Denize karþý, ayvaz kýz, edepsizce oturuyor
Ýki bacaðý aralý, hýrsýzlýktan arta kalaný
Tatlý ve haram meyvesini ýsýrýyor.
Çevirdikçe, aðzýnda yemiþi çevirdikçe büyüyor dudaklarý
Güneþ karasý teni
Narin deðilse de bitimsiz bir yol gibi uzun parmaklarý
Kim bilir; ne hoþtur o ellerin okþamasý
Sinsi gülümsemesi meyveye bulaþýyor.
Gün sýcak, kum sýcak, sýcak deniz, kýz sýcak
Ne o; hýrsýzlýðýn ter atmasý mý?
Yoksa bu ýslaklýða sebep, yalnýzca sýcaklýk mý?
Eteðini çýrpýyor, saklý yemiþler ortalýða saçýlýyor.
Siyah telleri ensesine yapýþmýþ
Yüksek yamaçtan vadiye atlayan nehir; saçlarý
Bu maceradan pay üleþtiriyor.
Bir parça deniz için, gün ve aðaç için diðer parçalarý
Saçlarýndan tutam tutam çekip sahiplerine uzatýyor.
Ayak bilekleri kuytu sahile dik açý
Doðrulup kalkýyor, kontrolden çýkmýþ bir yay gibi þimdi bacaklarý
Yürüyüþünün denge yoksunluðu, yuvarlak ve tombul kalçasýný sallýyor
Pervasýz bir eda, yüzüne takýlý
Diþleri yemiþin renginde, mavi suyun üstünde parlýyor.