..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk > Ahmet Öztürk




10 Haziran 2008
Sevgilime Mektuplar - 1. Mektup  
Ahmet Öztürk
yaþanmýþ günlerim


:BCAE:
SEVGÝLÝME MEKTUPLAR
1.mektup

Bir gün okuman, anlaman, bilmen, sevgiyi duyman dileðiyle…

Ve sen gittin sevdiðim. Hiç bitmez sandýðým en büyük en güzel mutluluðum bitti, ýþýðým söndü. Geride, ne halde olduðunu dahi bilmeyen zavallý bir ben kaldým. Zaman yok olmuþ sanki bende. Ne yaþadýðýmý hissediyorum nede öldüðümü. Öyle büyük ve yalnýzlaþmýþ ki dünya, her yer beyhude. Her baharýn geliþinde nasýlda sevinir nasýlda uzun uzadýya tabiatý seyrederdim. Her bitki, her varlýk, güzel bir hayatý, mutluluðu anlatýrdý. Hele ki zerdali aðaçlari, gelin gibi bembeyaz süslenirdi yol boylarýnda. Uzun uzadýya seyrederdim zerdali aðaçlarýný. Yeþili ayrý bir huzur, beyazý ayrý bir sevinç katardý yüreðime. Bakarken zerdali aðaçlarýna aklýma sen düþerdin. Ýçim mutlulukla dolardý. Kuþlar, sanki sevda türküleri söylerdi. Anlamazdým dillerinden ama gönlüm öyle söylerdi bana. Sanki, bizler mutluyuz, sizde mutlu olun derlerdi. Kaç bahar böyle mutlu yaþadým hiç saymadým ki. Oysa þimdi, ömrümde ilk defa baharýn anlamýnýn olmadýðýný gördüm. Meðer baharda kýþta insanýn gönlündeymiþ. Gönül bir kere küstü mü, her yerde huzur olsa ne fark eder ki? Toprakta hayat usul usul uyanýyor. Býkmadan her yýl uyanýp insana merhaba dediði bu yýlda uyanýyor. Her varlýk kendi halinde, mutlu bir þekilde çalýþmanýn, rengarenk görünmenin hazzý içinde. Etrafta binlerce varlýk mutlu iken bir ben mi mutsuzum diye düþünüyorum. Binlerce varlýk mutlu etmek için insana görünürken, sen her varlýðýn mutluluðunu silmeye bedelsin. Beni ve hayatýmý, anlamsýz etmeye, her varlýðý mustus göstermeye yetiyorsun. Aþkýn bu kadar büyük olduðunu bilmezdim sen gitmeseydin. Büyükmüþ aþkýn, hem de kainat kadar büyük. Meðer insan bir kainatmýþ. Þimdi mazi denilen geçmiþime dönüp bakýyor düþünüyorum. Ömrümde ilk kez bu kadar uzun uzadýya düþüncelerim oldu. Susup konuþmayý unuttuðum günlerim baþladý. Bir bilsen neler neler geçiyor gözlerimin önünden. Ve sen aklýmdan hiç çýkmayan sen, beni anlatýlmaz mutluluklara salan sen, o mazi denilen geçmiþin sermayesini yiyip bitiren bir varlýksýn artýk.
Þimdi gidiþinin daha baharýndayým. Halim kara kýþýn içinde çaresiz kalan bir varlýðýn halini andýrýyor. Boðazýmda düðümlenip kalan, içimden söküp atamadýðým bir elem var. Sesimi acýmý duyacak, derdime derman olacak bir dost lazým. Kelimeleriyle gönlüme þifa veren, gönlümde hiç iyileþmeyecek gibi duran hastalýðýmý iyi edecek, elemleri söküp atacak içimden, bir büyük dost lazým. Büyük tutsaklýk zincirlerimi kýracak, yollarýmý aydýnlýk edecek, bir gönül dostu lazým. Bir büyük acý içinde çýrpýnýp duruyorum. Heyhat ki ne heyhat! Kendime fayda etmediðim gibi, üstüne üstlük kendime acýlar icat ediyorum. Sevgi sen demekti, dost sen demekti, en güzel yalansýz dost sendin hani. Sen lazýmsýn bana sen, ey sevdiðim. Sen gideli kendimle baþ baþa kalmak istemez oldum. Kaçabildiðim kadar kaçtým kendimden. Aþký acýyý hatýrlatan her ne varsa, þiirinden þarkýsýndan dostlardan kýsacasý aþkýn olduðu her yerden kaçtým. Halim aþktý. Hem de ne aþk. Gel gör ki aþk terazisinin en koyu en acý tarafýndaydým. Þimdi istesem de geçmiþteki mutluluðu duyamýyordum. Ýnkar edemem ki, aþkýn mutluluðunu da yaþadým. Þu an sanki o muhteþem mutluluðu hiç yaþamamýþ, o tarifi anlatýlmaz günleri unutmuþ gibiyim. Gel gör ki aþkýn acýsý mutluluðundan büyük oldu. Kaçýyordum kendimden. Çünkü sen giderken benim gönlümü de götürmüþsün. Geride anlamsýz acýlý bir beden býrakarak gitmiþsin. Bende adý aþk olan, acý bir þeyler kaldý. Senin sevdan, acýlý sevdan kaldý. Senin nazarýndaki silinmeye mahkum edilen o sevda, bende koca bir okyanusa bedeldi, keþke bilseydin. Sen mi bendeydin? Yoksa ben mi sendeydim bilemiyorum. Belki de sen sevda deðildin. Ama sevda, sevdam, yüreðim sendeydi. Sevilmek, çok sevilmek hissi sendeydi. Sen koskoca bir okyanus belki bir kainattýn. Ama artýk korktuðum kaçtýðým, içine girdiðimde boðulduðum bir okyanus oldun. Yýllarca damla damla biriken koca bir sevda okyanusuydun sen sevdiðim.
Sen aklýma gelince, gönül dýþýndaki her þey susuyor, bir titreme sarýyor beni, sonra sakin derinden art arda alýnýp verilen kederli nefeslerim oluyor. Yüreðimi, tüm bedenimi kaplayan inceden inceye sýzlayan bir acý oluyorsun. Sevginin bittiði yerde sonsuza dek sürecek bir ayrýlýk düþüyor aklýma. Sen sevginin bittiði yer diyerek çekip gittin. Bana göre ise yýllara ihanet ediþindi gidiþin. Oysa hainler affedilmemeliydi. Býrak adýný anmayý yüzüne dahi bakýlmamalýydý. Bu ihanete raðmen nasýl olurda, sevda denilen varlýk beni rahat býrakmýyor. Bin kollu bir varlýk, bir masal devi gibi sarýp kuþatýyor. O dev deðimliydi ki bende ölen, öldüðüne inandýðým. Oysa kaç kez ölüp ölüp dirilen o dev beni yeniden sardýkça sarýyor. Bitti artýk senin sevdan, huzurun ve huzursuzluðun bitti derken, o öldü dediðim bin kollu sevda devi yeniden uyanýyor. Ben ölmedim, ölüp ölüp dirilecek sensin, ben ölmedim deyip tekrar çýkýyor karþýma.
Uyumadan önce seni düþünmeye göreyim, inceden inceye sessizce dökülür gözümden yaþlar. Hele rüyamda görmeyeyim seni, sen ve deðiþen simalarda bir baþkalarý, yada ölümüne þahit olan bir ben. Beyhude dolaþýp, bilinmez korkulardan kaçýyorum. Ne tuhaf þu berzah alemi. Gecelerin ortasýnda korkularýmdan kurtulmak için ansýzýn uyanýyorum. Ne sen kalýyorsun nede rüyamda ki o bed yüzlü varlýklar. Gecenin bilmem saat kaçý, hiçbir yerde tat yok. Sokaklar bomboþ. Evler çoktan uykuya dalýp sanki hepsi ölüm uykusuna yatmýþlar. Sanki kýyamet kopmuþ dünya hayatý çoktan bitmiþ. Bomboþ bir dünyanýn, hiçbir anlamý kalmayan bir þehrin gecesini seyrediyorum. Ýçinde insan yaþamýnýn izlerinin olmadýðý, bir þehrin güzelliði de yok. Sebebini, yerini bilmediðim korkular sarýyor beni. Bir korkudan baþka bir korkunun kucaðýna düþüyorum. Zavallýlar gibi çýrpýndýkça çýrpýnýyor gönlüm acýlarýn içerisinde. Acýlardan kederlerden hiç kurtulamamak, çaresizce birilerini aramak, sýðýnacak bir yer bulmaya çalýþmak. Bu beyhude varlýk ben miyim? Beynim uyanmak için çýrpýnýrken, tenimde yeri belli olmayan bir ses, hem beynimi hem gözlerimi susturuyor. Kime varsam da bitse bu korkularým kabuslarým? Büyük korkular içinde rabbime sýðýnýyorum. Hani rabbime layýk bir kul olabilsem, onun dostu olsam, o büyük evliyalar gibi olsam ne ala. Ama yok olamadým. Bilirim, bilirim ki, Allah dostlarý asla üzülmez, gam keder acý bilmez. Kimsecikler üzemezler o büyük insanlarý. Onlar akla ve hayale sýðmayan öyle büyük aþýklar öyle büyük sevdalýlardýr ki, ne sana benzer nede bana. Oysa ben bir baþýma kaldýðýmý sandýðým bu evrende büyük bir azap içindeyim. Gidiþinin bu ilk zamanlarýnda sürekli dualar ediyorum, mutlak tek gücün sahibi rabbime. O ki; insaný, muhabbeti, mutluluðu ve sevmesi için yarattý. Þimdi dualar ediyorum. Dualarla savuþturmaya çalýþýyorum korkularýmý, acýlarýmý. Rabbim onun acýsýný da sevgisini de al benden diye. Ki o sevgi; Varlýk alemlerin yaratýlmasýnýn tek sebebi. Her varlýðýn peþinde koþtuðu o büyük nimet. Artýk ben o büyük nimeti o muhteþem nimeti istemez oldum. Halden hale, elemden eleme düþer oldum. Bazen en eski bir beddua geliyor dilime. Her yerde her daim mutsuz ol istiyorum. Caný yanan her aþýk gibi, bende sana beddualar ediyorum. Biran düþünüyorum. Heyhat acýyan yine benim yüreðim oluyor. Utanýyorum ettiðim bedduadan. Bazen aðlamaklý bazen de aðlayan oluyorum. Ne tuhaf þu gözyaþý, o büyük yangýný bu zavallý damlalar söndürmeye çalýþýyorum.
Seni unutmak için neleri deðiþtirmedim ki. Yaþadýðým evi, eþyalarý, resimleri, seni andýracak ne varsa attým, yýrttým, yaktým, unutmaya kurtulmaya çalýþtým. Bir tek deðiþmeyen þey kaldý. Bir tek ben kaldým bende. Ýçindeki caný sökülüp almýþ, yaþadýðýný hissetmeyen bir ben kaldým. Onuru kýrýk dökük bir ben. Dilimde canýmý yakan sitemler kaldý. Acý sitemlerle baþ baþa yaþayan mutsuz bir insan kaldý bana. Rabbim affetsin beni. Öyle anlar oluyor ki cenneti dahi senin kadar çok istemiyorum. Ýstediðim bir sen varsýn. Yalnýzca sen ve senin sevgin var. Sanki huzurda seninle uçup gitti dünyadan. Gönül bir tek sana diyor mutluluk diyor, tek sana sensin huzurum sevdiðim diyor. Oysa ki kaç kez kýrýp kýrýp attýðýný, yüz üstü býraktýðýný çekip gittiðin günleri hiç unutmadým ki. Biliyorum ki sen aþk olamazsýn. Gel gör ki aþk denilince aklýma sen geliyorsun. Öyle bir sýr ki çözemiyorum. Ne zaman düþünsem o sýrrý, çözmeye çalýþsam, o sýr içinde periþan oluyorum.
Acýsý taze zaman geçsin unuturum elbet diyorum. Ne güzel yalan böyle! Ki o yalanlarla aþka inanmýþtým. Düzelir zamanla elbet, düzelir her þey, sabretmek gerek diyordum. Sabrettim hala sabrediyorum. O yalanlarýn minicik ýsýrýklarýyla yüreðim delik deþik oldu. Sabrý da sessizliði de öðrendim artýk. Þimdi o yalanlarý kapatacak baþka yalanlar aramýyor gönlüm. Ansýzýn çekip gidiþin kaldý aklýmda. O gidiþini bir türlü çözemeyen zavallý bir aklýmla acýya karþý koymaya çalýþýyorum. Bir bilsen aklým, nasýlda çýrpýnýyor o büyük çukurdan çýkmak için. Bazen ister istemez yalanlara da sýðýnýyor. Heyhat ki ne heyhat. Ýnsan kendine yalan söyleyemiyor. Bu kadar zor muydu dos doðru insan olmak.
Zaman geçsin unuturum elbet diyorum. Kaç zaman geçti bilmem. Günler hafta, haftalar ay oldu ve aylar yýl. Zaman her geçen gün uzaklaþýyor, bir sona yaklaþýyor. Oysa ki içimdeki acý geçmiyor. O acý bir nihayete ermiyor. Þimdi acýr oldum kendime. Yok mu felaha ermek, yok mu huzur dolu bir nefes alýp vermek…
Bazen hayallerde geziniyorum. Bir gün çýkýp gelsen ve ben affetsem. O yitirdiðim mutluluðu bulabilir miyim diye, sorular soruyorum kendime. Artýk hayallerimin içinde dahi mutsuz oluyorum. Her yerde hüzün var, cevapsýz sorular, insaný elleriyle sýkan düþünceler var.
Bir gün çýkýp gelsen ne deðiþir ki. Bir mutlu iki mutsuz, ne deðiþirdi ki. Sen deðiþmedikçe o aþka inanmadýkça ne deðiþirdi ki. Seven asla gitmezdi sevdiðim. Sen kaç kez çekip gittin? Ah bir de gidiþ geliþlerin olmasaydý. Yamalýk üstüne yamalýk vurmasaydýk sevdamýza. Hele o son sözün, beynimi kýrýp daðýtýr geçer. Ne zaman aklýma gelse o veda sözün ölüme ramak var sanýyorum. Mutlu musun? þimdi diye soruyorum kendime. Bazen sana haksýzlýk ettiðimi düþünüyorum. Eðer sen mutlu olsaydýn belki de gitmezdin. Mutluluðu bulamasaydýn yine dönerdin. Her varlýk mutluluðun huzurun olduðu yere gider. Sen de öyle düþünüp gittin. Ne senden nede huzursuzluktan gidemeyen bir ben kaldým geride. Sevgi bazen insanýn havadan sudan gýdadan daha çok ihtiyaç duyduðu tek yegane düþünce. Bütün amaç o sevgiyi bulmaktan yana. O sevda otaðýnda ömür boyu kesintisiz bir huzur ile yaþamak. Sevdalar mutluluðun evidir elbette. Her insan sevgi için yaratýlmýþtý. Her insan sevgiyi yaþamak bulmak için yola çýktý ezelden. Mutlak sahibi aramaya. Ama dürüstçe.
Benim düþtüðüm sevda yolunda maneviyatýmda kaç yara açýldý bilmem. Kaçýný sardým, kaç tanesini dindirdim inan bilmiyorum artýk. Hele bu son en büyük gidiþin, batýþýmdý benim. Su alan gemiler gibi batýþýmdý. Gücüm yettikçe kendimi ilahi bir güçle sarmaya çalýþýyor, dualara gözyaþlarýna sarýlýyorum. Ne mükemmel þey dua etmek. Aþkýn mutlak tek hakimine niyazda bulunmak. Çok þükür ki alemlerin tek Rabbine inanýyorum. Ýnan bana onun lütfu olmasa kocaman bir hiçiz biz.
Kaçmak, kaçmak hep senden kaçmak. Nereye nasýl ne zamana kadar kaçmak? Oysa ki sen bendesin. Nasýl kaçabilir ki bir insan kendinden. Mümkün deðil bu. Kaçamadým kendimden, kaçamadým senden. Sýk sýk o günleri anýmsýyorum. Neydi o günler öyle. Ýlk gittiðin o günler. Taze bir acýyla yaþadýðým o karanlýk günler. Sensiz olmayan sabahlar ve uykusuz gözlerim. Beynimin içindeki tarifsiz düþüncelerin yüreðime gönderdiði çözümsüz acýlar. Seni bekleyiþlerle yalandan umutlarla dönecek diyerek beklemeler. Ve uykusuzluktan kapanan yorgun gözler. Uyumak için kendisiyle savaþan, iç dünyasýnda huzursuz olan bir insan. Zaman çabuk geçsin diye uyumak için çýrpýnýp duran bir ben kaldý bende. Nasýlda tersine döndü zaman. Oysa ki ayrýlýðýn olmadýðý o zamanlarda da pek uyuyamazdým. Bir hayal kurardým, o hayalde iki insanýn mutluluðu vardý. Çar çabuk geçsin zaman, bitsin özlem, bitsin o tatlý acý, bitsin ki kavuþalým isterdim. Yine þimdi ki gibi zaman geçmez sabahlar olmazdý. Deðiþen yine bir þey yok þimdi hayatýmda. Seni düþünen uykusuz kalan mutsuz, umutsuz bir ben.
Gece bir baþlamaya görsün. Yarý karanlýk geçen gündüzler, geceyle birlikte zifiri bir karanlýða dönüyor. Her ne kadar erkenden uyumak için atsam da kendimi yataða, boþ ve beyhude geliyor. Yine gelip sarýyor hayalin beni. O çok seven insanýn hayali artýk derinden üzüyor oldu. Kaç defa caným yandý. Acýlar içinde bir beyinle yataða uzanýyorum. Gözlerim tavanda, aklýmda binlerce soru ve yüreðimde aðýr bir acý. Senin yokluðunu yaþýyordum. Sen giderken hiç düþünmeden beni, bir büyük acýya teslim edip gidiyordun. Düþtüðüm yada senin býraktýðýn bu yokluktan firar etmek asla yoktu. Kaçýþ yoktu. Sessizce üzülerek boyun eðiyordum artýk acýlara. Belki de kainatýn yapýlmýþ en büyük mahpushanesindeydim. Ebediyen hiç çýkmasýna izin verilmeyen bir yer. Her yer zindan her yer esaret dolu. Tek bir anahtarý vardý bu karanlýk dünyadan çýkmanýn. Tek çýkýþ yolu, Seni unutmak. Ýyi de nasýl unutacaktým seni. Cevapsýz bir soru daha beynimi kemiriyordu adeta. Her gece iki parçaya bölünüp, aklýmla gönlümün amansýz acýmasýz savaþýný yaþýyorum içimde.

Ahmet Öztürk



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sevgi ve aþk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sevgilime Mektuplar 23. Mektup
Sevgilime Mektuplar 19. Mektup
Sevgilime Mektuplar 18. Mektup
Mutluluk
Sevgilime Mektuplar 20. Mektup
Sevgilime Mektuplar 21. Mektup
Sevgilime Mektuplar 22. Mektup
Sevgilime Mektuplar 9. Mektup
Sevgilime Mektuplar 10. Mektup
Sevgilime Mektuplar 12. Mektup

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çanakkale Destaný Ne Demekti?
Haramýn Hayalini Kurmadan Yaþamak

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aðlama Çocuk [Þiir]
Kara Bulutlar [Þiir]
Bir Boðaz Destaný [Þiir]
Ne Güzel Þey Seni Sevmek [Þiir]
Sensiz Ankara [Þiir]
Ýstemezdim [Þiir]
Olmadýðýn Yerde [Þiir]
Gurbet [Þiir]
Gitti [Þiir]
Miras [Þiir]


Ahmet Öztürk kimdir?

hayat güzel. Yeter ki niyetin mutlu olmak olsun. Hele hele edebiyatla hayat bambaþka güzel. Yeter ki, güzelliði ararken, düþünürken, emek harcarken, yorulduðunda tatlý bir tebessüm olsun dudaklarýnda. . .

Etkilendiði Yazarlar:
þimdilik yok


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.