..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnýzlýk güzel birþey, ama birilerinin yanýnýza gelip yalnýzlýðýn güzel birþey olduðunu söylemesi gerekir. -Balzac
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Seda Efsun Karamahmutoðlu




1 Þubat 2008
Uzun Bir Yolculuk  
Seda Efsun Karamahmutoðlu
Uzun bir yolculuktu bu. Geri dönüþü olacak mýydý? Yahut dönerse neler deðiþecekti? Pek düþünmemiþti çýkarken yola. Sadece gitmek peþindeydi. Gitmek… Ve alabildiðince uzaklaþmak… Hem kendisini üzen gerçeklerden hem de artýk tiksinti veren monoton yaþamýndan… Býkmýþtý. Uzaklaþmalýydý.


:AGBE:
Uzun bir yolculuktu bu. Geri dönüþü olacak mýydý? Yahut dönerse neler deðiþecekti? Pek düþünmemiþti çýkarken yola. Sadece gitmek peþindeydi. Gitmek… Ve alabildiðince uzaklaþmak… Hem kendisini üzen gerçeklerden hem de artýk tiksinti veren monoton yaþamýndan… Býkmýþtý. Uzaklaþmalýydý.

Vapurun açtýðý dalgalara katýlmak istedi. Gemiyi belinden aralýklarla saran o katranýmsý zinciri sýkýca kavramýþtý elleri ama sanki býrakmasý ufacýk bir esintiye baðlýydý. Býrakýverecekti… Öylece… Birbirine sarýlmýþ o kalýn kuþaðý çözüp kahkahalarla köpüklere karýþacaktý. “Soðuk mudur?” diye geçirdi içinden. “Soðuktur tabi ya. Ama þimdikinden daha çok acýmaz herhalde caným.” diye düþündü. Siyah kabanýndan sarkan kuþaðý belli belirsiz þakalaþýyordu bacaðýyla. Fark etmedi. Yakasýný iyice kapattýktan sonra köpükleri izlemeye devam etti.

Güneþi iþaret edercesine salýnan bir martýnýn kanatlarýna takýldý sonra gözleri. Gökyüzünde fink atýyorlardý. Birbiri ardýnda kâh suya yaklaþýp konuverecek gibi ayaklarýný sarkýtýyor, kâh vapurla yarýþa giriyorlardý bir gayret. Kimi sakindi. Kimi telaþlý. Güneþ az sonra þehirden gitmek üzereydi. Bir baþka yerde bambaþka hayatlar için doðacaktý belki ama burasý için bitmiþti iþi. Küçücük bir nokta kalýncaya dek izledi onu. Ne sararmýþtý gökyüzü, ne de kýzýldý. Doðrudan mor bir geceye battý. Gidiþi ne kadar da kararlýydý. “Bir ben mi böyle kararsýz?”

Arkasýna baktý. Bir sürü insan dizilmiþ bekliyor. Bir sarýþýna takýldý aklý. Cep telefonu kulaðýnda kýkýrdýyordu. Etrafýnda olup biten acaba hanýmefendinin umurunda mýydý? Kendine kýzdý yine. Ellerini öfkeyle ceplerine daldýrdý. Eteklerinin ucundaki güzelim köpükler artýk azalmýþtý. Sahildeki beton bloklar boyunca birbiriyle oynaþan ýþýklara biraz daha yaklaþmýþlardý artýk. “Geldik” dedi içinden.

Kalabalýk olmaya baþladý etrafý. Vapur iskeleye yanaþýrken betona sürten lastik gýcýrtýlarýna karýþan insan kýpýrtýlarý iyiden iyiye yoðunlaþtý. Artýk iðne atsan yere düþmezdi. Birer ikiþer atlamaya baþladý yanýndan insanlar. Yaþlýsý, delikanlýsý… Boyacý bir velet az kaldý düþecekti. Omzundaki tezgâhý az kaldý suya gömülecekti. “Ahþap merdiveni biran önce atsa da þu adam hayýrlýsýyla insem ben de!” diye sinirlendi. Az önceki köpüklerle birlikte özgürlük düþü de sona ermiþti sanki. Derin bir nefes aldý. Nihayet karþý yakaya geçmiþti.

Kusursuz bir þovun parçasýymýþçasýna dikkatli, merdivenin üzerindeki seker adýmlarýný bir gayret tamamladý. Sanki bir sele kapýlmýþtý. En ufak bir falsoda sanki fena halde savrulacaktý. Hele kazayla bir dursa! Korktu. Kovalayan varmýþ gibi peþinde, hýzla ilerliyordu. Yarýþtaydý adeta. Þaþkýn olup kimsenin dikkatini çekmek istemiyordu iþte. Herkes gibi yürüyüp gitmeliydi.

Ýskele binasýndan dýþarý çýktýðýnda birden daðýldý ardýndaki kalabalýk. Rahatlamýþtý. Durdu. Arabalarýn farlarý gelip geçiyordu önünden. Gece iyice üstüne oturmuþtu. Düþük omuzlarýný kaldýrdý gayri ihtiyari. Yeþil adam yürümeye baþladý önündeki direkte. Caddenin karþýsýný iþaret ediyordu sabit adýmlarý. Kalýn paltolu cýlýz bir genç aceleyle omzuna çarpýnca irkilerek, adýmlarýný birbiri ardýna sýralamaya baþladý. Araçlar birer ikiþer kornaya bastýlar ama zamanýnda geçmeyi baþarmýþlardý. Kaldýrým taþlarýný süzüyordu gözleri. Gittiðini gören olmuþ muydu?

O sabah kahvaltýsýný hazýrlamamýþtý. Acaba kýzmýþ mýydý? “Bir gün de yemeyiversin kahvaltý. Ölmez ya!” dedi içinden kýzarak. Sað omzunu hafifçe yukarý kaldýrýr baþýný sola atardý böyle anlarda. Bir yaný hak verirdi kendine ama diðer taraftan da suçluluk hissederdi. Bir nevi kendini ikna hareketiydi bu. Bir günde acaba kaç kere omuz silkiyordu kendi kendine?

“Garip” dedi. “Bu kadar heyecanlanacaðýmý tahmin etmezdim. Ne kadar da uzun zaman olmuþ tek baþýma Ýstanbul’da dolaþmayalý. Alt tarafý Kadýköy meydanýna geldim ama kendimi uzaya gitmiþ gibi yabancý hissediyorum.” Sabahtan beri kaç uzay gezdiðini kendi de hatýrlayamadý.

Ne olmuþtu da bu kadar kapalý bir hayata kapýlmýþtý? O deðil miydi mutlaka her Cuma akþamý bir yerlere giden, arkadaþlarýyla buluþmadan bir hafta sonu bile geçirmeyen? Ne olmuþtu? “Bir de soruyorsun!” diyerek parpalarcasýna kendini, aðýr ama keskin bir hamlede elini baþýnýn önünde þöyle bir savurdu. Ufak bir gülüþ çýktý dudaklarýndan. Þaþýrmadý. Hep böyle ironiye alýrdý hayatý. Hatalarýný görmezden gelmezdi elbet ama deðiþtiremeyeceði þeyleri kabul etme gücüne hayrandý. “En kralý gelse gene de vazgeçmem” dediði sigarasýnýn çantasýnda olup olmadýðýný endiþeyle kontrol ettiðinde, kirli sarý bir binaya açýlan büyük kara kapýnýn önünde duruyordu. Zile bastý. “Tek bir zil! Ve bir tek isim yok!”

Ýsimsiz kapýnýn otomatýna basýldýðýnda omzuyla açmýþtý gayri ihtiyari. Ellese kapýyý olmaz mý? Yok, üþümüþtü. Ellerini ceplerinden çýkartmadý. Ürkütücü bir sokaktaki ürkütücü kara bir kapýydý bu. Metaldi. Aðýrdý. Binadan içeri girer girmez çýplak elleri donmuþ bir vaziyette apartmanýn ýþýðýný yakacak düðme için tahmin ettiði yere baktý ama bulamadý. Merdivenin baþladýðý ilk basamaðý bulabilmek uðruna mecburen duvarý yokladý. Kýrýk dökük iki üç düðme yan yanaydý ama hiçbiri çalýþmadý. “Bir bu eksik! Nasýl çýkacaðým ben þimdi yukarý. Nefret ediyorum karanlýktan. Nefret! Nefret!” Ayakkabýsýnýn sivri burnunu sürterek basamaðýn baþlangýcýný buldu. Birkaç saniye gözlerini kapattý. Alýþýr belki diye geçirdi içinden ama nafile. Zifiri karanlýktý. Dördüncü, beþinci adým derken ilk katý çýktý. Çantasýnda aradýðý çakmaðý bir türlü bulamamýþ olmanýn yarattýðý dayanýlmaz sinire tam da yenik düþmek üzereydi ki anahtar, sigara, telefon, cüzdan, ruj derken eline birkaç ay önce Sevil’le gittiði Cafe’den aldýðý kibrit iliþti. Kibriti yaka söne bittirdiðinde “boþa konmuþ” diye söylendiði giriþteki ilk iki merdivenle toplam 18 basamaðý da çýkmýþ ve stresten yüzü gözü kan ter içinde kalmýþtý.

“Tahmin ettiðim gibi…” diye geçirdi içinden. Dairenin kapýsýnda da isim yoktu. O an tek bildiði, hayatýnýn bu en zor dönemine açýlacak olan bu kapýnýn demir parmaklýðýnýn ardýnda bambaþka bir gerçek olacaðýydý. Et pembesi parmaklarýný avucuna doðru kývýrdý. Týklamadan önce yine gözlerini kapatmýþtý. Ne oluyorsa oluyordu hayatýnda ve artýk izleyicisi olmayacaktý. Nefesini olabildiðine içine doldurdu ki, olur a, içerde bir þekilde kesilirse, yetmeliydi.

Adým sesleri iyice yaklaþýnca içindeki dehþet tahammül edilemez bir noktaya varýnca… “Kimsenin olmadýðý yere git” dedi içindeki ses. Düþünceleri artýk iyice karýþmýþtý. “Geri mi dönsem yoksa?” Acele etmeliydi. Arkasýný döndü. Vazgeçmiþti. Yüzleþmeden geri çekilecekti. Belki de hiçbir þey olmamýþ gibi yaþamýna devam etmeliydi. Eðer o kapýnýn önünde durmaya bile cesareti yoktuysa. “Hangi akla hizmet buraya geldim ben!” Diþlerinin arasýnda dakikalardýr eziyet çeken alt dudaðý da artýk içindeki kaný salývermiþti. Düþüncelerini toparlamaya çalýþtýkça onlar adeta daðýlýyordu ortalýða. Kapý açýldý.


- Kerem bey evde yoh!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Seda Efsun Karamahmutoðlu kimdir?

Yazmayý ve duygularýmý bu þekilde paylaþmayý seviyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
özenli yazýlmýþ, güzel ifadelerden etkilnirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seda Efsun Karamahmutoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.