..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýste, sana verilecektir; Ara, bulacaksýndýr; Çal ve kapý sana açýlacaktýr -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Yaþam > Gülizar Özlem SARAÇOÐLU




25 Eylül 2008
Ölümün Kýyýsýndaki Yaþama Ruhu  
Gülizar Özlem SARAÇOÐLU

:BDCD:
Ölümün Kýyýsýndaki Yaþama Ruhu

Adý, Mustafa PELÝT... Adana’nýn, Zeytinbeli Kasabasý’nda doðmuþ, evlenmiþ, üç çocuk babasý, pýrýl pýrýl yüreði olan bir güzel çoban..!

Okuma, yazmasý var fakat; ortaokulu okuyamamýþ imkansýzlýklardan. Okuyabilseymiþ eðer..

"Ýyiki de okuyamamýþ" diye, geçmedi deðil hani yüreðimden; Mustafa PELÝT’in kendi aðzýndan dinlerken hayatýnýn kesitlerini, eþiyle beraber evimize ziyarete geldiðinde; iç sesimi seslendirmemiþtim kendilerine, çok sevdiðimden...

Sorduðum sadece: "Anlattýklarýnýn bazýlarýný, yazmamda sakýnca var mý" olmuþtu da demiþti kesik kesik:

- "Anlat abla, hayatým roman" diye.

Öyle bir hayat ki; hayat deðil, efsane yaþamý Mustafa’nýn..

Dinle dinle bitmez, yaz yaz romanlar olur, buna zaman yetmez..

Gýrtlak Kanseri’ni yendi Mustafa.. "Ver, kurtul" hikayesi gibi; hiç istemeden vermiþti gýrtlaðýnýn tamamýný.. Sesinden de olmuþtu, aðzýndan-burnundan nefes alýþ veriþinden de olmuþtu..

Annemin, gýrtlaðýyla beraber, o bölgedeki kaslarý ve lenflerini de almak zorunda kalmýþtý çok sevdiðimiz Ülkü Haným: "Hiçbir alternatif tanýmak istemedim bu hastalýða.. Derinlemesine temizlik yaptým" demiþti..

Koku alamýyorlardý ve hiçbir zaman da alamayacaklardý.. Boðazlarýndaki küçücük delikten alýyorlar nefeslerini.. Artýk süzgeçleri yok havayý temizleyen.. Aldýklarý hava doðru ciðerlerde.. Poyraz’da daha bir korumak lazýmmýþ üstelik; yoksa oradan kan gelirmiþ, ciðerlerin kurumasýndan.. Pnömeni’ye yakalanmamalarý lazým ayný zamanda.. Oldukça tehlikeli çünkü.. Annem, sýksýk yakalanýyor, antibiyotikle kurutmaya çalýþýyoruz, doktor tavsiyesi üzerine..

... Ve ömür boyu, çok iyi bakýlmalarý gerekiyor; sevenleri tarafýndan, gölgelerinden mahrum kalmamak için.


Çukurova Üniversitesi Balcalý Hastahanesi’nde; annemin, 08/01/2008 günü ameliyatý sonrasýnda, muazzam bir çöküntü ve sinir sistemi bozukluðu yaþattýrýldým, sorumsuzlarýn üstlendiði sorunlularca..

Oysa; o zaman, sadece Yaþam Savaþý’ný haklý bir övgüyle anlatan Doç. Dr. Ülkü TUNCER’in ricasýyla yaklaþmýþtý yanýma Mustafa PELÝT.. Kýrmýþtým, incitmiþtim yüreðini, piþman ettirmiþtim içinden geçen gayesini; delice...

"Annem ölürse" korkusu daha aðýrlýktaki duygumdu. Davranýþýmý açýklamaya gelince "Neden çok, yazacak yüreðim yok" diyebilirim þimdilik...

Aslýnda Ülkü Haným bahsetmiþti:

- "Annenizin durumunda olan bir hastamýz konuþmayý öðrendi, çok güzel konuþuyor" diye de çok sevinmiþ, tanýþmak istediðimi belirtmiþtim, ümitsizce...

Ayný ameliyattan çýkýp da kýsa süre yaþayýp umutlanan... Ne yazýk ki; bu mel’un hastalýða yenilen o kadar çok hasta vardý ki; inanýp inanmamak arasýnda gaile yaþýyordum ekstradan.


Aradan aylar geçti, telefon geldi: "Anneniz sizi çaðýrýyor. Acele gelecekmiþsiniz" diye.!?

Korktum. Hemen pedallara asýldým ve vardým yan siteye.. Tel kapýyý açmamla; hastahane odasýna gidip de: "Sizi öpebilir miyim, baðýþlayýn lütfen, kalbinizi kýrdýðým için" dediðim, Mustafa ve eþi oturuyorlar; annem, Ayten’imiz, çok mutlu hem beni gördüðü için hem de onlarý..

Gözleri ýþýl ýþýl:

- "Merhaba abla" diyor, Mustafa ve eþi..

Mutlu olduðumu kavradýðý anda; annemle tek taraflý ettiði sohbetine, kaldýðý yerden devam ediyor Mustafa:

- "Ayten Teyze, önce geðirmeyi öðren. Çok çalýþ bunun için. Sonra *(h)eceler çýkacak kursaðýndan. Dört ayda çözdüm, öðrendim. Gayret ettim. Bak konuþabiliyorum iþte çok þükür"

"H" harfini söyleyemiyordu Mustafa ve açýklamýþtý: "Abla, bizim gibi hastalardan "h" harfi çýkmaz, yuttuðumuz nefesin üçte ikisiyle, midemiz sayesinden çýkarýyoruz heceleri.. Önemli olan geðirmek.. Balcalý’da aldým eðitimi, geðirmeyi öðrendim, kitabýný aldým, evde hece hece ses çýkartmaya çalýþtým.. Önce hanýmýmýn sonra çocuklarýmýn isimlerini söyledim.. Daha bir hýrs geldi bana.. Baþardým iþte gördüðün gibi..

Mustafa’ya, içimden "Maaþallah, nazar deðmesin" diyor hem de gýpta ediyordum gayretine. Allah’ýn gönderdiði iyilik meleði gibiydi belki de ta kendisinin görevlisi...


Türk Kahvesi’ni bizde içmeye karar verdik ve evimize geldik.

Mustafa ve çok sevdiði nazlý eþi, yanyana olarak ikili koltuða yerleþtiler... Tam karþýlarýna oturmuþtum ki; saygýdan, bilirsiniz, her an hizmete hazýr, iðreti.. Mutluluklarýna nazar hiç deðmemeli...

Baþladý heyecanlý ve heceler zincirlemesinden cümlesine..

Dedi ki:

- "Abla, bu (h)astalýða yakalanmadan öncesine kadar hep Þarký Yarýþmasý’na katýlmak istedim, biliyor musun? Güzel þarký, türkü, uzun hava söylerdim. Hala söylüyorum ama eskisi gibi deðil"

Böyle, "Nefesinin üçte birini dýþarý salýp, üçte ikisiyle, mideden heceleyerek; nasýl þarký, türkü söylenebilir" aklým ermediðinden, aþýramadým bu sözlerini de:

- "Canýn istediði zaman söyle. Sesinin güzel olduðu belli.. Hecelesen bile, hýzlý konuþuyorsun. Mutlaka; eski halin kadar olmasa da güzel söylüyorsundur hala" demiþtim karmakarýþýk bir halde...

Gülümsemiþti, Mustafa.. Kendine güveni tamdý, tam da hala..

Nazlý eþi lafý diline aldý:

- "Abla, bir söylesin de bak. Sesine, söylemesine aþýðým" demiþti, gözleri ýþýyarak.

"Kocasýný çok seviyor, çok mutlular ailecek, maaþallah" geçmiþti içimden.


Meyve servisine geçmiþtik ki:

- "Abla, sana anýmý anlatayým, ben de aný çok, sen yaz" dedi.

"Aný" denilince; içimde, kaynardý kanýmdan sular.. "Taþar, coþar, dellenir" diye korkardým ansýmalarýmdan.. Yüzüme acýlý endiþem yayýldý mý bilemiyorum fakat; hýzla bir tebessüm yayýlýverdi dudaklarýma: "Elimden geldiðince, anlatýlarýný aktarmaya çalýþýrým fakat; kendi adýnla yayýnlansýn isterim" demiþtim..

... Ve eklemiþtim: "Üstün niteliklerle donatýlmýþsýn.. Dörtlüklerine, þiirlerine, hiciv sanatýna, yaþam öykünü anlatýþýna hayran kaldým.. Deðerinin, nebzimde eþi yok. Þeref verirsin Mustafa, hoþ geldiniz dünyama, inþaallah baþarabilirim anlatýlarýný aktarmaya.. Allah utandýrmasýn"

- "Alla(h) utandýrmaz abla, bizim yanlýþýmýz yok" demiþti...

Öne eðildi, sehpadan bardaðýný aldý ve suyundan yudumlandý, bardaðý yerine býraktý..

Baþladý anlatmaya:

- "Sene, bindokuzyüzdoksanbeþ (1995).. Eskiþehir’in Bozan Kasabasý’ýnda, biçer-döverde çalýþýyorum o zamanlar.. Ýþimi bitirmiþim. Vatan (H)asreti var yüreðimde, nazlý eþim.. Yeni doðmuþ bebemiz var.. (H)asret yakýyor yüreðimi.. Kolay deðil, aylardýr çalýþmýþým, kuþ uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyim"

- "Kafama koydum, paramý alýp gidecem memlekete.. Bulunduðum yerden yürüyerek çýktým yola vardým Alpu’ya.. Tren istasyonu or’da var"

- "Varýp, yazýldým vagona.. Bugün yarýn, bugün yarýn bekliyorum vagonu"

- "Beklerken "Varýp, gideyim" dedim müdüre, öfkeliyim ya hani; izin vermedikleri için.. Duydum müdürü, aksi bir adammýþ.. Tavýrla girdim içeriye (Müdürün odasýna): "Mustafa Bey, ne bu tavýr, yüzünüz kýrk karýþ" dedi, müdür.. O ara elimi kulaðýma attým:

- "Görüyorsun yüzümdeki tavrýmý
Sen burada madem yapma ayrýmý
Çok özledim, inan gurbetteki yavrumu
Ne olur bir an önce gönder müdürüm"

- "Müdür, kalktý sarýldý bana. Dedi: "Ulan, Adana’lý.. Sen boþ adam deðilsin"

- "Dedim: "Gurbet elde bende bitirdim iþimi
Çok söyleyip aðrýttýysam baþýný
Ýnan çok özledim gurbetteki nazlý eþimi
Ne olur bir an önce gönder müdürüm"

- "Abla, o günün bir akþamýnda, patrondan altýyüz lira (h)arcýra(h) almýþtým, baþka param yok.. O günün gecesi de çay demlemiþtim, Þükrü Dayý dediðim patron olur.."

- "Altýyüzbinlira zor aldým Þükrü Dayýmdan
Size (h)isse çýkarttým kendi payýmdan
Bilmem zevk aldýn mý akþamki çaydan
Ne olur bir an önce gönder müdürüm"

- "Varýnca sýladan "Selam" ederim
Bir da(h)a kalmam yemin ederim
Sana "Saðlýk mutluluklar" dilerim
Ne olur bir an önce gönder müdürüm"

O ara; bana dedi, müdürüm: "Ula oðlum, madem iþini bitirdin; varýp, (h)esabýný kes, biletini al, memleketine git. Elin cennetini beklemeden sana ne"

- "Abla, ayný gün posta geldi, bindim vagona.. Yirmidört saat sonra vardým, vatana"


Söyleþimiz 08/09/2008 tarihinde, saat: 10:32 de baþlamýþtý.. "Finalimiz olmasýn", "Mustafa’nýn anlatýlarý devam etsin, son nokta konmasýn" diye, bitiþ zamanýný bildirmiyorum.

Her zaman baþlangýç olduðu için; açýmdan, Mustafa ve ailesini de ortak ettim, zaman kavramýmýza..

Talebi üzerine: "Mustafa anlatsýn, yazayým.. "Paylaþalým" istedik"

Sevgili Haber Potasý Ailemize,

"Mustafa PELÝT, nazlý eþi ve evlatlarýnýn çok selamlarý, hürmetleri var"


Sonsuz saygý, hürmet ve muhabbetlerimle: "Saðlýcakla kalýnýz" efendim...

* "h" harfini söyleyemiyorlar bu durumda olan hastalar...

NOT: Aný ve Dörtlükler’in her hakký, Mustafa PELÝT’e aittir.

Gülizar Özlem SARAÇOÐLU



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Din/din, Sin/din, Gergin/din
Dinci Ya da Ýnci
Geceler
Özlemce'den Seçmeler
Bittik Ama Yenilmedik
ve Sair...
Kýzýl Kýrmýzý
Yakaladýkça...

Yazarýn þiir ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Özlemce...
Cumhuriyet Ve...
Ceza
Ayaðýn Baþa Bakaný Rite
Alfa/betik
Geceler...
Çare Yok
"Allah" Diyendim
"Allah" Diyendim

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yetiþtirme Yurtlarýnda ve Sokaklardaki Çocuklarýmýz... [Deneme]
Onlar; Bizi Doðuranlar, Yetiþtirenler... [Deneme]
Öyküler [Deneme]
Muhatap ve Müttefikimiz Kim ve Hangi Ülke... [Eleþtiri]
Özlemce - Bugün - Özgür Ruh [Bilimsel]


Gülizar Özlem SARAÇOÐLU kimdir?

Oyun, þiir, makale ve öyküler

Etkilendiði Yazarlar:
Ressamlar, þairler ve yazarlar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Gülizar Özlem SARAÇOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.