..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Ayþe Tokkuþ Kaynar




13 Temmuz 2002
Büyü  
Ayþe Tokkuþ Kaynar
Masanýn üzerine, sandýktan çýkardýðý, altýn sarýsý ipek iplikle iþlenmiþ süt rengi düðün gecesi yatak örtüsünü serdi. Sol yüzük parmaðýna kendi ...


:BFGD:
Masanýn üzerine, sandýktan çýkardýðý, altýn sarýsý ipek iplikle iþlenmiþ süt rengi düðün gecesi yatak örtüsünü serdi. Sol yüzük parmaðýna kendi alyansýný, boynuna ise, altýn bir zincire geçirdiði kocasýnýn alyansýný taktý. Sonra tekrar sandýðý açýp, kenarlarý oyalý pembe bir mendil çýkardý. Üzerinde kurumuþ kan izleri olan mendili sütyeninin içine, sol memesinin üzerine yerleþtirirken "akýttýðýn ilk kanýmdý bu Tarýk" diye geçirdi içinden. Sonra yemekleri yatak örtüsünün üzerinde hazýrlamaya koyuldu. Yaþlar gözünden siyah yollar çizerek iniyordu. Aklýndan bir an bile Tarýk'ý, evliliðini ve yaþadýðý korkunç günleri çýkarmýyordu. Arada bir fotoðrafýný gördüðü kadýnýn genç ve masum yüzü geliyordu, o anlarda kalbini bir yumruk sýkar gibi oluyor, kendisini yaptýðý iþe daha bir veriyordu. Bir tür büyüydü belki de yaptýðý, bilemiyordu. Düþünebildiði tek þey engel olmaktý. Bir kadýnýn daha hayatýnýn mahvolmasýna engel olmalýydý.

Tarýk'la sekiz yýl önce tanýþmýþlardý, rüya gibi bir aþk, parmak ýsýrttýracak bir niþanlýlýk dönemi derken, bir mayýs günü evlenmiþlerdi. Tarýk'ýn babasý düðün hediyesi olarak onlara Cihangir tepelerindeki bu muhteþem manzaralý daireyi vermiþti. Mutlu günler sadece iki hafta sürmüþtü. Tarýk onu dövüyordu. Herþey çok iyi gidiyor gibi görünüyordu. Baþarýlý ve görkemli bir iþ hayatý, seçkin arkadaþlar, her tatilde Avrupa yolculuklarý... Ama Tarýk bir türlü mutlu olamýyordu. Küçük bir sýkýntýnýn tetiklediði müthiþ sinir krizleri geçiriyor, böyle zamanlarda Zerrin'i hayatýný karartan bir ecinni gibi görüyor ve her ne pahasýna olursa olsun ondan kurtulmak istiyordu. Hiç acýmadan Zerrin'in ince bedenini iri cüssesi altýna alýp, yüzüne acýmadan vuruyor, vuruyor, vuruyordu... Kendine geldiðinde Zerrin'i yatakta yüzükoyun uzanmýþ aðlarken buluyordu. Yüzünü yüzüne çevirdiðinde suçsuz karýsýnýn neden diye soran kanlanmýþ gözleriyle karþýlaþýyordu. Ýþte o zaman yaptýðý korkunç þeylerin dehþetiyle irkilip, karýsýna sarýlýp katýlarak aðlýyordu. Ardýndan elinden gelen tek þey ayaklarýna kapanýp yalvarmaktý. Zerrin her seferinde affediyordu onu. Çünkü onu döven kocasý deðil de, bir anda içine giriveren bir iblisti. Bir kedi yavrusu gördüðünde sevip okþayan, sokakta dilenen ihtiyarlara acýyýp aðlayan da bu adamdý. Biliyordu tüm bu olaylarýn sebebinin lanetli bir hastalýk olduðunu, o yüzden her seferinde onu affediyor, þefkate ve rahatlamaya ihtiyacý olan asýl kendisiyken, kocasýnýn baþýný kollarý arasýna alýp onu öpüyor, kokluyor, "Geçecek, biliyorum, bu sondu, bir daha olmayacak" diye Tarýk'ý teselli ediyordu. Böyle sarýlmýþ vaziyette bazen yorgunluktan sýzýncaya, bazen de içlerindeki acý delice bir seviþmeyi körükleyinceye kadar aðlýyorlardý. Ertesi sabah Tarýk bu olaylarýn sözünü asla açmýyor, tüm yaþananlarý yok sayýyordu. Arada bir Zerrin, onu bir psikiyatriste görünmesi için ikna etmeyi denese de, Tarýk'ýn olumsuz tavrýndan ve yeni bir krizden ürküp konuyu kapatýyordu. Zerrin bir süre sonra tanýnmaz hale gelmiþti . Sürekli olay çýkacak korkusu, ürkek, sessiz, küskün bir kadýn yaratmýþtý. Önceleri sadece yüzündeki çürükler geçinceye kadar evden çýkmazken, evliliðinin birinci yýlý dolduðunda dýþarý adýmýný atmaz olmuþtu. Uzun kýzýl saçlarý bakýmsýzlýktan perperiþan olmuþ, su yeþili gözlerine hüzün dolu bir bakýþ çöreklenmiþti. Aklýna ara sýra boþanma fikri gelse de, bunu asla uzun uzadýya düþünemiyor, Tarýk'sýz bir hayatý aklý almýyordu. Nasýl olsa geçecekti herþey.. Tarýk düzelecekti.. Mutlu olacaklardý. Mutlaka iyileþecekti.. Kendinden vazgeçmiþti ama umut etmekten asla..

Olaylar böylece yaklaþýk iki yýl sürdü. O korkunç geceye kadar... Tarýk'ýn doðum günüydü. O sene kalabalýk bir davet düzenlemek istememiþti Zerrin. Ýnsanlara, gürültüye tahammülü yoktu artýk. Hem çok güzel bir hediyesi vardý Tarýk'a. Bunu baþ baþa olduklarý bir akþamda vermek istiyordu. Uzun zamandan sonra ilk kez kuaföre gitti. Yeni bir giysi aldý kendine. Akþam aynada kendisini seyrettiðinde sonuçtan son derece mutluydu. Nefis boynunu ve göðsünü açýkta býrakan oval yakalý kýrmýzý bir bluz, uzun ve dar siyah bir etek giymiþti. Siyah rimelle iyice belirginleþtirdiði kirpiklerinin altýnda yeþil gözleri güneþ altýnda ýþýldayan nehir sularý gibiydi. Bugünden sonra herþey düzelecek diyordu, herþey eskisinden de güzel olacak. Bu bebek Tanrý'nýn bize armaðaný olmalý, tam da ben herþeyden vazgeçecekken... Çekmeceden beyaz bir zarf çýkarýp açtý. Elindeki ultrason görüntüsüne bakarken gülümsüyor, diðer eliyle de karnýný okþuyordu.. Küçücük, siyah bir nokta.. Bebeðinin ilk fotoðrafý iþte...
Tarýk'ý büyük bir neþeyle karþýladý. Tarýk'ýn iþ yorgunluðundan, Zerrin'in ise heyecan ve mutluluktan iþtahlarý açýlmýþtý. Hemen sofraya oturdular. Bir sürprizim var diyordu Zerrin, çok sevimli, çok güzel görünüyordu. Tarýk da keyiflenmiþti onu böyle cývýl cývýl görünce. Ýçinden karýsý bu kadar sabýrlý olduðu için Tanrý'ya þükrediyor, bir daha onu üzmeyeceðine dair yeminler ediyordu.

Yemeði bitirmiþlerdi. Þimdi sýra tatlýda diyerek hýzla kalktý masadan Zerrin. Öyle heyecanlýydý ki, kalkarken sandalyeyi devirdi ve devrilen yüksek arkalýklý sandalye arkadaki sehpada duran antika vazoya çarptý. Yere düþen vazo anýnda tuzla buz oldu. Zerin daha ne olduðunu anlayamadan suratýna çarpan bir yumrukla kendisini kýrýk camlarýn üstünde buldu. "Aptal kadýn" diye baðýrýyordu yine o hortlayývermiþ yabancý adam, "aptal kadýn, yürümeyi bile bilmiyorsun, bir iþi dört dörtlük yapamaz mýsýn sen ha, söylesene bana, söylesene nedir senden çektiðim. Beceriksiz. Aptalsýn iþte. Aptal!.. Aptal sakar ve belasýn baþýma..." Tarýk bir yandan baðýrýyor, bir yandan da yerde kývranan Zerrin'e tekmeleri ardý ardýna indiriyordu. Dur bile diyemiyordu Zerin, Dur çocuðumuzu öldüreceksin diyemiyordu. Dudaklarýndan çýkacak her sözcük anlamsýz hýrýltýlara dönüþüp týkanýp kalýyordu gýrtlaðýnda. Sonra üstüne çöktü Tarýk, elleriyle boðazýna yapýþtý ve sýktý , olanca gücüyle sýktý boðazýný Zerrin'in. Zerrin saçlarýna yapýþtý Tarýk'ýn, soluðunu aðzýnýn içinde hissediyor, haykýrýrken sýçrattýðý tükürükler yüzüne sýçýyordu. Debelenip duruyordu ama boþuna, nefes alamýyordu, kurtulmaya gücü yetmiyordu. O anda eline yerde ki kýrýk cam parçalarýndan biri geçti, kaptýðý gibi derin bir çizik atýverdi Tarýk'ýn koluna. Beklemediði anda müthiþ bir acýyla irkilen Tarýk, ellerini Zerrin'in boynundan çekip kenara attý kendisini. Zerrin hemen koþup yatak odasýna girdi ve kapýyý kilitledi içerden. Korkuyordu, caný yanýyordu. Hýçkýrýklardan soluk alamýyordu doðru dürüst. Derken o anda, bacaklarýnýn arasýnda dizlerine doðru yayýlan bir ýlýklýk hissetti. Eteðini kaldýrýp, kanamasýný farkettiðinde düþüp bayýldý. Bayýlmadan önce gördüðü son þey aynanýn önüne iliþtirdiði, bebeðinin ilk ve son fotoðrafýydý.

Uyandýðýnda annesi baþucundaydý. Önce nasýlsýn dedi, sonra eline bir mektup tutuþturup odadan çýktý. Tarýk'ýn el yazýsýydý:

Sevgilim,
Artýk hayatýndan çýkýyorum. Sana daha çok acý vermek istemiyorum. Biraz önce nerdeyse seni öldürüyordum. Anneni aradým. Yola çýkmýþtýr. Senin aylar öncesinden yapman gerekeni yapýyorum. Evlilikler sevgi bitince sona erer derler, ama bizimki seni sevdiðim için bitiyor bir tanem, seni benden korumam gerektiði için..

O geceden sonra Tarýk, bir süreliðine yurt dýþýna çýktý. Döndüðünde sessiz sedasýz boþanma iþlerini hallettiler. Zerrin düþük olayýndan asla bahsetmedi Tarýk'a, olan olmuþtu, artýk ikisinin de daha fazla üzülmesine gerek yoktu. Boþanýnca sorunlarý da bitti. Tarýk eskisi gibiydi artýk. Ýki iyi dosttular. Tarýk bir kaç geçici iliþki de yaþadý Zerrin'den sonra, ama Zerrin hala aþýktý kocasýna, bunu kendisine bile itiraf ederken utansa dahi.. Derken bir hafta önce, Tarýk bir sabah vakti ansýzýn gelmiþti Zerin'e, çok mutlu görünüyordu. Bir kadýn vardý hayatýnda, bir Ýspanyol kadýn. Fotoðrafýný gösterdi, karþýlaþmalarýný anlattý ve evlenmek üzere olduklarýný. Tarýk Oliva'yý, Zerrin'le tanýþtýrmak istiyordu. Önce bir restoranda yer ayýrtmýþlardý, sonra Zerrin Tarýk'a telefon edip, Oliva'yý evde aðýrlamanýn daha uygun olacaðýný söylemiþti. Bir haftadýr delirmiþ gibiydi Zerrin, bu evliliðe engel olmalýydý bir þekilde. Fotoðraftaki o güzel yüz bir türlü çýkmýyordu aklýndan. Zavallý kadýn diyordu, zavallý kadýn. Kendisini nelerin beklediðinden habersiz. Birþeyler yapmalýydý ama ne? Bir çok kez konuþmayý düþündü Oliva'yla. Herþeyi anlatmalýydý ona bir bir. Ama inanmazdý. Kýskandýðýný düþünürdü mutlaka, hala Tarýk'ý sevdiðini onu elde etmek için umudu olduðunu. Kendi annesi dýþýnda bir þahidi de yoktu tüm bu yaþananlarýn. Kimselere anlatmamýþtý Zerrin yaþadýklarýný, yüzündeki bir çiziði bile göstermemiþti insanlara. Sonra çaresizlikten midir, artýk delirmeye baþladýðýndan mýdýr nedir, çýlgýnca bulduðu ama son umudu olduðu için dört elle sarýldýðý bu fikir geldi aklýna. Oliva'ya hiç bir þey anlatmayacaktý sözleriyle. Ama o bu evde iki yýl boyunca yaþanmýþ tüm acýlarý hissedecekti. Madem ki çektiði acýnýn tek þahidi bu evdi, bu ev, bu duvarlar, bu eþyalar anlatacaktý ona herþeyi. Kaný, gözyaþlarý, boðuþmalarý sýrasýnda yýrtýlmýþ bir minder, kavgalý bir günün ardýndan barýþ umuduyla alýnmýþ saksýdaki menekþe ve bebeðinin fotoðrafý.

O son gece yerdeki camlarýn üzerine düþtüðünde eli oldukça derin kesilmiþti. Avucunun içinde, baþparmaðýyla iþaret parmaðýnýn ortasýndaki boðumda boydan boya izi kalmýþtý. Bastýrýnca hala acýrdý, belki de sinirleri zarar görmüþtü. Doktora görünmeyip kendi kendisine iyileþmesini de beklediði için, asla eski saðlýðýna kavuþmamýþtý eli. Bir býçak aldý ve gözünü bile kýrpmadan izin üzerine bastýrdý. Kan kýpkýzýl beliriverdi yarýlan etin ortasýnda ve Zerrin açtýðý þarap þiþesinin aðzýna tuttu elini. Gözyaþlarýyla ýslattý eti piþirmeden önce, üzerinde bebeðini kaybettiði gün giydiði giysi vardý. Duvarda ise bazý efektlerle deðiþtirilmiþ, daha çok çýlgýn bir ressamýn fýrçasýndan çýkmýþ bir tablonun kopyasýna benzeyen bebeðinin büyütülmüþ ve çerçevelenmiþ fotoðrafý. "Demek ressamsýn Oliva, bakalým benim tablom hakkýnda ne düþüneceksin?" diye geçirdi aklýndan son kez düzeltirken duvardaki çerçeveyi. Bütün gün boyunca evin her köþesinde yaþadýðý korkunç anlarý anýmsadý, tekrar tekrar yaþadý. Ayný acýlarý hissetti etinde ve yüreðinde. "O da hissedecek" dedi, "o da duyacak bunu, evlenmeyecek Tarýk'la, asla evlenmeyecek."

Neredeyse gelmek üzereydiler. Son kez aynanýn karþýsýna geçip kendisini süzdü. Eski güzelliðine kavuþmuþtu. Derin yýrtmacý oldukça çarpýcýydý. Kýzýl saçlarýný tepede topuz yaptý þöyle bir, sonra vazgeçti, yine omuzlarýna saldý. Birden ürperdi aklýna gelen bir düþünceyle. Yoksa kýskanýyor muydu? Bunun için mi engellemek istiyordu bu evliliði? Kendisini ise tüm bunlarýn Oliva için olduðunu düþünerek kandýrýyordu belki de. Hemen kaçtý aynanýn önünden, kendisiyle yüzleþmeye cesaret edemedi. Tam o sýrada kapý çaldý. Önce Tarýk girdi içeri. Ardýndan da Oliva.

Oliva çok güzeldi. Uzun sarý saçlarý, simsiyah gözleri vardý. Ýsmi gibi, zeytin gözler. Hoþgeldiniz dedi Tarýk'a, Oliva'yla fransýzca anlaþacaklardý, üçünün de ortak dili aþkýn diliydi, ne tuhaf.. Sofraya oturdular. Zerrin ve Tarýk pek keyifliydiler, ama Oliva pek gergin görünüyordu. Eve girer girmez içine bir sýkýntý basmýþtý, o yüksek tavan üstüne geliyor gibi oluyor, açýk pencerelerden yüzüne vuran akýp duran boðazýn serinliði midesini bulandýrýyordu. Ýçtiði her kadeh þarapta Tarýk daha bir yabancý görünüyordu gözüne, oysa henüz tanýþtýðý Zerrin ne kadar tatlý ve cana yakýndý. Yalnýzca Zerrin'le konuþtuðu anlarda rahatlamýþ hissediyordu kendisini. Ýki kadýn gereksiz resmiyeti býrakmýþ, þarabýn verdiði rahatlýkla senli benli olmuþlardý. Zerrin ve Oliva karþýlýklý oturmuþlardý, Tarýk iki nefes kesici güzelliðin ortasýnda halinden pek memnundu. Arada Oliva'nýn ters yanýtlarýndan kafasý bozulsa da, fazla üstünde durmuyordu. Ama Zerrin'in gözünden kaçmamýþtý, geldiklerinden beri Oliva gitgide daha soðuktu Tarýk'a karþý, arada bir elleri deðdiðinde buz kesiliyordu Oliva. Büyü iþe yarýyordu. Zerrin tabaklarý götürmek için kalktýðýnda Oliva da arkasýndan geldi. Yardým edilecek bir þey var mý? diye sordu Oliva.
"Hayýr saðol, herþey kontrol altýnda."
"Çok güzel bir evin var." "Eh idare eder iþte, bana yetiyor." Ýþini bitirip, yüzünü döndüðünde Oliva'nýn dikkatle onu süzdüðünü hissetti, birden tedirgin oldu Zerrin, ama hoþuna da gitmiþti. Birden hiç bilmediði, tanýmadýðý yepyeni bir his ýlýk bir esinti yarattý bedeninde, bakýþlarý öylece kenetlendi kaldý. Oliva "Bir þey var sende" dedi " Bu eve adýmýmý attýðýmdan beri, garip bir þeyler hissediyorum. Sende ve bu evde. Sanki burda deðilsin, ayný masada deðildin bizle yemek yerken ve çok tuhaf gittikçe ben de uzaklaþtým bu ortamdan ve yanýna çektin beni. Bilmiyorum, içkiden midir nedir, artýk duygularýmdan pek de emin deðilim, sanki bir hata yapmak üzereyim. Belki de Tarýk doðru adam deðil. Tanrým, çok üzgünüm. Tüm bunlarý neden anlatýyorum ki sana, o zaten seni eski kocan ve ben de karþýna geçmiþ neler söylüyorum. Özür dilerim, ben içeriye gidiyorum." Kapýya doðru ilerleyen Oliva'nýn bileðine yapýþtý Zerrin, bu beklenmedik temasla irkildi Oliva, yere deðen bakýþlarýný kaldýrýp Zerrin'inkilerle birleþtirdi. Ýkisinin de beklemediði, anlam veremediði duygular düþüncelerini bulanýklaþtýrýyor, hissettiklerinden hem korkuyor, hem de önüne geçemiyorlardý. Ýkisi için de bir sürprizdi bu akþam. Hiç tasarlanmamýþ olaylara gebe bir akþam. Tek söz daha etmeden içeri geçtiler. Koltuklara oturup, sohbete devam ettiler. Bu kez daha çok Tarýk konuþuyordu, iki kadýn da sessizleþivermiþlerdi. Bakýþlarý sürekli karþýlaþýyordu. Bazen hemen kaçýrýveriyorlardý gözlerini, bazense kendilerini koyverip bu isimsiz ama çok hoþ duyguya teslim oluyorlardý. Tarýk iki kadýn arasýndaki elektriklenmenin farkýna varmýþtý, içkinin de etkisiyle hoþlandý bundan. Bir ara duvardaki çerçevelenmiþ ultrason çýktýsýna takýldý gözü Oliva'nýn. Ne olduðunu anlayamadý, Zerrin'e sordu. "Ah, o mu?" dedi Zerrin. "Hiç caným, garip zevkleri olan bir arkadaþýn hediyesi iþte, evin dekoruyla hiç uyuþmuyor ama, dostumu kýrmamak için astým þimdilik. Bir ara nasýlsa bir bahane bulup yok ederim ortalýktan." Çerçeve Zerrin'in unutmak üzere olduðu hedefini hatýrlattý birden, yüzü nefret ve öfkeyle çatýldý. Oliva'yý Tarýk'tan kurtarmak yeterli olacak mýydý? Ya intikam? Eriyip giden gençliðinin, doðmadan ölen bebeðinin bedeli ne olacaktý? Sonra gözleri yine güzeller güzeli Oliva'ya takýldý. Tarýk'la konuþuyorlardý, bu anlayamadýðý yumuþak ve kaygan ispanyolca sözcükler birden okþadý ruhunu, uyarýldýðýný hissetti. Bembeyaz sýrtýna baktý Oliva'nýn, sarý buklelerin okþadýðý kulaklarý, boynu iç gýcýklayýcýydý. Tarýk oldukça sarhoþ görünüyordu. Yerinden kalktý, "Birer kahvenin zamaný gelmedi mi artýk? Sen ne dersin Oliva?" Zerrin'in imalý ses tonundan bir þeyler tasarladýðýnýn farkýna varmýþtý Oliva, ama bir türlü konduramýyordu. Mutfaða giden Zerrin, kahveyi hazýrladý ve dolaptan aldýðý minik bir uyku hapýný Tarýk'ýn fincanýna attý. En deðerli varlýðýnýn çalýnmasýnýn ne demek olduðunu ertesi sabah uyandýðýnda anlayacaktý Tarýk...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Ayþe Tokkuþ Kaynar kimdir?

Artttttt


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ayþe Tokkuþ Kaynar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.