Düþgücü güzelliði, adaleti, mutluluðu yaratýr. -Pascal |
|
||||||||||
|
Tertemiz gökyüzünü karartacak sanayiyi bir Mesih özlemiyle bekleyen çýlgýn gri hücreler görüyorum. Uyurken bile takým elbise giydiklerini düþünüp lavaboya koþuyorum. Varlýðýmýn bulantýsý yine benimle. Kurþun askerler, kýrmýzý baþlýklý kýzlar ve sokaklarda bedenini satan þirinler.. ne yaþadýðýný bilmeden, sadece yaþamak olsun diye alýnan nefesler.. antidepresan kapsüllerle kendinden geçmiþ bedenler, sevgi felçleri, düþ aðrýsý yaþayanlar.. Her þeyi burçlara baðlamak ne kadar mantýklý? Ya da her þeyi suçlara baðlamak! Birimiz dahi masum deðil miyiz? Toplu bir lanetin kurbanlarý mýyýz? Prensin (ya da prensesin) gelip bizi öpmesini ve her þeyin düzelmesini mi bekliyoruz? Birey olmak, kent nüfusunda bir sayý olmaktan çok daha fazla þey ifade etmiyor mu? Tüm bu sorular yerini bulmuyor mu ya da paranoyak bir yazarýn kelime oyunlarýndan mý ibaret? Paranoyadan bir hastalýk gibi bahsedilmesi canýmý sýkýyor. Asýl paranoyadýr bizi harekete geçirecek. Takým elbiselerden ve ýsýrmaktan vazgeçmemiz için binlerce paranoyaða ihtiyacýmýz var. Bir de deli dediðimiz dahilere. Özgürlüklerinin sýrrýný öðrenebiliriz. Düþünsenize, ne yapmak isterlerse onu yapýyorlar. Bizse kalýba girmiþ varlýðýmýzla akýllý olduðumuzu iddia ediyoruz! Olur ya, bir gün sýký bir dünya yönetimi ilan edilir, zaten sýkýþmýþ benliðimiz daha güçlü atraksiyonlara maruz kalýr. Belki o zaman anlayabiliriz deliliðin kudretini. Sansürlü bir sevdadansa sevda yaþamamayý, tek tip elbise giymektense çýplak gezmeyi, tarihi anlamaktansa bugünü deðerlendirmeyi, Nazým’la deðil kendi tarzýmla düþünmeyi tercih ederim.. ne mutlu tokum diyene! Öncelikle insan fobimi yenmem gerekiyor. Aksi takdirde hümanistlerin hýþmýna uðrayacaðým. Hepsinin deðerli olduðunu söylüyorlar, bense korkunç olduklarýný biliyorum. En azýndan hümanistlerin korkunç olduðunu! Dünyada milyonlarca aç varken bu ne saçma bir iddia, nasýl bir insan sevgisi! Global yalanlarýn kentsel neferleriyiz. Kürsüler, takým elbiseler, kurþun askerler, þirinler, önemli(!) gün ve haftalar.. tam olarak tasarladýðým bu deðildi! Þimdi tek sorunum zaman… Saatlerinizi bir saat ileri alýn diye bas bas baðýrýyordu haber bültenlerinin sansasyonel spikerleri. Bir saat yetmez.. daha da ileri almalýyýz.. hatta tüm saatleri yaþanmýþ saymalýyýz.. yoksa nasýl biter bu iþkence? Delirt bizi uzay zaman, savur dna’larýmýzý gezegen denen portakal kabuðu çöplüklerine! “Dün merdivenleri çýkarken orada olmayan bir adamla karþýlaþtým. Bugün de orada deðildi. Keþke, keþke,dedim. Gitse…” Sahi, göktaþlarý nereye düþer.. biz kent olarak misafir severiz de!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Taylan Özkan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |