..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrý insaný yarattý, insan da sanat yapýtýný. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Modernizm > hasanaxan




21 Eylül 2008
Kültür ve Ötesi  
KÜLTÜR VE ÖTESÝ

hasanaxan


medeniyetin kültere indirgemenin çeviri bir kitabýn özetini okumaktam farký yoktur..


:AGFC:
Kelime de maskelidir, insan gibi; ülkeden ülkeye deðiþir kimliði, çaðdan çaða deðiþir. Kaynaðýnda yakalayacaksýn kelimeyi, akýþýný izleyeceksin; tanýyamazsýn yoksa. Ömrün yetecek mi bu yolculuða, sabrýn yetecek mi?

Kültür yabancý bir kelime; yabancý, karanlýk, ama sevimli. Cazibesi biraz da müphemiyetinden geliyor. Adýný nasýl türkçeleþtirsek: irfan desek olmaz, hars desek deðil.

“Toplumsal ilimlerin en kaypak ve anlaþýlmasý en zor kavramlarýndan biri kültürdür, diyor Þerif Mardin. Teknik anlamda kullanýlmadýðý zaman beraberinde getirdiði çaðrýþýmlar Picasso, Mozart, Beethoven, tiyatro, edebiyat ve sanatla ilgilidir.” (Din ve Ýdeoloji S.38) Neden Picasso, Mozart ve Beethoven de Farabî, Itrî veya Tagor deðil? Bu garip takdimde þuurlu bir Türk aydýný yerine bir amerikan misyoneri konuþuyor. Asya'yý, Afrika'yý kültür mabedinden koðan hasta bir Batý hayranlýðý.

Oysa, Ziya Gökalp'e göre “Medeniyet, müteaddit milletlerin müþterek malýdýr... yani beynelmileldir. Kültür, bir medeniyetin her millette aldýðý hususi þekildir... yani millîdir... Garp medeniyeti, fakat fransýz kültürü, ingiliz kültürü. Medeniyet sunidir, kültür tabi.” (Türkçülüðün Esaslarý).

Kültür, tamamlayýcý bir isimle veya fiil olarak XVI. asýrda kullanýlmaða baþlamýþ; tek baþýna XVIII. asrýn sonlarýnda fethetmiþ batý dillerini. Lalande anlamlarýný þöyle sýralýyor:

A- En dar ve en maddî manada, uygun temrinlerle bazý beden ve zihin melekelerinin geliþtirilmesi (veya geliþmiþ olmasý): “Kültür fizik, matematik kültürü.”

B- Daha genel olarak ve gündelik dilde: 1) Okumuþ ve bu sayede zevkini, tenkit kabiliyetini, muhakemesini geliþtirmiþ insanýn özelliði. 2) Bu özelliði saðlayan eðitim.

“Bilgi, kültürün vazgeçilmez þartýdýr, fakat yeter þartý deðildir. Kültür denince daha çok zekânýn, muhakemenin ve duyarlýðýn niteliði akla gelir” (D. Roustan) (Bu manada daha çok “genel kültür” tabiri kullanýlýr.)

C- Medeniyet. (Vocabulaire technique et critique de la Philosophie, S. 199, 200.)

Foulqué ise, almanca kultur civilisation karþýlýðýdýr, fransýzcadaki kültürün almancasý bildung diyor. (Dictionnaire de la langue philosophique.)

Ne kadar çabuk eskiyor sözlükler. Þimdi de bir mütercimi dinleyelim: “Darwin'in þakirdi olan ilk evrimciler, toplumun adeta üst-yapýsýný meydana getiren davranýþlarýn, moral deðerlerin, alýþkanlýklarýn topuna birden “kültür” adýný verdiler. Bu tanýmýn fransýzcadaki “kültür” ile pek münasebeti yok ama anglo-sakson antropolog ve sosyologlarýn çoðunca benimsenmiþ bir tarif bu. Hatta bu sosyologlar, kelimenin manasýný öyle geniþlettiler ki, kültür, bu eserde olduðu gibi, zaman zaman toplum yerine kullanýlmaktadýr.” (Kardiner-Preble, Introduction a l'ethnologie, S.9)

Vuzuha kavuþtunuz mu? Araþtýrmalarýmýza devam edelim: Krober'le Kluckhohn koca bir kitap yazmýþlar bu kelime için: Culture, a critical review of concept and definitions. Çeþitli yazarlarý taramýþlar, 160 tarifini bulmuþlar kültürün. Bu tariflerin kimi tasvirî, kimi tarihî, kimi normatif, kimi psikolojik, kimi “yapýsal”, kimi jenetik veya yetersiz.

Kültür fikri, baþlangýçta insanlýðýn umumî geliþmesine baðlý; insanlýðýn topyekûn ilerleyiþinde bir merhale. Aþaðý yukarý medeniyetin kendisi, medeniyet ise barbarlýðýn zýddý. Kültür ileri bir toplum durumu, daha doðrusu kuþaktan kuþaða aktarýlan sosyal miras.

Bazý yazarlara göre, kültürle doða iki zýt kavram. “Ýnsaný hayvandan ayýran þey kültür olduðuna göre, insanýn bu amaca varmak için yarattýðý araçlara kültür araçlarý veya daha genel olarak kültür deðerleri diyebiliriz,” diyor Fisher. Albert Schweitzer de ayný fikirde: “kültür, -ferdin ruhî olgunlaþmasýna hizmet ettikleri ölçüde- insanýn ve insanlýðýn, her alanda ve her bakýmdan kaydettiði geliþmelerin bütünü”.

Bunlar ahlakçý veya filozof görüþleri. Antropologlar bu arka-plandan kopmamakla beraber, kültürden çok, kültürlerden söz ediyorlar. Franz Boas kültür alanlarýyla, yani her birinin kendine özgü bir kültürü olan bölgelerle, kültürler arasýndaki alýþveriþlerle uðraþan ilk antropolog. Kültürlerin özellikleri ve tarihleri Boas'dan sonra incelenmeðe baþlanýr.

Antropologlarý birbirne düþüren bir anlaþmazlýk da þu: daha çok toplum yapýlarý -yani bir grubun içindeki iliþkiler- üzerinde mi durmalý, kültürler üzerinde mi? Bu tartýþma iki okula ayýrdý antropologlarý: Malinowski'den ilham alan yapýsalcý yahut yapýsalcý-görevci eðilim. (Malinowski'nin fikirleri için bak: Culture in Encyclopedia of the social sicences, cilt IV, S. 621-645) Her kültürün, müesseseleri, eðitim sistemleri, teklif ettiði veya zorla kabul ettirdiði modellerle, fert kiþiliðini, þuurlu veya þuursuz olarak, nasýl biçimlendirdiðini araþtýran kültüralist mektep.

Konusu arkaik toplumlar olan bu tartýþmalarý bir yana býrakalým. Sosyologlar teknik ilerlemelerin sebeb olduðu büyük deðiþiklikleri deðerlendirmekte de birleþemiyorlar.

Yýðýn haberleþmeleriyle (mass media) uðraþanlar bu meseleye yeni bir boyut kazandýrmakta; doðrudan doðruya mass media'nýn, bilhassa televizyonun, radyonun, sinemanýn, magazinlerin, reklâmýn eseri olduðunu iddia ettikleri halk kültürü, yýðýn kültürü gibi bir takým kavramlar üzerinde durmaktadýrlar. Yýðýn kültürü, yayýn organ ve araçlarýyla genelleþen mitler, kavramlar, tasavvurlar, yani oldukça ilkel bir kültür modelleri bütünüdür. Bazý sosyologlara göre, tüketim toplumunun iþine yaramaktadýr bu kültür, konformizm yaratmakta, halka birþeyler bildiðini vehmettirmekte, mutluluk hakkýnda maddeci ve çocuksu imajlar telkin etmektedir. Bazý yazarlara göreyse, yýðýn kültürü halk sýnýfýnýn yaþayýþ ve düþünüþ alýþkanlýklarýný yükseltmektedir. (Kýsa bir özet için bak. La Sociologie, Caseneuve et victoroff, 1970).

Bu ele avuca sýðmayan kavramýn kimliðini, daha doðrusu kimliklerini belirtebildik mi? Hayýr. Kültür, her gün yeni bir macera ile sevgililerini hayretten hayrete sürükleyen bir nazenin. "Çaðdaþ uygarlýk" garip bir Sysiphos. Zirveye týrmandýktan sonra, hasretle bakýyor ovaya ve kendini uçurumlarýn cazibesine býrakýyor. Kültürün en yüksek merhaleye ulaþtýðý ülkede,kültür yok artýk: karþý-kültür, anti-kültür, hip-kültür, kültür-sonrasý, devrimci-kültür var. Bunlar, can çekiþen bir medeniyetin ölüm hýrýltýlarý mý? Bâkir ve dilber bir dünyanýn müjdeleri mi? Bilemiyoruz. Avrupalý sosyologlar, nazenini son kostümü, son hüviyeti içinde yakalamak ümidi ile, yeni dünyaya koþuyorlar. Bir de bakýyorlar ki, bitnik'ler hipi olmuþ, "free jazz" "rock"la "pop"u tahtýndan indirmek üzere. Hareketin akýl hocalarý bir yýl geçmeden unutuluveriyor, MacLuhan'ýn yerini "teknoloji peygamberi" Fuller alýyor, uyuþturucu maddeler havarisi Tim Leary, Zen yayýcýsý Suzuki'yi itibardan düþürüyor.

Amerika'dan gelen bu moda, Avrupa'nýn resmi veya gizli festivallerinde baþ tacý. Kendini herkese kabul ettirmek iddiasýnda. Belli geleneklere deðil, bütün geleneklere düþman, bütün üslûplara asî. Hayata birþey eklemek istemiyor, hayatý deðiþtirmek amacýnda. Maziden gelen tüm sýnýrlarý, tüm yapýlarý, tüm deðerleri yok etmek: kültür kavramýný çatlatan bir davranýþ bu. Artýk kazanýlmýþ bir bilgiler bütünü veya herþeyi okuyup, herþeyi unuttuktan sonra kalan" deðil kültür, bir oluþum, bir tutum, "bir hayatý anlama ve yaþama tarzý." (Arthaud)

Hayalin akýl, tecrübenin bilgi üzerindeki zaferi. Ýdrâkin tepe taklak ediliþi. Keþfedilmesi, yaratýlmasý gereken baþka bir realite özlemi; eski yasalarýn ve ölçülerin yýkýlýþý. Ýyiyi kötüden, sürekliyi geçiciden nasýl ayýracaðýz? Eserin kendisi yok ki ortada, þu eser daha önemli, öteki daha deðersiz diyebilelim. Ama kimse anlamýyor bu yeni kültürü, havariler þikayetçi. "Kelime hazinemizde, düþüncemiz gibi, daha önce var olan bir dünyadan geldiði için kalleþlik ediyor bize." (MacLuhan) "Ýnsanlýðýn korosu" olan istikbal, henüz bir curcuna. Bu devler veya cüceler ülkesinin bir çok Gulliver'leri var, en tanýnmýþý Edgar Morin'le, Jean Jacques Lebel.

Ýdeoloji ile teknik bu yeni kuþaklara güvensizlik veriyor sadece. Ütopyalar istiyorlar, sýcak, tabiî ütopyalar. Gençler için istikbâl yaþanan andýr. Gelenek paramparça ama yerine geçecek bir deðer de yok. Çaðdaþ medeniyet kendini inkâr eden bu isyan hamlelerini de bünyesine katabilecek mi?

Bazý yazarlar hareketi Reform'a benzetiyorlar. Onaltýncý asýrda da bütün bir nesil, kurulu düzene karþý ayaklanmýþ, babalarla çocuklar arasýnda uçurum açýlmýþtý. Luther tezlerini haykýrdýðý zaman otuz yaþýndaydý, Melanchton yirmi. Elebaþýlar, genç üniversitelilerdi diyor Goodman.

Evet, kültürün kendi kendine savaþ açýþý bu. Eski bir þarkýnýn akordsuz tekrarý: dadaizm, sürrealizm. Hem ayný, hem bambaþka. (Karþýlaþtýrmak için bak Nadaud, Historie du surréalizme) Medeniyetin þýmarttýðý bu Amerikan veletleri için "kültür, bir uyutma endüstrisi, arzuyu susturuþ. Oysa tabandan gelen devrim, Dionysos'tur, bayramdýr, yýðýn arzularýnýn vahþice doyuruluþudur" (Lebel).

Dürüst ve erkekçe bir kavgadan kaçan bu hayal hastalarýný biolojileri ile baþbaþa býrakalým. (Konunun iyi bir özeti için bak Le Monde, 11 Eylül 1970 L'autre culture)


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: bazen
Gönderen: Aysu / , Türkiye
17 Eylül 2008
gitmelerdir bize kalan göç yollarýnda,maviler size.. saygýlar




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


hasanaxan kimdir?

kendini henüz sýfýra indirgeyememiþ. .


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © hasanaxan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.