..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Geçmiþ ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Attila ÇELÝK




23 Aralýk 2007
Bir Günde Boyamanýn Sýrrý  
Attila ÇELÝK
Ýþsizliðin,Yoksulluðun ve Yozlaþmanýn Toplumu bir ahtopot gibi sardýgý bir ülkede Türkü tadýnda tanýþmak dayanýþmak ve Umudu paylaþabilmek...Coþku da kaygý gibi bulaþýcýdýr..


:AHDB:
BÝR GÜNDE BOYAMANIN SIRRI Atilla ÇELÝK o gün ,mevsim normallerinin çok üstünde bir sýcak vardý; pencere kanalar sonuna kadar açýlmýþ olmasýna raðmen ,odanýn içerisi oldukça havasýz ve sýcaktý.özensiz döþenmiþ odada, adeta sýkýþ depiþ olunmuþ ,konuþanýn ve dinleyenin birbirine karýþtýðý,siðara dumaný yoðunluðu altýnda ;aðýr ve mistik bir ses tonuyla konuþan adam,arada bir sorular sorarak ,anlattýklarýný pekiþtirircesine dinleyenlerin dikkatini üzerinde tutmaya çalýþýyordu. Masanýn baþýnda oturan utku bir yandan konuþulanlarý dinlerken bir yandan da,çekmeceleri karýþtýrýp,nereye koyduðunu bir türlü hatýrlayamadýðý evragý bulmaya çalýþýyordu.çalan telefonun sesi bir hakem düdüðü gibi odanýn içindeki konuþmalarý susturdu,gürültüyü durdurdu. telefonu yavaþça kaldýran UTKU:'Alo B uyrun nasýl yardýmcý olabilirim.?' telefondaki ses biraz telaþlý ,biraz çekinik; 'iyi günler! ben boya yaptýrmak istiyorum..aslýnda duvarlar çok temiz,bir çivi bile çakmadýk,fakat emlakçýya bir türlü kabul ettiremiyorum.evi boþalttým “,depozitomu ;'evi boyattýrdýðým zaman vereceðini ' söylüyor”…ne kadar zamanda ve kaç liraya yaparsýnýz...ben öðrenciyim ! depozitoyu alýp, yol parasý yapacaðým.'' UTKU; bunun bir þaka olduðunu düþündü,sora kendi öðrencilik günleri aklýna geldi.telefonda ki ses sanki çok tanýdýk geliyordu da bir türlü çýkaramýyordu sanki...odadakilerin þaþkýn bakýþlarý karþýsýnda ,sanki telefonla konuþmuyor da odadakilere söylüyormuþ gibi '' efendim,bizim yeri görmeden bir tespitte bulunmamýz doðru olmaz!,fakat sizin bildiriminizi esas alýrsak,dairenin boþ ve temiz olmasýnýn ötesinde özellikle öðrenci olmanýz bizim için çok önemli; öðrenci olmanýn zorluðunu iyi biliriz söylediðim rakam size uygun mu ? biz, bir günde boyuyoruz.!' ' odadakiler,þaþkýndý .söylediði rakam yarý yarýya düþüktü hem de hemen yapýlacaktý...utku onlarý ikna etmeye çalýþmadý. son sözün söylemiþ,iþ tarihini belirlemiþti. odadakiler kaldýklarý yerden devam ederken ,utku kendi öðrencilik anýlarýna dalmýþtý.... servis günü sabahý ,adresi alýp servise çýktýlar, bir taraftan adresi arýyorlar ,bir taraftan da kendi aralarýnda tartýþýyorlardý. CAN: ''görmediðimiz bir daire için tahahütte bulunuyoruz, malzeme ve iþçiliði ayrý ayrý belirlemeden fiyatlandýrma yapýyoruz.bu yetmiyormuþ gibi bir de öðrenci indirimi çýkardýn baþýmýza !'' diyerek yanlýþ yaptýðýný ve kimseyi de dinlemediðini söylenip homurdanýyordu…. utku genellikle yaptýðýný tekrarlýyor,araba kullanýrken;türkü söylüyordu.bir türlü adresi bulamýyorlardý. telefonla ulaþamýyorlardý iyice gerilmiþlerdi. acaba birileri onlarý yanýltýp ,onlarla eðleniyor olabilirler miydi? dolaþmadýklarý yer kalmamýþtý sanki...ofise dahi ulaþamýyorlar, ha bire sokak sokak dolaþýyorlardý. ummadýklarý bir anda ofis telefondan arandýklarýný fark ettiler servise gidecekleri yerden bekleniyorlardý.demek ki iþletilmemiþlerdi sonunda adresi bulmuþlardý. fakat bu kez de :dairede kimse yoktu .tekrar ofisi aradýlar,iþ yaptýran ofisi arayýp hemen binanýn önünde olacaðýný bildirmiþti.utku ve can binanýn otoparkýnda beklemeye baþladýlar.kendi hallerine senaryolar uydurup düþtükleri duruma gülüyorlardý.adresi yanlýþ almýþlar,telefonu eksik yazmýþlar ve sokaklarý karýþtýrmýþlardý. tek tesellileri aldatýlmadýklarý idi. biraz olsun rahatlamýþlardý. bina çevresinden insanlar gelip gidiyorlardý .utku ,can a dönerek:''ben bu müþteriyi görünce tanýyacaðýmý iddia ediyorum.ne dersin?..''diyerek adeta iddialaþtý. arabadan indi, sanki çok önceden tanýþtýðý bir insaný çaðýrýyormuþ gibi seslendi : ''Selin Haným !,Selin Haným !!!'' genç kýz karþýsýnda durmuþ ona seslenen adama; baka kaldý.onu bir iþçiye benzetememiþti,bürokrat görünümlü bir adam onu þaþýrtmýþtý...neler oluyordu?..onun bildiði iþçiler kaba saba üstü baþý boya olan, karþýsýndakine ''Abla-yada aðabey " diye seslenen,her sözünün baþýnda valla kurtarmaz la baþlayýp,iþin yapýmýný abartan insanlardý .oysa þimdi karþýsýndaki adam hem nerdeyse maliyetine yapýyor,hem de bir profesyonel görüntü çiziyor,bütün bunlar yetmezmiþ gibi ,düzgün bir diksiyonla konuþuyordu ..bunda bir yanlýþlýk olmalýydý…ayrýca her iþ yaptýðý insan; fýrsatçý ve yalancý davranýrken bunda sýra dýþý bir yan vardý...ona seslenen adamý sanki tanýyacak gibi olmuþtu.bir anda abisinin sevecenliðini hatýrlatan tebessümü fark etti,yok yok! dayýsýna ne kadarda benziyordu!. sanki sevdiði yakýnlarý onun bunaldýðýný,sýkýldýðýný ve üzüldüðünü hissetmiþlerde ona yardýma gelmiþlerdi ..öyle bunalmýþtý ki onca zaman yaþadýðý Ankara ona dar gelmiþ,her þey üstüne üstüne geliyordu . .karþýsýnda ki adam onu þaþýrtmýþ ve güven vermiþti.... gençkýz ,kafasý karma karýþýk olmuþ bir halde telaþlý ve aceleyle bina kapýsýna yönelirken bir yandan da adama sorular soruyor onu tanýmaya çalýþýyordu.elindeki anahtarlarý birbirine karýþtýrýyor kapýyý açmakta zorlanýyordu bir kaç denemeden sonra kapýyý açtý onlarýn girebilmeleri için kapýyý tutmaya çalýþtý . Utku;"Rica ederim siz önden buyurun ! kapýyý býrakýn biz gerekeni yaparýz." diyerek,hýzla merdivenleri çýkmaya baþladýlar. o kadar hýzlý çýkýyorlardý ki kaçýncý katta olduklarýný bile fark edemediler. Can,omzunda askýlý çantasý,(utku ona "Entel tuzluðu" derdi)bir mimar yada bir tasarýmcý edasýyla ; siyah güzlükleri ile esrarengiz görünümde merdivenleri çýkýyordu. dairenin kapýsýna geldiklerinde daire ile ilgilenerek genç kýza sorular soruyordu; kaç oda?,daha önce ne zaman boyanmýþtý.? nasýl bir renk isteniyordu? Genç kýz gözlüklü ve "polis tipli" adamý cevaplarken "iþlerini ne kadar ciddiye alýyor olmalýlar ki; patron yada müdür bile gelip keþif yapýyor" diye düþündü… onlarý dinleyen Utku daire ile ilgili tüm bilgileri edindikten sonra; "biz aslýnda keþif yapmak için gelmiþtik,fakat durum uygun olduðuna göre ,gelmiþken uygulama yapabiliriz.arabada gerekli malzemeler var sanýrým."derken ayný zamanda yapýlacak iþleri tespit etmeye çalýþýyordu. Genç kýz ,biran önce kurtulmak istediði emlakçý dan ve dairenin telaþýndan kahvaltý yapmadan çýkmýþ,iþçileri karþýlamaya giderken de kola ve bisküvi almýþtý.hem iþçilerde içer düþüncesiyle biraz fazla almýþtý. Genç kýz elindeki kola ve bisküviyi mutfak tezgahýna koyarken,utkuya "kahvaltý yapmamýþ olabileceðinizi düþünerek kola almýþtým." bir yandan da kola doldurarak atýþtýrmaya baþladý .doldurduðu kolalarý iþaret ederek size doldurdum der gibi çaðýrmaya çalýþýrken,utku onun konuþmasýna fýrsat vermeden;"ben kola içmiyorum."dedi. hiçbir anlam veremeyen,genç kýz ;"þimdimi içmek istemiyorsunuz?yoksa hiç mi içmek istemiyorsunuz?"dedi.daha o sözünü bitirmeden, Utku;"genelde içmiyorum"" Genç kýz; "neden? kola size dokunuyor mu ? Utku;"kola hem saðlýklý deðil hem de baðýmlýlýk yapmasý ve tek merkezden üretilmesi dolayýsýyla; Emperyalizmin yani sömürgeciliðin aracý ve sembolü olarak görüyorum. bu nedenle de içmiyorum.ayrýca kola fabrikalarý kendi iþçilerinin kanýný dökerek onlarca sendikacýyý katlettirdiði içinde sýnýfsal bir nefret duyuyorum."derken bir yandan da ,boya kovalarýný açarak ,yapacaðý boyanýn Rengini oluþturmak için dökeceði pikmeti ayarlamaya çalýþýyordu. duyduklarýna inanamayan genç kýz;bir an, kendini üniversitedeki okul forumundaymýþ gibi hissetti.elindeki bisküvi ve kolayý mutfak mermerine koydu ve,utkuya yaklaþarak,merakla süzdükten sonra "siz hep inanç ve ilkelerinize göre mi yaþarsýnýz " dedi. boya kovasýný karýþtýran Utku, genç kýzýn yüzüne hiç bakmadan "insan nasýl yaþarsa öyle düþünür yada nasýl düþünürse öyle yaþamaya çalýþýr.ihtiyaçlardan hareket edenler; birincisi gibi,ideallerden hareket edenler ikincisi gibi yaþamaya çalýþýrlar" dedi genç kýz beklemediði cevaplar karþýsýnda þaþýrýp gülerek "baþka seçenekleri yok mu dur? "diye karþýlýk verdi.kendisiyle tartýþmak istemeyen utkuyu sýktýðýný düþünerek hemen toparlandý ve iþe dair sormaya baþladý.; "ne kadar zamanda yapabileceksiniz?" Utku, eðilmiþ boya karýþtýrýyordu ki karýþtýrmayý býrakarak,yerinden doðruldu ve genç kýza dönerek, "tabii ki bir günde boyuyoruz."dedi. bu cevaba inanmayan genç kýz; "nasýl olur? bizim bildiðimiz,bir dairenin boyanmasý temizliði üç dört gün sürer.siz nasýl yapacaksýnýz? sihir mi hokus pokus mu ? diyerek yarý alaycý bir þekilde tepki gösterdi. utku ;"daha önce söylemiþtik der gibi ;biz zorunlu kalmadýkça bir günü aþýrmayýz" dedi. Genç kýz;"Bir günde bir daire boyamanýn sýrrýný bana da öðretir misin?" Utku;"Siz öðrenemezsiniz! Genç kýz ;"Neden? bende çalýþmayý severim, hatta ,ailemle yaþadýðýmda ev boyasýný biz ailecek birlikte yaparýz bu iþin sýrrýný öðretirseniz ben bu iþi keyif alarak yaparým." Utku ;"sizin bu iþi öðrene bilmeniz için önce okulla iliþiðinizin kalmamasý,sonra bütün giriþimlerinizin boþa çýkmasý,istikbal idealinizin yok olmasý gerekir "demesiyle birlikte genç kýz bunun bir þaka olduðunu düþünerek "neden?bir sýrrý öðrenebilmek için bütün hayatýn alt üst olmasý mý gerekir? her þey normal seyrinde giderken,öðrenilmez mi?" utku ;" biz bu sýrra böyle erdik,önce istikbal hedefimizi ve idealimizi deðiþtirdik!..öðrenimimizi yarým býrakarak; ameleleri aydýn yapmak ve toplumsallaþtýrmak çabasýna giriþtik onlarla çalýþarak,birarada yaþayarak onlara kýlavuz olmaya çalýþtýk!.. ne kadar çaba gösterdik ise o kadar boþa gitti emeðimiz geri dönüp kaldýðýmýz yerden baþlama þansýmýz olmadý.her yaptýðýmýz iþ ve giriþim tutmadý.bütün istikbal duygularýmýz yok oldu sonra bir de baktýk ki biz de amele olmuþuz.." Genç kýz ; "insan hem bir iþçi hem de entellektüel olamaz mý? bence sanki siz tam da öyle gibisiniz. sahi i sizin mesleðiniz ve eðitiminiz ne?" Utku;"ben,iktisatçýyým.arkadaþta biyolog.arkadaþ okul terk etmekte bayaðý bir ustadýr.bulaþtýðýmýz pek çok marjinal iþler bir yana boyacýlýk yada yapý iþçiliði bizim temel sanatýmýz sayýlýr" Genç kýz sanki elinde tuttuðu her hangi bir þey elini yakmýþ gibi geriye irkilerek;" inanmýyorum !! sizde tuhaf bir farklýlýk sezmiþtim fakat bu kadarýný beklemiyordum.beni çok þaþýrttýnýz! .. þu sýralar iþsizlik korkusu çekiyorum.eðer öðretmen olarak atanmaz isem ne yapacaðýmý ,inanýn bilemiyorum. siz iþsizlik korkumu daha da arttýrdýnýz."derken bir taraftan da toparlanarak biran önce uzaklaþmak ister gibiydi.söyleþi aðýr ve korkutucu olmuþtu.ayrýca bir þeyler öðretmek yerine bir taraftan boya yapýyor diðer yandan konuþmalarý ile ;sanki bir konferans veriyormuþ gibi.gizemli bir edayla sözlerini sürdürüyordu.genç kýzýn tedirginliðini fark ederek anlatmak yerine ona sorular sormaya baþladý. Utku;" pardon,sizin eðitiminiz ne üzerineydi" Genç kýz;"müzik bölümünü bitirdim piyano da mastýr yaptým,þimdi ise doktoraya baþladým.piyanoda iþ bulmak çok sýnýrlý ve zor. beni korkutanda bu!.. þimdilik bir Müzik dershanesinde piyano dersi veriyorum." Þimdilik durumu idare ediyorum der gibiydi.karþýsýndaki adam hem ona eðitimin her þey demek olmadýðýný canlý olarak gösteriyordu asýl olan iþini sevmek ve sahiplenmekti,beklide sýradan iþlerde eðitimli insanlar çalýþarak daha da geliþtirip güzelleþtiriyor olabilirlerdi.ama kendisi öyle olmak istemezdi. Fakat “bu adamlar iþçiliði sanki ihtiyaç deðil de ideal olarak yapýyorlar “diye düþündü.her iþin bir uzmanlýðý olmalýydý .hem uzmanlýk;bilgi ve becerinin sürekli uygulamasý deðil miydi? Zaten adamda yürür gibi yada spor yapar gibi boyayýp gidiyor bedeniyle ve rulo ile bir bütünlük gösteren ritimle boyuyordu.bu birazda bisiklet kullanmak gibiydi; görüyordu fakat yapamazdý.hemen öðreneceði bir iþ deðildi. Boya yapmayý öðrenmeyi kafasýndan atarak sohbet etmeyi de çok sevmiþti. Müzik üzerine konuþmaya baþlamýþlardý adam etnomüzikten baþlayýp,müzik terapiye kadar bir çok konuda bilgili olmakla birlikte müziðin sinemada kullanýlmasýna kadar öyküleriyle harmanlayarak ,hem çalýþýyor hem de konuþuyordu. Utku; elindeki ruloyu kenara koyarak, genç kýza dönerek;”nesnelerin ritmi üzerine ne düþünüyorsun ?”dedi genç kýz sevinçle karýþýk;”çok iyi bir tez konusu olabilir “diye karþýlýk verdi. Utku ;”nesnelerin ritmi olduðu gibi karekterlerin de,birer rengi ve notasý vardýr.nitekim bir sinema ustasý ayzenþtayn renk ve nota eþleþmesi yaparak bugünkü sinema dilini oluþturmuþ..”diyerek sinemaya dairde bir iþçi emeði ve bakýþ açýsýný da anlatmaya çalýþýrken Genç kýz “benim dershaneye gitmem gerekiyor akþama kadar dersim var. dersim altýda bitiyor ben yedi gibi gelirim..siz iþinizi bitirsenizde beni beklersiniz.”diyerek kapýya doðru yöneldi.tekrar geri gelerek” size yemek alýp öyle mi gideyim” dedi. Utku;”bizim için henüz erken ayrýca biz alýrýz senin gibi bir öðrenciye yük olmaya gönlümüz razý olmaz.akþama görüþürüz” diyerek kapýya kadar eþlik ederek gönderdi.geri geldiðin de Can;” gülerek yahu üstat niye izin vermedin? Býraksaydýn da güzel bir yemek ýsmarlayacaktý kýz.” Utku, “ne yani bir diyalog kurduk diye hak etmediðin bir þeyi bekliyorsun..amma fýrsatçýsýn hocam! Hem sonra ,yaptýðýn iþin içinde yemek iþ yapana aittir hocam.”diyerek iþ sorumluluðunu hatýrlattý. Utku çalýþýrken de ençok sevdiði ve yaptýðý þey türkü söylemekti ;”.eger bir santiyede atölyede ,tarlada yada herhangi bir iþlikte bir türkü duyarsanýz bilinki orada her þey yolunda demektir.yani iþin zorluðu atlanýlmýþ belli bir tempo ve ritimde yapýlýyor yada iþi yapan keyif alýyor demektir diye açýklardý.sohbet ve tartýþmalarýnda,türkü yü her þeyin baþýna koyardý .türkü hayatýn ritmi ,sesi” derdi ..utku türkü söylerken can ona eþlek etmeye çalýþtý .detone bir ses tonuna takýlýp kaldý.sonra býrak bu köylü þarkýlarýný da sanat müziði söyle “diyerek hüseyni makamýnda bir þarký mýrýldanmaya baþladý.utku türküyü yarýda keserek;”bak hocam bizim aydýnýmýz tam da senin yaptýðýn gibi yaparak türkü söylemeyi bilmiyor yada bilmek istemiyor. Sen biraz yerli davranarak sanat müziði ve hanedan geleneðini “icra” ediyorsun onlar bunu da yapmýyor kendi toplumunun türkülerini küçümseyip red ediyorlar.kendi toplumundan kopuk aydýn saksýdaki bitki gibi oluyor saksýyý büyüten el su vermeyince kuruyup dökülüyorlar” bir yandan tartýþarak bir yandan da çalýþarak boyayý bitirmiþlerdi fakat genç kýzýn gelmesini bekleyeceklerdi.ama daha iki saat vardý.malzemelerini toparladýlar yaptýklarý iþi gözden geçirdiler temizlediler,arayýp haber vermek istediler aradýklarýnda baþka bir kiþi çýkýyordu nasýl olurdu?telefon numarasýný alýrken dogru alýp almadýklarýný kontrol etmek için çaldýrmýþlardý karþýlarýnda telefon çalmýþ,genç kýzda onlarýn telefonunu kayýtetmiþti.bütün bunlara karþýn nasýl yanlýþ telefon çýkabilirdi.?sabah gelirkende benzer sorun yaþamýþlardý.beklemekten baþka çareleri kalmamýþtý. Arabaya oturarak bina giriþinde beklemeye baþladýlar can ýn siyah gözlükleri ve beklemeleri insanlarý tedirgin ediyordu.etraftaki binalardan insanlar ara bir çýkýp onlara bakýyorlardý.utkudiz aynasýndan gençkýzý gördü dörtleri yakarak dikkatini çekmeye çalýþtý.genç kýz beklendigini görünce gülerek”,inanmýyorum bitirdinizde bekliyorsunuz oysa bugün bitireceðinizi sanmýyordum.”demesiyle Can;sana bir türlü ulaþamadýk.üstat numarayý yanlýþmý aldý nedir? Ýki saattir seni bekliyoruz” Genç kýz;”nasýl olur? Beni çaldýrdýnýz bende kayýt ettim! O zaman ben kimi kaydettim acaba?”dedi ve telefonunu konrol ettiginde baþka bir numarayý kaydettiðini gördü ve AAAAAdiyerek þaþkýnlýðýný belirtti Her þey öyle tesadüf olmuþtu ki Utku son rakamý yanlýþ yazmýþ,çaldýrýrken de baþka biri aramýþ genç kýz açmadan kayýt etmiþti …genç kýz utkuya dönerek “özür dilerim ,bu benim hatamdý !..sizi beklettim.” Utku;”ne önemi var !bazý aksilikler olabilir.tesadüfün böyleside olabiliyor.siz aldýrmayýn da evin boyasýna bakýn istediðiniz gibi olmuþ mu?” birlikte çýkýp daireyi gezmeye baþladýlar.genç kýz ben gittikten sonra dört beþ kiþi daha mý geldi ? ne çabuk bitirdiniz.. .çok harikasýnýz sizi tebrik ederim.bugün bana þok yaþattýnýz.sizi tanýdýðýma çok sevindim. Bu sevincimi arkadaþlarýmla paylaþtým inanmadýlar size iki üç iþ daha gelecek ….arkadaþlara tavsiye ettim ve sizi anlattým inanmadýlar o dediðiniz ancak romanlarda ve filimler de olur deyip abarttýðýmý düþündüler..” Daireyi dolaþan genç kýz þaþýrmýþ ve çok sevinmiþti.son zamanlarda beni mutlu eden tek þey bu olsa gerek diye düþünüyordu nasýl da her þey olumlu olmaya baþlamýþtý .ters giden iþleri düzelmiþti sanki görünmeyen bir el her þeyi düzeltiyor ve güzelleþtiriyor onu mutlu ediyordu düþündüklerini heyecanla anlatýyordu ki; artýk espiriler yapýp gülmeye baþladýlar Utku; “Anadolu insaný böyle durumlarý mitoslaþtýrýr ve “Hýzýr “ söylenceleri ile taçlandýrýr,þöyle de denilebilir;, biz aslýnda ,gerçekte yokuz ,senin için Hýzýr ýz seni sýkýntýdan kurtarýp gideceðiz bize bir daha rastlamayacaksýn , iþ gerçek fakat insanlar düþ olacak” diyerek olayý gizemli ve mistik bir tanýmlamayý anlattý. Genç kýz kendini hafiflemiþ hissediyordu.utku ile tartýþmak ve söyleþmek ise çok enteresan ve keyifliydi.sanki çok eski bir arkadaþ gibi olmuþlardý.sanki yýlardýr tanýþýyorlar yada yakýn bir akraba gibiydiler genç kýz” kaný kaynamak” yada” kan çekmek” gibi deyimleri annesinden çok duyduðunu ilk defa böyle bir þey hissettiðini düþündü insan yaþlanýnca anne babasýný daha mý çok anýmsar ?yada onlara mý benzemeye baþlardý bu düþünceleri onlarla paylaþtý.utku dayýsýna çok benziyordu,mimikleri ,konuþma tarzý, ve görünüþü tam da dayýsýydý. Onlarý býrakmak istemiyordu …hem yemek bile yememiþ iþi bitirmiþlerdi. Onlara yemek ýsmarlamak istediðini söyledi.hem bol bol sohbet ederlerdi…. Boya yaptýklarý semt üniversitelerle çevrili ve birazda þehir kýyýsýnda olmasý dolayýsýyla þehir merkezi ile arasýnda neredeyse bir yirmi kilometre vardý. Utku “trafiðin yoðun saati þimdi.kalacaðýn yer þehirde ise seni býrakabiliriz” dedi genç kýz “ben size okullar arasýndan kýsa yolu gösterebilirim” dedi ve arabanýn arka tarafýna binerek yol tarifleri yapmaya baþladý.arabaya bindiklerinde ,arabanýn müzik çalarý olmadýðýný gören genç kýz “hocam, müzik çalarýnýz ne oldu.çaldýrdýnýz mý ?yoksa” demesiyle Can” üstat müzik çalar gibi…hem de canlý müzik yapýyor” dedi Utku “ya siz söylersiniz yada bana katlanýrsýnýz!!!” Demesiyle genç kýz ve can kahkahalarý patlattýlar. Genç kýz “türküler senden ,eþlik etmesi bizden hocam! Ýstek de yapabilir miyiz?” Utku “E E E Müzik doktoru adayý karþýsýnda heyecanlanabilirim. ses ve söyleyiþ hatalarýmý görmez den gelirseniz ,tabii ki “dedi nedense son zamanlarda bir Selanik türküsü diline dolanmýþtý ”bülbülüm altýn kafeste” yi söylemeye baþladýlar.ardýndan “acem kýzýný” söylediler …türküyü bitirmiþlerdi ki : Genç kýz;”hocam benim babam Selanik ,annem kýrým göçmenidir.bu türküleri çok severler sen ,“Hýzýr” deðil ayný zamanda “Müneccim “ gibisin. Bana, bir günde boya yapmanýn sýrrýný öðretmedin ama türkülerin dilini, hayatýn ritmini öðrettin !! seni iþçileþtirenlere selam olsun!”demesiyle utku ile Can birbirlerine bakarak kahkahalarý patlattýlar hep beraber kahkahalarý arabadan taþýyor…þehre Türkülerle Giriyorlardý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Attila ÇELÝK kimdir?

Yaþamak bir an 'lar toplamýdýr. !


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Attila ÇELÝK, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.