraya savrulan her þey anlamsýzlaþýr.Halbuki “anlam” önemlidir. Bu demek ki,yaþamak da,yaþamanýn ortasýndaki “ben” de önemsizleþtik. Anlamsýz ve önemsiz hale geldik. Bilirim ki,anlamý ve önemi olmayan bir varlýðýn umudu olmaz.Ýþte ben,bundan korktum;bu yüzden iþtahým kaçtý.Keyifsizleþtim.Yaþamaktan olmasa bile,uzun yaþamak fikrinden rücu ettim,babamýn son halini gördükten sonra! Kitaplar,ansiklopediler karýþtýrdým adý batasý hastalýðýn nasýl bir illet olduðunu öðrenmek için.Genel-að üzerinden,arama motorlarýna yazdým adýný.Umutsuzluðum arttý.Meðer bir uy- garlýk hastalýðýymýþ bu/bunlar,yaþlanabilmenin acý sonucuymuþ.Önlenemez bir hýzla geliþir, yayýlýr ve bedeni esir alýrmýþ, falan filan...Risk altýndaki insanlar,ailesinde en yakýnlarý alzhei- mer olanlarmýþ üstelik. Varýn siz benim halimi düþünün;elimden ayaðýmdan can çekildi,bu cümleyi okuyunca. Ben,koca þair/yazar/düþünce adamý/eðitimci(Kusuruma bakmayýn,buna ihtiyacým var. Ken- dimi abartmalýyým ki,bu rezil hastalýk böyle bir beyne girmekten biraz haya eder belki!) ha- yatýn içinde “iliksiz düðme” gibi kalacaðým,demek.Elmanýn,býçaðýn,sokaðýn adýný/anlamýný birileri anýmsatýp duracak bana.El ayasý kadar yerde yataðýmýn yerini þaþýracaðým.Çiþe gidi- yorum diye,leðene iþeyeceðim. Cebime künyemi yazýp koyacaklar.Olur ya bir gün,yolumu þaþýrýr da evimi bulamazsam,kargodaki paket gibi,aileme ulaþtýracaklar beni! Çocuklarýn maskarasý olacaðým.Bu illete yakalanmamýþ eski dostlar, “Ah kardeþim,böyle olacak adam mýydýn sen?” deyip hayýflanacaklar halime,abuk sabuk konuþtuðumda.Acýktýðýmý,susadýðýmý baþkalarý anýmsayacak yerime.Doyduðumu, sýkýldýðýmý, sevindiðimi diyemez/duyamaz olacaðým þu fýrtýnasý bol hayatýn içinde.Yaþadýðýmýn farkýna varamayacaðým/farkýma varama- yacaklar yapýp ettiklerimle,söyleyip dayattýklarýmla/“ben” olamayacaðým! Babam,benim.Varlýk sebebim,ekmek teknem,istikbalim olmuþ benim.Bir kuru gurur uð- runa; “yüksek okullar bitirmiþ oðul” diyebilmenin esrik edici hazzýný duymak adýna yüklen- miþ sorumluluðumu yýllarca.Anamla birlikte çözmüþ baðlamýþ,çözmüþ baðlamýþ ekmek tor- basýný sabýrla,umutla.Yýlsa da,yýldým dememiþ.Kýzsa da,kýzdým dememiþ. Ver ha,bizimle yaþamanýn hazzýný sürmüþ durmuþ bileði taþýna. Þimdi bakýyorum da,yanýmda,arabanýn içinde bir çocuk kadar masum,temiz,olup bitenler- den habersiz oturuyor.Sanki yer deðiþtirmiþiz onunla.Ben direksiyondayým,onun babasýyým da;o benim yanýmdaki koltukta,kaderini bana emanet etmiþ bir oðul konumunda.Vücudu su- yu çekilmiþ,buruþmuþ zeytin tanesi gibi/küçülmüþ iyice.Motoru çalýþtýrmadan önce: “Emniyet kemerini takalým,babacýðým!” dedim/ne itiraz etti,ne kemere attý elini.Annem arkadan çekiverdi,boþluðunu aldý. “Oldu mu?” dedim. “Rahat mýsýn?” “Oldu,oldu!” dedi,halinden memnun bir sesle. Ýþte o zaman dikkatle yüzüne baktým. “Vücudu suyu çekilmiþ,buruþmuþ zeytin tanesi gibi/ küçülmüþ iyice.” diye geçirdim içimden. Bundan dört beþ sene önce bitti araba sürmesi.Daha doðrusu,yasakladýk/men ettik ona sü- rücülüðü.Sanýrým kendi de korktu,kaygý duydu þoförlüðünden. Annemle birlikte Altýnoluk’a gelirken dümdüz yolda tarlaya kýrmýþ direksiyonu.Annem; “Ne olduðunu anlamaya kalmadý” diyor, “Kendimizi yeni sürülmüþ tarlanýn içinde gider bulduk.” Zeytin aðaçlarý da varmýþ sey- rek,çarpmadan durmuþ tavlý topraða batan araba.Burunlarý bile kanamadan çýkmýþlar.Çevre tarlalardan,yoldan yetiþmiþler kazayý görenler.Bir çekici tutup çektirmiþler arabayý. Babam bu olayý bize hep “Sanki film koptu!” diye nakletti.Sanýrým,o sýralar baþlamýþ rahatsýzlýðý/öy- le olmalý... Düþünüp hatýrlamaya çalýþýyorum babamla ilgili anýlarýmý.Öyle derin izler yok belleðimde, onunla ilgili.Manifaturacýydý Nazilli’deyken,sabah gider akþam gelirdi.Biz,daha çok evhanýmý olan annemle haþýr neþir olurduk gün boyu.Yani uzun yýllar, “baba” kavramý,evin dýþýnda/uza- ðýnda algýlanýr bir kavram oldu bize.Belki ondandýr,çocuk belleðim yüklü deðil babamla.Ama onunla ilgili ne varsa,olumludur.Aklýmda kalanlarýn hiçbiri ruhumu yaralayýcý,örseleyici deðil düþündüðümde. Hiç unutmam,okuldan kaytardýðým bir sýcak bahar öðlesini. Yaza girmek üzereydik,dersler tavsamýþtý sanýrým.Annem sokakta oynadýðýmý,okuldan kaçtýðýmý söylemiþ öðle yemeðine eve gelen babama.Mutat bir þey deðildi,babamýn öðleleri yemeðe gelmesi.Bu yüzden tedbirsiz ya- lanmýþtým. Onu karþýmda gördüðümde iþ iþten geçmiþti. Beni yakalamak için bir iki tur attýðý- ný anýmsýyorum çýkmazdaki alanda.Kulaðýmý çekip baþýma bir tokat vurdu diye kalmýþ hatrým da. “Doðru okula!” mý dedi,bilemeyeceðim,ancak dün de bugün de bu olayý öfkeyle anmadým/ anmam.Onu,haklý bulmuþ olmalýyým. Zaten,en olumsuz aným da budur. “Aile içinde babama,diðer kardeþlerimden farklý,özel bir sevgisi olan ben miyim,acaba?” diye sorguladýðýmda,ona duyduðum sevginin yýllar içinde gerekçelerini de biriktirdiðimi anlý- yorum.Babama sevgimin “kof/içtenliksiz” olmadýðýný,dayanaðý olduðunu fark ettiðim içindir, onu anlamam sevgiye dönüþmüþtür zamanla. Dürüst,çalýþkan,özverili hali bana güven verdi;ailesine olan sevgisinden/baðlýlýðýndan þüp- heye düþmedim hiç.Kýzdýðýnda,dayattýðýnda,yasakladýðýnda bile,ortak/akýlla ölçülebilir bir gerekçesi vardý çünkü.Hatalý,abartýlý,çaðdýþý saplantýlarý olabilirdi/olmuþtur da. Ama,niyeti temizdi.Ben bu yüzden,insandaki niyetin,insaný iyi veya kötü yaptýðýný babamla test edip buldum.Anladýðýmýz/yapýp ettiklerinin anlamýna vardýðýmýz/yapýp ettikleriyle benimsediðimiz insaný sevdiðimizi babama duyduðum sevgide sýnadým.Her sevginin “gerçek sevgi” olmak adýna böyle bir sýnava,kanýya ihtiyacý vardýr diye düþünüyorum bugün.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Abdurrahman GÜNAY, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |