..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþama karþý sýmsýcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Alp Çetiner




4 Þubat 2008
Büyük Bir Yazarýn Ölümü Üzerine  
Alp Çetiner
Babam öldü. O büyük bir yazardý. Þimdi bütün ülke onun ardýndan yas tutuyor.


:BIDC:
Babam öldü. O büyük bir yazardý. Þimdi bütün ülke onun ardýndan yas tutuyor.
O, beni de yetiþtiren mükemmel bir hocaydý yaný zamanda. Ama ayný þeyi babalýk görevi için söyleyemeyeceðim. Bunu iþiten hayranlarý hayal kýrýklýðýna uðrayacak muhtemelen (umursamýyorum).
Onun artýk kemikleþmiþ bir izleyici kitlesi vardýr (son zamanlarda adý benim adýmýn yanýnda anýlýyor olmasýna raðmen). Bu nedenle yapýtlarýnýn ilk baský adetleri hep çok yüksek olur. Kitaplarý seri halinde satýlýr. Dergideki köþe yazýlarý pek çok insan tarafýndan kesilip biriktirilir. Bu, böyle bir süre daha devam edecek (sayemde); yani dergideki köþe yazýlarýnýn yayýmlanmasý ve bir-iki kitabýnýn daha piyasaya çýkmasý, demek istiyorum. Çünkü babamýn yazýlarýný tasnif etmek –ve dolayýsýyla çalýþma odasýný kurcalamak- iþi üzerime kaldý. Bu pek de can sýkýcý birþey deðil aslýnda. Çünkü o çalýþma odasýna kimseyi sokmazdý ve o odada neler olduðunu herkes gibi ben de merak ediyordum.
Babamla olan iliþkilerimizde, arada her zaman bir mesafe vardý. Esasen zýt mizaçlý insanlar olduðumuzu söyleyebilirim. Benim olanca sýcakkanlýlýðýma karþýn soðuk bir adamdý o, ve aramýza aþýlmaz mesafeleri koyan da oydu bu yüzden. Bu mesafeyi ölümünde de korumasýný bildi. Onu yitirmiþ olmak bana hiç de, herkese olduðu gibi bana üzüntü vermedi. Onun ölümünü pek fazla umursamadým. Yalnýz, seçkin bir aydýnýn aramzdan ayrýlmasý herkes gibi bana da koydu.
Açýk söylemek gerekirse, ona karþý olan tutumumda pek de objektif deðilim. Hattâ biraz haksýzlýk ettiðimi de kabul ediyorum. Hani “olanca sýcakkanlýlýðýma karþýn” dedim ya, yine de aramýzdaki duvarlarý yükselten bendim belki de (ne de olsa onun kanýný taþýyorum). Belki gün gelir bu duyarsýzlýðýmý, duygusuzluðumu, hattâ karmaþýk ruh halimi olayýn sýcaklýðýna verir, onunla olan iliþkime daha gerçekçi olarak yaklaþabilirim.
Bu yazýyý daha fazla uzatmak ve sözlerimle onun hayranlarýný daha fazla üzmek istemiyorum. Yalnýz þunun da belirtmeden edemeyeceðim: ölmüþ-gitmiþ birinin ardýndan söylenen “o mükemmel bir insandý” söylemleriyle aradan sýyrýlmak yerine ben, onunla ilgili duygularýmda, düþüncelerimde samimi olmayý yeðledim. Ve elbette bunun geçerli nedenleri var, benim için.

* * *

Arkasýndan onun için çok þey söylendi, söylenecek. Dediðim gibi o, yazýlarýyla, okuyucularýyla buluþmaya bir süre daha devam edecek.
Ücra bir köþeden bulup çýkarttýðým dosyalarýndan birini kendime ayýrmayý uygun gördüm. Bununla ilgili ne gibi bir planý vardý kimbilir, ama þimdi ben onu kendi yazýlarým arasýna katýyor ve sizinle paylaþýyorum. Üstünde yýllar önce benimle yapýlmýþ bir röportajýn ve resmimin bulunduðu bir gazete sayfasý (babam kimi satýrlarýn altýný çizmiþ ve karmaþýk bir yazýyla, kendince notlar düþmüþtü), babama ait bir karalama ve en altta da uzun zaman önce annemin kaleme aldýðý eski bir mektup bulunuyordu dosyada..


Pazar Sohbeti
“Yazar Tunç Tanövül ile Kýsa Bir Söyleþi”

- Ödülünüzü alýrken, bu ödülün yeni kuþak yazarlarýn toplum tarafýndan beðenildiðinin ve benimsendiðinin otoritelerce tescili anlamýna geldiðini söylediniz. Sizce halk, sözünü ettiðiniz yeni akýma ne ölçüde ilgi duydu?
- Bu yeni anlayýþ, somut bir yazýnsal kalýba oturtulmadýðý, böyle bir dayanaða sahip olmadýðý için tuttu bence. Bu nedenle kullandýðýnýz “akým”sözcüðüne de bir türlü ýsýnamadým. Bu benim kuþaðýmýn anlayýþýna ters çünkü. Eserlerimi üretirken þu sorunsal üzerine kurarým herþeyi: Nasýl daha fazla düþündürebilir, þaþýrtabilirim? Elbette bu anlayýþý benimseyen ilk yazar, hattâ ilk sanatçý ben deðilim. Bunun temeli eskilere dayanýyor. Neyse, bir sanatçýnýn ulaþtýðý kitleyle arasýnda gizli baðlar vardýr. Ýþte bu da bunlardan biri... Günümüz insaný daha fazla düþünmek istiyor; önüne hazýr konulmuþ pastayý deðil, malzemeleri verilmiþ olaný tercih ediyor. Pekçoðu da hayal dünyasýný renklendirmek için ilgti duyuyor sanata. Þunu demek istiyorum: býrakýnýz ayrýntýlarla uðraþmayý; temayý verin, gerisini karþýnýzdaki hayal etsin. Bötle olunca bütün insanlara tek bir eser deðil, herbir insana ayrý eser vermiþ oluyorsunuz bir anlamda. Kitabýnýzý okuyucu ile birlikte yazmýþ oluyorsunuz. Ýþte bu evrensel anlayýþý benimsiyor insanlar. Tek tip pastaya þartlandýrmamalýyýz onlarý; malzemeleri verelim, onlar kendi hayal ettikleri pastayý kendileri yaparlar. Sorunuza dönelim, sözünü ettiðim gibi, baðlar meselesi...
- Ben ilk deðilim, dediðinize göre bir ilham kaynaðýnýz vardýr mutlaka?..
- Evet, var.. Birden çok hem de. Aslýnda insanýn tek ilham kaynaðý olduðunu söylemesi bir anlamda, o kaynaðý taklit ettim, demesi gibi geliyor bana. Ýnsan -ister istemez- pekçok insandan pekçok þey edinip –yine ister istemez- yeni bir bileþim elde ediyor. Ýlkgençliðimde okuduðum Orhan Pamuk etkilemiþtir beni mesela. Onu Türkiye’de hazýr pastacýlýðý, armut piþ aðzýma düþ ekolünü yýkan adam olarak görürüm. Sonra Tanpýnar beni çok etkiledi. Güntekin’den, Ýlhan’dan; Cibran’dan, Tagore’dan, Hafýz’dan, Maalouf’tan; Joyce’tan, Eco’dan, Poe’dan, Hesse’den, Borges’ten, Ayn Rand’dan, Nabokov’dan, Ondaatje’den, Salinger’dan da etkilendim. Ve þu an hatýrlayamadýðým ve belki de asla bilemeyeceðim pekçok insandan... elbette ki bu listenin en baþýnda babamla annem var. Sanatsal anlamda da benim için mükemmel birer örnek oldu onlar. Babam Tarýk Tanövül’ü herkes tanýr da annem Kiraz Gönülalan’ý çok kiþi bilmez. Halbuki onun, üzerimdeki manevi etkisi çok büyüktür, kendisini ben küçükken yitirmiþ olmamýza raðmen. Belki düþlediði gibi büyük bir yazar olamadý ama –bence- büyük bir insan olmayý baþardý. Ýlham perisinin bana onun suretinde göründüðünü düþünürüm bazan.
- Onun intihar ettiðini biliyoruz. Bunu neden yaptýðý hakkýnda bir bilginiz var mý?
- Hayýr. Esasen bunu araþtýrma-soruþturma istek ve ihtiyacýný da hiçbir zaman duymadým. Belki korkaklýk bu, kurcalayýnca altýndan çýkacaklar ürkütüyor beni.
- Peki’.. Özel yaþantýnýza iliþkin bir sorum daha var –tabii izin verirseniz-. Nasýl bir ortamda yetiþtirildiðinizi merak ediyor olmalý okurlarýnýz...
- Yedi yaþýmdan itibaren, üvey annem olan Serap Tanövül’ün elinde büyüdüm. Babamdan çok onun emeði vardýr üzerimde. Benden dört yaþ büyük olan ablama ve bana hep olgun birer insan olmamýz salýk verildi. Aðýrbaþlý olmak, az gülüp az oynamak falan filan. Ýçimdeki çocuksuluðu ancak yazarak dýþarý atabileceðimi düþündüðüm için yazar oldum sanýrým. Yoksa annem de, babam da yazar olduðu için deðil. Öte yandan çocukluk dönemimizde hep birlikte olduðumuz ablama bakarsanýz durum pek öyle deðil. O ev kadýnlýðýný tercih etti. Ancak ikimizde de ortak olan nokta þu ki, baba ve annemiz gibi siyasete ilgi duymadýk hiçbir zaman. Ankara’nýn bol kükürtlü havasý bizi de sindirdi: o þimdi Ýstanbul’da çocuk bakýyor, bense hâlâ Ankara’da yaþayan sýký bir romantik...
- Sanatýn kalbi Ýstanbul’da atýyor... Oraya yerleþmeyi düþünmediniz mi hiç?
- Ýstanbul bana iki beden büyük geliyor. Ankara’nýn yerleþik, sakin, kendi yaðýnda kavrulan havasýna karþýn orasý büyük bir keþmekeþmiþ gibi geliyor insana. Karým da, ben de bu þehri seviyoruz.
- Karýnýzýn sanatla arasý nasýl?
- Ýyi bir izleyici, ama o kadar. Üretici deðil. Güçlü bir sporcunun iyi bir antrenöre ihtiyacý olduðunu savunur, ve evet, bunu uygular da. Doðrusu kimi zaman, besiye çekilmiþ at gibi hissettiðim olur kendimi...
- Son olarak, Tunç Tanövül kendisini yazýn’da nereye koyuyor ve geleceðe iliþkin beklentileri ile umutlarý neler?
- Kesinlikle yolun baþýnda deðil bana göre Tunç Tanövül... Çünkü yolun baþýndakiler, her zaman kendilerini zirvede sanarlar. Ancak biraz olsun yol katedenler, geriye dönüp de arkalarýnda býraktýklarý o kýsacýk yolu görünce daha ne kadar yollarý olduðunu anlarlar. Beklentilerime ve umutlarýma gelince; hayat, bana kendisinden hiçbir þey beklememem gerktiðini öðretti. Bu nedenle önümü umutlarla deðil planlarla aydýnlatýyorum.


Eski Karým


Eski karýmý gördüm geçen gece rüyamda: “Demek sonunda beni unutup baþka kadýnlarla ilgilenir oldun. Beni sevmediðini biliyordum zaten. Çünkü sadakat sevginin ölçütü deðildir.”
Tatlý mý acý mý olduðunu anlayamadýðým, boðazýmda düðümlenen birþeylerle, gözyaþlarýyla irkildim. Hem kâbus gördüðümü düþünüyor, hem de uyanmak istemiyordum. Gözlerimi yumup onun hayalini kurmaya çalýþýyor, ama bir türlü beceremiyordum. Onu, bana azarlar gibi bakan gözleriyle, muzip gülümsemesiyle düþünmeye, kafamda onun yüzünü canlandýrmaya çalýþýyordum. Ama zihnimdeki yüzler o rüyadaki yüzü tutmuyordu.onu hep yataðýmdaki, koynumdaki kadýn olarak anýmsýyordum.
Biliyordum aslýnda, bilinçaltýmdan kaynaklanan bir yanýlsamadan baþka birþey deðildi bu. Karýmý deðil, “o kadýn”ý ben kendim yaratmýþtým kafamda.
Mantýðým bunlarý söylerken duygularým hiç de öyle demiyordu.
Kalkýp su içtim. Evin içinde biraz dolaþtým. Sedirin üzerinde, dizlerimin üstünde oturup camdan dýþarýyý seyrettim. Uyuyan þehre dalgýn dalgýn bakýp hiçbir þey düþünmemeye çalýþýrken gözkapaklarýmýn gittikçe aðýrlaþtýðýný hissettim, direnmedim.
Kendimi durmaksýzýn, ara vermeksizin konuþurken buldum rüyamda. Ýþte, yine karþýmdaydý o! Ama bu sefer çatýk kaþlý, muzip bakýþlý kadýn deðil, benim hatýrladýðým (ya da hatýrlamak istediðim) yataðýmdaki kadýndý. Çýrýlçýplaktý. Kolu daðýnýk saçlarýnýn arasýnda, baþýnýn altýndaydý; beni dikkatle dinliyor, ne dediðimi anlamaya çalýþýyordu. Neler söylüyorsun sen, der gibi bakýyordu.
Onun üstündeydim.
“Büyük bir sadakatle baðlandýðým sevgili karým; sevmek baðlanmaktýr, sadakatse saygý duymak. Güzel karakterin, yüce kiþiliðin önünde saygýyla eðiliyorum. Seni incittiðim için ne kadar üzgün ve piþmaným bir bilsen! Sen beni “ben” olduðum için sevdin, hiçbir karþýlýk beklemeksizin. Seni kýrsam da incitsem de. Uzaklara gidip seni hiç aramasam da. Çok konuþup seni dinlemesem de. Bana hiç dokunamasan da, biliyorum ki, sen beni hep sevdin. Benim sana olan sevgimse karþý cinsten birine dokunma isteðinden ibaretti. Þurasý bir gerçek ki sevmek dokunmak deðildir, ömür boyu hiç dokunamayacaðýný bilsen de onu ölesiye özlemek ve beklemektir. Ve itiraf etmeliyim ki baþtan beri ben buna inanýyordum. Kiraz affet beni, sevemediðim için. Sana olan sadakatimle kusurumu affettirmeye çalýþtým. N’olur þimdi olsun beni affettiðini söyle ve acý bana, çünkü ben inandýðýðm aþký da hiç tatmadým.”
Ýki eliyle baþýmý kavrayýp yavaþça çýplak baðrýna bastý. Ýkimiz de aðlýyorduk. Ve bir kadýna dokunmak bana hiç bu kadar haz vermemiþti. Bunun bir rüya olduðunu biliyordum. Onun bir daha rüyama hiç girmeyeceðini de. Kendisine hiçbir zaman aþkla baðlanmadýðýmý biliyordu ve beni hâlâ seviyordu. Onu öptüm, öptüm. O da benim saçlarýmý okþayýp baþýmdan öptü.
Uyanma zamaný gelmiþti artýk. Gözlerimi açtýðýmda þehir hâlâ uyuyordu. Oh be, rahatlamýþtým iþte.
Karanlýkta önümü görmeye çalýþarak, usulca yatak odasýna girdim, yorganý kaldýrýp karýmýn koynuna süzüldüm. Hiçbir þeyden haberi yoktu, rüyalarýmda kendisini aldattýðýmdan da. “Bari sen terketme beni” diye, kulaðýna usulca fýsýldadým. Uyanmadý.
Kendisini deli gibi sevdiðimden þüphe dahi etmiyordu.


Mektup

02.02.1982
ÝSTANBUL

Aslýnda nasýl baþlayacaðýmý pek bilmiyorum. Sanýrým önce çocuklarýmdan sözetmem gerek. Onlar anneciklerini özledi mi bilmiyorum ama ben onlarýn hasretini çekiyorum. Bunu bilmelerini isterim. Geçen ay, ta buralardan kalkýp kapýnýza kadar geldim; kapýyý çalmaya bir türlü elim varmadý, geri döndüm. Karþýmda seni görürsem ne diyeceðimi bilmiyordum çünkü.
Tunç’un okuluyla sorunlarý olduðunu yazmýþtýn geçen.. Lütfen onunla birazcýk olsun ilgilen. Okuluna gidip öðretmeniyle konuþ. Kiraz’a gelince, artýk genç kýz oldu sayýlýr. O kendi baþýnýn çaresine bakabilecek durumdadýr sanýrým. Þimdi tam cinsel sorunlarýn doðabileceði yaþta. Onunla da otur, konuþ; kendisini yalnýz hissetmesin.
Tarýk, arkadaþ kalmaya söz vermiþtik hani.. Sana bu mektubu yazarken o konuþmamýz kulaðýmda çýnlýyor. Çevremde gerçekten “dostum” diyebileceðim hiç kimsem yok. Pelin’le de kavga ettik, küstü gitti. Anlayacaðýn buralarda çok yalnýzým. Ama lütfen yanlýþ anlama, sana bu mektubu kendimi acýndýrmak için yazmýyorum.
Serap’la aranýzda bir sorun çýkarsa, ki bunu istemem, lütfen bunu çocuklarýma yansýtmayýn, olmaz mý? Serap çok iyi bir kýzdýr, onu tanýrým. Kiraz’a da, Tunç’a da bir anne þefkatiyle yaklaþacaktýr mutlaka.
Seni bundan sonra göremeyeceðim, çocuklarýmý da öyle. Kýzýma baktýkça beni hatýrlarsýn. Hani doðduðunda bana benziyor diye benim adýmý koymuþtun ona, hatýrlýyor musun? Gerçi büyüdükçe sana daha çok benzedi, ama küçüklüðünden beri onun gözlerinde kendi gözlerimi görmüþümdür hep.
Dedim ya, bu koca þehirde kimsem kalmadý. Bunun için senden son bir ricam olacak: buraya gel ve elimdeki yazýlarýmý birgüzel tasnif edip yayýmlat. Üzerlerinde düzeltmeler yapabilirsin (biliyorsun, senin eleþtirilerine hep ihtiyaç duydum). Harika yazýlar deðil ama öylece çekmecede kalmasý beni üzüyor. Üç-beþ kuruþ para getirir, onlarý da çocuklarým baðla.
Tarýk seni hep sevdim. Olanlardan ötürü sana da, Serap’a da kýzgýn deðilim. Sadece biraz kýrgýným, o kadar. Yeter ki sen üzülme. Seni ne kadar, ne kadar sevdiðimi tahmin bile edemezsin.
Satýrlarýmda saçmaladýysam, ya da bir patavatsýzlýk ettiysem baðýþla. Çünkü yazdýklarýmý ne düþünme, ne de bitirdikten sonra okuma imkâným oldu.
Hangisinin size önce ulaþacaðýný bilmiyorum: mektubum mu, yoksa ölüm haberim mi? Sizi seviyorum.



Elveda.
Kiraz.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn deneysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Doðu - Batý
Hayatýmýn Kitabý
Gece - Gündüz
Boþ Zamanlarýnýzda Ne Yaparsýnýz?
Bir Konser

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tuhaf Gerçek
Hayat Ýnsana Neler Gösteriyor!
Müjdat Abi ve Bizim Mahalle
Hayatýn Anlamý
Hayat Ayrýntýlarda Gizlidir
Sevgili Günlük!..
Yabancý Bir Gezegendeki Tuhaf Canlýlar
Aþk Þarkýsý
Meleðin Ziyareti - 3
Güvercin

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duvar [Þiir]
Muhteþem Doðu [Þiir]
Ebedî An* [Þiir]
Þu Dil Sorunu Dediðimiz... [Deneme]
Binbir Gece Masallarý Kime Ait?.. [Deneme]
Tüketim Toplumu Üzerine [Deneme]
Kitap ve Kelimeler [Deneme]
Porselen Bebek [Deneme]
Sanatýn Ýfade Gücü [Deneme]
Sanat Eseri, Ýzleyici ve "Gerçek" [Deneme]


Alp Çetiner kimdir?

Bir kiþinin kalbinde yer edebilirsem, kendimi boþuna yaþamamýþ sayarým.

Etkilendiði Yazarlar:
Halil Cibran, Tagore, Borges, Hesse, Tanpýnar, Nabokov, Lermontov, Salinger


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Alp Çetiner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.