..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýliþkiler > Rahmi Vidinlioðlu




10 Haziran 2008
Bilsen Neler Öðretti Yokluðun  
Rahmi Vidinlioðlu
Çizgisiz beyaz kaðýtlarýmýn üzerine dökülen zehirli bir mürekkep lekesiydi sensizlik, gitgide bulanýklaþarak akardýn içime! Sensizlik, en kalabalýk yalnýzlýðýmdý benim, en frenlenemeyen, en þizofren yaným!


:BEJA:
Sensizlik bir þamar gibi yüzüme vuruldukça, ben hep sessizliðe sarýlýrdým dört kolla. Vücudumun her santimetre karesi tutkal gibi yapýþ yapýþ bir tutkuyla öpüþürdü hasretinle. Bir ihanetle yeni baþtan yüzleþir gibi kilitlerdim o zaman evin tüm kapýlarýný!

Sarýldýðým sensizlik, unutulmuþ bir ilahi okur gibi sýyýrýrdý gecenin ipekten geceliðini ve ben bir tanrýçaya tapar gibi öperdim sabahlara dek yokluðunun yorgun bedenini!

Sensizliðin sonsuz ovalarýnda yeþeren intihar çiçekleri, fotosentezle deðil, kanýmla beslenirlerdi geceleri. Çizgisiz beyaz kaðýtlarýmýn üzerine dökülen zehirli bir mürekkep lekesiydi sensizlik, gitgide bulanýklaþarak akardýn içime!

Sensizlik, en kalabalýk yalnýzlýðýmdý benim, en frenlenemeyen, en þizofren yaným!
Sensizlik; suratýma hunharca geçirilmiþ panter pençelerinin bakýþlarýmda býraktýðý parmakizi! Sensizlik; sessizliðin en yüksek oktavýnda yazýlmýþ, çýðlýk çýðlýða söylediðim en kutsal ilahim!
Sensizlik; ölüm gibi bir düþten, tam öleceðin anda uyanmak… Sensizlik, en anlatýlamayan masalý oysa evrenin, anlatmaya çalýþtýkça aslýnda hiçbir þey anlatmadýðýný anladýðýn, anlatýlamayacak bir masal sensizlik!...

Sensizlik, bir uçurum gibi akarken yaralý ruhuma, melankolik serçeler çýðlýklar içinde kývranarak ölürlerdi þehrin tenha sokaklarda.

Sensizliði tanýmlamaya kalkýþýnca en hüzünlü haliyle doðardý Güneþ, aðaçlar aðlamaklý olurlardý ve koskoca bir sensizlik daha uykularýma taþýnýrdý!

Uyanýrdým! Yastýðýmda gözyaþý, yorganýmda kan lekesi! Ýçimdeki boþluðun tüm gücüyle ele geçirirdi tüm hücrelerimi.

Hangi “Düþ Sokaðý” melodisine demir atsam, içimde birbiri ardýna depremler olurdu? Kullandýðým alfabeden hangi harfi çýkarsam, içimde açtýðýn boþluk yok olurdu? Giderken býraktýðýn sorularýn hepsi yetimdi, cevapsýzdý, zordu!

* * *

Yoktun! Kim bilir kaç gece odamý kelebek bastý, aþkýna adanmýþ hayallerim hasretinden kim bilir kaç ormaný yaktý! Ýçimde her gece biraz daha yetim kalan çocukluðum, içimi milim milim kemiren yokluðunla ayný paydalarda eþitlenemedi, ölümden beter hasretin hiç sadeleþtirilemedi!

Hayalinle seviþirken yastýðýmý sýrýlsýklam eden gözyaþlarým, delirmiþ bir kahinin sihirli aynasýydý! Avuçlarýna koymuþtum ben o mukaddes mirasý, o kýrýk dökük ayna parçalarýný! “Geleceðimi söyle bana” dedikçe, tenime sapladýn avuçlarýndaki tüm cam kýrýklarýný!

Yoktun! Kýyametin gözbebeklerinde kopacaðýný, kulaðýma sürekli yeni kehanetler fýsýldayan, kýrmýzý döpiyesler giymiþ ölü kýz çocuklarýndan duydum...

Bir bilsen neler öðretti yokluðun bana. Þimdi ben, intiharýn tek veliahtý, aþk baðýmlýsý sersem bir þehzade! Sense, korkak bir Azrail müsvettesisin, aðzýn burnun kan içinde…

Yoktun! Her sabah, þehrin tüm arka sokaklarýný birbirine katan çýðlýklarla kopan þafak tanýk oldu sadece yavaþ yavaþ eriyiþime...

Gözü dönmüþ menopozlu hemþireler, her sabah, bir orgazm sigarasý yakar gibi kýrdýlar sakinleþtirici tüplerini uzun ve ojeli týrnaklarýyla! Ve yeni bir ülke fetheder gibi çiftleþtirdiler Akineton ile Norodol’ü ayný þýrýngada...

Üç noktalar, giderek “güç noktalar” oldular hayatýmda... Sen, yoktun! Yoktun! Yoktun! Yoktun! Durmadan, Akineton masallarý anlattým yeþil Diazem kapsüllerine…
Yapayalnýz masallar, yapayalnýz haykýrýþlar, yapayalnýz intiharlar yaþadým…

Yitik bir ilahi gibi yankýlandý uzak uçurumlarda yitirdiðim sesin kulaklarýmda! Yoktun, senin için özenle sakladýðým basamaklardan göklere uzanan sonsuz bir merdiven yaptým ve kurban edip sihirli denizatlarýmý bakýþlarýna hükmeden peri masalýna, kanlanmýþ göz yaþlarýmýn buðusuyla destanlar yazdým!

Yoktun! Durduk yerde,hiç yoktan dopamin salgýladým dolu dizgin. Üç vardiya çalýþan bir noradrenalin fabrikasýna kesin dönüþ yaptý tüm hücrelerim.Kaynar sular içtim avuçlarýndan dolu dizgin akan kandan þelaleden, avuçlarýmdan sýzan iltihaplý çaðlayandan bir yudum sundum hayalinin nemli gözbebeklerine!

Yoktun! Yeni öldürülmüþ kavuniçi kurbaðalar yaðdý gökten! Tüm frenleri patladý sihirli cinlerimizin çektiði kýrýk dökük at arabasýnýn! Bu yüzden bir gündüz vakti ayýþýðýnda, yakarak limanlarýma sýðýnmýþ tüm çürük gemileri; yýrtýk eliþi kaðýtlarýndan sarhoþ kedimerdivenleri yaptým!
Yoktun! Gözü kara bir sarhoþluða davetiye çýkarýrcasýna gezindi siluetin her gece odamýn kana susamýþ duvarlarýnda. Mors alfabesiyle kekeme þiirler yazdý yaðmur odamýn kýrýk dökük camlarýna!
Bir þairdim ben, annemin memelerine yapýþmadan çok önce, þiirin çeþmesinden kana kana zehir içmiþtim. Sense, þiiri alt alta yazýlan “kafiyeli dörtlükler” sanýrdýn. Þiirlerimi sana getirecek olan postacý, belki de bu yüzden aniden öðreniverdi karýsýnýn kendisini aldattýðýný. Ve belki de sýrf bu yüzden benzin döküp, sana yazdýðým þiirlerin bulunduðu zarfla tutuþturdu deliler gibi sevdiði karýsýnýn güzel suratýný…

Sen, þiire yazýlan her mýsranýn “baþ harfi büyük olur” sanýrdýn. Yani sen þiirden anlamazdýn! Belki de sýrf bu yüzden kaçýrýlýp vahþice tecavüz edildi, bir kutu çikolata karþýlýðý þiirlerimi sana getirecek olan, masum kýz çocuklarýna…

Sen hakikaten þiirden anlamazdýn! Belki de sýrf bu yüzden sana yazdýðým þiirleri “hiç okumadýn”!

Yoktun, sürgüne gönderip dudaklarýmdaki belli belirsiz tebessümü, klavyenin týkýrtýlarý arasýnda büyük bir sessizlik senfonisi besteledim... Adýnýn geçtiði tüm þarkýlarý bir CD’ye kaydedip; kýrdým! Kýrdým! Kýrdým! Kýrdýkça kýrýldým, kýrýldýkça kýrdým!

Adýnýn geçtiði tüm masallarý yataðýmýn baþucuna koyup; sýzdým! Sýzdým! Sýzdým! Sýzdým, pýhtýlaþmýþ bir kan olup, kudurmuþ bir yanardaða dönmüþ gözbebeklerine! Sýzdým, yitirilmiþ bir melâike olup, çoktan vazgeçmiþ olduðun düþlerine... Yine de içimde yarattýðýn boþluk sýðmadý hiçbir dünya haritasýna!

Durdurulmuþ zamanýn derinliklerinde, yedi milyon yýl bekledim. Yalnýzdým, uykusuzdum, çürüdüm, eridim! Deliliðimin en büyük deliliydin! Delirdim! Delirdim! Delirdim!

Beklenen zamanýn geliþini bekledim. Yalnýz, yapayalnýzdým, ýslanmýþtým. Otobanda ezilmiþ bir köpek yavrusuna bakar gibi acýyarak yalnýzlýða terk ettiðin insan, yedi milyon yýl öfke biriktirdi içinde! Hesabý sorulmayacak mý sandýn? Unutulacak mý?!

Milyonlarca jilet yarasý var þimdi bileklerimde, milyonlarca yalan gözbebeklerimde, ceplerime harçlýk niyetine intiharlar doldurdum ve çýktým göklerin efendisine... “Ýste!” dedi... Sustum... “Öldür beni!” diye haykýrdým sonra... “Öldür beni! Öldür beni! Öldür beni!”

Ýlerleyen zamanýn derinliklerinden gelen ayak sesleri ile nefes nefese kalýþlarýmdýn artýk... Sûfli cinlerle bölüþülmüþ ve daha hiçbir insana sunulmamýþ kocaman bir yalnýzlýðýn En Ýyi Kadýn Oyuncusuydun...

Dudaklarýmýn sunaðýndan sýzan kanda boðuldum... Ölemedim! Ölemedim! Ölemedim! Yüzyýllardýr yaðmur görmemiþ bir toprak gibi çatýrdadý gözbebeklerim... Üç noktalara hapsedildim... Ben hýçkýrýklara kefensiz gömüldüm... Sen her zaman ki gibi sessizliði seçtin... Her gün 24 saat yetmedi senin için aðlamaya...

Öldürdün sonunda beni! Öldürdün! Öldürdün! Öldürdün! Yüzdün, ruhuma dar gelen derimi bedenimden! Koparttýn yüzüme bir cenaze marþý gibi çöken gözbebeklerimi gözlerimden!
Öldürdün sonunda beni! Sana en çok ihtiyacým olan anda öldürdün beni sessizliðinle, öldürdün beni vurdumduymazlýðýnla! Ve kontrolden çýkmýþ bir þizofreninin katatonyasýnda, gömdün beni saðanak gözyaþlarýma…

Ellerimde senin için yeþerttiðim intihar çiçekleriyle son kez gelip çaldým kapýný…

Evde yoktun! Evde yoktun! Evde Yoktun!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bilirdim

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Böyle Kudurdu Zerdüþt [Ýnceleme]


Rahmi Vidinlioðlu kimdir?

Ortaokuldan beri sürekli yazmakta olan Rahmi Vidinlioðlu'nun ilk kitabý olan Þizofreni Yalnýz Oynanmaz, 2006 yýlýnda Atlantis Yayýnlarý tarafýndan yayýnlanmýþtýr.

Etkilendiði Yazarlar:
küçük Ýskender, Murathan Mungan, Tom Robbins, Haydar Ergülen


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Rahmi Vidinlioðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.