Kamasutra ýþýnlarýnýn kaþýntýlarýnda baðrýma bel baðlayan kumanda, kopmuþ gitmiþ bam baþka bir diyara, yardým kemanýmý kazmayla, kanaya kanata, ikiye ayýrmýþým beynimi sarmaþýk karmaþasýnda, götüreyim kendimi güzergahlarýna koftinin.
Dehlizler dümenlere basmýþlar sabahýn þelalesindeki oturaklarla, oturup kalkayazmýþlar buhranlarda, kopsun gitsin içimdeki kedi kendi dermanýna, gömmemek lazým eteklerdeki kelekleri gök yüzünün en saçma mertebesine. Gün bu gündür, yarýn deðil, yarýnlara kakýlsýn dünlerin þehvet pýnarlarý, kaka bombalarýnýn bunalýmýnda, hiç eksik olmasýn keneler kemerimden, kime isterse ona batsýn ihanetin yýrtýcý karmaþasý. Batsýn, bitmesin bu kement atýlmýþ konak, konmasak da cennetin kokuþmuþ kusmuðuna, kussun kestanemin dýþ kenarý kabuðuna, alsýn götürsün beni denizler içerisinden gelen ak kaþýklý helale, çatýk kaþlý kumbaracýnýn baþý boynundan çýkýk, sarýlmýþ rüzgarýn ateþesindeki çýplaklýða, baðlamýþ gövdesindeki özgürlüklerin her birini bir bataklýða, hem de öyle bir bataklýk ki, görene de görmeyene de halis bir muamma. Bakmaya çalýþýyorum kavisinden elmanýn aynasýnda, bir düþ imgeleminden baþka çýkan yok karþýma, düþler düþkündür düþüklüðün püskülüne, pençesindeki kavrama, kanýrta parçalaya, alýp götürsünler beni karakola, kömürün kehanetindeki çakmakçýnýn tüneline girip girmeme tereddütü, böyle özel göründü, tetikçideki keramet, gözlerindeki metanet birleþip büyük bir kaos sýçrattý yüreðime, yoðruldum, yoruldum, kýþ kýskaçlarýnýn yanan baharatlarýndaki esamesi okunamaz acýyla, içimden gelip bedenimi yýrtan kusmuk yeþermelerinde karþýma çýkan hristiyanýn kamburunda gizliydi hayatýn kül yutmaz koþulu, koþulu koþtum, ürkekliðin yelesini yakaladým bir çýrpýda, bindim tepesine aðzýndan alev saçan aþkýn, koþumlarýný býrakana kadar kara sevdanýn, býraktýðým anda döndü bana yüzünü ve üfledi en derinden gelen alevli öpücüðünü kulaðýma, yangýnlarla seviþtim hem de çok þehvetli, aynaya bir baktým, mahþeri bekleyen zebaniler selam durdular bana saygýyla. Çemkirdim içimdeki kolpayý ortalýða, bata çýka yürüdüm aklýmdaki mayýn tarlasýnda, var olan tek þeye ulaþma arzumunn yarattýðý kadife ýþýðýn yankýsýndaki karanlýðýn bilenmesi lazýmdý aydýnlýða, keskin zekanýn kalýpsýzlýðý çaldý vizyonumu, bindirdi içimdeki çocuðu buz daðýndaki çadýrlarýn výzýltýsýna, bir o çiçek bir bu çiçek koþturacaðým, yorulunca kendimden kaçacaðým, aynaya takýlýp taklalar atacaðým, atýp tutup attýracaðým, boðulacaðým anlamsýzlýðýnda kerhane cininin bacaðýndaki kopyada, denizler dehlizler kimleri eþeler, kayalardaki yosunlar kopamazlar, kendilerinden baþka bir iz býrakamazlar dünyanýn karamsarlýðýna, kement oldun yakaladýn içimdeki güvercini, güvenimi ters çevirip bandýn batýrdýn çapulcunun kel baþýna. deliliðin kýsýrlýðý dert eylemiþ içindeki seyhana, olsa bir dert verse baþka, kumanyanýn kokar kelekleri burjuva þatosuna vardýðýnda, gök kuþaðýnýn kadýnlarý verdiler kendilerine uygarlýðý, memleketin vahþi hýrýltýlarý ayrýlýyor serden, serse de sermese de içindeki çocuðu ayaklar altýna. Sersemliðin yek paresi kalmýþ aydýnlýðýna çirkefin, bulaþmýþ her yanýna karanfil kokularý.