Ýnsanlar yalnýzca yaþamýn amacýnýn mutluluk olmadýðýný düþünmeye baþlayýnca, mutluluða ulaþabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
Burada dikkate alýnmasý gereken husus, yalnýzca doðuda hakim olan derebeylik sistemi ile bunun doðal sonucu olan aþiret kültürünün ortaya çýkardýðý katilperver toplum tipi deðildir. Dünyanýn neresinde aþiret kültürü hakim ise orada aþiret kültürünün olmazsa olmazý katil severlik var olacaktýr. Dahasý bu tablo, dünyanýn birçok ülkesinde olduðu gibi milliyetçi bir tepkiyi beslemektedir ki, milliyetçiler de kendi katil severlerini yaratmaktadýrlar. Bu durumda, bu toplumun katil sempatizaný olmayan, çözümü ölümde aramayan kesiminin hali ne olacaktýr? Bu kitle ne zamana kadar, ölümü yaþamýn önüne koyan, geleneksel kültüre katlanmak zorunda kalacaktýr. Artýk sorun çoktan býkkýnlýk sýnýrýný aþmýþ durumdadýr. Toplumsal çýkarlarýmýz bakýmýndan ciddiyetle ele almamýz gereken konu, 21. yüz yýlda bünyemizde aþiretleri ve kültürlerini özenle korumakta olduðumuzdur. Ýþin ironik yaný, feodal kültüre karþý olan vurdumduymazlýðýmýz, Avrupa Birliði’ne giriþ için kendimizi paraladýðýmýz þu günlerde de devam etmektedir. Ne kadar ilginçtir ki, o Avrupa Birliði de, müzakere sürecinde bizden yerli yersiz birçok talepte bulunurken, doðunun feodal yapýsýný gündeme bile getirmemektedir. Türkiye’nin bölünme tehlikesi ile ilgili endiþesi biliniyor. Yýllardan beri de bu konu ile ilgili bir güvenlik mücadelesi oldukça kanlý bir þekilde sürdürülüp duruyor. Ancak þunu açýkça ifade etmek zorundayým ki, Türkiye sosyokültürel bakýmdan çoktan hem de birçok konuda bölünmüþ durumdadýr. Nasýl dincilik ve laiklik üzerinden bölünmüþ ise, iþte yukarýdaki olay vesilesiyle ortaya çýktýðý gibi, çaðdaþlýk ve feodalite ikilemi ile de bölünmüþtür. Artýk nihayet kabul edilmesi gereken husus, Türkiye’nin, bu feodal gelenekselliði taþýyamayacaðýdýr. Bütünlük, yalnýzca toprakla ilgili bir kavram olarak düþünülmektedir öteden beri. Oysa bu yanlýþtýr. Asýl bütünlük, çaðdaþlýk etrafýnda oluþmasý gereken kültür bütünlüðüdür. Bu örnek kültür ise, Türk toplumunun en azýndan bir bölümünde vardýr. Sorun, doðu ve özellikle güney doðuda egemen olan, aþiret ve feodalite yapýlaþmalarýnýn imhasý anlamýna gelecek bir toprak reformunun yapýlmasý sorunudur. Bunu yapmadan giriþilecek, örgün ve yaygýn eðitim çabalarý ile yalvar yakar olmalarýn bir sonuç vermesi mümkün deðildir. Hiç kimse bu konuda kendini kandýrmamalýdýr. Kültür, mülkiyet ve üretim iliþkilerinden baþlar, eðitimden deðil. Eðitim, mülkiyet ve üretim iliþkileri çaðdaþlaþtýktan sonra, derleyip toparlayýcý olarak devreye girebilecek bir konudur. Yapýsal dönüþümleri gerçekleþtirmek yerine oluþturulacak zenginleþme ve eðitim, olsa olsa aþiret düzenini de onun katil sever toplum karakterini de, daha teknik ve daha ileri bir hale getirmeye yarayacaktýr. Özetle sorun, özellikle görece küçük yerleþim yerlerinde, halkýn kitlesel tepki ve önlemlerine doðru gitmekte, vahamet artmakta, sorunu yalnýzca alýþýlmýþ asayiþ önlemleri ile karþýlamak giderek zorlaþmaktadýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ali Erasoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |