Derste beyin fýrtýnasý yaparken, bir kýz öðrencim ilginç ve düþündürücü bir cümle kullandý.'Toplumda kadýn erkek için bir ölçüttür.' dedi. Þaþýrmýþtým. Kýzým ' Ne demek istediði açýkla, arkadaþlarýn da anlasýn' dedim. Hocam ' Biz baþýmýzý erkekler için örtmüyor muyuz? ' veya 'Sokakta, evde erkeklere dikkat ederek hareket etmiyor muyuz? ' dedi ve sözlerine þöyle devam etti:' Neden hayatýmýzý erkekler biçimlendiriyor? Neden türbaný erkekler tartýþýyor? Neden neden hayatýmýza bu kadar karýþýlýyor?
Peki ' istediðin nedir? ' dedim. 'Kendi kararýmý kendim almak istiyorum. Yaþamak istiyorum; nefesimi kimseyle paylaþmadan. Her nefes alýþýmda yanýmda aþk adýna, namus adýna, arkadaþ, abi adýna birilerini görmek istemiyorum. Neden her þeyle burun buruna geliyorum. Neden tek baþýma þarkýlar söyleyemiyorum. Ya da hayatýn tadýna bakamýyorum. Herkes hakkýmda karar alýrken neden susturuluyorum. ' dedi.
'Peki tek geleceðin evlilik mi? Evlenmesen toplumda yerin yok mu? ' diye sordum.
'Yok ' hocam dedi. 'Bir kadýn evlenince, çocuðu da olunca güç kazanýr.' diyerek devam etti.' Kadýnlarýn hatta kariyeri ne olursa olsun bütün kadýnlarýn asýl gücü evliliktedir. Çünkü zayýftýrlar, baþlarýný dayayacaklarý bir omuza bir desteðe ihtiyaçlarý vardýr. Kadýn baþýnýn beladan kurtulamamasýnýn asýl sebebi de budur. ' diyerek sözlerini bitirdi.
'Kadýnlarý sokakta hatta hayatýn her yerinde biçimlendiren erkeklerse, bu hayat yolunda arabalarýný delikanlýlarýn üzerine sürmelerinin sebebi neydi? Kocalarýný yarý yolda býrakmalarýnýn nedeni neydi? ' sorusu içimde kaldý. Çünkü biliyordum ki dünyayý ve erkekleri asýl biçimlendiren kadýnlardý. Biliyordum ki çoðu kere dünyayý zeka deðil, deha deðil; aptallýk yönetirdi.