..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Güzellik her yerde karþýlaþýlan bir konuktur. -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > lütfi akarçay




26 Ocak 2008
Sosyo - Kültürel Bir Erozyon;"dil ile Din Arasýnda Kayýp Kimlikler... ""  
dil ve din üzerine bir deneme...

lütfi akarçay


Bir toplum için dramlarýn en büyüklerinden biri,herhalde,kendi kýsa mazisinde yaþadýðý tarihi ve kültürel deðerlerin bireyleri tarafýndan algýlanamamasýdýr.Hayýr,yanlýþ anlaþýlmasýn okuma veya dinleme problemi deðildir burada kastettiðimiz;okuma ve dinlemesine raðmen kýsa mazisinden kopuk olmasý,kopuk yaþamasýdýr.Bu sorun sadece ondan kaynaklanan bir sorun da deðildir;bunda eðitim,kültür ve sanat hayatýmýzýn yaþadýðý akamet ve kaht-i rical dediðimiz “adam kýtlýðý” ya da yetiþmiþ insan kalitesinin düþük seviyede seyretmesi de baþlýca amiller arasýnda sayýlabilir.


:BIBF:
Bir toplum için dramlarýn en büyüklerinden biri,herhalde,kendi kýsa mazisinde yaþadýðý
tarihi ve kültürel deðerlerin bireyleri tarafýndan algýlanamamasýdýr.Hayýr,yanlýþ anlaþýlmasýn
okuma veya dinleme problemi deðildir burada kastettiðimiz;okuma ve dinlemesine
raðmen kýsa mazisinden kopuk olmasý,kopuk yaþamasýdýr.Bu sorun sadece ondan kaynaklanan bir sorun da deðildir;bunda eðitim,kültür ve sanat hayatýmýzýn yaþadýðý
akamet ve kaht-i rical dediðimiz “adam kýtlýðý” ya da yetiþmiþ insan kalitesinin düþük seviyede seyretmesi de baþlýca amiller arasýnda sayýlabilir.
Kendini “din” ve “dil-lisan” alanýnda yetiþtirmiþ,o alanda uzman kiþiler rehberliðinde mürekkep yalamýþ insanlarýn son çeyrek asýrda yaþadýklarý hüsrandan öte bir çaresizliðin
kývrandýran sancýlarýdýr.
Fakültenin loþ salonlarýnda Fatih’in vezirlerinden olan Ahmet Paþa’nýn;..

“Canýma bir merhaba sundu ezelde çeþm-i yar
Þöyle mest oldum ki gayrin merhabasýn bilmedim”

beytiyle giriþ yaparak Türk dilinin zenginliðine,þiirin ve nesirin muazzam ahenk hazinesine
giriþ yapmýþ sonra Nabi’nin;

“Bende yok sabr u sükun sende vefadan zerre
Ýki yoktan ne çýkar fikr idelim bir kerre”

beyitiyle ivme kazanan þiir aþinalýðý Þeyh Galip’in;..

“Gül âteþ gülbün âteþ gülþen âteþ cûybâr âteþ
Semender-i týynetan-ý aþka bestir lalezar ateþ”

mýsralarýyla devam etmiþizdir.Fuzuli’nin Leyli ve Mecnun ile “Su kasidesi”nin o pek
muhteþem esrarýný açýklayan yorumlarla geniþleyen kültür halkamýz ve bilgi daðarcýðýmýz
aruz ve hece vezninin zengin örnekleriyle devam etmiþ en son çaðdaþ Türk þiirindeki serbest ölçü ve nesirin seçkin yapýtlarýyla nihayete ermiþtir.
Artýk Türk Dili ve Edebiyatý’nýn en mümtaz bilgileriyle donanýmlý insanlarý olarak
sahip olduðunuz bu daðarcýðý çaðýn geliþen teknolojik imkanlarýnýn da desteðiyle öðrencilerinizle paylaþacak,yeni heyecanlarýn tetiklediði þevk ile bilgi daðarcýðýnýzý daha da
geliþtireceksinizdir.
Önünüz açýktýr artýk ve tek bir hamle kalmýþtýr geriye;
Zihninize depoladýðýnýz o bilgi daðarcýðýnýn kapýsýný açmak!..


Sýnýftasýnýz,bir metin okuyorsunuz veya bir þiir terennüm ediyorsunuz,bir anda;
-Hocam,”derya” nedir? veya “irfan” ne demektir?,sorusuyla muhatap oluyorsunuz…
Bu sorularýn kaynaðý asýrlar öncesinde yazýlmýþ olan aðýr ve aðdalý edebi metinler,
Divan þiirleri deðil;yalnýzca çeyrek asýr ve biraz öncesi kaleme alýnmýþ olan þiirler
veya romanlar!..
Fuzuli,Þeyh Galip,Nedim hatta Akif deðil okuduðunuz;Yahya Kemal,Necip Fazýl,Orhan
Veli’dir.Peyami Safa’nýn “9.Hariciye Koðuþu”nun satýrlarýdýr Aþýk Paþazade tarihi veya
Namýk Kemal’in nesirleri de deðil.
Bir Fransýz öðrencinin Montaine’in “Denemeler”’ini veya bir Alman’ýn Goethe’nin þiirlerini okurken kendi hocalarýna böyle bir sual tevcih edeceðini düþünebilir misiniz?..
Almanya’nýn Limburg kentinde dolaþýrken Marx’ýn,Paris’in Saint Michel ve Saint Germaint des Pres’inde dolaþýrken Pascal ve Auguste Compte’un izlerini cadde ve sokaklarda yaþar,o tarihi her an teneffüs edersiniz;onlardan kopmanýz,aradan asýrlar geçse de o kültürden baðýmsýz kalmanýz tahayyül edilemez…

Tarkan ve Burak Kut’un þarkýlarýný hayranlýkla terennüm eden yeni neslimizin daha çeyrek asýr ötesinden baþlayarak kendi tarihi kültür mirasýndan kopmasý ve uzaklaþmasý neyle izah edilebilir;..
-Anlamamak,anlayamamak,kendi yakýn geçmiþindeki seleflerinin dilini çözememek ve onlarýn düþünce dünyasýna ulaþamamak!..
Aslýnda “Batýlýlaþma” serüveni ve süreci adýný verdiðimiz bu “toplum mühendisliði”nin kýsa bir mazisine bakacak olduðumuzda dilde yaþadýðýmýz dejenerasyonu gözlemlemek mümkündür!..
Belki biraz traji-komik kaçacak ama þu örneklemeler nereden nereye geldiðimizi gösteren
acý gerçeklerdir;..

Takriben 40-45 yýl öncesi bir hal-i pür melalin ifadesi;..

"Karþýma âniden çýkýnca ziyâdesiyle þaþakaldým.. Nasýl bir edâ takýnacaðýma
hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra
kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm
vardý.. Üstümü baþýmý toparladým, kendinden emin bir sesle 'akþam-ý
þerifleriniz hayrolsun' dedim..

Yine takriben 30-35 yýl öncesi;..

"Karþýma âniden çýkýnca fevkalâde þaþýrdým.. Nitekim ne yapacaðýma hükûm
veremedim, heyecandan ayaklarým titredi. Amma ve lâkin kýsa bir süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm
vardý.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayýrlý
akþamlar' dedim.."

20-25 yýl öncesi;..

"Karþýma birdenbire çýkýnca çok þaþýrdým.. Ne yapacaðýma karar veremedim,
heyecandan ayaklarým titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardý.. Üstüme çeki düzen verdim,
kendinden emin bir sesle 'iyi akþamlar' dedim.."

10-15 yýl öncesi ;..

"Karþýma birdenbire çýkýnca çok þaþýrdým.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama
bu iþ bizi bozar dedim. Baktým o da bana bakýyor, bu iþ tamamdýr dedim..
Manitayý tavlamak için doðruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."

Günümüz;..

"Âbi onu karþýmda öyle görünce çüþ falan oldum yâni.. Oðlum bu iþ bizi kasar
dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumlarý yâni.. Ama concon muyum ki ben,
baktým ki o da bana kesik.. Sarýl oðlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu
yavrum?'"…

Türkçe’nin en yalýn ve en lirik ifadelerinde ortaya çýkan Yunus Emre þiirlerini
anlayýp tahlil edemeyen bir beyin kendisine sunulanlarla yetinmek zorunda
kalacak,kendisini içinde sýkýþýp kaldýðý o cenderede “Kangal köpekleri”ne nasip
olan “150 ile 300 kelimelik” algýlama daðarcýðýndan biraz daha zengin
bir kelime daðarcýðý ile ifade edecek…
Ama hiçbir zaman Peyami Safa ile “9.Hariciye Koðuþu”nda yakaladýðýmýz
o muhteþem daðarcýða ulaþamayacak,Türkçe’nin asaletine teðet geçecek…
Caddeleri ve sokaklarý yaþadýðýmýz bu evrim sürecinin izleri ile dolu olan,
gözleri kendisine yabancý bir kültürün kelime daðarcýðýna zebun edilen
bir neslin “yýldýz” yerine “star” demeyi tercih etmesinden tabii bir þey olamaz!..
Ne güzel ifade ediyor yüce insan Mevlana bu açmazý;..

-“Kalbi ve sözü bir olmayan insanýn yüz dili olsa bile o yine dilsizdir”…

Kalbimizi söküp aldýlar bizden,..
Mevlana,Yunus,Fuzuli,Namýk Kemal,Akif ve diðerleri…
Bunlar bizim kültürümüzün kalbi,tarihimizin damarlarý…
Bunlarý anlamamak,anlayamamak demek hafýzasýný kaybetmiþ ve kisvesini
arayan çaresiz insan demektir…
Kalplerimiz ile sözlerimiz uyuþmuyorsa bugün kullandýðýmýz kelimelerin ve dilin
rengi çok önemli deðildir;..
önemli olan o kalp ile uyuþan ortak “dil”i bulmaktýr!..

Bir diðer kanayan yaramýz ise “Din”…
Onun içinde bulunduðu ve geçirdiði “sosyal travma” çok daha vahim…
Orta Asya kýrsallarýndan Maveraünnehr’e dek uzanan Türk-Ýslam coðrafyasýnda
Farabi,Ýbn-i Sina,Maturidi,Ebu Hanife,Buhari,Ahmed Yesevi,Mevlana,Ebussuud Efendi
gibi Ýslam Medeniyeti’nde silinmez izler býrakan yüzlerce bilge kiþilik yetiþtirmiþ ve bu mümtaz bilgelerin ellerinden ve dillerinden sadýr olan binlerce eseri kütüphanelerinde
muhafaza etmiþ “Bereketli Topraklar”da bugün “Din” ve onun iþlevi “Dinsel
Yaþam” dilden daha fazla bir evrim geçirmiþ,daha çok dejenerasyon ve deðiþime uðramýþtýr.
Hatta kendi topraklarýnda “yabancý” addedilmiþ ve “gönül sürgünü” bir muameleye tabi olmuþtur.
Dahasý kendi nüfuzu kitaplarda ve beyinlerde hapsedilerek sosyal aktivitenin dýþýnda býrakýlmýþtýr. Týpta,mühendislikte öðrenilenlerin sosyal hayatta uygulama oraný her zaman mümkündür ve bunlarýn uygulanabilirliði ve geliþimi ise toplumlarýn ekonomik ve kültürel yapýlarýna göre deðiþim gösterir.Edebiyat,belki dilde geçirdiðimiz evrimden dolayý,divan edebiyatýnýn anlaþýlma ve yaþatýlma akametine uðrasa da halk edebiyatý ve popüler edebiyat
ile canlýlýðýný ve iþlevselliðini koruyabilmektedir.
Ya Din ve dinin öðretileri?..
“Ýslam’da ruhbanlýk yoktur” düsturuyla bu en son ve en yüce dini en keskin ve kalýn bir çizgiyle Hristiyanlýk ve Yahudilik’ten ayýran Ýslam Peygamberi’ne inat “din adamý!!” söylemi
icat eden ve “dinin adamý” olmaktan kaçýnan insanlar içinde acaba “din adamý” kisvesi giydirilen insanlarýn konumu ve etkisi nedir?..
Ýlahiyat Fakülteleri’nde Kur’an bilimi(Tefsir),hadis,Ýslam Hukuku ve metodolojisi,Kelam,
Ýslam Tarihi gibi alanlarda öðrenim gören ve hatta ihtisas yapan,..
-Kur’an’da nasih ve mensuh(ayetlerin indiriliþ süreçlerinde görülen bireysel ve toplumsal
davranýþ deðiþimleri)
-Kur’an Tarihi’nde görülen “israiliyyat(Ýslam öncesi ve sonrasý yaygýn gerçek dýþý rivayet ve menkýbeler)
-Ravi’(rivayet eden) ve metinlerine göre hadis tasnifi…
-Ýslam Hukuku’nda “müzaraa akdi(ortak zirai iþletim),ikale akdi(vade farký),feraiz(miras hukuku)…vs…
-Allah’ýn isimleri ve sýfatlarý konusunda yaþanan itikadi tartýþmalar
-Hilafet ve Kureyþlilik meselesi,Sýffin ve Cemel vak’alarýnýn toplumsan yansýmalarý
-Ýslam coðrafyasýnda ortaya çýkan itikadi hareketler ve tarihsel süreçleri
-Ýslam tasavvufunda vahdet-i vücud ekolü ve panteizm benzerlik ve farklýlýklarý..,

gibi daha nice ciltler ve kütüphaneler dolusu ilmi daðarcýktan feyiz alan bu talihli!!
ve mümtaz þahsiyetlerin müftü,öðretmen veya prof. olarak muhatap olduklarý
sorular genellikle elli yaþ üzeri ölüm ve ötesi endiþesi kaplamýþ dudaklardan dökülen;..

-Hocam,akþamýn farzýndan sonra kýldýðýmýz sünnet namazýný evvabin olarak dörde mi yoksa
altýya mý tamamlayalým?..

-Kuþluk namazýný dört rekat mý yoksa sekiz rekat mý kýlmak sünnettir?..

-Ölülerin ruhlarýnýn cuma akþamlarý kendi hanelerini ziyaret etmesi doðru mudur?..

-Hocam,rüyamda bir köpeðin bana saldýrdýðýný gördüm,bu neye iþarettir?..

-Ölünün gözü kapalý olmasý ve gülümsemesi hayra mý iþarettir?..

-Kýyamet Cuma günü mü kopacak?..

Gibi onlarca,yüzlerce içi boþ ve anlamsýz sorular…

Hani Nasrettin hocanýn da çok bilmiþ ve meraklý cemaati sormuþlar ya hocaya;..

-Hocam,cenazeyi taþýrken tabutun önünde mi yoksa arkasýnda mý duralým?..

Hoca da bu çok gerekli ve önemli soruya onlara ders niteliðinde cevap vermiþ;..

-Ýçinde bulunmayýn da neresinde bulunursanýz bulunun!..

Ýçinde bulunduðumuz toplumda bebeklere tecavüz,cadde ve sokak ortalarýnda fuhuþ ve uyuþturucu pazarlýklarý,gün ortasýnda gasp ve hýrsýzlýk,faiz ve tefecilik gibi suçlarýn
ve günahlarýn zirveye vurduðu bir “sosyal cinnet!”te çýkarýlabilen en önemli ve acil soru ve sorunlarýmýz bunlar ne yazýk ki…

Asýl burada vurgulamamýz gereken en acý ve vahim olgu ise dini konularýn “magazin potasý”na atýlarak “reyting!!” aracý haline sokulmasý…
Yaþadýðýmýz bereketli topraklarda! ses sanatçýlarýndan daha çabuk ve kolay meþhur olmanýn yolu artýk “aykýrý dini söylemler”den geçiyor!..
Canýnýz mý sýkýlýyor unutulmaktan ya da medyatik bir þahsiyet olarak ekranlardan arz-ý endam
eylemek mi istiyorsunuz;patlatýn bir “aykýrý söylem!!” ve süsleyin onu “yeni din anlayýþý ve yorumu kisvesi”yle olsun bitsin!..Zaten çaðdaþ din anlayýþý ve yorumlarýný sabýrsýzlýk ve açgözlülükle bekleyen medya spekülatörleri sizi yeni ve gözde “yýldýz toplum mühendisi” yapma konusunda yarýþacaklardýr…
Kurban bayramlarý geldiðinde;..
-Horoz da kesseniz olur,önemli olan ameller deðil niyetlerdir,..
Ramazan geldiðinde;..
-Cinsel iliþkiyle oruç açýlabilir,..
Ezan ve Türkçe ibadet konusu gündeme geldiðinde;..
-Önemli olan Allah’a edilen dualarda anlam bütünlüðü ve niyettir,Arapça deðildir,…
Namaz konusu geldiðinde,..
-Salat kelimesi “dua” yerine de geçmektedir,dua da namazýn yerine geçebilir ve günde
beþ vakit namaz olduðu konusunda Kur’an’da sarih bir ifade yoktur,diyerek bireysel shovunuza devam edersiniz,..
-Tarihi ve sosyolojik olaylarýn kronolojisini bulmak veya gelecek adýna astrolojik formüller
keþfetmek için ayetleri matematik iþlemlere tabi tutar “modern simyacýlar” olarak meraklý
beyinlere taze haberler! sunarsýnýz…
Baþörtüsüne gelince;..
-Nur suresinde geçen ibareleri bedenin sadece baþ altý kýsmýna yerleþtirir,medya spekülatörlerinin beklediði o muhteþem muþtuyu verirsiniz!..
Televizyonlarýn “flash programlarý”,”favori tartýþmalarý”,”reyting rekortmenleri” istisnasýz
bu programlardýr.Hatta daha cazip olmasý ve reytinginin tavan yapmasý için bizim
çaðdaþ ve süslü!!,býyýklarý ve saçlarý özenle boyanmýþ din adamlarýnýn karþýsýna manken
veya ses sanatçýlarýný çýkarýp beraber sarmaþ-dolaþ ederseniz “eðlence!!” tam kývamýna gelmiþ
gündem belli olmuþtur.Artýk fetvalar havada uçmaya,ayetler kamufle edilip makyajlanmaya
baþlamýþ;din nihayet gerçek mevkiine yerleþtirilmiþtir…
Hem tv’lerimizin meþhur enkýrmenleri hem de stand-up’çýlarý görevlerini yerine getirmenin
rahatlýðýyla topluma “doðru mesajlarý!!” vermiþlerdir.Zaten patronlarý da yýllardýr “araziye göre strateji ve harekat” taktiðini güttüðünden üstlenilen misyon baþarýyla icra edilmiþtir!..
Son ilahi mesaj olarak Musevilik ve Hristiyanlýk’ýn uðradýðý “tahrifat”tan beri’ olan Ýslam
dini böylece “post-modern Müseyleme” tiplerinin marifetli elleri ve beyinleri sayesinde
deðiþmiþ ve çaða uydurulmuþtur!..
Musa’nýn ardýndan gelen Samiri’nin,Ýsa’nýn ardýndan gelen Ýznik konsülünün Tevrat ve
Ýncil’de gerçekleþtirdikleri tahrifatýn bir benzeridir aslýnda bizim Samirilerin yaptýklarý,tek farkla;Kur’an’ýn semantiðine dokunmadan mana olarak içini boþaltmak!..

Teknolojideki baþ döndürücü geliþmelere paralel olarak her daim kendini yenileyen modern bilimler karþýsýnda Ýslam’ýn konumu ne olmalýdýr?..
Deðiþen ve geliþen insan ve toplumun ihtiyaçlarýný karþýlama konusunda dini kaynaklardan
ne ölçüde yararlanabiliriz?..
Týp ve ekonomi dünyasýnda,kültür,sanat ve sportif faaliyetlerde,insan haklarý ve hukuk alanýnda yaþadýðýmýz geliþmeler ve yeni durumlar karþýsýnda Müslümanlar olarak ne kadar hazýrýz?..Kendi dini donelerimizi kullanma açýsýndan yeterli bilgi ve donanýma sahip miyiz?,
Yeni durumlara ve geliþmelere karþý araþtýrma ve çalýþmalarýmýz ne seviyede?..
Ne yazýk ki,Kur’an gibi eþsiz ve muhteþem bir kaynaðýn ontolojik ve antropolojik yaklaþýmý konusunda bugüne deðin ciddi bir çalýþma ve araþtýrma yapýlmamýþtýr.ABD ve bazý batýlý
ülkelerdeki eyalet sistemi ve bunlardaki çok hukukluluktan sitayiþle bahseden entel kafalar
acaba bu sistemin temellerinin asýrlar öncesinde Müslüman entelektüeller tarafýndan atýldýðýndan ve geliþtirildiðinden ne kadar haberdardýrlar?..
Kendi toplumundaki her çözümsüzlüðün ve hak ihlalinin çaresini AB referanslarýnda arayan kafalar Ahmet Cevdet Paþa’nýn Osmanlý’nýn son dönemlerinde kaleme aldýðý ve çok hukuklu
bir kaynaktan yararlanarak kendi toplumunun ihtiyacýna göre bina ettiði “karma ve seçme
anayasal hukuk” olan “Mecelle-i Ahkam-i Adliye”yi ne kadar tanýmaktadýrlar?..
Olsun,bunlarýn ne önemi var ki,önemli olan Din’i kendi ihtiyaç ve isteklerimizin,heves ve zevklerimizin arkasýna atarak onu sadece Budistler gibi “semboller ve ayinler”,Klan toplumlarý gibi “totemler” kalýbýna soktuðumuzda bir daha elitlerimizin ve burjuvalarýmýzýn
canlarýný sýkmayacak,onlarla barýþýk yaþayacaðýz,dini ve dünyayý onlara göre dizayn edeceðiz,olmak ya da olmamak;iþte bütün mesele bu!..
Önümüzde AB referanslarý,yanýmýzda batýlý dostlarýmýz,arkamýzda ise “reyting imparatorluðu”nun magazin avcýlarý veeeee,..
papaz cübbeli,haham bereli,Dalaylama bastonlu yeni hocamýz,sonra arkasýndan manken kýzlarýmýz eþliðinde “ekran muhabbetleri!!”..

Dil ve Din demiþtik…
Cebimizde taþýdýðýmýz maddi kimlikten öte “Ben”imizi ortaya koyan,”Öz”ümüzü
ortaya koyan bu kimliðin kaybý telafisi mümkün olmayan sosyal bir dejenerasyon ve felaketin
baþ müsebbibidir.”Kimliðimi kaybettim,hükümsüzdür” diyerek verdiðimiz zayi’ ilanlarýnýn
ardýndan maddi kimliðimizi bulabilir,olmazsa yenileriz ama;..
ne papaza imam cübbesi,ne hahama sarýk giydirebilir,ne de Dalaylama’nýn eline asa verebilirsiniz,týpký Londra,Paris ya da Berlin’de herhangi bir caddede yer alan bir maðazaya
“star” yerine “yýldýz” levhasý astýramayacaðýnýz gibi!!..

Selam ve sevgi ile,..


Lütfi AKARÇAY








Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kýzým ve Ben... Ya da Zamanda Yolculuðumuza Alegorik Bir Yaklaþým...
Kaht-i Ricalin Tam da Zirvesindeyiz...
"Tek Adam"... Þark Dünyasý'nýn "Mitolojik Ýkonu"
"Siyasi Ahlak" ve "Ýdeal Devlet" Üzerine Tarihsel Bir Analiz...
Algý Operasyonlarý... Ya da "Malumatçý Baba Tahir'den Günümüz Medyasýna"
Verin Deðerlerimi!..
"Ganimet"i Görünce Uzlaþýdan Vazgeçmek...

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kûtül Amare'yi Anarken...
Ýçimdeki Med - Cezir...
Kelimeler Küser mi, Küsüyorlar Ýþte…
Çanakkale...
Mevlana ve Biz...
Dua...
Iþid,nusra,öso ve Diðerleri... Neo - Liberalizm’in "Küresel Tetikçileri"
Gül ve Bülbül Üzerine Bir "Serenad"...
Men Dakka Dukka...
Eðer Sorarlarsa…

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ne Öðrendin Dersen Ey Yâr... [Þiir]
Yaþayarak Öðreneceksin Çocuk... [Þiir]
Bizden Gidenlerin Adýný Zaman Koymuþlar... [Þiir]
Uyansýn Umutlarým Güneþ Gözlerinde... [Þiir]
Leyla'ya Mektuplar - II - [Þiir]
Muna (Li) Sa’ya… [Þiir]
Düþmelerim Hep Senin Yüzünden... [Þiir]
Gelecek mi O Kervan... [Þiir]
Acýmý Kaybettim Despina... [Þiir]
Aðlasam Yaðmurlarda... [Þiir]


lütfi akarçay kimdir?

yazýlmamýþ en son þiiri,söylenmemiþ en son türküyü yüreðinde arayan adam. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Mevlana,Yunus Emre,M.A.Ersoy,Nazým Hikmet,Necip Fazýl,Yahya Kemal,Sezai Karakoç, vs...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © lütfi akarçay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.