Bursa mahpushanesi önünden geçer yolu
Adliye sarayý olmuþ artýk burasý
þiirler dýþanda kalmamýþ tek hatýrasý.
Yerinde yeller eser,Nazým'ýn yattýðý yerin,
Eser kalmamýþ tek bir taþýndan
Aklýna gelir, birkaç dize okur Nazým'dan
“Arým benim, gözleri baldan tatlý karým benim”diye
Piraye’ye yazýlan mektupta kaybolur.

Eylül düþleridir.
Bir not düþülür tarihi mekanda,
çýnarlar tanýklýk eder buna.
Bir bardak çayda, demlenir umut.
Ayaklar çarpýk basar.
Kaldýrýmlar, sevda sarhoþu.
Uludað’ýn eteðinden bakýlýr
Yeþili bol kentin ýþýklarýna..
Yüreklerde ýþýklý bahçeler çoðalýr.
Gün akar, zaman dört nala giden at olur.
Ertesi güne düþmüþ hayat.
Yolculuk bir mütareke kasabasýnda son bulur.
Eski Mudanya Garý “Montanya” oteli olmuþ.
Meydanýnda Ýsmet Paþa'nýn heykeli durur.
Ne çok þeyi devþirir hayat.
Ýçinde ayrýlýk, hüzün, mutluluk, sevinç.
Dün var olan bugün yok olur.
Kimileri kopmaz buradan
Hayat melez çocuklar doðurur.
Gidenlerin yüreði arkalarýnda kalýr.
Orada kurulan kent adýný
-Yeni Mudanya- buradan alýr.
Ve hiç olmazsa adý taþýnýr karþý yakaya.
Bir de anýlar; gemilere sýðmayan.
Ama, Montania Daðý hep yerinde kalýr.

Muzaffer Cura