..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan gülümsemeyle gözyaþý arasýnda gidip gelen bir sarkaçtýr. -Byron
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Barýþ Ünlü




21 Kasým 2008
Bedel  
Bedel kitabýnýn yazýmý

Barýþ Ünlü


gece çökmüþtü berlin'e.Tüm canlýlar bir tarafa kaçýþýyordu.Kimse ne yapacaðýný bilmeden yaþayamaya çalýþýyordu ama umarsýzca hiçbir þeye bulaþmadan.Böyle kötü bir ortamda biri geliyordu herkes için umut getiriyordu.Düþmanlarýyla cesurca ve ölümüne savaþýyordu ama bu savaþýn sonunda kim ölürdü kim sað kalýrdý o bir bilinmezlik.Karanlýða bir güneþ gibi doðmayý umuyordu


:CJGA:
YER:Almanya-- Berlin
Karmaþa dolu günler...

Almanya tam bir karmaþa içinde bir ülke olup çýkmýþtý. Her þey yerinde deðil de baþka yerlerde ve baþka kiþilerin elinde duruyor gibiydi.Alman hükümetide bu kargaþa ortamýna bir çare bulamadan eli kolu baðlý durmak zorunda kalýyordu bu hükümet üyelerini üzse bile.Çünkü bu saatten sonra Almanya'nýn her sokaðýnda bir olay olmama ihtimali yoktu.Ýnsanlar sokakta yürürken sokaðýn köþesini artýk dönemeyebiliyordu.Belki de köþeyi dönecekken kendisini nasýl bir belanýn geleceðini bilemiyordu son günlerde.Bütün insanlar korku içinde ve de ne yapýp hükümetine yapamayacðý konusunda hiçbir fikride yoktu.O yüzden
Almanya'da artýk her an bir ölüm ve bunun sonucunda doðacak olan katillerle dolu bir ülke olmuþtu.
Bu korku ortamýnýn yavaþ bir þekilde oluþmasýný da saðlayanlar almanlardan baþkasý deðildi.Nedeni çok basitti aslýnda.Halk korku içinde olursa yabancý olarak sayýlan ve bu koskoca ülkede bazýlarýnca deðer görmeyenler hata üstüne hata yaptýkça ya da hata yaptýrmaya sevk veya da saðlanýnca iþler bu sayede çýðýrýndan çýkacak bunlarýn sonucunda iþ Alman hükümetine kesilecekti.Bundan karlý çýkacak tek bir þey vardý.O da kendilerine eskide kalmýþ olan ve þu sýrlarda yeniden dirilmeye çalýþtýklarýný söyleyerek ortaya yeniden çýkan neo-nazi'lerden baþkasý deðildi. Çünkü onlar yaptýklarýyla ve ayarladýklarý tezgahlara yabancý dediklerini düþürdükleri her olayla birlikte halk daha da yabancý diye nitelendirilenlere karþý büyük bir nefret besleyecekti hem de ortada saðlanmak istenilen güvende kalmayýp çökecekti bu sayede.Ýþte böyle düþünüyordu neo-naziler yabancý hakkýnda ve onlaýýn buradaki geleceði hakkýnda.Onlarý büyük bir pisliðin içine kendileri çekecekti sonucunda da olan buralara kadar vatanýný ve topraklarýný terk etmiþ bir halde baþka bir yurda gelen yabancýlar olacaktý.
Neo-naziler bu olaylarý çýkartýp yabancýlar üzerinde ve onlarýn bu topraklarda yaþama hakkýný savunan ve yabancýlarýn yanýnda olan Alman hükümeti üzerinde de büyükçe bir baský oluþturup hükümetin düþmesine varacak kadar büyük oynayanlardý.Ama unuttuklarý bir þey vardý.Onlar istediklerini þeyi yabancýlara yapýyorlardý ama bu olaylar daha çok Türkler üzerinde etkiliydi.Çünkü buralara çalýþmak için ilk gelenler Türk halkýndan oluþuyordu.Neo-Nazilerde ilk gelen Türkler olduðundan ilk onlarý sindirip bu ülkeden kaçýrtýrsak diðerleri yani diðer milletlerden olanlar daha çabuk pes edecek diye bakýyorlardý bu meseleye.
Unuttuklarý bir þey vardý.O da Türk halký bir yere kadar sabýr gösterebilirdi bu yapýlanlar karþýsýnda ve de her zaman için Türk halkýnýn içinden her dönem her zaman ya da bu dünya var oldukça Türklerde var olmuþtu ve de hepte bir kahraman çýkarmasýný bilmiþti bu gibi durumlarda.
Her zamanki gibi yine soðuk ve yaðmurlu bir Berlin akþamý daha vardý.Sokakata insanlar her zamanki gibi azdý.Sokakta bulunanlarýn hepsi de bir iþi olduðundan vardý sokakta ya da iþten evine dönüyordu her akþam olduðu gibi.Ama bu gün diðer günlerden biraz farklý gibi duruyordu.Çünkü yine her an olduðu gibi herhangi birileri herhangi bir olay çýkarabilirdi bu puslu, kara ve yaðmurlu havada.Yaðmur ise her geçen saniye damlalarýný daha da hýzlý düþürüyordu yeryüzüne.Ýnsanlar hem yaðmurun þiddetinden hem akþamýn karanýðýndan kaçýp evine ulaþmaya çalýþýyordu.
Her olurundayken o sýralarda araba tekstil fabrikasýndaki iþinden henüz çýkmýþ olan ve evine doðru bu yaðmurda yol almaya çalýþan iki Türk genci bulunuyordu.Ýkiside henüz gencecik delikanlýlardý .Gençliklerinin verdiði heyecanla güzel arkadaþlýklar ve güzel bir ortamda ve de güzel Berlin’de yaþamaya çalýþýyorlardý ta ki bu akþama kadar.Kaldýrýmda yürüyüp evlerine doðru giden iki arkadaþýn karþýsýna bir anda ne olduðunu bilmedikleri birileri dikilir aniden.Ýlkin göremenin nedeni ile korkarlar karþýlarýna çýkan önlerini kesen kiþilerden.Sonra baþlarýný kaldýrýp karþýlarýna dikilmiþ 7 kiþiyi görürler.Ne oluyor diye kendilerine bakan iki gence þu cevap gelir karþýdaki 7 kiþinin liderinden.
‘’Nereye böyle akþam akþam gençler?’’diye sorulur iki gence.Ahmet bu durumdan endiþe duyarak Tayfun’un kolundan tutup karþýlarýnda duranlarýn yanýndan geçip gitmek isteyerek öne doðru hamle yapar. Ama bu hamle nafile bir çare olur kendileri için Tayfun ise Ahmet gibi deðil de tam tersine karþýlarýna dikilmiþ olan alman gençlerine sertçe bakarak onlara hem korkmadýðýný hem de ölüm gelecekse gelsin der gibiydi.Hiç korkusu yokmuþcasýna öne çýkýp Ahmet’i arkasýnda býrakýp alman gençlerine doðru bakarak
‘’Ne istiyorsunuz len gece gece?’’
‘’Ýkinizi istiyoruz tamam mý koçum?’’diye karþýlýk verir çetenin lideri Franz Raymund.Sonra boyu Tayfun’dan uzun olduðu için karþýsýndaki Türk’ü aþaðýlarcasýna üstten bakarak dalga geçer.Hemen ardýnda arkasýndaki ekibi ve arkadaþlarý yüksek sesle kahkaha atarak çevredeki halkýnda bu olayý izlemesini istercesine cümle aleme duyururcasýna kahkaha atarlar.Tayfun ise sinirlenmeye baþlýyoru bu aþaðýlanma ve dalga geçilme durumuna.
‘’Siz kim oluyorsunuz da hem önümüzü kesiyorsunuz hem de bizimle dalga geçiyorsunuz kimden aldýnýz lan bu cesareti.’’Franz asabýný bozmadan karþýsýnda diklenmeye çalýþan Türk’e karþý
‘’Anandan aldým hem de geceleyin.’’Tayfun ve Ahmet bu onur kýrýcý söz üzerine hem öne hamle yaparlar hem de sertçe bakarak kavgaya var olduklarýný gösterirler Tayfun ise laf etmey devam ediyordu.
‘’Kimsin lan sen ebnim annem hakkýnda ileri geri konuþuyorsun böyle çapýný bilmeden.’’
‘’Önce sen çapýný bil Türk bozuntusu.Boyunun kýsalýðýna bakmadan bana kafa tutuyorsun seni bu boyle iþe alanda kabahat.’’Tayfun artýk kendini kontrol edecek halde deðildi.Akþam akþam hem önleri sebebsiz yere kesiliyordu hem de kendisi hakkýnda dalga geçiliyordu.Yediremiyordu bu sözleri kendisine.
‘’Ulan siz tembel tembel oturup mafyacýlýk, çetecilik oyanarken biz, sizin ülke kalkýnsýn diye çalýþýyoruz man kafa.’’Artýk kavga yaþanacak gibiydi.Ýki tarafta kendisi hakkýnda aðza alýnmayacak lflar ediyordu.Tayfun ile Franz son sözler sonrasýnda kafa kafaya gelip birbirlerine sinirlice bakýyorlardý.Öte yandan Ahmet’te öne hamle yapýp Tayfun gibi diklenmeye çalýþýyordu ama birkaç kiþi önüne çýkýp onu engelliyordu.Ortada hem adaletsizlik hem de bir eþitsizlik vardý.Kavga da olsa ikiye yedi dövüþülecekti bu durumda.Franz sertçe Taufun’a bakarken
‘’Var mýsýn koçum bana rakip olmaya baksana boyuna bakmadan ban kafa tutuyorsun?’’
‘’Evet aþaðýlýk herifler sizin gibi daha ne kadar kiþi varsa bir tek ben deðil bu topraklardaki bütün yabancýlar karþý duracak sizlere.Sizlerin çýkardýðý her gün kendisini lider sanýp çevresine de birkeç kiþiyi toplamýþ herkes kavga çýkarýnca ülkede hem huzur kalmdaý hem de birileri size çok yüz vermiþki böyle efelenmenizi saðlamýþ.Ben sizin gibisini çok gördüm lannn!’’
Franz hiç durmayýp lafta etmeyip Tayfun’a doðru kafasýný uzatýp Tayfun’un alnýna doðru hamlesini yaparak Tayfun’a kafayý atar.Tayfun beklemediði bu hareket karþýsýnda kendisini yerde bulur.O sýrada diðer çeteci alman gençlerde Ahmet’e doðru saldýrýr. Önde Ahmet ile Tayfun’a saldýrýlýrken arkada Franz ve svegilisi Lisa bu kavgayý seyrederler.Türk gençler dayak yedikçe ikili kahkaha atarlar.Ama her vuruþta daha da gülerler.Adamlarý ise Ahmet ve tayfun’u yere yatýrmýþtý ve büyük bir hýnç ve hýrsla vurdukça daha da sert vuruyorlardý.Onlarda acýma diye bir þey yoktu bu saatten sonra.
Tayfun yediði her tekme ya da yumruk ve tokat sonrasý hem büyük bir acý duyuyordu.Hem de bir þeyler yapamamaktan dolayý boþ yere gördüðü hakaret ve davranýþlara karþý çaresiz kalmaktan dolayý büyükçe bir üzüntü içindeydi.Ahmet’te iyi bir durumda deðildi.Korkak bir yapýsý vardý onun.Kendisini fazla öne çýkarmaktan deðildi her zaman.O yüzden Tayfun öne atýlýp alman gençlere karþý kafa tutmuþtu.Ama artýk bu saatten sonra hiçbir þey onlar için çare olmayacaktý.Ya burada bu kaldýrýmda bu akþam geberip gideceklerdi.Ya da alman gençler tarafýndan aðýr bir dayaktan sonra bir kenara fýrlatýlacaklardý.
Tayfun o an yerde dayak yese de alman gençlerin anlamaycapý bir dilde olan Türkçeyi kullanýp Ahmet’e bakarak
‘’Ne olur üzülme arkadaþýmElbet geçecek bunlarda bu gün dayak yiyiyoruz ama birileri bunlarýn intikamýný alacak.’’diyordu.Ahmet ise bir þey diyemeden hem dayak yiyiyordu hem de Tayfun’u onaylarcasýna baþýný sallýyordu.O an iki Türk gencin aralarýnda anlamadýðý bir dilde konuþtuðunu gören Franz sevgilisi Lisa’nýn kolunu omuzundan atýp sað kolu Chuck’a
‘’Bunlar aralarýnda konuþuyor duydun mu?’’Chuck Ahmet’e o an yumruk atarken bir an durup arkasýna bakýp patronuna
‘’Haklýsýn reis bu adamlar bir þeyler diyor aralarýnda.’’
‘’Konuþtur bakayým þu herifleride anlayalým dertlerini.’’Tayfun kendilerini anlamayan almanlar bakýp gülerek onlara Türkçe olarak
‘’Geri zekalýa almanlar ne dediðimi anlayacak kadar Türkçe bilmiyorsunuz.Bizden korkunuza diðer hiçbir dili öðrenmiyorsunuz.’’O an hemen ardýndan tekmeyi karnýna yer alman gençlerin birisi tarafýndan.
Sonra da Chuck Ahmet’i boðazýndan tutup hafifçe kaldýrýp ona.
‘’Ne diyorsun sen pis Türk?’’
‘’Sanane be igrenç alman.’’
‘’Sen görürsün aþaðýlýk pis Türk.’’diyerek üst üste birkaç yumruk atarak Ahmet’i kanlar içinde býrakýr.En sonunda da Ahmet’e bakarak.
‘’Çabuk konuþ pis Türk.Yoksa cezaný çekersin ona göre.’’
‘’Sizin pisliðinizi konuþuyorduk aramýzda sonra da sizin salaklýðýnýza güldük oldu mu yeterli bu cevap senin için.’’Ahmet hiç olmadýðý kadar dik durmaya baþlamýþtý bir anlýk.Ama nafileydi Chuck kendisini dövmeye devam ediyordu.Sonra arkadan bir ses kavgayý durdurur.Bunu yapan Franz’dý.Kavgayý bitirip yerdeki Türkleri kaldýrtýrýr adamlarýna sonra da onlar bulunduklarý sokaktaki yürüdükleri kaldýrýmýn duvarýna dayattýrýr.Ýki Türk gencine igrenerek bakarak Franz onlara
‘’Bana bir kere bulaþtýnýz mý benden asla ama asla kurtulamazsýnýz ona göre tamam mý?’’Tayfun sesini yine çýkartmak isteyerek Franz’a.
‘’Ne yapacaksan yap bize tamam mý aþaðýlýk herif bizim hiçbir þeyden korkumuz yok anladýn mý?’’ der.Franz ise hala direnen ve de kafa tutan Türk’e bir anlam veremeyip onun ya cesur ya da salak ve kahraman olmaya çalýþan biri olduðunu düþünür.Sonra adamý Chuck’a.
‘’Bunlarý bizim harebeye götürüyoruz tamam mý orada ne yapacaksak yaparýz sonra da ne gerekiyorsa onu yapýp bir yere býrakýrýz.’’bunu sessizce diyerek iki Türk’e hissettirmez.Ahmet ise Tayfun gibi deðildi o daha çok bu iþten ölmeden ne pahasýna olursa olsun kurtulmak istiyordu.Tayfun’da sonlarýnýn ne olacaðýný merak ediyordu sadece.


Þimdi baþka bir yerdeydiler.Franz ve sað yanýnda sevgilisi Lisa sol yanýnda da adamý Chuck bulunuyordu ve 3’lü iplerle baðlanmýþ olarak havada asýlý duran ikiliye gülerek bakýyorlardý.Franz ise bu Türk gençlere nasýl bir ölüm sunmasý gerektiðini kafasýnda düþünüp planlýyordu.Birden birkaç adým atarak iki Türk gencinin yanýna gelip onlara anlamsýz bir ifadeyle bakarak
‘’Ölmekten korkuyor musunuz?’’Korkusuz olan yine diklenerek Franz’a
‘’Öldüreceksen öldür de kurtulalým bu iþkenceden tamam mý korkak herif?’’
‘’Ben miyim lan korkak haa!’’
‘’Evet sensin korkak anlýyor musun?’’
‘’Nereden vardýn bu sonuca.’’
‘’Nereden olacak zorbalar gibi önümüzü kesip bizimle dalga geçen ben deðil senden ve köpeklerinden baþkasý deðil.’’der ama arkadan Chuck hýzlýca gelip kendisine köpek denilmesine kýzarak Tayfun’un çenesine sert bir yumruk indirir.Tayfun çenesi acýsa da yine direnmeye saðlam kalmaya çalýþýyordu.Franz, Chuck’un bu ani çýkýþýna sinirlenip ona dönüp
‘’Ne yapýyorsun sen Chuck haa! burada ben varken sana ne oluyorda adama vuruyorsun.’’
‘’Ama Franz bizler hakkýnda dediðini duymadýn mý?’’
‘’Duydumda burada artýk laflar önemli deðil anlýyor musun?’’
‘’Peki patron ama bu aþaðýlýklarý sað çýkarmayacaðýz deðil mi buradan?’’
‘’Tabiki de dediðin gibi ama son kez diyorum sana.Onlar sana küfür etseler ettikleri küfür gerçekleþiyor mu sence?’’
‘’Hayýr.’’Tayfun o sýrada alman çeteci gençlerin kendi aralarýnda tartýþtýðýný görerek onlarýn düþtüðü bu ani karýþýklýða kahkahalarla güler.Ahmet ise bu nedensiz kahkahanýn neden olduðunu anlamak ister.
‘’Ya bu durumda bile nasýl böyle rahat olup gülebiliyorsun?’’
‘’Baksana bir laf ettim ortalýk karýþrý.Bunlardan çeteci falan olmaz yakýnda bunlarda göçer bu dünyadan.’’bu sözleriyle Tayfun, Ahmet’ide biraz olsun güldürmeyi baþarýr.Alman çeteci gençler ise aralarýnda konuþuyordu.
‘’Beni anlýyorsun deðil mi Chuck onlar ne derlerse bu gerçekleþmeyecek tamam mý?’’Chuck sessiz kalýp bir þey demez Franz’a.
‘’Anladýn mý Chuck.Ya bir þeyler deye ya...’’Chuck yere bakan baþýný kaldýrýp Franz’a bakarak ona
‘’Peki patron dediðin gibi olacakta bu ibneler arkada gülüp duruyorlar.’’Franz hemen arkasýna dönerek o an kahkaha atan iki Türk’e
‘’Ne oldu pis Türkler?’’
‘’Bir þey olduðu falan yok.’’
‘’Size ne olduðunu sordum.Niye durduk yerde kahkahalar atarak güldünüz lannn!’’
‘’Sizin az önce düþtüðünüz duruma gülüyorduk ailecek.’’
‘’Lafýnýzý bileceksiniz artýk tamam mý Türk bozuntularý burada ya yaþamayacaksýnýz ya da bizim kanunlarýmýzý bilerek bizlerden her an korkarak, kaçarak ve sizden ne istiyorsak alarak yaþayacaksýnýz öteki türlü sonunuz kötü olur.’’
‘’Neymiþ lan kötü son ha.’’
‘’Anlatayým ister misiniz?’’Tayfun, Ahmet’e bakýp onun ne düþündüðünü bilmek ister.
‘’Ne yapalým oðlum Ahmet.’’
‘’Ne istiyorlarsa yapsýnlar zaten bunlar bizi sað býrakmayacak.’’
‘’Sen bilirsin Ahmet.’’der sonra da Franz’a bakýp
‘’Ne yapacaksan yap lan sizden zerre kadar korkmuyoruz.’’
‘’Korkmuyor musunuz?’’
‘’Evet korkmuyoruz tamam mý?’’
‘’Siz bilirsiniz eðer bizden korkmuyorsanýz biz sizi korkutmasýnýda biliriz.’’arkaya eliyle iþaret yapar.Ve arkadan iki kiþi ellerinde ayrý ayrý olarak bir þeyler getirirler.Franz’ýn yanýna doðru geldiklerinde ise Chuck bile þaþar kalýr.Çünkü o sað çýkarlar mý diye patronuna sorarken patronu çoktan planý yapmýþtý Türkler için.Tayfun ve Ahmet gördükleri tablo karþýsýnda adeta þok olmuþta bunun karþýsýnda bir þey yapamayanlar gibi þok olurlar.Tayfun bu durumu sakin karþýlamak istesede olmayacaktý.Çünkü bu acýmasýzlýktan ve insaný acý çektire çeektire öldürmekten baþka bir þey deðildi.Çünkü karþýlarýna gelen iki adamýn elinde de testere boyutunda býçaklar vardý.Ama daha ilgincide býçaklar demirci ustalarýnýn kýlýç veya demirden yapýlma aletleri kýzgýn ateþte tutup kýzarttýklarý gibi kýzartýlýp Tayfun ve Ahmet’in karþýsýna getirilmiþti.
Artýk korku diye bir þey yok deðildi iki genç için daha da kötüsü acý ve korku olanlarý kanýnda tavan yapmýþcasýna hareket ediyordu bedenlerinde.Franz kýzgýn býçaklarý ve onlarýn boyutunu gören iki Türk gencine bakarak onlara
‘’Korkmuyor musunuz yoksa.Yaðmur var diye aldanmayýn bu kýzgýn ateþte yanmýþ büyükçe olan býçaktýr asla bu tip þiddetli olmayan yaðmurda ya da havada sönüpte ateþsiz kalmaz.’’Chuck arkada ve yanýnda Lisa ve onlarýn arkasýnda kalan diðer elemanlar hepsi patronlarýnýn yaptýðý bu ilginç süprize bakarak þimdi Türkler yerine onlar kahakaha atýyordu.Her þey artýk deðiþmiþ ve ibre alman çeteceilerden yana olmuþtu bu durmdan sonra.
Franz önde duran iki adamýna doðru
‘’Bitirin bu pis Türklerin iþini.’’diyerek adamlarýný ellerindeki kýzgýn býçaklarla salar iki gencin önüne.Adamlarda hemen öne doðru birkaç adým daha atýp iki Trük gencinin karþýsýna dikilirler.Ýçlerinden biri ikiliye bakarak
‘’Astala vista bebeðim.’’diyerek güle güle mesajý verir Tayfun ve Ahmet’e.Sonrasýnda zaten olan olur.Adamlar ellerindeki kýzgýn býçaklarý her deðdiriþte can gidiyordu sanki iki Türk gencinden.Artýk hayat denen þeyin sonuna geldiklerini ve de son duraðýn Berlin’in bu arka sokaklarýnda bir yýkýntý içinde geliyordu onlar için.Her deðdiriþ bile onlarýn vücuduna paramparça edercesine yakýp kavuruyordu.Sonra birkaç deðdirme iþinden sonra yavaþ yavaþ acýta acýta kýzgýn býçaklarý ikilinin vücuduna sokuyorlardý.
‘’Ahhhhhhhh!’’ikilinin bu sesi neredeyse tüm Berlin’i inletiyordu.Býçak normal sýcaklýðýnda vücuda girse sadece hafif bir acý duyulurdu ama kzýgýn ateþle buraya getirilip batýrýlýnca vücudu hem paramparça ediyor hem de gidiði yerde büyükçe bir yanýk oluþturuyordu.
Ön tarafta bunlar olurken arkada Franz ve sevgilisi ve de adamlarý sevinçten bir göbek atmadýklarý kalmýþtý.Türklere yaptýklarý bu zulüm onlarý zevkten dört köþe edercesine büyük bir rahatlýk hissine sokmuþtu.O an aniden bu mutluluk tablosu ile diðer taraftaki acý tablosu durur kalýr polis arabalarýnýn sesleriyle.Burada yaþayanlar az önce çýkan baðýrma seslerinden dolayý polis çaðýrmýþtý ve þimdi de polis devriye olarak dolaþýp bir olay var mý diye bakýnýyordu.
Chuck heyecanlanmaya baþlar bir anda diðer adamlarda polis arabasýnýn sesini duyunca aniden ürperir. Franz bir çare bulmak ister ama zamanda daralýyordu kendileri için.Sonra bir anda düþünceli halini býrakýp Sevgilisi Lisa ve adamý Chuck’a
‘’Siz diðer adamlarýda alýn güvenli bir bölgeye kaçýn oldu mu sonra zaten haberleþiriz.’’Lisa korku içinde olduðundan sevgilisi Franz’a sarýlýp ona
‘’Ne olur baþýna bir bela alma oldu mu sevgilim?’’der sonrasýnda ise Chuck ve Lisa ve de diðer 2 kiþi bir kýz biri de erkekti kaçýp giderler yýkýk dökük yerden.Franz’ýn önünde ellerindeki kýzgýn demirle kalanlardan biri olan Michael ise
‘’Patron ne yapacaðýz biz baksana diðerleri kaçýp kurtardý kendini.’’
‘’Çabuk sen elindekini bana ver ve topraðý olabildiðince kaz.’’
‘’Nasýl patron?’’
‘’Anlamýyor musunuz siz ikiniz topraðý iki yerden kazýn bende sizden bir tanesini alýp þu pis Türklerin iþini bitireyim.’’
‘’Oldu patron.’’deyip biri kazar diðeri de elindekini verip kazmaya baþlar çabuk olamaya çalýþýyorlardý.Polise yakalanmadan hem bu suç aletlerini saklamak istiyorlardý hem kaçamak istiyorlardý.
Franz ise karþýsýnda baygýn duran iki Türk’e bakarak onlara
‘’Güle güle sizi gidi büyük bebecikler.’’der ve sýrayla kýzgýn býçaðý önce Ahmet’in sonra da Tayfun’un kalbine saplayarak ikiliyi öldürür.Ama ikilinin kalbine kýzgýn býçaðý saplarken ikilide son bir hamle yaparcasýna son nefesini derinden alýp eðik olan baþlarý havaya gökyüzüne bakýp dikilir ve de öylece kalýr.Franz bu son çýrpýnýþ gibi görünen þeye þaþýrsa da iþini bitirip adamlarýnýn yanýna gelir.Hem Tayfun’un hem de Ahmet’in kalbinin çevresi bir yanardað kadar sýcak ve de büyük bir yanýk deliði oluþturmuþtu.
Franz adamlarýnýn kazma iþini bitirmesini bekler birkaç dakika.Polis arabasýnýn sesi ise daha yakýndan geliyordu artýk.Adamlardan biri olan Michael
‘’Bitirdim patron.’’diye hafifçe baðýrýr.Franz bu harekete sinirlenip
‘’Baðýrmayýn lan salaklar polisler yakýn bir yerde.’’dedikten sonra kýzgýn býçaklarý gömerler.Sonra ayaða kalkýp birbilerine bakarlar ne yapacaðýz diye Franz ise adamlarýna
‘’Arka giriþi kullanarak buradan kaçýyoruz tamam mý?’’der ve en sonunda da geldikleri yerden deðilde diðer yerdern giriþten çýkarak polislere gözükmeden kaçýp giderler olay yerinden birkaç dakika sonrasýnda ise polis üzücü ve acý dolu bir tablo ile yani iki Türk gencinin hunharca katlinin resmini görürler.Olay yerini inceleseler bile ellerine bir kanýt alamaz.Olan olduðuyla kalmýþ olur yine Almanya’nýn Berlin’inde ve de oranýn arka sokaklarýnda.Zulüm bilakis Türk olanlara zulüm devam ediyordu ve bu korunmasýz, güvensiz ve de huzursuz ortamda daha da þiddetli bir þekilde devam edecekti bu zulüm.
Franz ise kendisine verilmiþ olan bu emri yerine getirip baðluý bulunduðu örgütte bir adým daha yükselmenin sevinci içinde kimselere görünmeden polislerden kaçmaya devam ediyordu.Geride iki gencecik Türk’ü öldürerek ve ailelerine üzüntü dolu günler býrakarak.

***************** ***************** ****************** ******************
ÝLK OLAYDAN ÝKÝ GÜN SONRASINDA BÝR BAÞKA OLAY

Yer: ALMANYA—-BERLÝN
karmaþa dolu günler devam ediyor...

Berlin’de günler geçip gidiyordu.Yine bir akþam üstüydü.Ýki genç sevgili yollarýný almýþ akþam gezmesini bitirip bardan çýkýyorlardý.Onlar birbirine duyduklarý sevgiyle ve aþkla bardan el ele çýkýp evlerine doðru gidiyorlardý.Ama o gün yine bir þeyler olacak gibiydi.Hayat yine birilerine oyununu oynamaya baþlýyordu.
Ýki genç sevgiliden Türk olan Erdem Yaðýzcan ve mýsýrlý sevdiði Fatýma ile birlikte bu gece eðlenip birbirlerine duyduklarý sevgiyi aþký sonuna kadar doruklarda yaþadýktan sonra eve dönmek amacýyla bardan hesabý ödeyip barýn kapýsýna doðru yönelirler.Tam Erdem kapýyý sevdiðiyle çýkmak için açacak kapýnýn ardýndaki kiþi kapýya sertçe bir tekme atar.Ama kapýnýn diðer tarafýnda kimin olup olmadýðýný bilmeden yapar bunu.Erdem sert tekmeyle kapýnýn suratýna çarpmasýyla birlikte kendini yerde bulur aðzýda kanlar içindeydi.Önce sevgilisine olanlara þaþar.Sonra da bunu üstünden atýp sevgilisinin yanýna gelip eðilir ve durumuna bakar.
Karþý tarafta bulunan 6 kiþinin altýsýda hem dazlaktý hem de manyaðýn tekiydi.Onlarýn en önündeki olaný ve bu küçük dazlak çetesinin lideri Olaf Freidich yerdeki erkeðe ve yanýndaki kýz arkadaþýna aþaðýlarcasýna bakýp sonrasýnda onlara
‘’Ne arýyorsun lan kapýnýn ardýnda gerizekalý?’’Erdem yerden hafifçe doðrulup karþýsýndaki dazlaklara bakýp onlara bulaþmak istemez.Nedeni hem baþýna bir dazlak belasý almak istemiyordu hem de kýz arkadaþýnýn önünde 6 kiþi tarafýndan dövülüp onurunun kýrýlmasýný istemiyordu.O yüzden kýz arkadaþýnýn ellerinden tutup ona
‘’Hadi Fatýma buradan gidiyoruz tamam mý?’’
‘’Neden gidiyoruz ki þimdi.’’
‘’Zaten gitmeyecek miyiz buda bahanesi olmuþ olur.’’
‘’Ama bu adamlar seniinle dalga geçer gibi bakýyorlar.’’o sýrada karþýda durup bekleyen dazlak çetesi lideri Olaf iki seviliye bakarak
‘’Ne oldu erkek bozuntusu kýz arkadaþýnýn arkasýna mý sýðýnýyorsun yoksa o korkak kýçýnýn zarar görmesinden mi korkuyorsun?’’Erdem hiç konuþmadan yoluna devam edip akþam akþam baþýna bela almak istemez.O yüzden sessizce öne hamle yapar ama sevgilisi onu elinden tutup
‘’Nereye aþkým böyle çekip gidecek misin bunlarýn karþýsýnda?’’
‘’Görmüyor musun adamlar 6 kiþi bense tek kiþiyim.’’
‘’Ama aþkým seninle ve de bilakis erkekliðinle dalga geçiyorlar.’’
‘’Onlarýn demesiyle mi erkeklikten çýkacaðým.’’Olaf ise karþýsýnda durmaktan korkan erkeðe bakýp gülerek
‘’Kýz bile senden daha erkek.Ne biçim erkeksin lan kavgadan kaçýlýr mý seni gidi tavuk gibi korkan erkek.’’der sonrasýnda onun gülmesiyle arkadaki adamlarýda kahkahalar atarak Erdem’le dalga geçerler.
‘’Erdem yapabilirsin en azýndan birisiyle dövüþsen olmaz mý yoksa erkekliðinle ilgili olarak ileri geri konuþacaklar.’’Erdem öne birkaç adým daha atýp bardan çýkmak ister ama önüne Olaf ve bir baþka dazlak daha çýkar.
‘’Korkuyor musun Türk?’’
‘’Hayýr.Sadece akþam akþam baþýma ya da sizin baþýnýza bir bela gelmesini istemiyorum.’’
‘’Korkaksýn iþte.Bende Türkleri geçmiþten beridir cesur sanýrdým sen bu fikrimi boþa çýkardýn ya helal olsun sana.’’
‘’Bak dazlak çocuk ben senden ne korkarým ne de kaçýp giderim ama sizin için üzülüyorumda ondan dolayý kavga falan etmiyorum tamam mý?’’
‘’Eminim öyledir seni gidi erkek bozuntusu.Ya benimle kavga edersin ya da seni bu bardan çýkartmam.’’Erdem akþam akþam baþýna bir bela aldýðýný hisseder.Karþýsýndakini dövse adamlarý patronlarýnýn dediðine uymayýp kendisine saldýracaktý ama baþka da çaresi yoktu.Kendisi hakkýnda söylenecek olan sözlerden uzak durmak için ve de sevgilisinin ýsrarlarý yüzünden
‘’Peki dazlak ama senden bir isteðim var.’’
‘’Neymiþ isteðin söyle bakarýz çaresine.’’
‘’Kavgada yalnýz seninle dövüþürüm ve seni döversem sonrasýnda bana hiçbir adamýn dokunmayacak bende sevgilimle buradan gideceðim.’’
‘’Ben seni döversem ne yapacaksýn.’’
‘’Sen karar ver.’’
‘’Seni öldüreceðim.’’Erdem bu söz karþýsýnda þaþýp
‘’Sen neler diyorsun be dazlak ben sana bir þey yapmayacakken sense beni öldürmekten bahsediyorsun ben bunu kabul etmiyorum.’’der sonrasýnda sevgilisinin elinden tutup bardan dýþarý çýkýp evlerine doðru giderler ama Olaf ise bu durum karþýsýnda bir þey yapmadan iki sevgilinin gitmesine izin verir ve bunun sonucunda da onlara yapmalarý söylenen olay çýkarýp müslüman olan ve burada yaþayan bilakiste Türk olanlara yapýlacak yýpratma zulmünden eli boþ kalýr..Ýçeride Erdem ve sevgilisi dýþarýya çýkýp evlerine doðru yol alýrken Olaf’ýn en çok güvendiði adamý ve çocukluk arkadaþý Sches
‘’Ne yaptýn sen ya Olaf.’’
‘’Gitmelerine izin verdim ne olacak?
‘’Olur mu ya bu yaptýðýn birileri bize görev vermedi mi.Görevde olay çýkarmak ve birilerinin canýna kýymaktý karþýmýzdaki hem de bir Türk’tü.’’
‘’Olsun bende kime ya da hangi yabancýya bu isteneni yapsam diye karar vermek istiyordum ve de verdim.’’Sches þaþýrýr Olaf’ýn dediklerine
‘’Hem karar verdim diyorsun hem de önümüzde olan fýrsatý tepiyorsun oldu mu þimdi?’’
‘’Kararým verdim ve de bu gidenler olacak öldüreceklerimiz.Zaten bende öldüreceðim adamý önce salarým sonra arkadan vururum.’’
‘’Adamý niye býraktýn öyleyse.’’
‘’Adamý býraktým demedim ki kimseye.’’
‘’Ne dedin öyleyse.Baksana adam rahatça çekip gitti.Çýkarmamýzý istenilen bir olaydan olduk sayende.’’Olaf kýs kýs gülerek önüne dönüp karþýsýnda duran Sches’e
‘’Ben sadece onlarý bir süreliðine býraktým.’’
‘’Ne yapacaksýn þimdi öyleyse?’’
‘’Sen yanýna herkeside al bardan çýkýp karþýya geç ve onlarýn önüne doðru kestirmeden gel bense onlarý arkadan takip edeceðim.’’Sches birazda olsa yüzünün asýklýðýný attýktan sonra
‘’Þimdi oldu da çabuk olalým ki adam ve kýz kaçmasýn elimizden fark ettiysen kýz çok çok güzeldi.’’
‘’Korkma erkeðin iþini hallettikten sonra kýzýn icabýnada bakarýz.’’Sches hemen yanýna diðerlerinide alýp bardan çýkýp kestirmeye girerek Erdem ve sevgilisinin peþine takýlýr.Olaf ise bardan çýkarak barýn önünden giden iki sevgiliye bakar.Nerede olduklarýný gördükten sonra hemen peþlerine takýlýr.Kendi kendine de söylenir arada
‘’Benden kaçmak ve de dövüþten kaçmak neymiþ göreceksin hem erkek bozuntusu hem de pis Türk. Senin iþini halledip gözlerinin önünde kýz arkadaþýna yapmadýðým þeyi býrakmayacaðým.’’diyerek peþlerinden gitmeye devam eder.Erdem ise yolda evlerine doðru giderken kýz arkadaþý Fatýma’ya söyleniyordu.
‘’Sen ne dediðinin farkýnda mýsýn Fatýma?’’
‘’Ne oldu ki ben ne yaptým da suçluyorsun beni?’’
‘’Ne yapmadýn ki dazlaklarýn karþýsýnda dövüþmemi istedin.’’
‘’Ama onlarda sevgilimle dalga geçiyorlardý.’’
‘’Ya onlar dalga geçseler ne olacak onlar bana bir þeyler dedi diye ben erkek deðilde kadýn mý olacaðým bundan sonraki hayatýmda hem onlar bana istediðini deyip sövsün.Fakat þunu bil ki ben o kavgaya giriþseydim ben o dazlaðý dövsemde adamlarý beni oradan sað çýkarmayacaktý.Bak þimdi güvendeyiz.’’
‘’Ya peþimizden gelirlerse ya da bþka bir gün sana ya da bana dalaþýrlarsa ne yapacaðýz.’’
‘’Gelirlerse görecekleride var ama öncelikle þimdi peþimizdeler mi onu bilmeliyiz?’’
‘’Nasýl öðreneceðiz ya þu an peþimizde iseler?’’Erdem sevgilisinin elinden tutarak önlerindeki durakta durular.Sonra ikili etrafa bakýyormuþ gibi yaparak çevrede kendilerini takip eden birileri var mý diye bakarlar.Sonra kimse olmayýnca tekrar ilerlemeye devam ederler.Tam onlar ilerlemeye devam ederlerken arkadaki köþeden onlar ilerlerken Olaf çýkar ve cebinin içinden çýkardýðý þapka ve peruðu ve de takma sakalý sýrayla takýp birkaç dakika da gecikse de ikilinin peþinden gitmeye onlarý kaybetmeden devam eder.
Sches’te bambaþka yollardan ilerleyerek iki sevgilinin önüne doðru çýkmaya çalýþýr.Erdem ve Fatýma evlerine doðru yaklaþýrlarken ara bir sokaða ve de kuytu olan pek birinin bulunmadýðý bir ara sokaða girerek yollarýna devam ederler.Arkadaki Olaf ise önceki ara sokaktan girip koþarak önlerinde çýkmak için hýzlanýr. Tek tek insanlarýn ve arabalarýn arasýndan geçerek uzunca olan iki sokaðý geçtikten sonra ana yol gibi bir yere gelir sonra da bu geldiði yerden sola dönüp bir yandaki uzunca olan sokaktan giden iki sevgilinin önüne çýkmak için ilerler.Köþeye gelip ikilinin nerede olduðuna baktýktan sonra yavaþ yavaþ ilerleyen ikiliye doðru aðýr adýmlarla ilerler.Sches ise o an bardan sonra karþýdaki ilk araya girip ana yol boyunca giden ikilinin üst tarafýndan onlarýn girdiði aranýn önünde ve karþý sokakta kalmýþlardý.
Sches ikilinin alttan gittiðini gördüðü gibi yanýndakilere
‘’Hýzlý olun lan.’’deyip onlarýn girdiði aranýn bir ilerisinden girip hýzlýca iki sokak boyunca uzanan sokakta ilerleyip en sonunda iki uzun sokaðýn arasýndaki küçük sokaktan girip sonrasýnda da iki uzun sokaðýn tam da ortasýna çýkarlar ve þapkalarýný baþlarýna geçirip fark edilmemek için yapýp ikilinin arkasýndan ilerler adamlarýyla.
Olaf, Sches’in uzunca olan sokaðýn tam da orta kýsmýnda gözükmesiyle birlikte ikiliye iyice odaklanýp onlara doðru ilerler.Erdem ile Fatýma ise artýk kurtulduklarýný düþünürler ama bir anda o an önleride olupta kendilerinin terisne bir istikamette ilerleyen saçlý sakallý hatta baþýnda da þapkasý olan bir beyfendi görünümlü biri aniden önlerinde durduðu gibi Erdem’e sertçe bir yumruk çýkarýr.Arkadan o an gelen 5 baþlarý örtülü olan kiþi birden Fatýma’ya doðru hücum ederek bunlardan 3’ü Fatýma’yý kucaklayýp ilerlemey devam ederler.Diðer boþta kalan ikiside arkasýndan gider diðer 3’lünün.
Geride sadece Olaf ve Erdem kalmýþtý.Olaf baþýndaki þapkayý sonra da sakalýný en sonda da peruðunu çýkarýp yerde yatan Erdem’e bakarak ona
‘’Benden kurtulacaðýný mý sandýn Türk?’’der demez Erdem’in üzerine atlayýp sertçe birkaç tokat ve yumruktan sonra yerde yatan Erdem’in üzerindeyken bir baþka iç cebinden çýkardýðý þýrýngayý Erdem’in karnýna saplar ve üzerinden kalkýp ona ve onun girmeye baþladýðý ilginç hallere bakar.Erdem’e soktuðu iðnede yüksek dozda uyuþturucu olan ve de ALTIN VURUÞ adýyla bilinen uyuþturucudan enjekte eder ve Erdem’i inlete inlete baðýrta baðýrta ölüme sürükler.Çevredeki insanlar ise olanlara þaþkýnlýkla bakar.Kimisi korkudan kaçar.Kimisi de polise haber verir.
Ama Olaf biliyordu ki Neo-Naziler kendisini her yerde ve her koþulda kurtaracaktý.O bu yüzden bu kadar rahattý.Ve sakalýný, þapkasýný ve de peruðunu alýp arkada delil býrakmak isteyerek iðneyide alýp hýzla kaçar olduðu yerden insanlarda Olaf gittikten sonra gelip Erdem’e bakma ihtiyacý duyup olanlar olurken susan insanlar her þey olup bittikten sonra gelselerde deðiþmeyen bir þey vardý.O da Erdem genç yaþta uyuþturucu kullanmadan sadec bir altýn vuruþla göçüp gider bu sahte dünyadan her þey onun için erken baþlayýp erken bir yaþta sona ermiþti.Sevgilisi ise bambaþka bir yerdeydi

Aðaçlýk bir alanda korkutucu olan bu gece de bir kýzýn baðýrýþlarý gecenin sessizliðini bozuyordu. Fatýma tecavüze uðramýþtý.Önceden gülen yüzü artýk solmuþtu.Naçiz bedeni hunharca tecavüz edilmiþti ve de kýzlýðýyla onuru ayaklar altýna alýnmýþtý.Artýk yaþamakmýþ onu düþünmek bile istemiyordu.Onu kaçýrýlýrken görenler teþhis ettikten sonra tecavüz edildiðide ortaya çýktýðý anda zaten ailesi tarafýndan öldürüleceðini adý gibi biliyordu.Bu yüzden zevkten dört köþe olmuþ bir halde çevrede duran 6 dazlaða yalvarýyordu.
‘’Ne olur öldürün beni pislikler.’’Olaf kýzýn çaresiz bakýþlarýna bakýp onun yalvarýþýný izlemeyi tercih eder.Diðer dazlaklar ise gülerek kahkahlar atarak kýzýn karþýsýnda adeta çokça büyük bir iþ baþarmýþcasýna gururluydular.Ve de karþýsýndakinin onuruyla dalga geçip bir de onu aþaðýlýyorlardý.
‘’Yeter artýk kýyýn benim canýma da yaþamýn sona ersin bu lanet yerde.’’Olaf olduðu yerden yalvaran kýza bakýp
‘’Niye öldürmemiz için bize yalvarýyorsun ki alt tarafý tecavüze uðradýn buna üzülür mü?’’
‘’Benden bu yaptýklarýnýz için sevinmemi mi bekliyorsunuz yoksa?’’
‘’Tabi ki de öyle düþünüyorum.Sen bizim gibi erkeði bir daha zor bulursun hem erkek arkadaþýn bizden daha mý iyi miydi sanki?’’
‘’Sen sus sana artýk.Kes sesini.’’
‘’Bana bu yaptýklarýnýzý sizin bir kýz kardeþiniz ya da ailenizdeki kadýnlardan birisine yapsalar ne olacaktý ha benim yerimde sizin ailenizden birisi ya da sevgiliniz olsa bana yaptýklarýnýzý onlara yapsa yine böyle spðukkanlý olacak mýydýnýz?’’Olaf çok konuþtuðunu düþündüðü kýza sertçe bakýp sonrasýnda ona
‘’Sen yanlýþ ve bilmeden konuþuyorsun.Bizler varken ailemizdeki bayanlarýn hiçbirisine bunlar olmaz anlýyor musun?’’diyerek geçiþtirir Fatýma’nýn dediklerini.Fatýma’da artýk karþýsýnda duranlarýn insan deðilde bir baþka canlý olduklarýný düþünüp þaþýrtýyordu karþýsýnda duran kiþilerin dedikleri.Fatýma bu duyduklarý karþýsýnda adeta þok olup çýkar.Duyduklarý ona göre þeyler deðildi.O küçükken yaþadýðý Mýsýr’da böyle görmemiþti.Ta ki babasý iþleri yüzünden buralara gelesiye kadar o ömrü boyunca bu kadar aþaðýlýyýcý ve onur kýrýcý laf duymamýþtý.Onuru kýrýlmýþtý bu durumda hem tecavüze uðramýþtý hem arkadaþý ölmüþtü hem de aðýr laflar ve de beklemediði sözler duyarak onur denen þeyi kalmamýþtý.Sevgilisi Erdem’in dediklerine þimdi daha da hak veriyordu.
‘’Siz nasýl insanlarsýnýz bir baþka insana bunlar yapýlýr mý?’’Israrlýca soruyordu kendisine yapýlan bu hunharca tecavüzün nedenini ama karþý taraftan hiçbir cevap gelmiyordu.Birkaç dakika geçmesine raðmen ne bir konuþan ne de bir þeyler yapan vardý karþýsýnda hepsi de bir þeylerle ilgileniyordu.Çünkü artýk Fatýma ile ilgili hiçbir iþleri kalmamýþtý.Onlar alacaklarýný almýþ sevgilisini sokaðýn ortasýnda altýn vuruþla kesin çözüm öldürmüþlerdi sonrasýnda da bir kýza hem zorla tecavüz etmiþlerdi hem de onun gururunu böyle bir kez kýrmýþken üstüne de onunla aþaðýlýyýcý ve de gururlanmalarýyla insanlarý þaþýrtýcý hareketleriyle ne yaptýklarýndan kendilerinin bile farkýnda olmadýðý kesindi.
Fatýma artýk yaþamanýn bir gereði olmadýðýný böyle tecavüze uðrayýp onuru hem öyle hem de sonra yaptýklarý iþten gurur duyan 6 dazlaðýn yaptýklarýyla bunun kesin çözüm olacaðýný ve de ruhunu fazla yýpratmadan bu dünyadan göçmesi gerektiðini hissediyordu.Zaten bu dünyada en çok güvenip sevdiði kiþide yaþamýyordu bundan dolayýda yaþamak artýk ona haram gözüküyordu.Dazlaklarýn bellerindeki silahlara bakýyordu artýk intihar etmek için bu dünyada hiç önceden elini bile sürmeyeceði þeye artýk onu alýp kendisini ya da bunlardan birini vurmak istiyordu.
Bunun için önce yavaþ yavaþ aðlamasýný azaltýyordu.Hem de birkaç adým ötesinde olan iki dazlaða doðru yaklaþýyordu.Dazlaklar ise Fatýma’nýn ön tarafýnda durup aralarýnda kýzý ne yapacaklarýný onu öldüreceklerini tartýþýyorlardý.Onlar aralarýnda kýza ne yapýp sonra da ne edeceklerini düþünürlerken Fatýma her an ve de her adým daha da yaklaþtýktan sonra kendisine en yakýn olan dazlaðýn beline sarýlýp hemen hiç vakit kaybetmeden silahýný alýr ve telaþ, panik ve þaþkýn durumda olan dazlaklara doðru ateþler.
Dazlaklarýn hepsi de bir karþý ateþe geçmekten önce canlarýný kurtarmanýn peþindeydiler.Her þey bir an da olup bitiyor gibiydi.Fatýma eline aldýðý silahý iki eliyle sýkýca tutup asla býrakmayacakcasýna kaçmaya çalýþan dazlaklarýn üzerine kurþunlarý boca ediyordu.Silahta tam 14 kurþun bulunuyordu.O içinde ne kadar kurþun olduðunu bilmeden ateþ ediyordu ama son kurþununda kendisi için ayýrmayý düþünüyordu.
Fatýma dazlaklardan birini önce karnýndan vurur sonra da bacaklarýndan öylesine ateþ edercesine vurur.Bir baþkasýný da direkt olarak kalbinden vurup kendisine olan güveni bir an da artar ama kendisi hepsini öldüreceðini düþünmüyordu onun için zor durumda olan dazlaklara
‘’Ben þu an ölsem bile bazýlarýnýzý öldüremesemde biri çýkýp burada yaþayýpta zulüm gören tüm insanlar için sizleri ve sizin gibi olanlarýn hepsini öldürecek bunu da unutmayýn.’’derken arada dazlaklardan dýþa ormanýn içine doðru kaçmak isteyeni bacaðýndan vurup yere indirir ama Olaf ise iki adamýný kaybetmiþ ve de bir adamý da yaralý düþmüþtü bu ani geliþen saldýrýyla pes etmek istemiyor gibi görünen kýza iyice bakarken kýz o sýrada kendilerine anlamadýklarý bir dil olan Türkçe’yle kendilerine bir þeyler diyordu.
O da bundan yararlanarak belinde tuttuðu silahý çýkarýp tek atýþta kýzýn önce sað elini vurarak siahý sýkýca tutmasýný engeller sonra da dengesiz kalýp yarasýna bakan kýza bir kez daha ateþ eder ve Fatýma’yý beyninden vurarak iþini bitirir.Fatýma en azýndan son anlarýný günaha girerek geçirse de inandýðý Allah’ýn dediklerinin tersine de bir þeyler yapsa da o bu anda kendi inandýklarýnýn dýþýnda kalarak kendisine acýmasýzlýk yapanlara o da bir acýmasýzlýk yapmýþtý ve bu uðurda dazlaklarýn hepsini öldürmeyi planlayýp son kurþunu da kendisine býrakan Fatýma son nefesini vererek hayata önce gülen sonra da bir gece de kararan gözleriyle veda ediyordu.
Olaf ise bu beklenmeyen saldýrýya son verdiðine seviniyordu.Sonra ayaða kalkýp Sches’e döner
‘’Bak baþlangýçta bana kýzýyordun onlarý niye býraktým diye ama bu kýzla erkek iki kiþiyi aramýzdan aldý birisini de yaralayýp gitti cehenneme.’’Sches baþtaki kýzgýnlýðýna þimdi kendiside kýzýyordu ne de olsa iki arkadaþlarý ölmüþtü.
‘’Özür dilerim Olaf yaptýðým o yanlýþ ve gereksiz çýkýþma için.’’
‘’Özür dilemeyi býrakta gidin hepinizde ne olmuþ bizim yaralýya.’’der Sches yanýna sað kalan bir baþka dazlakla giderek diðer yaralý olan dazlaðýn yanýna gelir.Olaf ise öldürdüðü kýzýn yanýna gelip eðilip
‘’Oldu mu þimdi bu yaptýðýn diyeceðim ama senin yerinde bende olsam belkide ben de yapardým herhalde senin yaptýðýný.Dediðin gibi olmayacak bizim sana yaptýklarýmýzý bizim ailemizdeki bir kiþiye bile yapamayacak.’’deyip kalkar ve yaralýyla ilgilenen Sches’e
‘’Yaralýnýn iþi tamam mý?’’
‘’Sýyrýkla kurtarmýþ paçayý.’’
‘’Ýyi o zaman sen benim yanýma gel de þu kýzýn cesedini yol kenarýna koyalým ki bizden istenildiði gibi iþi yaptýðýmýzý herhangi bir olay çýkardýðýmýzý birileri görsün.’’Sches o sýrada yanýndakini yaralýyla ilgilenmesi için býrakýp Olaf’ýn yanýna gelir.
‘’Ya bizimkilerin cesetleri ne olacak aileleri onlara ne olduðunu bilmek ister.’’
‘’Önce kýzý ikimiz götürelim az ötedeki yol kenarýna býrakýp sonra döndüðümüzde buradaki iki cesedi de alýp arabanýn arkasýna koyup bir yerlerde gömeriz.’’
‘’Nereye gömeceðiz ki bizimkileri?’’
‘’Berlin’de kimsesizler mezarlýðý yok mu?’’
‘’Evet de.Sonrasý nedir?’’
‘’Anlasana be Sches bizden olan ve ölen iki kiþiyi Berlin’deki tek olarak bulunan kimsesizler mezarlýðýna gömeceðiz?’’
‘’Ama ölenlerin aileleri cesetleri görmek isterlerse ne yapacaðýz?’’
‘’Ne bileyim arkadaþlarýmýz için öldü deriz mezarlarýda nereye gömersek orasýdýr diye gösteririz. Çare bizim için çoktur Sches.Sen hiç diðer þeyleri düþünme þu an sadece önce kýzýn cesedini yol kenarýna atalým sonrasý zaten kolay olacak.’’der Olaf sonrasýnda da ikili önce 5-6 dakika bir mesafeyi aldýktan sonra kýzý getirdikleri yerdeki yolun kenarýna býrakýp diðer iki arkadaþlarýnýn yanýna dönerler.Sonrasýnda ise iki ölüyü tuta tuta yol kenarýnda duran arabalarýna getirirler.Arabalarýda son model bir jeepti halbuki.
Yarým saate yakýn ir zamandan sonra iki cesedi jeepin arkasýna yerleþtirip en sonunda da yaralý arkadaþlarýnýda yanlarýnda alýp arabanýn arkasýna bindirirler.Sches ön taraftaki þoför koltuðunun yanýna oturur.Arkaya da yaralý ile diðer sað kalan oturur.Þoför koltuðuna geçen Olaf ise arkaya bakýp arkada oturanlara
‘’Hey arkadakiler saðlamsanýz gidelim.’’Yaralý olan
‘’Ben iyiyim patron sen yola çýksan da gidelim þu cehennem gibi karanlýk yerden.’’
‘’Korktun mu lan karanlýktan?’’
‘’Boþver patron?’’der sonrasýnda sað kalan 4’lü kahkahalar atarak evlerine doðru olan dönüþ yoluna çýkarlar.Gerilerinde bu soðuk gecede biri yolun kenarýnda hayvanlara yem olabilmeli ihtimali ile kalan Fatýma’nýn diðeride hastahanede morga kaldýrýlan Erdem’in cesediydi.Ama onlar yaþadýklarý once þeye raðmen iki arkadaþlarýný da kaybetseler biler gülmeye devam ediyorlardý ama birileri onlarýn bu gülmesine yakýn bir zamanda son verecekti.
**************** ***************** ***************** ****************
BÝR KAÇ GÜN SONRA BERLÝN’DE BÝR EVE YAPILAN HAÝN SALDIRI

Yer: ALMANYA---BERLÝN

Olaylar ve günler zamanla geçip gidiyordu.Her yapýlan olay ertesi gün hemen unutulmuþcasýna kimsenin hatýrýnda kalmýyordu.Almanya’da yaþamak zorunda kalanlar burada kazandýðý rýskýyla hem evini geçindirecekti hem de Türkiye olsun ya da bir baþka milletten olanda baðlý bulunduðu yere doðduðu yerdekilere geride býraktýklarýna yollayacaktý parasýnýn bir kýsmýný.Ýþte böyle vefakar ve de fedakar bir millet vardý Almanya’da yaþayýpta baþka bir milletin vatandaþý olanlar ve onlarýn güzel aileleri bulunuyordu. Hepsi de vatan dedikleri topraklarý para kazanmak uðruna hayatlarýný devam ettirmek uðruna göç eyleyen kiþilerdi ama hiçbir gocunmalarýda yoktu hayata karþý þartlar zorda olsa her þey istedikleri gibi gitmesede onlar yaþamanýn keyfini çýkarýyordu her þeye raðmen ama Alman halký ise onlara ilk geldikleri andan beridir yabancý bakmýþlardý ve de hala o gözle bakmaktan vazgeçmiyorlardý.
Onlar vazgeçmedikçe burada yaþamalarýný istemeyenlerin zulmüne, baskýsýna, hakaretlerine ve de birçok kötülükleriyle karþý karþýya kalýyorlardý ama burada yaþamayý seçip ülkesini terk edenler asla pes etmiyorlardý burada kalýp her türlü zorluða raðmen yaþamasýný da savaþmasýnýda hep biliyorlardý.
Ýþte kötü ve üzücü olaylar yaþanýrken baþkent Berlin’in bir baþka üçüncü olay cereyan ediyordu bu soðuk Almanya gecesinde.Solmaz ailesi her zaman ki olan neþesiyle 4 katlý evde yaþamaya devam ediyorlardý.Çevrede konuþulanan üzücü olaylara kýzsalarda bir gün bunun kendilerine de olacaðýný biliyorlardý.4 katlý binanýn 2.katýnda akþam misafirliði vardý ayný Türkiye’de olduðu gibi.Solmaz ailesinin en büyük oðulu olan Adem burada yaþayan ailesinden hepsini toplayýp onlara Ramazan ayýna has bir ziyafet veriyordu.Ailenin hanýmlarý ise Meliha hanýmýn mutfaðýnda toplanmýþ yemeði hazýrlýyorlardý.Meliha haným tezgahta hazýrlamaya uðraþtýðý salatayla ilgilenirken hemen solunda kayýnvalidesi kýsaca kaynanasý Adem’in annesi Halime haným vardý o da aðýr yemeklerle ilgileniyordu.Hemen ikisinin sað tarafýnda da Halime hanýmýn tek kýzý Gamze bulunuyordu hanýmlar içinde en genciydi ve diðer abisinin eþi Sakine hanýmla beraber yemekte masaya konulacak tabak, çatal, býçaklarýn yýkanmasýyla uðraþýyordu.
Evin salonunda ise memleket meseleleri üzerine konuþan Adem ile kardeþi Bekir vardý.Ýkili yaþanan son olaylar üzerine yapýlan bir programý izliyordu.Programda sunucu ile alman bir köþe yazarý arasýnda sýn 4 günde yaþanmýþ olan iki olay ve 3’ü Türk biride mýsýrlý olan ölenlerin neden ve ne amaçla öldürüldüðüne dair tartýþma yapýyorlardý.Adem programdan sýkýlýnca televizyonu kapatýr.Kardeþi Bekir ise televizyona odaklanmýþ beðendiði köþe yazarýnýn diyeceklerini merakla beklerken bir anda abisinin televizyonu kapatmasýyla þaþar kalýr abisine neden kapattýn dercesine bakýp
‘’Abi neden yaptýn þimdi bunu ne güzel izliyorduk?’’
‘’Ya kardeþim bizler buradaki Türkler bu olaylarýn kimler tarafýndan gerçekleþtirildiðini bilmiyor muyuz sanki.’’
‘’Ýyi biliyoruz da biraz burada yaþayan Almanlar ne diyor bu iþlere diye merak edip hem izleyip hem de dinliyorduk.’’
‘’Sonra dinlersin ya da yarýn gazetedki köþesinde zaten bu söyledikleri üzerine yazý yazar.’’
‘’Yazarda canlý izleyip ne diyecek diye merak etmek daha iyi.’’
‘’Madem çok meraklýsýn biz kendi aramýzda konuþalým bu meseleyi.Hem daha yemeðe de varken rahatlýkla konuþabiliriz.’’
‘’Ýyi öyleyse önce ben baþlayacaðým konuþmaya ama.’’
‘’Ýyi de bakayým bu mesele hakkýnda diyeceðini.’’
‘’Þimdi bu olaylar taa 1960’lý yýllarda Türklerin ve diðer milletlerden gelenlerin çalýþmaya baþlayýp Almanlarýnda bu durumdan hem kýzgýnlýk duymasý hem de para kazanmakta artýk öyle istedikleri kadar rahat olamayacaklarý onlarý bu olaylar itmedi mi zamanýnda?’’
‘’Evet haklýsýn kardeþim dediklerine katýlmamak mümkün deðil.Ama þunu da görmek gerekiyor Almanlarda para kazanamam durumundan dolayý bu eylemlere birazda beklemedikleri kadar yabancýnýn ülkelerine girmesiyle iþçi piyasasýnýn kendi ellerinden baþkalarýnýn eline geçmesiyle konrolden çýktýlar. Aynýsý bizim ülkemizde olsa.’’
‘’Abi onlara hak vermiyorsun deðil mi?’’
‘’Onlarýn bu caniliklerine hak veremem ama bizim ülkemizde gereðinde fazla yabancý iþçi bulunsa ve de halkýmýz iþsiz kalýp yabancýlarýn büyük bir kýsmý iþ yerlerinde çalýþsa ya da iþ yerleri açýp piyasaya hakim olsalar inanýyorum ki bizim halkýmýzda kontrolden çok çok rahat çýkardý.’’
‘’Dediklerinin bir kýsmýda doðru olsa bile bu alman çeteci gurplarýnýn bu eylemleri yapmasý hakkýný vermez.Hem eþit haklar var diyorlar Avrupa’da hem bunun tam tersini yaparak buraya iznini alýp çalýþmaya gelenlerede yapmadýklarýný býrakmadýlar.’’
‘’Tabi ki de söylenen bir evrensel hukuk yasasý ve de uygulanýyor gibi görünen insan haklarý kuruluda hep boþa çalýþtý Almanya’ya, iþviçre’ye, Fransa’ya çalýþmaya ve yaþamaya gelenlerin tek bir kelime hakkýný koruyamadý.’’
‘’Þuna korumadý desene adamlar resmen bunca saldýrýya uðrayan ya da ölen yabancýlarýn hakkýný korumak yerine bazende tam tersine olaylarý çýkaranlarýn tarafýnda aldý.Yarýn kim biliyor her an bir saldýrýya uðrayýp ya öleceðini ya da zor kurtulacaðýný haa!’’
‘’Celallenmekte haklý olabilirsin ama burada yaþayan yabancýlar olarak yapamamýz gereken þeylerde var.’’Adem’in kardeþi Bekir abisinin ne demek istediðini merak ederek ona
‘’Nedir yapmamýz gereknler abi?’’
‘’Öncelikle birbirimize kenetlenmemiz þart yoksa hemen bir o yandan bir baþka yandan darbeler yiyerek daðýlýp gideriz buralarý terk etmek zorunda býrakýlýrýz.Ayrýca örgütlenmeliyiz Alman çeteciler gibi onlara karþý hem bir örgüt hem de çeteler kurmalýyýz.’’
‘’Çete kurmalýyýz ya da onlara karþý örgüt kurmalýyýz diyorsunda buradaki halk zaten aðýr þartlarda çalýþtýktan sonra hareket edecek mecali kalmýyor bu durumda hangi kiþilerle çete ya da örgüt kuracaðýz?’’
‘’Örgüt kurmasý kolay kardeþim.Asýl önemlisi kurduðumuz örgüte bir baþ lazým ama öyle herkes olmamalý bu kiþi.’’
‘’Nasýl biri olacak kaslý falan mý?’’
‘’Ne kasý kardeþim.Bize akýllý, zeki, ne yaptýðýný bilen, cengaver ve yiðit biri lazým ki bizlere önderlik yaparak masa baþýnda da haklarýmýzý savunabilmeli.’’Ýki kardeþ evin salonunda konuþup güzelce tartýþýrken 4 katlý binanýn bahçesinde çardakta yemeðe kadar oturup dinlenmeye çalýþan evin büyüðü ve de Adem, Bekir ve Gamze’nin babasý Bora bey vardý uykuya dalmýþtý.Hemen az ötede de 9 yaþýndaki Berk ile 10 yaþýndaki Mehmet vardý ikiside amca çocuklarý idiler ve dedeleri uyurken onlar neler olacaðýný hiç mi hiç bilmeden oyunlarýna dalmýþ oynuyorlardý.
Berk ile Mehmet aralarýnda saklambaç diye bir oyun oynuyorlardý oyun alanlarýda evlerinin içinde kalan bahçeydi.Berk saklanmýþ Mehmet’te onu bulmaya çalýþýyordu.Bahçedeki aðaca dayanmýþ sayý sayarak Berk o süre içinde saklanmasýný bekleyip sayma bittiðinde onu yakalayacaktý.Sonra Mehmet sayma iþlemini bitirdikten sonra bahçede dolanmaya baþlar Berk’i bulmak için o sýrada dedeleri hala derin bir uykudaydý. Yemeðe kadar kestirecekti.
Mehmet aranýp dururken Berk ise yolun köþesinde yapýlmýþ olan evin bahçesinin dýþýna çýkýp kurala uygun davranmýyordu.Ama o an ardýna baktýðýnda birileri görür evlerinin bahçesine girmeye çalýþanlarý görür.Onlara bakarken yanýna Mehmet’te gelir.
‘’Buldum seni sobe sobe!’’Mehmet sevinirken Berk oyunu býrakýp
‘’Mehmet oyunu býrakta yanýma gel.’’Mehmet, Berk’in numara yapýp aðaca kendisinden önce dokunacaðýný hisseder.
‘’Kandýrma beni Berk.Ben bilmiyor muyum beni yanýna çaðýrýp beni hýzýnla geçmeye çalýþacaðýný.’’
‘’Ya yalan söylemiyorum biraz bana hak verde yanýma gel bir þeyler göstereceðim.’’Mehmet, Berk’e inanýp yanýna gelir.
‘’Ee! Ne göstereceksin bakalým.’’Berk eliyle evlerinin alt tarafýnda bahçeye girmek mi isteyen yoksa bahçeye bir þeyler mi atmak isteyen mi vardý belli olmuyordu akþamýn karanlýðýnda Mehmet gördüklerine þaþar.Kendileri evlerinin bahçesindeydi ama Berk’in saklanmak için arka kapýdan çýkýp evlerinin önünden ve saðýndan geçen yolun ön kýsmýna geliþiyle görmüþtü 2 kiþiyi ve onlara gözcülük yapaný Adamlar ise hemen karþýlarýnda duruyordu ama arada biraz mesafe vardý.Adamlar bahçeli evin sol tarafýnda gizlenmeye
Çalýþarak önlerine koyduklarý çantadan bir þeyler çýkarýp eve doðru bakýyorlardý.
Berk ve Mehmet endiþelenmeye ve ailelerine ve de kendilerine bir þeyler yapmak için gelmiþ düþmanlarý az sonra belki de hemen saldýrýsýna uðrayacaklardý.O an bahçeye inen ve dede Bora beyin kýzý Gamze babasýnýn yanýna gelip
‘’Baba yemek hazýr sayýlýr yukarý çýksan iyi olur.’’Bora bey ise derin bir uykudan uyanmýþcasýna kalkar kýzýna dönüp
‘’Torunlarým nerede kýzým?’’
‘’Sen yukarý çýk az sonra ben onlarý alýp yukarý çýkarým.’’
‘’Ýyi kýzým ben çýkýyorum yaukarýya sende torunlarýmla fazla gecikmeden gel.’’Gamze baþýný sallayýp olur der babasýna.Sonrasýnda babasý yukarýya çýkarken kendisi ise yiðenlerinin nerede olduðuna bakýyordu.Bombacý adamlar ise kýzýn geliþiyle bombayý önce atmaktan vazgeçip kendilerini kimse görmeden elindekileri atýp bir an önce buradan gitmek istiyorlardý.Berk ile Mehmet ise halalaýnýn geldiðini fark edip bahçenin hem arka hem de sað kapýsý olan yere geri dönerler ve halalarýna sessizce seslenerek
‘’Hala çaktýrmadan gidiyormuþ evden çýkýyormuþ gibi ypa oldu mu?’’Gamze önce bir þeyler anlamaz ama yeðenlerinin sessiz oluþuyla kendiside sessiz duru ve yanlarýna bahçe kapýsýna gelir
‘’Ne oldu çocuklar niye sessiz ve buradasýnýz?’’Berk teleþlý olduðundan Mehmet girer söze.
‘’Hala bahçenin ön tarafýna gizlenmiþ halde bulunan iki bilmediðimiz kiþi duruyor ve ellerinde ne olduðunu bilmediðimiz bir þeylerden var.’’Gamze biraz telaþlanýr.
‘’Þaka yapmýyorsunuz deðil mi?’’
‘’Hala inanmýyorsan gel bizimle.’’demesiyle arka kapýdan 3’ü birden çýkarlar.Ve bahçenin önünden geçen yolun köþesine gelirler ve iki küçük halalarýna gördükleri 2 artý bir de uzakta duran adamý kendilerini gizleyerek gösterirler.Halalarý Gamze bir an þaþýrýr kalýr olduðu yerde.Çünkü beklenmeyen misafirler bahçeye bomba atacaktý.Ayrýca ellerinde sadece bomba olsa iyiydi.Daha bir sürü yüksek etki yapan ve tesiri yüksek olan saldýrý aletlerinden bulunuyordu ellerinde.Gamze bilmediði ve de tanýmadýðý adamlarýn ellerindeki birkaç bombayý ve molotof bombasýný görür.Hemen yiðenlerine bakýp sakin olmaya çalýþarak onlara
‘’Bu adamlar kötü adamlar.’’Berk kötü adam nasýl oluyor ki diye merak edip
‘’Nasýl yani kötü adam mý?’’
‘’Evet aynen halacýðým bunlar birilerine ve de þu an bize zarar verecek durumda olan kötü adamlar. Ellerinde de bombalar var.’’Mehmet ile Berk bombanýn ne olduðunu televizyonda izledikleri çizgi filmlerden bildikleri için hemen içlerini büyük bir korku kaplar. Mehmet korkudan titrer gibi olsa da halasýna
‘’Bu adamlar bizi öldürecek mi hala?’’
‘’Öyle gibi gözüküyor ama bu inþallah gerçekleþmez yoksa hepimiz ölür gideriz.Ama çocuklar daha da önemlisi içeridekiler bu adamlarýn varlýðýndan habersiz olduðundan bombalar atýlýrsa þaþkýnlýktan ne olduðunu anlamaya çalýþýrken ölüp giderler.
O an bombacý ikiliye az ötede duran seslenir
‘’Hadi ya iþinizi bitirin birazdan devriye olarak gezen polis otosu gelecek.’’der.Bombacýlar ise eve bakarak ellerindeki bomba ile molotoflarý hiç tereddüt bile etmeden hem evin bahçesine hem de duvarlarý ile 4 katlý binanýn her katýna doðru fýrlatýrlar.Gamze yeðenleriyle birlikte bütün olanlarý þaþkýn bakýþlarla izlemek zorunda kalýrlar.Çünkü tam onlar dönüp bahçeden geçerek evdekilere haber verecekken bir an da beklenmeyen kiþiler ellerindekileri hem bahçeye hem de eve doðru fýrlatýrlar.Gamze yeðenlerine sarýlýp onlarý bu bilinmeyen düþmandan korurcasýna iyice sarýp ve de sýkýp onlarla olanlarý izliyordu hem de gözlerinden yaþlar dökülüyordu.
O an bombalar atýlýrken evdeki ahali sofraya oturmuþ ve yemeklerini yiyiyorlardý.Ama nereden geldiði belli olmayan bombalardan ilki alt kata evin en büyüðü Bora beyin evine gelir.Patlamayla birlikte hem ortalýkta bir yangýn çýkar hem de alt kattaki kolonlarýn bazýlarýnýn çöküntüsüyle birlikte üst katta bulunanlar zor durumda kalarak 2.kat hafif saða doðru yatar gibi olur aynen apartmanda öyle olur.Bu bilinmeyen düþman alt katý çökerterek üst katlarýnda hemen depremdeki gibi çökmesini planlýyordu.Art arda duvarlara çarpan bombalar ve molotoflarla birlikte ilk katta bir çöküþ baþlýyordu.2.katta ise yemeðe oturan ne oluyor diye anlamaya çalýþýrken ilk patlamalarýn hemen ardýndan ikinci üst üste patlamalar olur.Bu seferde bombalar ve molotoflar 2. ve 3. kata çarpýp çarptýðý yerleri paramparça ediyordu.2.kata gelen bombalardan biri tam da yemek yenen masanýn bir-iki metre arkasýna düþer.
Arkasýna bakýp ne olduðunu anlamak isteyen iki kardeþ Bekir ve Adem’in yüzü ve vücutlarý paramparça olurcasýna parçalanýr ve bazýlarýda yemek sofrasýna ve bütün odaya daðýlýr.Sofradaki diðer kiþilerin birçoðu da aðýr yaralar alarak yaþamlarýna son verirler.Sonrasý artýk cehennem azabý gibiydi.Zorda olsa yaþamaya devam eden Bekir’in eþi Sakine ile Evin büyük hanýmý Halime haným þans eseri az yaralar alarak kurtulmuþlardý.Ama etraflarýna baktýklarýnda ölenleri görerek üzülürler.Sakine haným hemen yanýndaki kocasýnýn boynundan yukarýsýnýn olmadýðýný ve kafasýnýnda az ötede öyle boþ boþ bakarak duruyordu.Sonra sol yanýnda kocasýnýn ölümünü gören Sakine hemen karþý tarafýnda görümcesi Meliha ve kýzýnýn birbirlerine sarýlmýþ halde dururken öldüklerini ve de vücutlarýnda kopmuþ olan ellerini ve parmaklarýný görerek adeta delirircesine baðýrmaya baþlar.Halime haným ise sofranýn alt baþýnda oturuyordu ve diðer baþta oturan kocasý Bora’yý yerinde deðilde yan tarafa uçmuþ olan halini ve iki kolununda kopmuþ halini görerek
‘’Allah’ým ne oluyor þu an yoksa kýyamet mi kopuyor?’’diye kendi kendine söyleniyordu.Ama bu sorunun cevabý kýyamet kopmasý deðil bombalarýn ardý ardýna patlamasýydý.Sonra büyük oðlu Adem’in cesedini de yerde sofraya yakýn bir yerde görüp içini büyük bir acý kaplar.
Ölüm bu gece Solmaz ailesini bulmuþ ve de acýmadan vurup vurup duruyor sonunda da canlarý alýp gidiyordu.Yan apartmanlarda da büyük bir panik baþlamýþtý.Gamze yeðenlerini yolun ve evin bahçesinin köþesinde býrakýp saldýrýyý gerçekleþtirenlere doðru koþmaya baþlar.Saldýrýda olan iki adama bir an da gözcülük yapandan uyarý gelir.Uyarýyla birlikte üzerlerine doðru koþan kýzdan koþarak ve ellerine aldýklarý çantalarla kaçarlar.Gamze belirsiz olan düþmanlarý yakalayamayýp elleri boþ kalarak evin ön kapýsýnýn önünde durup kalýr.Yere dizlerinin üzerinde çökerek aðlamaya ve de haykýrmaya baþlar.Bulunduklarý yer bir Türk mahallesi olduðundan Türkiye’de olduðu halka yine önce izlemiþti sonrasýnda ise saldýranlar kaçtýktan sonra hem itfaiye ile polisi aramýþtý bir de o an sokakta olanlardan birkaçý Gamze’nin yanýna gelip hem acýsýný paylaþýyordu hem de yolun kenarýnda duran çocuklarý kýzýn yanýna getirip soðukkanlý olmalarý gerektiðini söylüyorlardý.Ama bu ortamda soðukkanlý olabilecek bir þey de yoktu.O sýralarda sokaktan geçen ve iþ yerinden henüz çýkabilmiþ iki arkadaþta yanan ve bombalardan dolayý her an çökebilecek olan evi görerek olay yerine intikal ederler.
Gamze aþaðýda gözyaþlarýný sonuna kadar dökerken yukarýda deliye dönmüþ olan Sakine bir anda masadaki yerinden fýrlayýp ateþler içindeki evde dolanmaya ve koþuþturmaya baþlar ve alevlerin içinde geçerkende alevler tüm vücudunu sararak sanki onu içine çekiyor gibiydi.Ve en sonunda da alevlerin içinde kalan Sakine yanarak can verir.Halime haným ise küçük gelininde ölümü üzerine tek ve çaresiz kaldýðýný anlar.Bir de ortalýða daðýlmýþ halde duran organ parçalarýný göre göre aniden kalbi sýkýþmaya baþlar ve ani gelen kalp kriziyle o da ölür ve sofrada bulunan ne kadar insan varsa hepsi bir bir can vermiþ olur.Buraya saldýrýya gelenlerde amacýna ulaþmýþ olurlar.Hem büyük bir yangýn ve çok sayýda kiþinin ölümüne yol açmýþlardý hem de halký büyük bir paniðe sevk edip halkýn içine inanýlmasý büyük bir korku imajýný býrakmýþlardý.Halk olay yerine poliste gelse itfaiyede gelse bu gün ve bu gece bu sokakta olanlarý artýk ömürleri boyunca unutmayacaktý.Ama bu olay en çok Gamze ve yeðenlerinde büyükçe bir iz ve bir yara býrakacaktý.O an iþ yerinden yeni çýkýp evlerinein olduðu sokaðýn baþýna gelen iki genç olay yerine gelmiþlerdi ayrýca olayda ailesini kaybeden kýzý ve yeðenleri görerek hem þok olmuþlardý hem de bu olayla birlikte birilerinin burada yaþayan yabancýlarýn kalemini son yaþanan olaylarla kýrdýðýný anlamýþý.
‘’Hakan ne oldu dondun kaldýn sanki.’’
‘’Yok ya Doðan sadece olanlara bakarak ne büyük bir tehlikede olduðumuzu ayrýca yarýn bir gün bu olayýn ya da buna benzer bir þeyin baþýmýza gelebilme ihtimalinin çokça yüksek olduðunu fark ettim.’’
‘’Haklýsýn Hakan.Bu vahþetten baþka bir þey deðil hem bomba hem de molotoflarla saldýrýlýr mý ya? Burada insan yaþýyor bunca can vardý belki de o evde?’’
‘’Olmaz mý Doðan..’’derken yere çökmüþ durumdaki kýzý göstererek
‘’Baksana þu kýza nasýl aðlýyor sanki eski Türklerdeki gibi aðýt yakýyor ölenler ve ardýnda kalanlar için hem de birçok kiþiyi kaybetmiþe benziyor.’’
‘’Nereden anladýn bunu?’’
‘’Ne bileyim bir an öyle hissettim ama bu olanlar benim aileme olsa yapanlarýn en küçük sorumlusundan en büyüðüne kadar hepsinin canýný alýrdým.’’
‘’Bende can kardeþim.Hadi artýk gidelim kim ölmüþ, kim sað kalmýþ, kimlerin bu olayda parmaðý varmýþ evde bakalým.’’Hakan tamam iþareti yapýp Doðan’la birlikte ayrýlýr olay yerinden ama aklýnda kýzýn yakarýþlarý ve baðýrýþlarý olanlara karþý olan isyaný gözünün önünden gitmez.Kýzýn bu kadar da büyük olan acýsýný ve az önce dediði bana olsa bu olay hepsini öldürürdüm sözü aklýna gelip içinden bunu için
‘’Ýllahi bana olmasý gerekmez ki...’’der sonra devam eder.
‘’Ben bu olayýn üzerine gitmeliyim ama yarýna kadar iyice düþünüp bunun için bu kadar örgütlü yapýlan bu iþin arkasýnda bulunan büyük isimlere karþý durabilir miyim acaba?’’der ama artýk aklýnda her zaman olacak bir þeydi bu.Ayrýca kýzýn güzelliðinide fark etmiþti o an.Ve bu güzel kýz için onun kalbini kazanmak için onun adýna bu pisliklerden intikam alabileceði aklýnýn bir köþesinde kalacak gibi ve bunu tüm gece düþüneceðe benziyordu.

***************** **************** ***************** ******************
Ertesi sabah bir evde yaþanan ve kahvaltýda geçen konuþmalar

Sabahýn 6:30’u idi.Berlin’de kara bir geceden sonra sabah olmuþ ve güneþ doðmuþtu.Ama Berlin’de güneþ görünürde doðsa da hala karanlýk günler burada yaþayanlarý bekliyordu.Sadece Berlin’i deðil tüm Almanya’da yaþayan yabancý azýnlýðý bekleyen kötü günler vardý.Bu kötü günler daha yeni baþlamýþtý ve bitecek gibi de gözükmüyordu.
Sabahýn 6:30’unda iþe gitmek için kalkar Hakan yataðýndan sonra lavaboya giderek kýsa süre içinde ellerini, yüzünü yýkayýp mutfaða gelir.Üzerinde pijama ile dolanýyordu evin içinde.Annesi Melike haným ise çoktan kalkmýþ oðlu ve kýzý için hazýrlýklarda bulunuyordu.Hakan annesini görüp
‘’Günaydýn annelerin en güzeli.’’derken arada annesine sarýlýp onun yanaðýndan öper.Sonra çok önceden hazýrlanmýþ olan kahvaltý sofrasýna oturur.Melike haným ise oðluna bakýp onun bir derdi var sanýr.
‘’Ne oldu gözlerin kan çanaðý gibi yoksa gece uyuyamadýn mý?’’
‘’Aynen caným anneciðim hiç uyku girmedi gözüme bir ara uyuyayým dedim ancak öyle birkaç saat uyuma fýrsatý bulabildim.’’
‘’Uykusuz kalmanýn sebebi ne oðlum?’’
‘’Dün geceki yangýn olayý.’’
‘’Þuna hem yangýn hem de bombalý saldýrý desene.’’
‘’Ama bu haksýzlýk sayýlmaz mý anne o aileyi sen benden daha iyi tanýrsýn onlarla konuþmuþluðun bile vardý.O insanlar bir suç iþleyecek biri deðil sonra da kim ne için onlara böyle adi bir saldýrý yapar.’’
‘’Ýnsanýn içinde kötülükten bir damla bile varsa bil ki o kötülük bir gün dýþarý çýkar.Ýþte dün saldýrýyý yapanlar içlerindeki kötülüðü sonuna kadar vahþice ortaya çýkardýlar.’’derken aydanlýðýn altýný kapatýp sofraya oturup oðlunun karþýsýna oturur.Hakan ise dün gece gözyaþlarý döken kýzý hala unutamýyordu.Onun gözlerinnden dökülen o yaþ kendisini derinden yaralamýþtý.
‘’Hele o aðlayan iki küük çocuðu görünce içim cýz etmedi deðil be anne.’’
‘’Tabi öyle olacak.Onlar daha küçücük çocuk erken yaþta annesiz, babasýz, dedesiz ve de anneannesiz kaldýlar.Gerçekten bu onlara yapýlan bu adilik Allah’tan reva deðil.’’
‘’Eee! Anne bu duruma devlet bir çare bulamaz mý baksana eskiden olaylar oluyordu ama tek tük þimdi son haftada tam 3 olay ve kaybedilen 11 can.’’
‘’Devletler böyle ne olduðu belirsiz kiþilerin yaptýklarýnýn cezasýný her zaman vermiþtir ve de þimdi Alman hükümeti ortamda huzurun oluþmasý iin bunu yapmak zorunda.’’
‘’Anne professör gibi oldun vallahi Almanya’da kalalý.’’
‘’Sen benim professörlüðü geçte iþe geç kalacaksýn.’’Hakan kolunda yatarken kalmýþ olan saate bakýp hemen yemek yemeyi keser doðruca odasýna doru yol alýr.Giderken de kardeþinin sofrada olmadýðýný fark edince annesine
‘’Anne Merve nerede sofraya gelmedi de?’’Melike haným oðlunun bu günkü dalgýnlýðýný fark eder.
‘’Oðlum ne oldu sana sofrada az önce kendin ile annenin olduðunu fark edemedin mi?’’
‘’Üzgünüm anne fark edememiþim.’’
‘’Öyleyse kardeþin yatýyor onun okulu 8:00’de o yüzden daha yatýyor.’’ Hakan odasýna geçip üzerindeki pijamalarý deðiþtirmek için.Annesi Melike haným ise kahvaltýda yenmiþ olan ve gerekli olmayanlarý sofradan kaldýrýyordu.Yerine kýzý Merve için sofra hazýrlamaya baþlýyordu.
Birkaç dakika sonra Hakan odasýndan giyinmiþ olarak çýkar ve hemen kahvaltý masasýna gelir yerine tekrar oturup masadaki alman gazetelerinden birini alýp ne yazýlmýþ diye bakar.O an annesi Melike haným oðlunun iþe için daha yola çýkmadýðýný görüp oðluna
‘’Hakan sen daha ne var da oturuyorsun böyle?’’
‘’Anne arkadaþým Doðan var ya.’’
‘’Eee! Var biliyorum.’’
‘’Ýþte bu gün beni almaya o gelecek.’’
‘’Sen Doðan’la bir iþler karýþtýrmýyorsun deðil mi?’’
‘’Hayýr karýþtýrmýyorum anne hem þimdi bunu niye sordun ki?’’
‘’Niyesi var mý bunun birkaç gün sen az oturup hemen kalkýp gidiyorsun onun evine sonraki günlerde de sen oturuyorsun o geliyor seni almaya.Bunda bir iþ yok deðil mi oðlum?’’
‘’Anne vallahi þu son yaþanan olaylar seni iyice kuþkucu yaptý.’’Melike haným oðlunun ciddiyetsizliðine kýzarak ona
‘’Hakan biraz ciddi olsana.Bak dün gece 7 can topraða girdi.Öncesinde de 4 can daha girdi kara topraða daha öncelerinde ise birçok kiþi ölüp gitti bu topraklara yaþamak ve birazcýk para kazanmak için buralara çalýþmaya gelenlere birçok zulüm yapýldý.Sakýn bunu unutma tamam mý?yoksa sana bu ciddiyetsizliðinden dolayý hiç te iyi bir gözle bakmam ona göre.’’Hakan annesinin bu ani çýkýþýna bakakalýr sadece.Ama annesine hak vermiyor deðildi.Annesinin her dediði aklýnýn bir köþesine çoktan yer edinmiþti. O an annesinin kendisi ve ciddiyetsizliði için dediklerini þimdiden düþünmeye baþlýyordu ayrýca daha çokça düþüneceðe benziyordu.Annesi ise son bikaç cümle söylüyordu kendisine o an ise Hakan’ýn kardeþi Merve sesler üzerine uyanýp mutfaða gelir.Abisine eðilip
‘’Günaydýn diyerek.’’öper sarýlýr.Sonra da masadaki yerini alýp oturur.
‘’Biraz ciddi ol oðlum þu meselelerde.Senin içinde geçerli küçük haným.’’Merve ne olduðunu anlamadan kendisine söylenenlere bakakalýr.
‘’Anne ben ne yaptým ya suçlu abimse abimdir.’’Hakan ise kardeþine kýzýyordu.
‘’Kýz bana niye atýyorsun þuçu hem annem haklý artýk sende bende büyüdük babamýz yok deðil diye biraz annemiz ikimizide onun yokluðunu hissettirmemek için çokça iyi davrandý.Þimdi artýk ikimizdende ayný davranýþlarý bekliyor.’’
‘’Hele þükür doðru konuþmaya baþlýyorsun oðlum.’’
‘’Yok be anne aslýnda ben çoktan bir ergin gibi davranýyorum ama sen ve kardeþim bunu görmüyor. Beni arkadaþlarýma sorsan ne kadar iyi niyetli ve atýlgan, cesur olduðumu onlar bilir baþta Doðan’a sor beni ama artýk siz ikinizde benim ne kadar yiðit ve cesur olduðumu anlayacak ve de göreceksiniz.Þu koskoca Almanya’da bir baþýna olan ve geride el sallayacaðý bir yakýný bile olmayanlarýz ve bir baþýmýza zorlu þartlarda Almanya’da yaþýyoruz.’’Melike haným oðlunun aslýnda çoktan olgun birisi olduðunu ama bunu kendisi ve kýzýna göstermediðini görüp anlýyordu.Merve ise alkýþlýyordu abisini
‘’Çok müthiþ bir konuþmaydý sen politikacý olsan ya.’’
‘’Sende biraz büyüyebilsen artýk kardeþim.’’der o an kapýnýn zili çalýnýr.Hakan yerinden hemen fýrlayýp önce annesini sonra da kardeþine sarýlýp vedalaþýr ve iþe doðru yola çýkar.O an Hakan giderken kardeþi yemeðiyle uðraþýyordu.Anneside hakan’la gelmiþ kaðýda duruyordu.Melike haným oðluna
‘’Aferin oðlum artýk içindeki kiþiyi gün yüzüne çýkar da herkes senin gibi bir yiðidi görsün burada yaþayanlara bir kahraman lazým oðlum.’’der Hakan ise annesiyle vedalaþýp arkadaþý Doðan’ýn yanýna gelir.Melike hanýmda eve döner.Hakan ise 12 yýllýk arkadaþý ve dosttu olan Doðan’la birlikte Berlin’de gizli olarak bulunan silah fabrikasýndaki iþlerinin baþýna giderler.
Yolda Doðan bir þeyler fark eder Hakan’da.Merak etmeyi býrakýp ona sorar.
‘’Bu sabah sende biraz deðiþiklik var Hakan?’’Hakan derin bir ‘’offff’’çektikten sonra
‘’Çokça deðiþiklik var bende dosttum.’’
‘’Deðiþiklik ne ve bunu saðlayan olay veya kiþi kim?’’
‘’Ya kahvaltý yapýyorduk annemle birlikte sonra ben üstümü deðiþip tekrar döndüm mutfaða tam gazetelere bakýp dün kü yaþanan olayla ilgili ne yazýlmýþ diye bakacaktým.Annem de bir anda patladý.’’
‘’Kardeþim anneler boþa baðýrmaz sen muhakkak ki bir þeyler yapmýþsýn.’’
‘’Dediðim inþallah devlet bu olaylara el atar dedim sonra atmayacaðýný bildiðimden biraz ciddiyetsiz olan hareketlerime kýzdý.’’
‘’Haklý olsa gerek annen.’’
‘’Ya annem haklý ben ona bir þey demem.Ama sen beni bilirsin Doðan aslýnda bu meselelerin üzerine gitmek katillerinin bulunmasýnda bizzat bulunmak istediðimi.’’
‘’Biliyorum da annen yoksa bu dediklerini bilmiyor muydu da kýzdý sana?’’
‘’Aynen dosttum.Bak sen beni bunca yýldýr anlayan ender kiþilerdensin ama iþte annem ve kardeþim bilmedikleri için bana ters baktýlar daha doðrusu sadece annem.’’
‘’Kardeþim sende de hata var.’’Hakan bir an dönüp durur yürürlerken.
‘’Ne hatasý var ben de?’’
‘’Annene cesur, atýlgan ve bu meseleler üzerinde kafa yorduðunu hissettirecektin onlarda bilmediðinden sana kýzdýlar.’’
‘’Haklýsýn Doðan ama artýk sana dediklerim az önce kahvaltýda anneme ve kardeþime dediðim gibi cesurluðumu göstermek için bir þeyler yapmam gerekiyor.’’
‘’Ne yapacaksýn ki gidip son 3 olaydaki faillerimi bulacaksýn.’’
‘’Niye olmasýn.’’derken Doðan.Ýkili tekrar yürümeye devam ederler.
‘’Yapma ya sen tek baþýna en fazla kim olduklarýný bulsan bile sonrasý gelmez.’’
‘’Sonrasý ne ise yaparým.’’
‘’Sonrasýnda ya o failleri öldürmek var ya da onlarýn seni öldürmesi var.’’Hakan, Doðan’ýn dediklerini artýk kesin olarak düþünmeye baþlar ve bu faillerin kim olduðunu bulup iþi gerçekleþtirmek istiyordu.Kýlýk deðiþtirip önce failleri sonra onlarý öldürüp üstlerini bulmak istiyordu.Kendi kendine söz veriyordu
‘’Bulacaðým bu üç olayýnda faillerini sonra onlarý birbir öldürüp cezasýný kendi ellerimle vereceðim.’’
Sonra o sýrada dün akþam bombalarla ve alevlerle yanan evin önünde durur ikili.Doðan arkadaþýna bakýp onun gerçektende bu iþin peþini býrakmayacaðýný düþünüyordu.Hakan ise kimsenin artýk oturmadýðý eve bakarak içinden
‘’Dün bu evde mutlu bir aile vardý ama bazý þerefsizler yok etti bu aileyi ama kalanlar için o gözleri yaþlý kýz için yanýndaki iki küçük çocuk ve evlatlarýný yitiren diðer aileler için dünyadaki herkese söz veriyorum ki kýlýk deðiþtirip sorup soruþturacaðým sonra da o adileri öldürüp önünüze atacaðým.’’diye söz verir hayatlarýný kaybedenler ve geride kalýp yaþamaya çalýþanlar için sonra arkadaþýna dönüp
‘’Hadi daha fazla durursak hem ben iyi olmayacaðým hem de iþe geç kalacaðýz.’’
‘’Tamam arkadaþým.’’der Doðan.Sonra da iþ yerlerine doðru giderler Berlin’in bu soðuk sabahýnda.

***************** ****************** ****************** *****************
Birkaç gün sonra Berlin’deki gizli Nazi iþkence odalarýndan birisindeki toplantý

Neo naziler gerçekleþen son 3 eylemden sonra yeni eylemler için bir araya gelmiþlerdi.Bu örgüt Almanya’da olduðu gibi avrupa’nýn çeþitli yerlerinde de temsilcilik açmýþ bir örgüt.Berlin’de yaþanan son 3 hadiseden sonra sýra Almanya’nýn diðer kentlerindeki insanlara daha doðrusu Almanya’nýn diðer kentlerinde yaþayan yabancýlara gelmiþti.Bu yüzden Neo-Nazilerin lideri yer altýnda kendisi ve örgütü için ayarladýðý eski Nazi iþkence odalarýnýn birisinde adamlarýyla toplantý halindeydi.Liderin dýþýnda bu küçük eski iþkence odasýnda 4 büyük Neo-Nazi bölge þefi bulunuyordu.Neo-Nazi lideri Almanya’yý kendine göre 4 büyük parçaya bölmüþ bu 4 büyük parçadanda küçük küçük bölgeler çýkarmýþtý.Kýsaca Almanya’yý hem eyaletlere bölüyordu ama Alman hükümetinden farklý bir biçimde hem de yönetimi de deðiþtirmeye çalýþýyordu.Alman hükümetini yerinden indirerek kendi hükümeti olan Neo-Nazi hükümeti kurarak eski nazilerin hayali olan SAF ALMAN IRKI projesinide yabancýlara zulümler yaparak onlarý yýldýrarak sonunda da yabancýlarýn hepsini ülke topraklarýndan atarak geçmiþten günümüze uzanan bir hayali gerçekleþtirmenin planlarýný yapýyordu.
Lider odaya girdiði gibi 4 büyük þef ise hemen ayaða kalkar saygýlarýný belirtmek için.Sonrasýnda Liderin oturun iþaretiyle hepsi ayný anda otururlar.Ayný eskiden yaþananlar gibi Nazilerde itaat ve sadakat üst düzeyde.Lider hiç vakit kaybetmeden 4 büyük þefi buraya neden çaðýrdýðýný açýklayarak baþlar toplantýya
‘’4 büyük þefim þu an burada bu toplantýda bulunduðunuz için teþekkür eder...’’derken þeflerin hepsi nezaket olarak Lidere teþekkür ederler.Lider ise sözlerine devam ediyordu.
‘’Hemen sizlere ne diyeceðime gelip sözü fazlaca uzatmak istemiyorum.Son 1 hafta içinde yaþanan 3 olay beni oldukça memnun ve tatmin etti.Bu eylemlerle yabancý halk daha da korku ve panik içinde.Alman halký ise yabancýlar yüzünden baþlarýna kötü þeyler gelmesinden yabancýlar yüzünden ölmekten korkar oldular.Bu gerçekten bizler için Neo-Naziler için oldukça iyiye iþaret þeflerim.’’Baþta berlin olmak üzere Almanya’nýn doðusuna bakan þef Manuel Reinhardt, Liderden bir þeyler söylemek için izin alýr.
‘’Buyur bakalým Manuel ne diyeceksin merak ettim.’’
‘’Saygý deðer Lider ben þunu diyeceðim.’’
‘’Evet Manuel seni can kulaðýyla dinliyorum.’’
‘’Efendim þu 1 hafta içinde yapýlan eylemler gayet baþarýlýydý.Ve bu eylemler neticesinde dediðiniz þeyler yavaþtan gerçekleþmeye baþladý.’’
‘’Ne demeye getiriyorsun Manuel?’’
‘’Kötü bir þey deðil saygý deðer Lider.Ben size sadece yeni eylemler yapacak mýyýz ve bu eylemlerden bazýlarý benim bölgem olan Doðu Almanya’da da gerçekleþecek mi onu sormak için izin almýþtým.’’
‘’Aferin sana Manuel iyi akýl ettin sorunla.Hem zaten ben sizleri buraya yeni eylemler ve yerleri için çaðýrmýþtým.’’Liderin bu sözünden sonra 4 büyük þefte kahkahalar atarak yine birçok insanýn öleceðine iþaret ederler gibiydiler bir an için.Sonrasýnda ise Lider sözlerine devam eder.
‘’Manuel’in sorusunda olduðu gibi Alamanya’nýn her kentinde eylemler olacak hepiniz adamlarýnýza haber verin çetelerin hepsini alarma geçirin ve ses getirecek eylemleri gerçekleþtirin ama nasýl yapacaðýnýz konusunda sizleri ve çetelerinizi özgür býrakýyorum yalnýzca sizlerden istediðim bu yapacaðýnýz birçok eylem 1 hafta içinde olup bitecek ki bende halk daha da nasýl korkmuþ, ürkmüþ ve yabancýlara ne kadar da kötü gözle bakýyormuþ görmek isterim.’’Manuel ve diðer þefler Ralf, Christian ve Jürgen büyük seviç içindeydiler ama hemen kahkaha atmayý býrakýp nasýl eylemler yapsakta hem ses getirip halký korkutalým diye düþünürler.Hem de Liderin gözüne girmek için nasýl eylemler yapsak diye kafalarýný yormaya þimdiden toplantýdan çýkmadan baþlarlar.Ama Lider devam ediyordu.
‘’Manuel senin bölgende eylemler olacak ama yalnýz Berlin’de eylem yapmayacaksýn.’’
Manuel þaþar kalýr bu sözün ardýndan ama hiç düzenini bozmadan Liderine
‘’Saygý deðer lider neden Berlin’de eylem yapamayacaðým.’’
‘’Manuel daha yeni 3 eylem oldu þimdide yaparsak birkaç eylem daha kaldýramaz bunu Berlin.O yüzden sende eylemler, olaylar gerçekleþtireceksin ama Berlin hariç.’’Manuel çaresiz kalarak Liderinin bu isteðini kabul etmek zorunda kalýr.Çünkü o Berlin’i kana bulamak ve liderinin gözüne girerek ondan sonraki Neo-Nazi lideri olmayý planlýyordu.Þimdi ise büyük bir fýrsatý kaçýrdýðýný hissediyordu.
‘’Eylem iþlerini hallettikten sonra diðer önemli hususlardan da bahsedeceðim.’’kýsa bir süre sessizlik olduktan sonra Lider sözlerine kaldýðý yerden devam eder.Yalnýz 4 büyük þef ne olursa olsun Liderlerinin dediði her þeye olur deyip sözünden bir samtim bile dýþarýya çýkmýyor ve de itaat en üst düzeye varmýþtý þu an.Hiç bir saniye bile 4 büyük þefin hepsi itaatsizliðe dair bir fire bile vermiyorlardý.
‘’Batýda uyuþturucu satýþýnda iþler yolunda deðil mi Ralf?
‘’Evet efendim her þey týkýrýnda kimse bize sayenizde ayarladýðýnýz kiþilerle engel koymuyor veya koyamýyor efendim.’’
‘’Güzel.Ralf biliyorsun ki uyuþturucu olmazsa kazandýðýmýz paranýn büyükçe bir kýsmý elimizden uçup gider ona göre iþini denk alarak iyi yap ve de yüzümü kara çýkarma örgüt içinde.’’
‘’Siz hiç merak etmeyin Liderim.Ben bu iþleri yýllardýr yapýyorum ve bir kez olsun iþime sekte vuran þu ana kadar olmadý.’’
‘’Ýyi öyleyse sonraki husus ise Kuzey tarafýnda yapýlan kaçak mazot ve kumar iyi durumda deðil mi Christian?’’
‘’Hiçbir sorun yaþanmadý þu ana kadar ve de sayenizde yaþanmayacak saygý deðer liderim.’’
‘’Yaþanmaz tabi ki ne de olsa Alman hükümetinin içinde adamlarýmýz var.Mazot iþinde bir sakatlýk olmasýn Hamburg limanýnda herhangi bir sorun çýkarsa ne bir daha mazot iþiyle uðraþýrýz ne de Hamburg limanýný bize bir daha kullandýrtýrlar.O yüzden yakalanmaymýþ veya da baþka þeyler falan olursa bu hiç iyi olmaz.Hem bizimde büyük dostlarýmýz var biliyorsunuz ki onlar bizden bazen bulunduðunuz iþleri dikkatli yapýn diyor.’’
‘’Güneydeki kara para haklama, hekýrlýk iþleri ne almde Jürgen?’’
‘’Herhangi bir sorunumuz yokta size bir þeyler sorabilir miyim Liderim?’’
‘’Sor bakayým merak ettim diyeceklerini.’’
‘’Saygý deðer Liderim bize iþlerimizin yolunda olmasýna raðmen sizinde bunu bildiðiniz halde neden bu sorularý soruyorsunuz ki bizlere?’’
‘’Þöyle diyeyim.Gizli dostlarýmýz bizden hem daha fazla iþ bekliyor hem de bu iþlerde daha dikkatli olmamýzý diliyor.’’
‘’Dikkatli olmak derken Liderim.’’
‘’Alman hükümeti bizlere ve yaptýðýmýz her türlü pis iþ için bize karþý bir gizli istihbarat kuvveti gibi bir güçle savaþ açtý.Hani hükümet baþa gelriken demiþti ya yolsuzluklarý ve her türlü kaçakçýlýðý sýfýrlaacaðým diye.Ýþte bu yüzden bizden dikkatli olmamýzý istiyor ne de olsa uyuþturucu yolu, kaçak mazot yolu, iþviçre bankalarýný hekýrlar aracýlýðý ile ve iþ adamlarýmýzla hortumlamamýz gibi v.s bir sürü yol güzergahýnýn üzerinde Almanya devleti bilakis biz Neo-Naziler bulunuyor dostlarýmýzda Alman hükümetiyle görüþmeler halinde bu gizli kuvveti kaldýrýn diye.’’Manuel araya girerek
‘’Efendim bir þey diyeceðim.’’
‘’De bakayým.’’
‘’Her þey iyi hoþta her bölge bir iþle uðraþýp örgüte para saðlýyorken ben ve bölgemde niye yok sadece çetelerle haraç toplama büyük þirketlere kafa tutma var.Ben ve ekiplerimde gayet güzel yapabilir diðer þeflerin adamlarýnýn yaptýðýný.’’Diðer 3 büyük þef bu çýkýþmaya biraz bozulurlar.
‘’Dediðinde kendine göre sebebler üretip haklý olabilirsin ama sende hem baþkenti yani hükümetin olduðu yerdesin.Hükümetin her yaptýðý iþe karþý çýkýp orada muhaletlik yapýyorsun hem de baþkenti diðer baþka çetelerden koruyup buralara kendi çetelerini koyuyorsun bu da sence bir görev deðil mi?’’Manuel bir anda az önce söylediklerinden feragat edip
‘’Özür dilerim öyleyse az önceki çýkýþýmdan dolayý.’’der ve hemen ardýndan diðer 3 büyük þetfe bir rahatlama olur.
‘’Öyleyse toplantýda her þey konuþulduðuna göre çýkabilirsiniz gidin bölgelerinize iþlerinizle uðraþýn.’’demesiyle Lider.Þeflerin hepsi tek tek küçük olan eski iþkence odasýndan çýkýp ayrýlarlar.Neo-Nazi lideri ise tek baþýna kalmýþtý odada sonra yanýna yardýmcýsý Miroslav gelir.
‘’Efendim burada mýyýz yoksa herhangi bir iþ için dýþarý çýkacak mýyýz?’’
‘’Buradayýz Miroslav tamam mý?’’
‘’Peki efendim.’’deyip sonra dýþarý çýkacakken Lider arkasýna dönüp sað kolu olan yardýmcýsýna
‘’Miroslav bana bir þiþe viski getirsene.’’
‘’Hemen getiririm efendim.’’diyerek odadan çýkar Miroslav.Odadan çýkýp viskiyi almak üzere uzak bir odaya giderken yer altýndaki Neo-Nazi kentide gözükür.Son derece büyük bir yer altý kenti gibi çokça büyüktü burasý.Çokça eski bir tarihte Adolf Hitler tarafýndan yaptýrýlan birçok yer altý mahseni veya da yer altý evi, kenti gibi bu yerde yaptýrýlmýþtý.Neo-Nazi lideri odada tek baþýna otururken bir anda aklýna eski liderleri Adolf Hitler gelir.Sanki onun hayalini karþýsýndaki sandalyede görür.Kendi kendine der ki Lider karþýsýndaki gördüðü hayale
‘’Bir gün bende senin gibi biri olup bu dünyanýn anasýný aðlatacaðým sonra da öldürdüðüm ya da öldürttüðüm herkesin karþýsýna geçip senin gibi yüksek sesle kahkahalar atýp senin selamýný bir gün bu dünyaya ezberleteceðim.’’diyerek hem kendini tatmin eder.Hem de Adolf Hitler'e de söz vermiþ olur.

****************** ******************* ****************** *****************
HAKAN’IN DÜÞMANLARI HAKKINDA BULMAYA ÇALIÞTIKLARI

Hakan birkaç gün boyunca yaptýðý küçük küçük araþtýrmalar ve gezip gördüklerinin yeterli olmayacaðýný düþünüyordu.Bazen gazete sayfalarýný çevirerekte en son yaþanan 3 cinayetin ya da saldýrýdan birisi olan Tayfun ve Ahmet isimli iki Türk gencinin öldürülmesiyle sonuçlanan saldýrýyla ilgili nerede yapýldýðý ve iki Türk gencinin iþ dönüþünde nerede yakalanýp ve de nerede öldürüldükleri hakkýnda birkaç bilgi öðrenmiþti. Ama bunun da kendisi için bu saldýrýlarýn intikamýný yapabilmek kendisi açýsýndan zor olacak gibi gözüküyordu.Çünkü bu kadar bilgiyle hiçbir þey yapamazdý hem daha kim olduklarýný bile bilmiyordu düþmanlarýnýn.Bilmediði kiþilere de yerini yurdunu bilmeden ceza veremezdi.
Hakan iþlerinin zor gittiðini hissetmeye iyice baþlýyordu.Ama gazeteleri çevirirken gazetelerden birisinde saldýrýnýn gerçekleþtiði yerde herhangi bir bulguya rastlanmadýðý yazýsý geçiyordu.Hakan bu bilginin kendisine yarayacaðýný düþünerek hemen gazetelere göz attýðý cafeden hemen ayrýlýp saldýrýnýn yapýldýðý yere doðru gitmeye karar vererek oraya doðru giderek umduðu gibi güzel þeyler ve bilgiler bulmayý düþlüyordu.

Hakan yaklaþýk olarak 25 dakika içinde çýktýðý cafenin önünden bindiði otobüsle birlikte bu süre içinde saldýrýnýn yapýldýðý harabenin yakýnlarýna gelir.Otobüsten indiði yerden dümdüz ilerleyerek yaklaþýk 100m kadar yürüdükten sonra karþýsýna iki-üç tane eski püskü olan ve küçücük bir depremde doðal afette yýkýlacakmýþ gibi duran evlerin olduðu yere varýr.Evlerin arasýndan geçerek Bu 3 evin arasýnda kalan orta kýsma çýkar.Evlerin 3’üde gerçektende durulacak halde deðildi.Baktýkça bulunduðu yerin eskiden de kötü halde olduðunu hisseder.
Sonrasýnda ise 3 harabe evin arasýnda, ortasýnda kalan yere gelip etrafýna bakýnýr.Etrafýna bakýnýrken arada nereden bilgi bulabilirim diye düþünüyordu.Sonra birden karþýsýnda gazetelerde ve internet sayfalarýnda geçen iki Türk gencinin baðlandýðý tahtadan kazýklarý görerek kazýklarýn bulunduðu alana gelir.Kazýklara baktýkça aklýna iki gencin nasýl büyük bir iþkence görerek acý dolu ölümlerini gözlerinin önünde hayal ederek kendisinde ilginç bir duygu kaplar alman çetecilerin gençlere yaptýklarýyla ilgili olarak.
Yere hafifçe eðilip kazýklarda herhangi bir kan izi var mý diye bakarken kendi Kendine
‘’Bu nasýl iþ ya kazýklara iki genci baðlayarak öldürüyorlar ama bir damla kan yok.’’diyerek bu iþte baþka bir þey olduðunu gençlere baþka bir þekilde iþkencenin yapýldýðýný hissetmeye baþlar.Ama bu iþi çözmenin tek yolununda buradan geçtiðinide adý gibi biliyordu.Bu arada kazýða bakmayý býrakýp ayaða kalkar.Etrafýna bakýnmaya devam eder Hakan.Ama hala hiçbir bulamamýþtý.Elinde hiçbir veri ve önemli belge bulunmuyordu.Bu moralini iyice bozsada devam etmek mecburiyetinde hissediyordu kendini.
Sonra sinirinden ve moral bozukluðundan dolayý yer oturup kalçasýnýn üstüne oturmayý yeðler.Sýkýntýlý gözüküyordu bir nevi ama elini yer koyduðu yerde bir þeyler hissetmeye baþlar.Aniden bir þeyler fark ettiðinden oturduðu yerden hemen hafifçe ayakta kalarak elini koyduðu yeri elleriyle kazmaya baþlar.Kazdýkça topraðýn altýna gizlenmiþ olan bir þey gözükmeye baþlar.
Kazdýðý toprakta bir þeyler bulacaðýný umut ederek gözüne gözüken þeyin ne olduðunu da merakta etmiyor deðildi.En sonunda ise topraðý kazma iþini bitirir.Bitirdiðinde hayatýnda çokça ender gördüðü bir þeye rastlar.Kendisine önce ilginç gelse de sonradan gördüðü mþeyin ne olduðunu anlar.Gördüðü ise demirden yapýlma olan bir çubuk görür.Demir çubuðu topraktan çýkarmak için elini atýp çubuða dokunduðunda birden tarif edilmez bir sýcaklýk ile acý hisseder.Neredeyse içini parçalayacak gibi olur tuttuðu demir çubuk.Hemen elini demir çubuktan çekerek neden birden böyle bir sýcaklkýk duyduðunu anlamaya çalýþýrken elini biraz daha fazla tutsaydý elini yakýp kavuracaktý neredeyse elini bile yok edebilecek kadar sýcaktý demir çubuk.
Sonradan da olsa elini yakan çubuðun hala sýcaklýðýný korumasýnýn nedenlerini araþtýrýrken anlar ki iki gence bu demir cubukla saldýrýlmýþ olunabileceðini bu aletle iki gence dehþet ve acý veren uygulamalarda bulununduðunu anlar.Yanýnda getirdiði kanýtlarý koymak ve korumak için getirdiði birkaç poþet ve bezle birlikte demir çubuðu toprakta bulunduðu yerden çýkarýp hemen yanýna koyar.Sonrada kazdýðý yerin hiç kimse veya da polisler tarfýndan fark edilmemesi için kazdýðý yeri iyice gözükmeyecek gibi kapatýr.Kapattýðý gibi hemen ayað kalkýp bulduðu büyük ve önemli bilgiyle etrafýna bir daha son kez olmak üzere baktýktan.
Artýk bu harabe yerde daha fazla bir þeyin olacaðýný da olmadýðýný anlayarak baþka bir belge ya da bilgi bulamayacaðýný hissederek bulunduðu harabe yerden hemen koþar adýmlarla ayrýlýr.Koþarak ayrýlmasýnýn nedeni ise hava iyice kararmýþtý.Hava da bulutluydu ve her an yaðmur yaðabilecek gibi gözüktüðünden dolayý 100m kadarlýk mesafeyide hýzlý hýzlý koþarak aldýktan sonra beze ve poþete sardýðý demir çubukla birkilte otobüs duraðýnda birkaç dakika beklemek zorunda kalýr araba olmadýðýndan dolayý.Bu arada ise durakta kendisi gibi otobüs bekleyen birkaç teyze ve erkeðin ve de bir kýzýn dikkatini de elinde tuttuðu büyükçe çubukla çekiyordu.
Yeterinden fazla dikkat çekse de durakta fazla kalmadan otobüsün gelmesiyle baþka bir yere daha uðramak için otobüsle gitmek istediði yere doðru yola çýkar.Ýçinde ise gerçekleþtirilen ilk saldýrýyla ilgili bulduklarý kendisine kat ve kat yarayacaðýný bilerek ve de artýk kendisine olan güveninde arttýðýný bilerek bu iþin ve diðer iþlerin üstüne daha da büyük bir hýrsla gitmenin daha iyi olacaðýný düþünüyordu.Kendisine göre bu iþlerin üstüne gitse en fazla sadece ucunda ölümün olduðunu ve de o ölüme balýklama da atlayabileceðini bilerek, hissederek ve de düþünerek içindeki bütün iyi duygularla bulunduðu otobüsün camýndan Berlin’in sokaklarýna bakarak akþam da olsa içinde kötülüklerde olsa bunun keyfini çýkartmaya çalýþýr.


Hakan 25 dakika kadar sonrasýnda Berlin’in bir baþka yerinde ve umudun bitip tükendiði bir yere gelir. Dýþarýdan bakýnýyordu eve.Evde ise büyük bir çöküntü ile bir eþ ve onlarýn küçük kýzlarýnýn üzüntü dolu geriye sürekli üzüntü, umutsuzluk ve acýnýn yaþanacaðý bir ev olarak geriye kaldýðýný görür.Evin bahçesine doðru birkaç adým attýktan sonra üzüntü dolu bir halde gözlerinin içindeki yaþla evin bahçesini aþtýktan sonra evin giriþ kapýsýnýn önüne varýr.Önce kapýyý çalýp içerideki 3 kiþiyle yaþadýklarý ve bundan sonra çekecek acýlarý ve de onlarla bu olay ile olayla ilgili diðer þeyleri konuþmak isterken eli varmaz kapýnýn ziline sonrasýnda konuþmaktan vazgeçip arkasýna dönerek birkaç adým attýktan sonra aniden kapý açýlýr.Kapý açýlýr açýlmaz arkasýna dönüp baktýðýnda karþýsýnda kapýyý açmýþ anne ile küçücük kýzý vardý.
Anne ile küçük kzý tanýmadýklarý birisi karþýlarýnda görünce ne yapacaklarýný bilmeden hemen içinde bulunduklarý panikle kapýyý kapatmak isterler ama Hakan erken ve atak davranarak kapýnýn kapanmasýný önler eliyle.
‘’Kimsin yabancý ne istiyorsun benden ve ailemden de bizi rahatsýz ediyorsun?’’
‘’Ben yabancý falan deðilim abla.’’Kadýn birden abla lafýyla birlikte karþýsýndaki adamýn kötü niyetli olmayabileceðini anlar.O sýrada evin beyi ve kadýnýn kocasý da içeriden dýþarýdan gelen sesleri duyarak dýþarýya doðru koþmaya baþlar.
Hakan ile kadýn kapýyý kapatma ya da kapatmama konusunda yaptýklarý kavgayý býrakarak aralarýnda konuþuyorlardý.Küçük kýz ise annesinin konuþmasýna ve konuþtuðu kiþiye bakýyordu.Hakan, kadýn ve çocuk 3’lüsü birbirine bakarken arkadan kadýnýn kocasý beliriverir.Adam tanýmadýðý bir adamýn karýsýyla konuþmasý ve eve zorla girmeye yeltenmesine kýzarak öne doðru hamle yaptýktan sonra Hakan’ýn boðazýna sarýldýðý gibi ikiside kendisini yerde bulur.Hakan adamýn boðazýna sarýlmasýndan kaçýnarak gelme nedenini çabucak belirtmek isteyerek
‘’Bakýn beyfendi yanlýþ yapýyorsunuz bana karþý.’’
‘’Ne yanlýþý yapýyorum be.Sen kimseye sormadan karýma, çocuðuma evime haneye tecavüzde bulunuyorsunda yanlýþý ben mi yapýyorum?’’der demez hemen yerden kalýkýp Hakan’ýn üzerine yürür.
Hakan ise çaresiz hemen lafa girer.
‘’Ben buraya kötü bir niyetle gelmedim.’’Adam bütün kýzgýnlýðýyla Hakan’ýn üzerine doðru yürümeye devam ediyordu.
‘’Söyle o zaman da neyin ne olduðunu bileyim.’’diyordu ama öldürecekmiþ gibi geliyordu Hakan’ýn üzerine.
‘’Ben buraya ölen oðlunuz Tayfun için geldim.’’dediði an Tayfun’un babasý ve arkada olanlarý izleyen anneside þaþkýn þaþkýn Hakan’ýn bu dediðini düþünmeye baþlarlar.Acaba niye gelmiþti bu adam gecenin bir yarýsý oðlu hakkýnda ne biliyordu gibi sorularla karþý karþýya kalmýþlardý Atbilek ailesi.Hakan ise Tayfun’un babasýnýn olduðu yerde kalakalmasýný fýrsat bilerek adamýn yanýna gelip adamýn omzuna ellerini koyup adama
‘’Üzülmeyin beyfendi.Ben sadece oðlunuz ve ölümü hakkýnda bilgi toplamaya gelmiþ birisiyim ve oðlunuz faillerini bulmakta yardýmcý olacak bir þey de buldum.’’Adam birden öne eðilmiþ olan boynunu kaldýrýp karþýsýndaki Hakan’a
‘’Yaramý daha fazla deþme be çocuðum.’’
‘’Yanlýþ anlýyorsunuz beni efendim.Amacým yaranýza tuz basmak deðil ki.’’
‘’Ne o zaman hee! Söylesene bana oðlum neden öldü diye tanýmadýðým adam.’’
‘’Endiþe etmeyin oðlunuz öldü ama failleri bulunacak ve ya polisler ya da bir baþkasý burada yaþayanlar için bu yerde kalmýþ intikam alevini düþmanlara salacak.’’
‘’Kim yapacak ki bu dediðini polis desen oðlumu öldürenlerin yanýnda.Hadi polis deðilde bir baþkasý bu iþlere kalkýþtý diyelim.Elbet oðlumu öldürenler onunda hesabýný kesecektir.’’
‘’Korkuya gerek kalmayacak artýk.Ben bir gazeteceyim ve bu olayýn üzerine gitmek için araþtýrmalara baþladým.’’
‘’Sende bir þey bulamadýn deðil mi polisler gibi?’’
‘’Buldum beyfendi.’’bu söz adamýn uyanmasýna ve Hakan’ý can kulaðýyla dinlemesine yol açarak Hakan’a gözlerini dört açarak bakar
‘’Burada sokaðýn ortasýnda anlatmamý beklemeyin benden.’’
‘’Peki gazeteci oðlum geçelim içeriye diyeceklerin mühim bir þey olsa gerek.’’demesiyle adamýn.Adam, karýsý, oðlu ve Hakan eve girip evin salonuna geçerler.

Tayfun’un annesi Nemide Haným çaylarý salondaki masaya koyduktan sonra söze baþlar Hakan.
‘’Fazla uzatýpta deðerli vaktinizi almak istemiyorum.’’
‘’Olur mu evladým kasaydýn burada.Biliyorsun ki artýk buralar bu saatlerde pek tekin deðil.’’
‘’Benim için sorun deðil amcacýðým bakarým ben baþýmýn çaresine.’’
‘’Ama olmadý bu yaptýðýn evlat sen bana oðlumla ilgili bir þeyler diyeceksin sana deðer vermeyeceksem kime vereceðim bu deðeri.’’
‘’Çayýnýzý içiyorum ya bana bu verdiðiniz deðer bile yeter.Artýk konuþsak diyorum Bilal amcacým.’’Bilal amca pür dikkat dinlemeye koyulur Hakan’ý
‘’Ben buðün oðlunuzun ve arkadaþýnýn öldürüldüðü o harabe yere gittim.’’
’Bir þey buldum diyordun evlat ne buldun acep.’’
’Harabe yerin her tarafýný bir güzel gezip olayla ilgili herhangi bir detay var mý baktým.Ýlk olarak 15 dakika boyunca elime iþe yarayacak bir þey geçmedi ayrýca Tayfun’un ve arkadaþý Ahmet’in baðlandýðý kazýklara bile baktým ama bir þey bulamadým.’’
‘’Deminden beridir bir þey bulamadýn diyorsun ya hani önemli þeyler vardý.’’
‘’Var Bilal amca.Dikkatimi çeken bir þey oldu kazýklar üzerinde.’’
‘’Neydi ki o dikkatini çeken þey?’’
‘’Kazýklar üzerinde tek bir kan izi yoktu.’’
‘’Bu ne demek oluyor evlat?’’
‘’Þu demek ki iþi yapanlar arkada tek bir kan izi býrakýpta kan izlerinden ve kazýðada dokunmayarak herhangi bir izde býrakmayarak olayýn kimin yaptýðýnýn bilinmesini engellemeye çalýþmýþlar amaçlarý buydu kazýk iþinde.Kýsacasý temizce öldürmeyi planlamýþlar.’’
‘’Sen bana oðlumun nasýl öldürüldüðünü anlatma katiller bulunabilecek mi onu de bana?’’
‘’Elbette bulunacak Bilal amca ondan herhangi bir þüphen olmasýn.’’
’Þüphe duyma diyorsunda elinde bir kanýt var mý buna dair?’’
‘’Olmasa size gelir miydim?’’
‘’Aðzýnda býrakma da de öyleyse.’’
‘’Adamlar söylenene göre tabi polisler tarafýndan söylenene göre son anda kurtulmuþlar poilsin elinden ya da polis yakalamak istememiþte olabilir onu bilememde ben kazýklarý inceledikten sonra bir þey bulamadým derken elimi koyduðum toprak yüzeyinin hala sýcaklýðýný koruduðunu fark ettim.’’
‘’Ne demek oluyor ki bu?’’
‘’Þu oluyor Bilal amca biliyorsun ki olay iki akþam önce oldu.’’
‘’Evet biliyorum herkes gibi.’’
‘’Olay mahalinde herhangi bir yangýn ya da ateþ yakýlmasý falan gibi þetlerde olmadýðýndan bunun tek bir nedeni vardý.’’
‘’Ýki gün boyunca herhangi bir sýcaklýk veya da ýsý olayý olmadýðýndan ve kazýklar ile çevrde herhangi bir kan izi de olmadýðýndan cinayet aletinin topraðýn altýna gömülmüþ olabileceðine karar vererek topraðý kazdým.’’Bilal amca merak dolu gözlerle oðlunun faillerinin ne gibi bir hata yaparak cinayetin aydýnlatýlmasýnda rol oynadýklarý öðrenmek istercesine
‘’Merakta býrakma da söyle be evlat ne buldun.Oðlumu hangi cinayet aleti ile öldürmüþler.’’
‘’Topraðý kazdýðým elime bu geldi Bilal amca.’’diyerek elinde beze sarýp getirdiði demir çubuðu gösterir.Bilal amca demir çubuða bakarak oðlunun ne gibi bir büyük acý çektiðini anlamaya çalýþýr.Eliyle tutmak ister ama Hakan demir çubuðu çeker.
‘’Neden eçkiyorsun cinayet aletini ha! Ben oðluma yapýlanlarýn intikamýný ayný aletle almak istiyorum anlýyor musun beni evlat?’’
‘’Anlýyorumda bu cinayet aletinde kimlerin parmak izi varmýþ öðrenmeliyiz tamam mý ben bile sadece beze sararken azýcýk dokundum ama bu dokunma diðer parmak izlerini silmez.’’
‘’Ne yapacak o zaman bu aleti polisin eline mi vereceksin?’’
‘’Tabii ki de polise vermeyeceðim.Eðer onlara verirsem bu olayýn üstünü kapatmak için cinayet aletini bile ortadan kaldýrýrlar.Anlayacaðýn o kadar güven eksikliði var halk ile polis arasýnda.’’
‘’Ne yapacaksýn öyleyse elinde bu aletle?’’
‘’Önce çok yakýndan tanýdýðým bir doktor arkadaþýmla bu çubukta kimlerin ya da kimin parmak izi varsa onu bulup sonrada bulduðumuz parmak izlerinin sahiplerini de bulup bu iþi halledeceðiz.’’
‘’Yoksa sen mi yapacaksýn bu iþi evlat.’’
‘’Hayýr ben onlar gibi katil deðilim ama polise teslim edilecekler hepsi de.’’
‘’O zaman cinayet aletini polise götürsene.’’
‘’Polise gitmeden önce cinayeti aydýnlatacaðým ki katiller belli olsun kamuoyunda.Sonrasý zaten halk katilleri bildiði için poliste failleri bulmaký zorunda kalacak.’’
‘’Ya polis buna raðmende bulmazsa o zaman ne yapacaksýn evlat?’’
‘’Kendileri bilir o zaman birileri bu cinayetin altýnda kalmaz.’’
‘’Artýk bir þeyler yap evlat tamam mý?’’
‘’Yapacaðým tabi.Zaten ben sizler gibi ezilen, hor görülenler için burada ve buralarda zor þartlarda da olsun habercilikle uðraþýyorum.’’
‘’Her þey iyi de peki diðer iki cinayette bunun gibi aydýnlatabilecek mi?’’
‘’Bilal amca merakta kalma diye söylüyorum ki onlarda hallollacak.Ben sadece bu iþin üzerinde deðilim tabi ki de diðer iki cinayette benim için önemli.’’
‘’Önemli diyorsunda onlarda bunun kikadar kolay bulunabilir mi?’’
‘’Tabi ötekilerde zor iþ ama buna mecburum amcacýðým.Bugün ben bunlarla uðraþmazsam yarýn bir gün baþka cinayetlerde olacak.’’derken oturduðu yerden kalkýp Bilal amcadan izin isteyerek gitmek ister. Daha yapacaðý çok iþ vardý.Hem de evden annesi ile kardeþi beklerdi.
‘’Ne oldu evlat erken gidiyorsun?’’
‘’Bilal amca sende biliyorsun ki benimde ailem var beni de bekleyenler var.O yüzden yapacak iþimde çok ben bunlarla ilgilenmek zorundayým.’’
‘’Kimseye bahsetmeyeyim deðil mi?’’
‘’Tabi ki de dediðim gibi önce bekleyeceðiz.Ben ve birkaç arkadaþým bu olayý ve failleri ortaya çýkartasýya kadar sessiz kal ve kimseye oðlumun ve arkadaþýnýn failleri bulunacak diye fazla da sevinme.’’
‘’Peki evlat.Dediðini zor da olsa sevinmemeye çalýþacaðým.’’
‘’Bilal amca unutma ki Allah bir gün gelir kim günah iþlediyse bulur çýkartýr ve o günahýnda cezasýný ödetir.’’diyerek Bilal amca ile Hakan sarýlýrlar.Hakan Bilal amcanýn karýsýna ve küçük çocuða selam verip kapýya kadar Bilal amcayla bielikte gelir.Sonunda da kapý önünde vedalaþtýktan sonra Hakan bir daha uðrayacaðým diyerek söz verip evine gitmek üzere otobüs duraðýna doðru gider.
Ýçi biraz olsun huzur dolmuþtu Hakan’ýn.En azýndan ilk cinayetle ilgili bir þeyler çýkartmýþtý.Diðer cinayetleri ise hem disko çýkýþý tartýþtýklarý kiþilerce öldürülenler hem de evleri yanan ve 8 canýný kaybeden Rabia’ya ile yeðenlerini görmeyi planlýyordu.Ayrýca Bilal amcaya dediði gibi doktor arkadaþýna da uðrayýp parmak izlerine oradan da o parmak izlerinin kime ait olduðunu bularak 3 cinayette de uzunca bir yol kat etmeyi düþünüyordu içinde herhangi bir kötü duygu ve korku barýndýrmadan.


DEVAMI ÇOK ÇOK YAKINDA YAZIP ATACAÐIM...

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: devam etmen lazým...
Gönderen: YETER ÖZHAL / , Türkiye
15 Aralýk 2008
Bu yazdýklarýn tamamen kurgu mu,yoksa yaþadýðýn ya da duyduðun olaylardan mý esinlendin bilmiyorum ama fena deðil.Fakat dikkat etmeni istediðim çok önemli hususlar var,bunlarý uygularsan eðer,çok daha baþarýlý olacaðýna eminim.Birincisi,bu uzun bölümde bir çok ÝMLA HATASI var.Öncelikle onlarý düzeltmen lazým.Cümle içinde büyük harf,küçük harf kullanýmýný bazen es geçmiþsin.Bazý cümlelerinin bütünlüðü yok,anlatmak istediklerini ben gayet iyi anladým ama Türkçe kullanýmýný geliþtirmen lazým.Bunun için de,muhakkak bol bol kitap oku!Lütfen bu tavsiyelerimi dikkate al.Romanýn diðer kýsmýný merakla bekliyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Numaracýlar

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýntikam

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yakalým Bedenlerimizi [Þiir]
Ýçinde Senin Olduðun Seviþmeler [Þiir]
Hayallerdeki Seviþmelerimiz [Þiir]
Topraða Düþen Yitik Hayatlar [Þiir]
Bir Mezar [Þiir]
Bir Sevda [Þiir]
Issýz Yürek... [Þiir]
Aç Kalbini Yüreðime Doðru Güzel Kýz [Þiir]
Deniz Gözlüm [Þiir]
Kýsa Bir Söz [Þiir]


Barýþ Ünlü kimdir?

Ben Barýþ Ünlü. 1990'dan beridir hayatla bir olup yaþayýp gidiyorum. Herkesin yazar olmasý için destek olmaya ve de kendiminde yeteri kadar hatta yeterinden daha fazlasýný yaparak sizlere ve bu siteye üye olan ya da olmayýpta bu sitede dolaþan herkese güzel þiirler, denemeler, öyküler ve de romanlar yazarak sizlere güzel þeyler yaþatmayý umuyorum. Bu yüzden buradayým ve de burada olmaya devam edeceðim. Ben sizlere ve sizin gibi okur severlere açýlýp oradan da hayalim olan yazarlýk serüvenine katýlýp büyük ve adý her daim söylenen hatýrda olan bir büyük yazar olmayý hedefliyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
ORHAN VELÝ'DEN BAÞKASI ASLA


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Barýþ Ünlü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.