Ýçine koyabileceðin bir karanlýðýn olmadan, bir ýþýðýn olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
"Þiddeti arttýrýn!" þeklinde bir haykýrma yaðmurlu havada çýnladý. Baþta belli olmasa da daha sonra bu sesin kaldýrýmda oturan siyah paltolu adamdan geldiði anlaþýlmýþtý. Gerçi normal insanlar dibine kadar girse de anlayamazlardý; zira etrafta cirit atan yaratýklar gibi o da görünmezdi ve ayrýca sesini de duyamazdýnýz. Þiddeti artýrma konusundaki komutunu elindeki garip alete bakarak vermiþti ve belli ki caddede çalýþan yaratýklar üstünde önemli bir yetkisi vardý ki hepsi birden hýzlarýný arttýrmýþtý. Aðaçlar daha bir þiddetle sallanmaya baþlamýþ, evlerin camlarý aldýklarý darbelerden neredeyse kýrýlma noktasýna gelmiþ, koronun uðultusu kulaklarý saðýr edecek düzeylere ulaþýr olmuþtu. Ayrýca yeni çalýþanlar eklenmiþti yaratýk gruplarýna. Bu son eklenenler evlerin çatýlarýna çýkmýþ, çatýlardaki kiremitleri bir bir söküp aþaðýya atmaya baþlamýþlardý. Bankta oturan adamýn hareketlerinden uzun süre yaðmurda kalmaktan hoþlanmadýðý anlaþýlýyordu.Ama yaratýklarýn çýkardýðý iþ de hoþuna gitmiþ olacak ki bir mutluluk tebessümü yerleþivermiþti yüzüne. Bu rahatsýzlýk ve mutluluk duygularý arasýnda gidip gelirken kafasýnda baþka bir konu daha vardý ki zaten bu konu bu iþe baþlamasýna neden olan konuydu:Babasý.Evet, babasýný düþünüyordu.Babasýnýn iþini devralmýþtý,daha doðrusu babasý ona devretmiþti iþini ve onun kabul etmekten baþka þansý kalmamýþtý.Babasý yaþlý ve hastaydý. Artýk bu iþi devam ettiremezdi ve oðluna vermiþti görevi. Ama Rüzgarýn iþini yapmak kolay deðildi. Hem de hiç! Aþýrý zahmetli ve bir o kadar da yorucu bir görevdi bu. Dünyanýn herhangi noktasýndaki en ufak bir esinti bile önemliydi bu iþte. Tabi ki her esintiyi kontrol edemezdi. Zaten milyonlarca denetleyici vardý dünyada. Ama babasý yetiþebildiðince çok iþe giderdi. Tüm esintileri kontrol ederdi. En büyüðünden en küçüðüne kadar. Fakat Rüzgar'ýn Oðlu ancak bir caddedeki ekibi yönetiyordu. Yine de azýmsanacak bir iþ deðildi bu. Þiddetli bir yel oluþturmuþtu. Daldýðý düþüncelerden sýyrýlýp elindeki alete baktýðýnda caddeye seslendi: "Yarým saat kaldý, dayanýn!" Ve o yarým saat geçtiðinde sýrýlsýklam bir halde bankta öylece kalakalmýþtý. 'Babamýn hasta olmasýna þaþmamalý' diye geçirdi içinden. Caddeye baktýðýnda kötü bir his oluþtu içinde. Bir yýkým gerçekleþtirmiþti sanki. Kiremitler yerlere saçýlmýþ, bazý aðaçlar devrilmiþ ve bazý evler de camsýz kalmýþtý. Ama onun iþi buydu. Yapmak zorundaydý. 'Doða þartlarý' diye kendine hatýrlattý. Bu geceden yaklaþýk bir hafta sonra Rüzgar bir daha esemeyeceði bir yere doðru yol almýþtý.Bu ölüm Rüzgar'ýn Oðlu'nu derinden etkilemiþti ve haftalarca kendine gelememiþti. Ýþte bu dönemde Rüzgar'ýn düþmanlarý yüzyýllardýr bekledikleri fýrsatý yakalamýþlardý. Hiçbir zaman alt edemedikleri kudretli Rüzgar gitmiþ, yerine tecrübesiz oðlu gelmiþti. Hikayenin bundan sonraki bölümünde Yel olarak anýlacak olan Rüzgar'ýn Oðlu kederinden bu düþmanlarýn kurduðu planlarý farkedememiþti. Ve bu ona çok pahalýya patlýyacaktý. Çünkü Rüzgar'ý daha önce alt etmeyi deneyip baþaramayan iki düþmaný birlik olmuþlardý ve þimdiye kadar görülmüþ en þiddetli saldýrýyý gerçekleþtirmek üzere harekete geçmiþlerdi. Sýcak güneþli bir günde televizyonlar ani kasýrga hakkýnda bas bas baðrýnýrken o da çoktan duymuþtu bu haberi ve karþýlýk vermek üzere denize doðru yol almýþtý. Ama ne yapacaktý? Babasý olsa bu kasýrgayla baþ edecek büyüklükte bir rüzgar çok rahat oluþtururdu. Kasýrgaya kasýrgayla karþýlýk bile verebilirdi.Ama babasý yoktu ve sadece o vardý artýk. Kýyýya ulaþtýðýnda denizi köpürten kasýrgayý da görmüþtü. Ve elinde bir planý yoktu. Aslýnda gelirken dünyadaki tüm çalýþanlarý toplayýp, çok büyük bir rüzgar oluþturmayý düþünmüþtü ama çabalarý boþa çýkmýþtý. Çünkü Yüzyýllardýr bugünü planlayan düþmanlarý doðal olarak bunu da düþünmüþtü. Büyük bir ihanet çarpmýþtý Yel'in yüzüne. Emri altýndaki tüm yaratýklar karþý tarafa geçmiþti. Kim bilir ne bahanelerle kandýrýlmýþlardý. Fakat Yel'in bildiði tek birþey vardý ki acele bir çözüm bulmalýydý bu kasýrgaya. Aslýnda tek çözüm vardý. Yani en azýndan onun bulabildiði -tecrübesizliði ve bilgisizliði yüzünden kurnazca bir yöntem bulamazdý- tek çözüm vardý ve o da: savaþmak. Toplayabildiði tüm yaratýk ordusuyla oluþturabildiði en büyük rüzgarý oluþturdu ve kasýrganýn tam tersi yöne doðru yolladý onlarý. Ýki yaratýk ordusu masmavi okyanusun üzerinde de öyle sert çarpýþtý ki oluþan dalgalar bir gökdeleni yutabilecek büyüklükteydi. Yel sadece bu þiddetli çarpýþmayý izlemekle yetiniyordu. Pek de umudu yoktu. Etrafýna bakýndý. Kaçýþan halk bir yandan denizin üstünde gerçekleþen -þimdiye dek görülmemiþ- hava olayýný izliyorlardý. Çevreyi müthiþ bir uðultu kaplarken Yel kendi yaratýklarýnýn iri yarý düþmanlarý karþýsýnda pek baþarýlý olamadýðýný da fark ediyordu. Yine de halâ bir umut vardý. Baþarabilirlerdi belki. Tabi az sonra gerçekleþen olay olmasaydý. Kasýrga kadar þiddetli bir hortum binalarý yerle bir ederek yaklaþýyordu. Bu Rüzgar'ýn bir baþka düþmanýydý ve daha önce de dediðim gibi düþmanlarý birleþmiþti. Yani bu iki düþmaný savaþýlmasý imkansýz bir ordu toplamýþtý ve Yel'in yapacaðý hiçbir þey yoktu. Binalarýn camlarýný kýran is rengi yaratýklar hortumun sadece bir parçasýydý. Diðer bir parçasý da insanlar da dahil yerde bulunan ne var ne yoksa yukarý, hortuma doðru taþýyordu. Yel bu yýkýmý sadece izlemekle yetiniyordu. Fakat karþý taraf da çok yaratýk kaybetmiþti ve Yel antlaþma yapmaktan baþka bir kurtuluþ yöntemi düþünemiyordu ve bu düþüncesini de uygulamaya soktu. Düþmanlarý da savaþa devam ederlerse daha çok adam kaybedeceklerini ve iþe yaramaz bir hale geleceklerini düþünerek bu antlaþmaya uydular. Antlaþma þartlarý þöyleydi; -Yel normal, her gün olan esintileri oluþturabilecekti. -Þiddetli rüzgarlarý düþmanlarý oluþturacaktý. -Düþmanlarý istedikleri zaman kasýrga ve fýrtýna oluþturabilecekti. ...Ve oluþturmuþlardý da.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cem Uludað, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |