Ülkemiz insanýnýn okumadýðýndan bahsetmek, bunu yüzdelere vurmak, geliþmiþ Avrupa ülkeleri ve Japonya ile kýyaslamak son yýllarýn moda konularýndan biri haline geldi. Sanki yirmi, elli veya yüz elli yýl önce bu topraklarda çok okunurmuþ da baþýmýza yeni bir felaket gelmiþ gibi. Evet az okuyoruz. Ama sýzlanýp durmak yerine bir yerden baþlamamýz gerekiyor. Baþlangýç noktamýz da kuþkusuz çocuklarýmýz ve gençlerimiz olmalýdýr.Ben çocuklarla ve devamýnda gençlerle sinemanýn kurabildiði iliþkinin örnek alýnabileceðini düþünüyorum. Sinema sektörü neyi baþarýyor? Öncelikle çocuklarýn ilgisini çekebilecek hýzlý, renkli, evrensel temalar taþýyan, duygusal tepkiler yaratabilen çizgi filmlerle iþe baþlýyor. Sonra çocuklarýn sinemaya ebeveynleri ile gidebileceði gerçeðini unutmadan, yetiþkinlerin de hoþlanacaðý teknik ve ayrýntýlar kullanýyor. Mesajlarý göze sokmadan eðlence, merak, heyecan unsurlarýný ön planda tutuyor. Çocuðu hikayenin bir parçasý haline getirecek atmosferler, karakterler yaratýyor. Sonunda da mesajýný hikayenin doðal bir parçasý olarak veriyor. Bu filmlerle önce evlerinde sonra salonlarda sinemaya baðlanan çocuklar, ilerleyen yýllarda da benzer þablonlara sahip, yaþlarýna ve ilgi alanlarýna uygun filmler izlemeye devam ediyorlar. Peki ayný gençlerin kitap konusunda baþlarýna neler geliyor? Öncelikle yanlýþ kitap seçimleri ile yola çýkýlýyor. Kitap, aile ve okul tarafýndan okunmasý gerekli, faydalý ve kutsal bir nesne olarak lanse ediliyor. Doðru düzgün okumayan yetiþkinlerin nasihatleri çocuðun aklýný çelemiyor. Okumaya çalýþtýðý kitaplarýn ders verici, yetiþkince kaleme alýnmýþ, doðallýk ve duygu unsurlarýný dikkate almayan ürünler olmasý üstüne tuz biber ekiyor. Kitap okumanýn, sinema, bilgisayar ve oyunlarla kýyaslandýðýnda çok daha zahmetli bir uðraþ olmasý da buna eklenince çocuk kitabý sevmeyen, mecbur kalmadýkça okumayan birine dönüþüyor. Zorlamaya devam ederseniz kitap düþmaný bile olabiliyor. Çaresi? Çocuðun yanýnda, arkasýnda, önünde hissedebileceði yazarlarýmýzýn sayýsýný artýrmak. Bunu baþarabilenlere sahip çýkmak. Çocuklarýmýzý, gençlerimizi onlarla buluþturmak. Ders veren parmaklarýmýzý indirip, sahneyi çocuklarýn, gençlerin dilini konuþabilenlere, onlarý heyecanlandýrabilenlere býrakmak. Çocuklara ve gençlere seçme hakký tanýmak. Beðenmedikleri filmleri çat diye kapatabildikleri gibi kitaba da aynýsýný yapabilmeye teþvik etmek. Sevdikleri sinema yýldýzlarýnýn filmlerini takip ettikleri gibi, yazarlarýn kitaplarýný da takip etmeye teþvik etmek. Günýþýðý Kitaplýðý yayýnevinin bir süredir çocuklarý yukarýda sýraladýðým özellikte kitap ve yazarlarla buluþturmak için özenle çalýþtýðýný gözlemliyorum. Dili, temasý, Türkçesi, akýcýlýðý dikkatle seçilmiþ yerli ve dünya edebiyatý eserleri yayýmlýyorlar. Örneðin 6 Yýl Tam Pansiyon adlý kitabý ile tanýþtýðým ve öðrencilerimin kitap okuma iþtahýný artýrdýðýna tanýk olduðum bir yazarlarý var: Tolga Gümüþay. Týpký sinemayý baþarýya ulaþtýran kurallarda bahsettiðim gibi hem büyüklerin hem de küçüklerin ilgisini çekebilecek eserler yaratýyor. Ben bir yetiþkin olarak 6 Yýl Tam Pansiyon'un bazý sayfalarýnda kendimi kahkahalar atarken, bazýlarýnda ise gözlerimi kurularken buldum. Keskin Naneli Öyküler ve Geleceði Görme Ortaklýðý'ndaki öykülerden de etkilendim. Öðrencilerime giriþ, geliþme, sonuç bölümlerinden, öykünün ana fikrinden ve benzer kliþelerden söz etmek zorunda kalmadým. Çocuklar zaten okuduklarýndan etkilenmiþlerdi. Yazarýn tam da kendi hayatlarýndan bahsettiðini söylüyorlardý. Öyküleri, karakterleri sahipleniyor, kendi sonuçlarýný çýkarýyorlardý. Böylece çocuklar kitabýn pasif okurlarý olmaktan çýkýp, etkin katýlýmcýlar haline geldiler. Elbette bunu yazarýn ve okuduklarýný paylaþma yöntemimizin saðladýðý özgürlük sayesinde gerçekleþtirdiler. Bir konuda ilerlemek istiyorsanýz önce doðru seçimler yapmayý ve keyif almayý becerebilmeniz gerekiyor. Baþkalarýný ilerletmek istiyorsanýz da aynýsý geçerli. Gelin biraz da kitap okumanýn faydalarýndan deðil, güzelliklerinden bahsedelim. Bize güzel deneyimler yaþatanlarý birbirimize tavsiye edelim. Ve gerisini çocuklarýmýza, gençlerimize býrakalým.