..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > Mehmet Ali Özler




29 Ocak 2008
Eleþtiriyi Eleþtirmek  
Mehmet Ali Özler
Ýpsiz sapsýz havada asýlý duran taþ hep baþkalarýnýn oradadýr. Kendiliðinden yanan Selahattin' nin lambasý da öyle, uçan halýlar da. Aksi takdirde eleþtirenlerin de bir savurmalý ipi olur. Hani binadan binaya atlayan, oradan buraya zýplayan.


:CAFA:
Ýnsan eleþtirir. Yaþadýðý, gördüðü her þeyi. Hiç kimseler fark etmeden bunu bireyler kendi üzerlerinde de yapar. Herkes iyisiyle, kötüsüyle kendini ve çevresini muhakkak eleþtirir. Lakin…

   Burada bahsi kesip size kýsa bir anýmý anlatacaðým. Böylelikle yazýma daha iyi bir giriþ yapacaðýmý düþünüyorum. Söz, konuyu fazla daðýtmayacaðým:

   Ýlk Okul öncesiydi. Bir yaz tatilinde þehirden misafirler geldi. Benden bir ve iki yaþ büyük oðlanlarý vardý bu gelen ailenin. Sevinmiþtim tabii ki. Ýmrenecek kadar güzel giyimli ve temiz iki kardeþti bunlar. Bundan ziyade bu iki kardeþ þehirden geliyorlardý ve hep merak etmiþ olduðum o kocaman kenti benden iyi biliyor ve tanýyorlardý.
   Hatýrladýðým kadarýyla bir gece kaldýlar bizde. Onlara oyunlarýmýzýn en güzelini oynatmaya gayret gösterdim diðer arkadaþlarým ile birlikte. Çelik çomak oynarken, hele komþumuzun eþeðine binerken bu iki kardeþin heyecanýný adeta gözlerinden görüyor, bu þekilde içim içim gururlanýyordum. Çünkü onlarýn o kocaman þehirde ne gibi oyunlar oynadýklarýný düþünemiyor ve hayal edemiyordum. Bunlarýn muhakkak oyuncak tabancalarý vardýr (hem de ýþýklýsýndan falan) diyordum içimden. Ve daha hayal edemediðim bir yýðýn baþka þehir oyuncaklarý ve oyunlarý.
   Dayanamayýp sormuþtum. Bilmediðim oyunlardan bahsedeceklerini düþünerek bu sormamda hayli tedirgindim:
   “Siz þehirde hangi oyunlarý oynar sýnýz?”
   “Biz böyle eþeðe falan binmeyiz, dediler. Bizim kendiliðinden giden bisikletlerimiz var.”
   “Otomatik tüfeklerimiz var bizim. Bööle etrafa ýþýnlar saçan.”
   Bilmiþtim zaten dedim kendi kendime. Bunlarýn çokça paralarý vardý kesin. Kendiliðinden giden bisikletler de alýrlar, ýþýnlý tüfekler de, Allah bilir daha neler neler de. Benim ise pedal çevirmeli bisikletim dahi yoktu.
   “Baþka? Hani bizim gibi çay’a yüzmeye gitmek, balýk avlamaya çalýþmak, çelik çomak oynamak veya aðaçlara týrmanýp kuþ yuvalarý ve yavrularýný seyretmek...?”
   Onlarýn oralarda aðaç falan yoktu. Hem kim ilgilenirdi kuþ yuvalarýyla. Onlarýn savurmalý ipleri vardý uzunca. Bu iplerle anýnda evlerin çatýlarýna çýkýyor, yüksek binalar üzerinden bir bir atlýyorlardý. Sanki uçarak.
   Fazla konuþarak bilmediðimiz oyunlarý deþelemeye ve salak yerine konmaya gerek yoktu. Anca bizim gibi köylüler eþeðe binip Honaz daðýnýn yaylalarýný oyun niyetine gezmeye gider, oralarda bulduðu karpuz ve kelekleri, kiraz ve üzümleri yerdi. Yol kenarlarýnda kendiliðinden biten incir ve narlardan, sulu sulu kocaman armutlardan, ahududu ve börtlenlerden toplayýp oynaya zýplaya mideye indirmek ve üzerine de kazanpýnarýn o cam kadar temiz ve soðuk suyundan hem içmek, hem de içinde tepinmek bizim için bir nevi oyundu iþte. Ama bu çocuklar yüksek binalarýn üzerlerinden atlýyorlardý özel ve çok pahalý ipleriyle.
   Bu durum karþýsýnda tabii ki kendi yaþantýmý küçümsemeye baþlamýþtým. O yaþlarda bile bir nevi hayatýmýn özeleþtirisini yapýyordum içimden. Biz ne anlardýk þehirliler gibi oynamasýný. O ipleri kullanmasýný bile beceremezdik doðru düzgün. Eþeðe binmeye falan benzemezdi bu iþ. Çatýlarýn üstünden atlayayým derken - allah göstermesin - kýrardýk bir taraflarýmýzý.

Böylece misafirlerin gitme zamaný geldi. Haydin bakalým güle, güle derken çocuklarýn babasý birden beni de þehre götürüp götüremeyeceðini teklif etti anneanneme. Nasýl olsa yaz tatiliydi ve bir hafta sonra beni tekrar getirip býrakacaktý. "Çocuðun gönlü açýlýr biraz", dediðini dünkü gibi hatýrlarým.
   O anda yaþadýðým heyecaný bugün tarif edip tekrar yaþayamam ama içim kýpýr kýpýr olmuþtu adeta. Ama bu iþ kesin olmazdý. Her konuda tedirgin ve þüpheli davranan anneannem buna imkaný yok müsaade etmezdi. Derken sanki bir mucize gerçekleþti o gün. Benim o otoriter anneannem bu fikri nasýl olduysa benimseyip kabul etti.

Minibüs ile þehre gidiþimizin yolculuðu ve orada geçirdiðim ilk gün heyecan vericiydi. Sanýrým ömrümde ilk kez bir apartmanda geceleyecektim. Lakin ikinci günün sonunda daire yaþamýnýn darlýðý ve bununla birlikte sýkýntýsýndan patlayacak gibi oldum. Üçüncü günden sonra da eve dönebilme arzusu içinde dualar etmeye baþladým içimden. Ne kendiliðinden giden bisikletler, ne binalar üzerinden atlamalar, ne özel ipler, ne ýþýnlý tüfekler. Alttaki kiracýlar rahatsýz olur diye kovalamaca veya körebe oynamak bile yoktu. Orada kaldýðým bir haftanýn tam altý gününü dördüncü katýn balkonunda sadece etrafý seyretmek ile geçirdim desem yeri var. Bir, iki defa evin büyük ablasý ile ekmek falan almaya çýktým dýþarýya. Durmadan gelip geçen araçlardan ve bir yýðýn insanlardan baþka bir þey yoktu bu kocaman þehirde. Diðer taraftan o iki kardeþin anlattýklarý - malum - yekün yalan çýktý. Tabii benim hayallerim de bu arada balonlar gibi bir bir patlýverdi.

   Davulun sesi uzaktan hoþ gelir derler. Düðün sahibine sorarsanýz bu sesin ne kadar iyi geldiðini size finansal boyutuyla anlatýr.
   Ülkemizde toplumu, yönetimi, olup bitenleri ve daha nelerini eleþtirmek gerçekten çok basittir. Eleþtiri yazmak zaten kendince kolaydýr. Aklýnýza yazacak hiçbir konu gelmiyorsa oturup bir eleþtiri yazýn. Zira eleþtiri, olup bitenlerden sonra gerçekleþtiði için, edebiyatýn en basit yöntemidir. Aynen bizim spor eleþtirmenleri gibi:
   “Abi, þu hakimin durduðu yere bir bakar mýsýnýz! Top nerede, sen neredesin, be hakim! Þimdi bu sahneyi geri alalým, lütfen! Biraz daha, biraz daha geri… dur, dur… az ileri, tam ayaðýný uzatýrken… iþte beyler tam burasý. Bakýn, bakýn! Kamera biraz yaklaþtýr! Görüyor musunuz? Oyuncunun ayaðý burada topa deymiþ ve…”
   “Ben katýlmýyorum buna. O kadarý deymiþ sayýlmaz.”

Eleþtirinin önemi - doðru yapýlýrsa - çok büyüktür:
Eleþtiri, anca eleþtirilene katma deðer saðlýyorsa güzel ve verimli bir eleþtiridir. Kendini öðrenmek istiyorsan bunu komþuna soracaksýn. Ama her konuda da kalkýp bizim insanlar cahildir, yobazdýr, devletimiz ha þöyledir, ha böyledir demek eleþtirinin en basit türü olur. Bir ülkenin eleþtirisine gidilecekse önce kaç ülkeler görüp yaþandýðý sorulmasý gerek. Bir toplumun cehaletinden bahsedilecekse, kaç tür millet görüp bilindiði sorulmasý gerek. Hele hele bizzat yaþanan yakýn çevreden bir eleþtiri yapýlacaksa, eleþtirmenin orada bu konu üzerine neler yaptýðýný eleþtirisine verebilmesi gerek.

Kulaktan dolma bilgiler ve bununla doðan eleþtiriler:
Bizim akrabalarýmýz var Hollanda da, benim dayým var Almanya'nýn falan yerinde. Onlar bu konuyu orada þöyle iþliyorlarmýþ da, böyle çözüyorlarmýþ da, mýþmýþ da…

Ýpsiz sapsýz havada asýlý duran taþ hep baþkalarýnýn oradadýr. Kendiliðinden yanan Selahattin' nin lambasý da öyle, uçan halýlar da. Aksi takdirde eleþtirenlerin de bir savurmalý ipi olur. Hani binadan binaya atlayan, oradan buraya zýplayan.
Ek: Ýþaret parmaðýnýz ile birini iþaret edip gösteririken (eleþtirirken), alttan üç parmaðýmýzýn kendimize dönük olduðunu unutmayalým.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Bu yazýyý gazeteciler hak ediyor
Gönderen: Meral / , Türkiye
29 Mayýs 2008
çünkü olaylar geliþtikden sonra en çok yaygarayý onlar yapýyor. Kýral öldükten sonra gevezelik yapan çok olur. Ýþki ölmeden önce dile getirmek. Saygýlar. Not: Teþeküre gerek yoktu. Ben düþündüðümü yazdým. Yinede mail için teþekürler.

:: Aynen
Gönderen: Tanju Elverdi / Bursa/Türkiye
22 Þubat 2008
Aynen katýlýyorum.Önüne gelen herkez bir eleþtri yazýyor.Çoðu gereksiz ve fuzuli.Týpký son zamanlarda türban konusu gibi.Her aðýzdan bir laf çýkýyor.Herhalde çoðu bir þey yazayým diye yazýyor.Selamlar.Tanju Elverdi.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ceza Evinde Eþle Mahrem Görüþmesi
Bir Bomba Çeker Misin!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zifaf [Þiir]
Pancar [Þiir]
Kitap Akrepçiði [Þiir]
Tat [Þiir]
Yüreðe Sormak [Þiir]
Benzetiþ [Þiir]
Her Soluk [Þiir]
Ne Yaptýn? [Þiir]
Oyun [Þiir]
Günün Hasreti [Þiir]


Mehmet Ali Özler kimdir?

47 yaþýndayým. 20 senedir edebiyat yazmaya gayret gösteriyorum. Hiç te kolay deðilmiþ. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Bir zamanlar etkilendiðim yazarlar vardý. Yýllar içersinde çoðunu unuttum. Okuduðum her yeni bir kitapta etkilendiðim yazarlarýn ve sanatkarlarýn sayýsý azalýyor.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Ali Özler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.