..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Ruhbilim > Duygu Biricik




5 Mart 2008
Gülücüðün Bilimi: Neden Güleriz?  
Duygu Biricik
Sizce neden güleriz?


:DCJF:

Ben ortaokuldayken þaka dükkanlarý pek bir revaçtaydý. Günlük þakalarýn dýþýnda 1 Nisanlar için özel olarak üretilen cadý maskeleri, öðretmen sandalyelerine layýk plastik kertenkeleler, sýnýf defterleri içine yerleþmeyi bekleyen fareler… Bunlarýn dýþýnda bir de patlayan sigaralar, aðýz boyayan sakýzlar ve kaþýntý tozlarý vardý. Bir keresinde bir arkadaþým saðolsun okul olarak kaþýnmýþtýk uyuz gibi. Hepsini anlardým da gülme tozlarýnýn nasýl iþe yaradýðýný hep merak ederdim kimyayla iç içe olana kadar. Sonradan öðrendim ki halusinasyonlara dahi sebebiyet verebilecek N2O gazý vardý bunlarýn içinde. “Böyle gülücüðü istemem. Tozunuz da sizin olsun þakacý amcalar.” dedim içimden o tozu yapan kimyacýlara. Fakat o günden sonra da kendi kendime zararsýz gülücüðün formülünü aradým durdum. Belki de yeni gülme tozunun formülünü ben bulurdum. Þeker hastalarýnýn þekerini düþüren, koroner damarlarý açýp kalp krizlerini engelleyen, doktor doktor gezen depresyon hastalarýna ben çözüm olurdum. Ýyi, güzel ama her þey kimyayla da bitmiyordu ki hayatta. Bunun için gülmenin biyolojisini, psikolojisini bilmeliydim önce. Öðrenebildiðim kadarýný sizinle de paylaþmak isterim.

Gelotoloji diye bir bilimin varlýðýndan haberiniz var mýydý? Gelotoloji gülmeyi ve gülücüðün insan bedeni üzerindeki etkinsi inceleyen , psikoloji ve fizyoloji tabanlý bir bilim dalýdýr. Buna göre gülme merkezimiz ventromedial prefrontal kortekstir. Buradan doðal aðrý kesici olarak bildiðimiz kanýmýzdaki çeþit çeþit mutluluk hormonlarýnýn babasý endorfin salgýlanýr. Endorfin gevþememize sebep olur. Bu rahatlýk kahkahayý doðurur. Tabii ki gülme gibi karýþýk bir fenomen bu kadarla sýnýrlý deðildir. Baþta hippokampus ve amigladanýn desteði olmak üzere bir çok organýn ve organ kýsýmlarýnýn iþbirliðiyle güleriz. Kahkahalarýnýz için uðraþan bir organizasyon var yani deðerini biliniz.

Neden güldüðümüz sorusu hakkýnda çok eski zamanlardan bu yana çeþitli teoriler var. Aristotle basit ve çirkin insanlara güldüðümüzü iddia eder mesela. Çünkü kendimizden daha aþaðýda gördüðümüz insanlar bizde mutluluða neden olur ünlü filozofa göre. Sokrates ve Plato ise kiþisel engellerimizin garip bir þekilde görüntülenmesi ve karakterize edilmesi olarak açýklar kahkahalarýmýzý. Daha modern zamanlardan Francis Hutcherson komedi teorisini ortaya atar ve der ki “Gülmek kendimizden farklý olanlarý ayýrt ettiðimizin göstergesidir.” Yani bu mantýkla gülmenin temelinde bir yere ya da gruba ait olma hissinin yattýðý çýkarýmýný yapabiliriz. Belki de bu yüzden bir grup arkadaþýn dalga geçtiði yabancýya grup içindekiler güler, dýþýndakiler kýzar.

Bütün bu gülücük teorileri arasýnda benim kabul ettiðim açýklama ise modern psikolojinin atasý Alman Psikolog Sigmund Freud’un startýný verdiði kognitif modeldir. Freud’a göre gülmek dediðimiz olay içimizdeki psiþik enerjinin vücuttan atýlmasý için uygulanan tutumlu bir olgudur. Ve gülmenin temelinde ait olma hissinden çok yanlýþ beklentiler yatar. Freud’dan sonra takipçisi Jung, Adler ve Eriksonn’un da katkýlarýyla oluþan biliþsel model ise içimizden gelen ve bastýrýlmasý çok zor olan gülme güdüsünü fizyoloji tabanlý özetler. Kognitif teoriye göre Freud haklýdýr.

Karþýmýzdaki kiþi konuþurken bir sonraki kelimesini, cümlesini tahmin etmeye çalýþmadýðýmýzý söyleyebilecek bir kiþi var mý aranýzda? Ýþte bu tahmini kelime bizim beklentilerimizin çok dýþýnda olursa beyin ayný anda iki iþi birden yapar. Bir yandan bize söylenen sözle ne denmek istediði ve ne amaçlandýðý düþünülürken bir yandan da refleksif olarak söylenen sözün saldýrgan olma ihtimaline karþý savunmaya geçer birey. Bu süre farkýna varýlamayacak kadar kýsadýr. O kýsacýk anda kaslar kasýlýr ve savunma konumunda durulur. Ne zaman ki kiþi söylenen sözün anlamýný çözer, beklenmedik süprizin zarar vermeyeceðini anlar ve rahatlar iþe o zaman aðýz dolusu kocaman bir kahkaha patlatýr. Endorfin çoktan salýnmýþ, kana karýþmýþtýr.


Bu duruma alternatif açýklama da þudur ki eðer bir insan espriyi kavrama ve çözme iþlemini baþarýyla gerçekleþtiremezse gevþeyemez, gülemediði gibi savunmayý abartýp saldýrmaya geçerek espri yapaný aþaðýlama olasýlýðý bile vardýr.

     Ayný mantýða göre biz bizden farklý düþünen insanlara güleriz ya da diðer bir deyiþle komik olan insanlarýn beyinlerin bizimkisinden çok daha farklý bir yol izliyordur düþünürken. Aklýmýza bile gelmeyecek bir anda olmadýk bir olayla o dakikanýn ilgisini kurabilen insanlar komiktir iþte. Ve hatta kendinizi Cem Yýlmaz’a gülmeye þartlandýrarak giderseniz gösterisine “Bu adama insanlar neden bu kadar para verip abartýyor?” der dönersiniz evinize.

     Toparlamak gerekirse ne kadar düþünce renklisi bir çevreniz varsa o kadar çok güler, o kadar saðlýklý yaþabilirsiniz. Benden söylemesi…     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn ruhbilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zeka Üzerine

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aþkýn Kimyasý
Lekesiz Zihnin Sonsuz Iþýðý ve Propranolol
Tanrý Gördü Beni

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Küresel Ikýnma [Öykü]
Kýskançlýk [Öykü]
Boþ Bir Kaðýtla Neler Yapýlýr? [Deneme]
Güzellik Önerileri [Deneme]


Duygu Biricik kimdir?

Herkes yazar. "O" da yazar.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Duygu Biricik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.