..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamýþ kiþiler tarafýndan anlatýlan hiçbir zaman olmamýþ olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Ýlke ERSOY




17 Aðustos 2008
Biraz Þiir, Biraz Parmak Boyasý... Biraz Aþk, Biraz Patates Baskýsý...  
Ýlke ERSOY
"Sabahtan kalma hallerdeyim yine...Kalem sürçtü sanmayýn; akþamdan kalma deðil, sabahtan kalma haller mevcut bizim dümeni Ýlkyaz'ýn elinde olan gemimizde..."


:CCCD:
Sabahtan kalma hallerdeyim yine...Kalem sürçtü sanmayýn; akþamdan kalma deðil, sabahtan kalma haller mevcut bizim dümeni Ýlkyaz'ýmýn elinde olan gemimizde. Kalk borusu bizde sabah saat 7-8 gibi öter, günde en az beþyüz defa duyacaðým "anneee, anneee" nidalarý da prensesimin uyanmasý ile baþlar.

Ellerimiz yüzümüz yýkanýr, üst baþ deðiþtirilir odamýzdan salona geçmeden önce...

-Annee, mami elbise...
-Kýzým sarý tokalarýný da çýkardým bak sarý elbise giyelim ne güzel olacak.
-Mamiiii elbiiii, sarý yok!
-Tamam kýzým mavi elbise, dur o zaman mavi tokalarýný çýkarayým çekmeceden...
-Bibezik tak!
-Tak lütfen..diyeceðiz deðil mi kuzum?
-Tak nünenn...

Giyinip süslenip salona çýkýnca neþeyle hoplayýp zýplamaya ve bülbül gibi þakýmaya baþlar kýzým...Öðle uykusuna dek kahvaltýsýydý, oyunuydu, resim yapmasýydý, kukla tiyatrosuydu derken zaman akýp gidiverir...Öðle uykusundan sonra banyo ve yemek, sonra ya dýþarý çýkýlýr ya evde aktivitelere devam edilir, parmak boyasý yapýlýr, patates baskýsý yapýlýr. Ama bizim çocukluðumuzdaki gibi patatesleri oymaya gerek yok artýk, herþeyin hazýrý var. Patates baskýlarý artýk ya süngerden ya da tahtadan yapýlýyor. Yakýnda duygularýn da hazýrlarýný çýkaracaklar diye korkuyorum! Ben de çocuðuna en iyisini vermeye çalýþan her anne gibi geliþmeleri takip ediyor ve uygun gördüðüm herþeyi temin edip kýzýma sunuyorum ama bir yandan da el emeðini, göz nurunu tanýtýyorum yavruma. Tahta kaþýktan kuklalar yapýyorum, tellerden ponponlardan örümcekler, hamurdan küçük hayvancýklar, kaðýt havlu rulolarýndan kuklalar... Onlarla oynamayý da hazýr oyuncaklarýyla oynamak kadar seviyor. "Annem yaptý" diyor gururla. Yüzündeki ifadeyi görseniz, sanki Michelangelo'nun kýzý kendisi! Ben bu motivasyonla heykel kurslarýna bile baþlarým diyorum bazen.

Anne olmak...Bütün vücudunuza, her hücrenize nüfuz eden bu muhteþem tecrübeyi anne olmayan birine bu dille anlattýðýnýzda söyleyeceði ilk þey; çok abarttýðýnýz, hayatýnýzý bir çocuða adamakla çok þey kaçýrdýðýnýz v.s. olacaktýr. Ben bu söylemlerle karþýlaþýyorum bazen, "anne olunca anlarsýn" diyorum ve anne olunca anlýyorlar; asýl çocuksuz bir hayatýn bir kadýn için ne kadar anlamsýz olduðunu ve çocuk sahibi deðilken neler kaçýrdýklarýný... Bencillikten arýnmýþ, karþýlýk beklemeyen tek sevgi türüdür evlat sevgisi. Ve bu sevgi türünü tatmayan hiç kimse gerçek sevgi nedir bilemez. Annemize, babamýza ya da eþimize, sevgilimize duyduðumuz sevgi türlerinin hepsinde bir karþýlýk beklentisi var, hepsinin içinde bir tür bencillik var. Sadece çocuðumuz ne yaparsa yapsýn, ne olursa olsun kalbimizin orta yerinde duracak tek varlýk. Bu nedenle bu sevgi türünün eþi benzeri yok. Anne olmak da tekamülün bir çeþidi; tüm sivri köþelerinizi törpüleyen, yüreðinizin kapýlarýný ardýna kadar açmanýzý saðlayan ve her geçen gün büyüyen bir sevgiyi taþýyacak gücü size veren....Hiçbir kariyer, hiçbir doruk noktasý, hiçbir maddi güç böylesi bir mutluluk ve tatmin duygusu veremez insana. Hayatý boyunca her türlü baþarýyý elde etmiþ, elde edemediklerinin de peþinde koþmaya hayatýný adamýþ insanlar, anne olduktan sonra "boþuna yaþamýþým bunca zaman, keþke daha önce anne olsaydým" diyorlar. En azýndan anne olmayý hakeden duyarlýlýktaki annelerden duyduðum bir söz bu. Sahiden de bir kadýnýn elde edebileceði daha deðerli baþka hiçbir þey yok. Bunu anne olduðu halde farkedememiþ kadýnlara ise sadece acýyorum.

Kýzýmýn hayattaki ilk yýllarýnda, kiþiliðinin bir hamur gibi elimde þekillendiði en deðerli, en önemli bu ilk yýllarýnda hep yanýndayým. Ýstediðim gibi yazamýyorum, istediðim gibi müzik yapamýyorum, ama istediðim gibi bir kýz çocuðu yetiþtiriyorum. Büyüyecek, kreþ yaþý gelecek, daha sosyalleþmek ihtiyacýnda olacak, o zaman birlikte olduðumuz saatler azalacak. Ve o zaman ben kendime daha çok yöneleceðim, çok deðil, birkaç sene daha bu sabahtan kalma hallerde kaçamak yazýlar, þiirler yazacaðým kýzým uykudayken; ya da haftalarca dilediðim gibi müzik yapamadýðým birkaç sene daha geçecek ömrümden;. Ama sonra beni ben yapan bütün taþlar yerli yerine oturacak hayatýmda, hem bu defa yanýmda güzel, akýllý, iyi kalpli bir kýz çocuðu da olacak. Onun içini de dýþý gibi güzelliklerle doldurabilmek için birkaç sene kaybetmiþim çok mu? Asla deðil...Hem bu fedakarlýðýn ne kadar büyük artýlarla kýzýma ve bana geri döneceði düþünülürse, buna 'sene kaybetmek' bile denemez.

-Anneee!
-Efendim güzel kýzým?
-Paamak boyasý yapalým!
-Yapalým kýzým...
-Anneee babaaa erkek çocukk kýz çocukkk
-Parmak kuklasý mý yapalým? (Bebek kanalýndaki parmak ailesi repliðini söylediði için soruyorum.)
-Yok... paaamak boyasý.
-Tamam haydi otur masaya.
-Otuudum.
-Ne çizelim kuzucuðum?
-Annee babaa erkek çocukkk kýz çocukkk!

Þimdi tam dillenme zamaný. Ýki yaþ biteli yaklaþýk iki ay oldu. Birden büyüdü sanki, birden daha da akýllandý. Yemek yiyor mesela, sýkýldý, doydu da biraz ama tabakta da daha yemek var..."Az kaldý" diyor kendi kendine. Bu þekilde kendisini rahatlatýp yemeðe devam ediyor. Ya da birþey yapmamýzý isteyecek, "öp beni" diyor yanaðýný uzatýp. Öptürüyor sonra ne istediðini söylüyor. Hiçbir zaman hiçbir þeye zorlanmamýþ bir çocuðun rahatlýðý, sakinliði var üzerinde. Ve bolca sevilmenin, okþanmanýn verdiði özgüven. Ayna gibi yansýtýyor verdiðimiz sevgiyi. Bu halini görmek çok hoþuma gidiyor. Bir yaþýndan önce aþýrý iþtahsýzken ve çok zayýfken bile sabýrla, sevgiyle aþtýk o zor günleri. Bir kez bile kaþýkla aðzýný zorladýðýmý bilmem, bazen tüm gün birþey yemezdi, kilosu çok alt sýnýrda olduðu için hastalanmasýndan korktuðum halde hep sabrettim, gülümsedim ve karþýlýðýný aldým. Þimdi ideal kilosunda boylu poslu bir kýz çocuðu maaþallah. Yemeði asla bize karþý kullanmadý. Hiçbir þeyi kullanmadý. Hep böyle gider mi bilmem, elbette inatlaþtýðý zamanlar oluyor ama hepsi bu. Deniyor, cevaplarý alýyor ve özümsüyor; böyle büyüyor. Hep gülümsemeyle karýþýk sevgi aktarýmýyla alýyor cevaplarýný. Bu nedenle incinmiyor, örselenmiyor... Dýþarýdaki dünya bu deðil elbet. Ama özgüvenli, kendisiyle barýþýk, mutlu bir çocuk, büyüdüðü zaman zorluklarla savaþmayý yalnýz ve sevgisiz býrakýlmýþ çocuklara göre çok daha iyi bilir. Büyük sevgiler sayesinde aþýlýyor zorluklar. Çocuklarýmýza vereceðimiz en deðerli þey sýnýrsýzca sevmek, sevmek, sevmek ve onlara bu sevgiyi dolu dolu göstermek, yaþatmak...

-Anne atta yok.
-Gitmeyelim mi kýzým?
-I ýh...
-Ee ne yapalým evde oturup?
-Hamur...
-Ne yapalým hamurdan?
-Ördek, köpek, at, kuþ...
-Tamam hamurlarla oynayalým akþama da parka gidelim.
-Sonra gidelim.
-Hangi sonra?
-Yarýn...


O küçücük kollar boynuma dolandýðýnda, o küçücük eller yüzümü, saçlarýmý okþadýðýnda, içime dolan sevgiyi, coþkuyu anlatmaya yetecek kelime yok... Bir bakýþýyla içimde rengarenk, cývýl cývýl kuþlar uçuran kýzým, ömrümün en güzel sürprizi...Onu ne kadar anlatsam, ne kadar yazsam hep eksik kalýyor birþeyler..

Hayat benim için biraz þiir, biraz parmak boyasý... Biraz aþk, biraz patates baskýsý... Bundan güzeli olabilir mi?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ben Ýlkyaz'ýn Annesiyim!
Pelin Onay'a Mektuplar II / Kumdan Kale Prensesi
Pelin Onay'a Mektuplar I / Karpuz Kabuðu Reçeli
Sabahlarýn En Güzeli
Dahi mi, Deli mi?

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Su Uyur, Düþman Uyumaz
Maestro
Ölmek Ne Kolaymýþ, Gitmek Ne Zor...
Ýncelikler Üzerine Küçük Bir Anekdot
"Üstü Kalsýn!"

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nerdesin [Þiir]
Yar Diye Bildiðim... [Þiir]
Unut Beni Aþk Yarasý [Þiir]
Veda [Þiir]
Buhur Daðý ile Kýnalý Ceylan'ýn Masalý [Öykü]
Evimdeki Yabancý [Öykü]
Bir Garip Yolculuk I - II - III [Öykü]
Ýzedebiyat Farký [Eleþtiri]


Ýlke ERSOY kimdir?

"Ne zaman ki henüz vücut bulmamýþ bir öykünün ya da þiirin kelimeleri kýpýrdanmaya baþlar içimde, kalemimin mürekkebini yüreðimde damýtýrým yazmaya baþlamadan önce. . . Son nefesimi verdiðimde dünyaya, ardýmda býrakacaðým "iz"; benden, yaþadýklarýmdan, hayallerimden geriye kalan en sahici kanýt olsun diye. . . " VE BÝRKAÇ YIL SONRA: "Bir kadýnýn yaratabileceði en güzel þey, býrakabileceði en güzel iz; evladýymýþ. . . Kýzýmýn, Ýlkyaz'ýmýn gözlerinde henüz yazýlmamýþ en güzel þiirler saklý. . . Ýkinci doðumgünüm, 29. 06. 2006. . . "

Etkilendiði Yazarlar:
Panait Istrati...Tüm 2.yeniler...En çok da Cemal Süreya. Onun dýþýnda, özellikle çaðdaþ latin edebiyatý diyebilirim; genel çizgileri ile.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýlke ERSOY, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.