Sen bana birazcýk bekle dersin,o cümleyi kullandýðýn anda anlarým göðsümdeki stepne yüreði,benden önce bir sevda uðramýþtýr limanýna ve izlerini taþýr iskelen.Sen o izleri silmeye çalýþýrsýn bense sana yardým etmeye.Kabul etmezsin yardým teklifimi,sen etmedikçe uzar gider bekletilmiþliðim.Oysa hiç silmedim,hiç yeni yatýrýmlar yapmadým yüreðimdeki limana,geleni karþýlamak için elimde çiçeklerle hiç beklemedim iskelemde,her sevdamý ayrý bir köþeye yazdým ve seni de yazabilmek için bir köþe ayýrdým.Halbuki anlayacaktýn;sen iskelende beni beklerken ben seni karþýlamayacaktým,sen limanlarýný en güzel çiçeklerle süsleyip herþeyi dört dörtlük gösterecekken ben her sevdamýn peþine dört dönmüþlüðümün izleriyle geliþine uzaktan bakacaktým.Bu kadar gösteriþe,bu kadar hazýrlýða gerek yoktu sevgili.Sen her ne kadar gizlesende,saklamaya çalýþsanda ben sana tüm sevdalarýmý tek tek anlatacaktým.O zaman düþecekti yanaklarýn ve süzülecekti yaþlar gözlerinden ama uðradýðýn limaný yeni zannedip ne kadar köhne,harabe olduðunu gördüðünden deðil,eski sevdalarýný saklamak için o kadar koþuþturup hoþ görünme çabasýyla verdiðin emek yüzünden.Yanýldýn sevgili;benim saklayacak birþeyim yok,olsaydý senin gibi her sevdamda süslerdim iskelemi ve koþarak karþýlardým limanýma her geleni,her sevda bir tomurcuktur aðaç dalýnda ve bu yüzden hiç bir sevdamdan utanmadým,izlerini kapatmaya çalýþmadým ama dedim ya benim senin gibi saklayacak,utanacak hiç bir sevdam olmadý sevgili...