..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Altuð Hocaoðlu




1 Temmuz 2002
Örnek Bir Olay ve Türk Toplumu  
Çocuk kaçýrýlýyor mu, yoksa o aileye mi ait? Müdahale etsek mi, etmesek mi? Etsek ne yapsak? Biriler

Altuð Hocaoðlu


Bir çocuk kaçýrýlma hadisesi ve bu olayýn çerçevesinde toplumumuzun öne çýkan davranýþ þekilleri


:DJBH:
Örnek bir olay ve Türk Toplumu

Zamana karþý yarýþmadan, sakince girdiðim sokakta, 3 yaþlarýndaki bir erkek çocuðunun aðladýðýný gördüm. Etrafýnda kimse yoktu ve küçük yeþil gözlerinde korku vardý. Duraksadým, çocuða doðru hamle yaptýðým sýrada üç genç kýz benden atik davranýp oðlanýn yanýna varmýþlardý bile. Ona anne ve babasýnýn nerede olduðunu sordular, onunla konuþmaya uðraþtýlar. Onlarýn ilgisini görünce pasif bir izleyici olarak ortamda kalmayý daha uygun buldum. Bir kaç dakika içinde etraftan baþka insanlar, çocuðun gürültü seviyesinin artmasýna paralel olarak toplanmaya baþladýlar. Herkesin derdi aynýydý : ‘Çocuk kime ait?’

Sonunda oldukça pejmürde halde bir adam kalabalýðý yarýp çocuðun yanýna ulaþtý. Adam ile çocuk, etraftaki kalabalýðýn oluþturduðu yapay bir sahnedeymiþ hissi veren bir görüntü yarattýlar. Adam ne yaparsa yapsýn çocuðu kendisi ile gelmeye ikna edemiyordu. Bu defa kalabalýk arasýnda mýrýldanmalar baþladý. Bu pejmürde kiþi gerçekten bu çocuðun babasý mýydý acaba?

Birkaç dakika içinde yaþça daha büyük bir kýz çocuðu ile adamla ayný pejmürdelikte olan bir kadýn çýkageldiler. Durum daha da ilginç hale gelmeye baþladý, çünkü çocuðun annesi olduðunu söyleyen kadýn da onu sakinleþtiremiyordu. Çocuðun devamlý söylediði “Git anne git...” cümlesinden ibaretti. Bunu söylerken bahsettiðim kadýný sürekli itiyordu, adamla ise baþýndan bu yana hiçbir baðý yoktu.

Kalabalýk içinde mýrýldanmalar arttý, çocuk tamamen farklý bir fiziksel görüntü arz etmese de, büyük kýz kadar adam ile kadýna benzemediði aþikardý. Kaldý ki çocuk, her ikisi tarafýndan götürülmek istendiði istikametin tam tersine bir yere doðru ýsrarla yönelmek istiyordu. Sonunda “Polis...”, “Karakol...” laflarý kalabalýk içinde mýrýldanmaya baþlandý. Adam karþý çýkýyor, kadýn çocuðun dýþarý çýktýðýnda böyle davrandýðýný, rast gele göz temaslarý ile kalabalýða geliþigüzel anlatmaya uðraþýyordu. Kalabalýk ise birkaç heyecanlý kiþi dýþýnda afyon yutmuþ gibi duruyordu. Hem bir þeyler yapmalarý gerektiðini düþünüyorlar, hem de eyleme geçme konusunda nasýl davranacaklarýný kestiremiyorlardý. Sonunda adam ve kadýn zorla kucaklayarak çocuðu oradan uzaklaþtýrdýlar.

Bu kýsa hikayede Türk toplumunun bazý gizemleri mevcut diye düþündüm içimden.

Kararsýzýz
Bu gibi ani oluþan ve ne yapýlmasý gerektiði pek belli olmayan durumlarda çözüme yönelme içgüdümüz pek yok. Baský altýnda hýzlý ve isabetli karar veremiyoruz. Kötü karar vermekten de kötü olan kararsýzlýk, maalesef hepimizi esir almýþ. Bu örnek olayda kalabalýk, özel hayata müdahalede bulunmak ile belki de bir çocuðun yaþam akýþýnýn deðiþimine yataklýk etmek arasýnda karar verememiþtir. Çocuðun abartýlý þekilde aðlamasý ve bu esnada kendine sorulan sorulara bir türlü cevap verememesi ve kadýna her ne kadar “Git...” dese de peþine ekleyiverdiði ‘anne’ sözcüðü insanlarý zor durumda býraktý. Diðer yandan bu pejmürde insanlarýn toplum tarafýndan anne-baba olabileceði inancý üzerinde kuþkular vardý, kaldý ki çocuk bir türlü ikna edilemiyordu. Sonuçta bir türlü karar alýnamadý.

“Adam sende”ciyiz
‘Bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn.’ özdeyiþinin söylendiði bu topraklarda, insanlarýn baþkalarý için bir þeyler yapmalarý oldukça güç oluyor. Bakmayýn bizim yabancýlardan farkýmýzýn, dayanýþma hislerimizin varlýðý olduðu ile övünüyor olmamýza, bahsi geçen dayanýþma en yakýn birinci, bilemediniz ikinci kuþaðýn ötesine geçmiyor. Düþene bir tekme de biz atýp geçiyoruz.

Sorumluluktan kaçýyoruz
Vatandaþlýk bilgimiz sýnýrlý ve giriþeceðimiz iþin ucunda tünelin hep karanlýk olduðu, gereksiz bürokrasiler, þahitlik, durduk yere düþman edinme, iþinin gücünün arasýnda baþkasý için mahkeme-karakol koþturmak sorumluluðu bizi sýkýyor. Vicdanýmýz var, ama biri çýkýp öncülük etsin diye etrafa bakýyoruz, ilk ortaya atýlanýn kendimiz olmamasý için son ana kadar bekliyoruz. Bu huy elbette beraberinde eylemsizliði de getiriyor.

Toplumsal hareketlerde amatörüz
Topluluk halinde iken nasýl bir sinerji yaratýlabileceði konusunu bilmiyoruz. Bunun için bir liderin ortaya çýkýp toplumu sürüklemesi gerekliliði ortaya çýkýyor. Biz de hiçbir zaman bir Fransýz ihtilali gercekleþmezdi, neyse ki Atatürk varmýþ...

NOT : Çocuk o çifte aitmiþ, küçük bir araþtýrma ile olay ortaya çýktý. Son tespitim de o olsun; sakýn yaþça küçük çocuklarýnýza sokakta fazla sertlik yapmayýn, sonra sizi tanýmazlýktan gelirler!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Altuð Hocaoðlu kimdir?

Konularýmýz tarih, kiþisel geliþim, iþ hayatý, yaþama sanatý, aile ve çocuk, hayatý anlamlý kýlacak kýsa ve sýcak öyküler. Birazýcýk ta þiir. Bazen düþünecek, bazen gülümseyeceðiz.

Etkilendiði Yazarlar:
Stephan Covey, Virginia Satir, David Coleman...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Altuð Hocaoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.