Mutluluk ve dram, insanlýk tarihi ile var olan, birbirine zýt iki eylemdir.
Ýnsanlýk var oldukça da bu ikili, insanlýðýn hayatýnda var olmaya devam edecektir. Çünkü âdemoðlu bu iki karakteri de yaþayabilecek bir surette yaratýlmýþtýr.
Çirkin olmadan güzelin kýymeti bilinemeyeceði gibi, hüzün olmadan da mutluluðun kýymeti bilinemeyecektir.
Ama aslolan hüzün deðil mutluluktur.
Ýnsanlýðýn mutluluðu için çeþitli görüþler, düþünceler, felsefi akýmlar ve inanç sistemleri devreye girmiþtir. Ama ilahi kaynaklý inanç sistemleri hariç hiçbir akým, mutluluk çýtasýný uzun soluklu yukarýlarda tutmayý baþaramamýþtýr.
Baþarmasý da olanaksýzdýr. Çünkü beþeri gayretler ancak dönemsel ve çevresel çözümler sunmaktadýr. Bu çözümlerin dönemsel ve çevresel kalmasý, mutlu insan, mutlu toplum ve hatta mutlu halklar ideali için insanoðlunun yeni arayýþlara yönelmesine neden olmuþtur.
Her arama sonunda bulunan sonuçlar çýtayý biraz yükseltse de yeterli olmamýþtýr. Yeterli olmasý için bireylerin beyin olarak buna hazýrlanmasý gerekmektedir. Yenileþmeye, deðiþime, geliþmeye mesafeli ya da kapalý duran bireyler ve milletlerin hazýrlýk safhasý bazen çok zaman almaktadýr.
Yeniliðe, deðiþime ve geliþimeye mesafeli duran bireyler ve toplumlar genel itibariyle kendi menfaatlerini, diðer bireylerden ya da diðer toplumlardan üstün görüp, ortak mutluluk niþanesi olacak olan “hak edene kazandýrma” formülüne sýcak bakmamaktadýrlar.
Bu anlayýþ da nefret ve çatýþma kültürüne katký saðlamaktadýr.
Bundan elli yýl önce otobüslerde ön koltuklarda oturulmasýna müsaade edilmeyen ABD’nin esmer halký kimi zaman ölümle, kimi zaman hapisle, kimi zaman iþkence ile sonuçlansa da mücadelesini çeþitli yolarla sürdürerek bugün belli bir seviyeye getirmiþtir.
Mücadelede, önce siyahlarýn beyazlara karþý horlanmasýndan dolayý, sadece siyah ýrk üzerinden yapýlmýþtýr. Bunun yanlýþlýðý kýsa sürede anlaþýlýp “Halklarýn Kardeþliði” ilkesine dayandýrýlarak eþitlik ve özgürlük için ortak mücadeleye dönülmüþtür.
Bunun neticesi olarak da bugün, ABD baþkanlýk seçimlerinde Kenya asýllý ve müslüman kökenli Barack Obama kendi teninden olmayan insanlarýn da oyunu alarak ABD’nin yeni baþkaný seçilmiþtir.
ABD’li ünlü insan haklarý savunucusu Martin Luther KING’in, “I have a dream” (Bir Hayalim Var) baþlýðýný taþýyan ve sözlü edebiyatýn þaheserleri arasýnda kabul edilen tarihi konuþmasýnýn, 28 Aðustos 1963 tarihinde 300.000 kiþinin katýlýmýyla, Washington DC. de gerçekleþtirdiðinde hayali siyahlarla beyazlarýn el ele tutuþmasý ve eþit haklara sahip ABD vatandaþlýðý idi.
Martin Luther’e hayalini çok gören zihniyet, 4 Nisan 1968 tarihinde kör kurþunlarla, ona hayalini görme fýrsatý tanýnmadan, tarihteki insan haklarý mücadelesi sayfasýndaki yerine gönderdi.
Onun ölümü ABD’de mücadelenin hýzýný kesemedi ve aradan yarým yüzyýl geçmeden siyah bir lider onun hayalinin ötesinde bir konumu hak etti.
***
Martin Luther KING’in demokrasi manifestosu (bildiri) niteliðindeki uzun konuþmasýndan bir bölüm:
“Bir hayalim var benim!…
Zenci toplumunu çepeçevre kuþatmýþ bulunan bu yeni ve kutsal militan ruh, bizi tüm beyaz insanlara karþý bir güvencesizliðe yöneltmemelidir. Beyaz kardeþlerimizin pek çoðu, kendi kaderlerinin bizimki ile sýký sýkýya baðlý olduðunu idrak etmektedir. Bunun en güzel delili, þu an bizim aramýzda bulunmuþ olmalarýdýr. Biz, bu yolu tek baþýmýza yürüyemeyiz.
Bugün size þunu hatýrlatýyorum ki, dostlarým, ümitsizlik bataðýnda boðulmayalým. Þu an yaþamýþ olduðumuz ve önümüzde bulunan zorluklara raðmen, hala bir hayalim var benim. Bu hayal, Amerikan rüyasýnýn derinliklerine kök salmýþ bir hayaldir.
Evet… Bir hayalim var benim…
Gün gelecek, bu ulus ayaða kalkacak ve kendi inanç deðerlerini tam anlamýyla yaþayacak. Þu husus apaçýk ortadadýr ki, bütün insanlar eþit yaratýlmýþtýr.
Bir hayalim var benim!…
Gün gelecek, bir zamanlar köle olanlarýn evlatlarýyla yine bir zamanlar köle sahiplerinin evlatlarý, Georgia’nýn kýzýl tepelerinde, birlikte kardeþlik sofrasýna oturabilecekler…
Gün gelecek, dört büyük çocuðum, derilerinin rengine göre deðil, karakterlerinin yapýsýna göre deðerlendirilecekleri bir ülkede yaþayacaklar…
Bugün bir hayalim var benim…
Gün gelecek, Alabama eyaleti, þirret ýrkçýlarý ile aðzýndan hep müdahale ve yasaklar yönünde sözler dökülen valisi ile o eyalet bile, minicik siyah erkek ve kýz çocuklarýnýn, minicik beyaz erkek ve kýz çocuklarý ile kardeþçe el ele tutuþabilecekleri bir yer olacaktýr…
Bugün bir hayalim var benim…
Evet, bir hayalim var…! Gün gelecek, özgürlüðümüzün önünde birer engel olan bütün vadiler yükselecek, bütün daðlar eðilecek, engebeli yerler hizaya gelecek ve Allah’ýn yüce þaný yeryüzüne inecek ve bütün canlýlar bunu hep birlikte göreceðiz.”
***
Bill Clinton, Marmara depreminden sonra ülkemize gelip Erkan Bebeðe burnunu sýktýrdýðýnda Türk milletinin büyük sempatisini toplamýþtý.
George W. Bush ise kendi tezgâhlarý 11 Eylül uðursuz eyleminden sonra baþta Afganistan ve Irak’ta müslüman kýyýmýndan ve Ebu Gureyb ile Guantanamo'daki vahþetlerinden dolayý Türkiye’de ve Ýslam dünyasýnda derin hüzne neden olarak, ABD’ye olan sempatiyi antipatiye çevirdi.
“Bir hayali olan” Barak Hüseyin Obama, yeni bir umut ile ABD’ye olan antipatiyi sempatiye çevirebilecek mi? Bunu zaman gösterecek.
Arzumuz, daha mutlu bir dünya…
Bunun için de Obama’nýn dýþ politikasý önemli bir niþanedir.
Baþarýlar ve huzurlu görevler diliyoruz.
Selam ve muhabbetle.