Bilim þaþkýnlýkla baþlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Ýnsan düþüncesinin ne olduðunu kavramak ve ona iliþkin bir cümle kurabilmek için, onun yasalý geliþimini ve bu geliþimin insandan baðýmsýz olamayacaðýný öne çýkarmak gerekir..Bu konuyu kavradýðýmýz zaman düþüncenin yasalarýnýn öðrenilmesi daha kolaylaþacak ve anlaþýlýr hale gelecektir.. Bir insan yalnýz olduðunda kendisiyle bir monolog halindedir. Düþünceleri bir konu üzerinde kesintisiz akar,akar.. Bu baþlatýlamaz ve durdurulamaz bir süreçtir..Eðer bu düþünce akýþý kendi içinde bir karþý duruþla karþýlaþýrsa, düþünce bir karþýtlýða ulaþmýþ olur ve o anda monolog, içsel bir diyalog’a dönüþür..Düþünce yasalarý bakýmýndan bu içsel diyalog (kiþinin kendisiyle tartýþmasý) düþüncenin ve düþünmenin temel bir yasasýný oluþturur. Bu bakýmdan her monolog bir diyalog’u, her diyalog bir mololog’u içerir. Bu, diyalektik bir bütünlüðü dile getirir. Bu durum insanýn yalnýzlýðýnda olduðu gibi, diðer insanlarla girdiði düþünsel alýþveriþlerde de ayný yolu izler.. Bir insan, baþka bir insanla düþünce alýþveriþine girdiðinde, konuþanýn gerçekleþtirdiði monolog, dinleyende bir diyalog yaratýr. Söz sýrasý dinleyene gelince bu kez onun konuþtuklarý diðerinde bir diyalog oluþturur..Bu durumun kesin bir karþýtlýk yaratmasý gerekmez. Genel olarak ileri sürüldüðü gibi her tartýþma bir karþýtlýktan doðmaz..Ancak, düþünsel geliþmenin temel yapýsý kesin bir karþýtlýðý içerir...Karþýt düþüncelerin çatýþmadýðý yerde, düþünsel geliþmeden söz edilemez... Yasalý düþünmek, monolog ve diyalog’un insanýn bireyselliðinde baþladýðýný, ama bu bireysellikte baþlayanýn altýnda motor güç olarak da toplumsal düþüncenin olduðunu bilmekten kaynaklanýyor.. Biz bir insan olarak düþünce yasalarýný bilmiyor olabiliriz. Bu yasalarý bilme yoluna girince, düþünmenin, ve düþüncenin yasaklarý bir süreklilik biçiminde her zaman karþýmýza çýkacak..Bu yasaklara karþý geliþtireceðimiz her mücadele bizi yeni yasalara ulaþtýracak..Düþüncenin yeniden yapýlandýrýlmasý ve düþünmenin öðrenilmesi bu yasalý süreç içinde gerçekleþtirilecek..Öðrenme ve uygulama bu yolu izleyecek ve biz insanlaþma yolunda adým adým ilerlemeye baþlayacaðýz... Düþüncenin yasalarý; bizim emek etkinliðimizden baðýmsýz ve bizim emek edimlerimizin dýþýnda geliþen bir süreç deðildir.. Genellikle anlaþýldýðý gibi, orada bir yasa var ve ben onu öðreneyim gibi yaklaþýmlar konuyu dýþarýdan bakýþla ele almaya bir örnek yaratýr ve bu bakýþ kaçýnýlmaz olarak idealizme baðlanýr.. Tek yanlý düþünce, hangi içerikte olursa olsun, idealizmdir..Özellikle sýnýflý toplumlarda tek yanlý düþünce olmaz. Tek yanlý düþünce olduðu, ancak varsayýlabilir.. Düþünce; monolog ve diyalog biçiminde gerçekleþen diyalektik bir devinimdir. Düþüncenin tek yanlý olabileceði biçiminde bir yaklaþým, onun hareketsizliðini anlatýr ki, bu saçma bir önerme olur. Bu anlamda monolog var, diyalog yok diyen saçmalamýþ olur. Diyalog var monolog yok diyen bir baþka açýdan saçmalamýþ olur. Monolog ve diyalog insan düþüncesinin diyalektik bir bütünlüðüdür. Tek yanlý düþünen insanlar; düþüncenin karþýtlýklar içinde devindiðini, iç benliklerinde algýlayamadýklarý için monolog’un tek yönlü geliþmesini esas olarak ele alýyor ve düþüncenin bu gerçekliðine takýlmýþ oluyorlar. Bilme noktasýnýn burasý olduðunu savunmak durumunda kalýyorlar kaçýnýlmaz olarak.. Düþünce yasalarý tarihsel materyalist alanýn bir bütünlüðüdür.. Düþünce yasalarý bakýmýndan toplumsal yaþamýn üçlü bir hareket alaný vardýr. O hareketlerden birincisi; düþüncenin emek eksenli yaratýmýnýn asýl alaný olan -ekonomik alandýr-..Bir insan hangi noktada olursa olsun ekonomik olarak, emek üreten bir varlýk olarak, kendini bu alanýn dýþýnda varsayamaz. Bir insan ekonomik alan içinde mutlaka bir yerde iþçidir, köylüdür veya patrondur. Ekonomik kimliði ne olursa olsun bu alanýn içindedir. Çünkü ekonomik alan, toplumsal yaþamýn bir bütünlüðü ve temelidir. Hiçbir birey bunun dýþýnda kalamaz., Bireyin düþünsel yapýsýnýn gerçekleþmesi için, içinde bulunduðu toplumsal yapý içinde belirleyici üç temel alan vardýr: Bu üç temel alaný bir piramit olarak düþünürsek, en altta bulunan ekonomik ve politik yaþamdýr. Bu ekonomik ve politik yaþam kendi hareketinden ki, bu maddenin özgücünden doðan bir harekettir. Maddenin bu hareketi, -insanlýðýn kendi maddiliðinden kaynaklý geliþim trendi bakýmýndan- bir baþka hareketi doðurur. Hareket sürekli bir aktarým halindedir. Hareket, maddenin bir görüngüsü olarak ve maddenin geliþimine uygun olarak sürekli biçim deðiþtirir. Hareketin bu temel özelliði; piramitin en altýnda bulunan politik ve ekonomik hareket, ikinci aþamada üretimin verimli kýlýnabilmesi gereksinmesine baðlý olarak baþka bir hareketliliði yaratýr. Bu bilimin hareketidir. Ekonomi-politik alana baðlanan bilim hareketi de, geniþlik kazanabilmek için kendi hareketi içinde bir baþka hareketi biçimlendirir. O da kültür-sanat hareketidir.. Bu üçleme, diyalektik bir üçlemedir. Biri diðerinden ileri çýkarýlamaz, geri býrakýlamaz. Üçü birbirinin görüngüleridir ve birbirlerinden baðýmsýz ele alýnamazlar.. Bu üç hareket biçimi insan olarak bireyde, toplumsal yaþamýn bir yansýmasý olarak belirir..bunun için bir insanýn toplumdan, ekonomi-politik olarak yansýmýþ, bilim olarak yansýmýþ ve kültür sanat olarak yansýmýþ bir algýsý vardýr. Bu üç nesnel gerçek algý, üretim ve tüketim sürecinde insanda somut düþüncelere dönüþür. Bu somut düþünceler insanýn algýsý hangi bilinç noktasýndaysa o noktadan o düzlemden soyut düþünceye aktarýlýr. Somuttan gelip soyutta beliren düþünce, somut, soyut diyalektiðini, oradan da düþünme süreçlerini yaratýr.. Bu durum bir insanda sürekli bir düþünme ve tartýþma ortamýnýn belirlenim sürecini oluþturur..Sürekli tartýþma hali ise sürekli bir monolog ve diyalog bütünlüðüdür..Bir insan hangi görüþle düþünürse düþünsün, hangi cümleyi kurarsa kursun, bu üç temel yapýnýn dýþýnda kalamaz.. Çünkü insanýn düþüncesi bu üç temel alanýn aktif yansýmasýndan baþka bir þey deðildir..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Sedat Akýncý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |