Bazen evrende yalnýz olduðumuzu düþünürüm, bazen de olmadýðmýzý. Her iki durumda da bu düþünce beni afallatýr. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
Rüzgâr, gözlerinde büyük bir korku ve nefes nefese kalmýþ yorgun bedeniyle çatýnýn üzerinde duruyordu. Burasý gelebildiði son noktaydý ve þehrin kalabalýk gecesinden kaçabileceði tek saklýlýk. Gözlerinden korkuyu attý ve bir an için sonbaharýn geliþini haber veren serinliðin tadýna vardý. Rüzgarýn bedenini sarýp, elbiselerinin içine dolmasýna ve simsiyah dalgalý saçalarýný okþamasýna, alnýna vurmasýna izin verdi. Uzun zamandýr kovalanýyor olmasýnýn verdiði tedirginlikle bunu kýsa tutu ve yeniden aþaðýya baktý. Kimse gelmiyor gibi görünüyordu, onlarý apartmana girerken de görmemiþti. Ýçine bulaþmýþ olduðu bir sürü kötülük vardý ama bilindiði gibi kumar borcuna batmak kadar da basit deðildi. Uzun zamandýr bu þehirde vampirlerin varlýðýndan þüpheleniyordu ve tam anlamýyla bir dedektife dönüþmüþtü, bulma çabasý nedeniyle. Ancak sýrlarýnýn açýða çýkmasýný genelde istemezlerdi. Bazý yerler ve bölgeler dýþýnda onlarý göremezdiniz de. Tabii hala bu onun hipoteziydi ama nasýlsa bulacaktý. Ama peþini býrakmasý gereken adamlar vardý, yoksa araþtýrmasý gitgide geriliyordu. Ýþin kötü tarafý onu durdurmak için bizzat vampirler gelmiyordu, hoþ eðer bu olmuþ olsaydý muhtemelen ölmüþ olurdu ama gene de onlarýn varlýðýndan emin olmak için deðebilirdi. Peþinden gelen adamlar daha çok onlarýn emirlerine uyan belli insan gruplarýydý. Þehrin bazý yer altý bölgelerinde bu tip gruplar bulunuyordu. Vampirizm ve türevlerinin varlýðýna inanýp, kendi içlerinde uygulamaya çabalayanlar. Dudaklarýna bir gülümseme yerleþti, gerçekleri onlarý izleyip, gülüyor olmalýydýlar. Bir süre yere oturup, dizlerini karnýna çekti. Beklemesi, zamanýn geçmesi gerekiyordu. Ayrý bir evde yaþmaya baþladý baþlayalý baþý hep beladaydý. Bunun için piþmanlýk duyuyor deðildi ama þansýzlýðýnýn ðeþinde olduðu da reddedilemez bir gerçekti. Sevgilisinden ayrýlalý 8 ay olmuþtu ve gitgide de yalnýzlaþýyordu. Uzun zamandýr dýþarýda yemek bile yememiþti. Kafasýný bu iþlere taktýðý kesindi. Evden çýkmadan, delicesine, o kitaplýðýný dolduran kanlý, vampirizmli dolu kitaplarý okuyarak geçiriyordu zamanýný. Dün bir iz bulduðunu sanmýþtý ama yine izin vermemiþlerdi sonuna kadar gitmesine. Artýk onlarla ilgili her þeyi biliyor olduðunu düþünüyordu ama kitaplarda yazmasý imkansýz olan bir sürü sýr olduðuda aþikârdý. Ýçlerine girmesi gerekiyordu, nasýl uyuduklarýný, kesin olarak kurallarýnýn neler olduðunu, nasýl aþýk olduklarýný, nasýl yaþadýklarýný ve bu nasýllara eklenecek diðer sorularýn her birini tek tek cevaplamasý gerekiyordu. Bunun içinde bir þekilde o karanlýða dalýp, kaybolmasý þarttý. Yeterince beklediðini düþünüp, ayaða kalktý. Önce dizlerinde ve pantolonun geri kalanýnda biriken tozlarý çýrptý. Tam baþýný kaldýrmýþken bir gölgenin önünden geçtiðini fark etti. Hayýr, kesinlikle hanisülasyon falan deðildi. Çünkü esintisini üzerinde hissediyordu. Sonra o gölgenin, önünde bir silüete dönüþünü izledi. Bir kadýndý. Koyu kumral saçlarýnýn düz uzunluðu sýrtýna geliyordu, önlerindeki kýsa perçemleri alnýna düþüyordu ve kadýnýn zarif ve güzel yüz hatlarýný daha da anlamlý kýlýyordu. Gözlerinin yeþilliði netti ve karanlýðýn içinde bile parlýyordu. Sert bakýþlarý sabitlendi ve saçalrý rüzgarla havalanýrken, bir an perçemlerini gözlerinin önünden çekmek için baþýný geriye attý. Üzerinde siyah bir ceket vardý ve ceketin bittiði yerde düþük bel bir kot pantolon bütün hatlarýný sarýyordu. Kaþýndaki piercingle asi bir genci andýrýyordu ama daha donuk ve çok daha asil görünüyordu. “Bulaþmaman gereken konulara burnunu sokmamalýsýn.” Rüzgar kaþlarýný kaldýrdý þaþkýnlýkla. Bu ani bir giriþ olmuþtu ve uyarý oldukça sertti. Kadýn bir adým yaklaþtý, ama güzel kokusu o kadar çabuk yayýldý ki, Rüzgâr bir an gözlerini kapattý ama kýsa süreli olduðundan bunu fark etmemiþti neyseki. “Beni duydun. Canýný acýtmak istemiyoruz.” Rüzgâr þaþkýnlýkla fark edemediði bir þeyi fark etti. Hýzla kaybolan bir gölge, belirginleþen silüet ve soðuk bir ten…tam karþýsýndaki gerçek bir vampirdi. Dokunmak isteðini içinde sakladý ve sadece boynundaki kolyeye bir göz attý; daire içinde bir þimþek iþareti vardý ve dairenin tam alt kýsmýnda da küçük parlayan bir yýldýz. Ne anlama geldiðini sorma arzusunu da içine gömdü ve sadece þekilleri aklýna kazýdý. Onlarýn gruplarýna ait bir simge de olabilirdi, sadece kendisine de. Onu incelemesinden rahatsýz olacaðýný düþündüðü için baþýný salladý bir anlýðýna. Kadýn görevini yapmýþ, arkasýný dönüp yürümeye baþlamýþtý ki Rüzgâr kendisini tutamadý. “Hey! Bir saniye.” Arkasý dönükken durakladý vampir. Biraz baþýný döndürdü, bu dinlediðini anlamasý için yeterdi. “En azýndan bana isimini söylesen olmaz mý? Bir vampiri görmem mümkün olmaz sanýrým yeniden.” “Vivan!” Sonra yürüyüþünü sonda tamamladý ve aþaðý atladý. Gördüðü sahneye inanamýyordu, üstelikte düþünebileceðinden daha da iyisiydi. Kadýn bir vampirle tanýþmýþtý. “Vivian” diye tekrarladý kýsýk sesle. Gülümsemesi geniþledi, bugünkü belalarýn hepsine deðmiþti. En zor olaný baþarmýþtý, Kendi kendisine inanmayý! ZÜMRÜT TANRIÖVEN Gizemlerin açýlan kutularýna… Herkesin bir gün kendisine inanabilmesi için.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Zümrüt Tanrýöven, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |