..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir þey yaþam kadar tatlý deðildir. -Euripides
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > E. Asým Öztürk




13 Aralýk 2007
Kentler…  
“Deðerini bilsek de bilmesek de bir kent var, hepimizin…”

E. Asým Öztürk


Ýnsan iliþkilerinde olduðu benzeri, insan-kent iliþkisinde de diyalog önceliklidir. Ýnsanlar benzeri, kentlerin de insanlardan beklentileri vardýr. Kente uygun davranmalarýný, özelliklerinin fark edilip, deðerinin bilinmesini bekler, kendisini yeðleyen insanlarýndan.


:BFDH:

Büyük kentler küçük kent, kasaba ve köylerin toplamý deðildir.
Kentler kalabalýklarýn bir arada yaþama sanatýný gösterip toplum olabildikleri, ya da toplam kalabalýklarý olarak doluþtuklarý yaþam alanlarýdýr.

Kent yaþamý, yaþamýn farklý alanlarýnda olduðu benzeri, kendine özgü yaþam kültürü de gerektirir. Kültürden söz edilebilen yerlerde insanlar vardýr, doðal olarak. Ancak, ne yazýk ki insanýn olduðu her yerde, konuyla ilgili kültürden söz edemiyoruz, çoðunlukla.

Her kiþinin kendince nedenlerle kentlere taþýnýp yaþama hakký varken; kente taþýnmak ile kentli olmak, olabilmek farklýdýr…
Haklar sýnýrsýz deðildir. Hiç kimsenin kente uymama, düzenini bozma hakký yoktur.

Kiþisel yaþam alanlarýnýzda istediðiniz gibi davranabilirsiniz. Bu bir haktýr ve genel olarak özgürlük olarak adlandýrýlýr. Ýkinci kiþinin hakkýnýn baþladýðý çizgiye geçmemek koþuluyla, haktýr.

Kentler, küçük-orta-büyük ve farklý adlar altýnda, büyük ötesi olarak adlandýrýlabilir. Bu deðerlendirmelere baðlý olarak, kentler yerini belirler.

Kuþkusuz ülkemizin bu konuda en önde gelen kenti, Ýstanbul’dur. Birden fazla küçük devletin özelliklerini taþýyan Ýstanbul’un özellikleri, kendine özgüdür.
Ülke topraklarýnýn yaklaþýk olarak yüz otuz üçte birine sahipken; resmi sayýmlara göre, neredeyse nüfusun beþte birini barýndýrmaktadýr. Bu yönüyle genel olarak tüm ülkenin özelliklerini bir arada görebiliriz, bu eþsiz ve benzersiz kentimizde…

Ýki anakara üzerinde kurulu tek büyük kenttir. Bu özelliðini, il olarak Çanakkale’yle paylaþýr. Tarihin derinliklerinden gelen izler taþýr. Neredeyse adým baþý, farklý uygarlýklarýn izleri ve eserlerine rastlanýr. Ýki anakara benzeri, Boðaziçi’yle iki denizi birleþtirir. Adalarý bir baþka benzersiz özelliðidir. Özellikleri sýralanýrsa uzun bir liste olur.
Ayný zamanda, dünyadaki deðiþiklik ve yeniliklerin ilk görüldüðü yerdir. Ekonomi ve yeniliklerin öncüsüyken, milyonlarca insanýn yaþamýný kazanmasýný saðlar. Beklentileri boþa çýkarmayýp, geniþ olanaklarýyla milyonlarca insaný barýndýrýr.

Ýnsan iliþkilerinde olduðu benzeri, insan-kent iliþkisinde de diyalog önceliklidir. Ýnsanlar benzeri, kentlerin de insanlardan beklentileri vardýr. Kente uygun davranmalarýný, özelliklerinin fark edilip, deðerinin bilinmesini bekler, kendisini yeðleyen insanlarýndan.

Peki insanlarýn azýmsanamayacak çoðunluðu ne yapar? Yapar mý, yapýyor mu üzerine düþenleri? Yapsaydý, kent ve kentlerimizde yaþanmamasý gerekenler yaþanýr mýydý?

Fazla uzaða gitmeden günlük yaþamýn sýradan, çok bazýlarýna göre önemsiz görünenlerinden örnekler verilebilir, kýsaca.

Nüfus yoðunluðu fazla olduðundan, her yer iyi-kötü, planlý-plansýz yapýlmýþ apartmanlarla dolmuþtur. Apartmanlar, büyüklüklerine baðlý olarak çok sayýda insanýn ortak yaþam alanýdýr.
Bu durumda çok basit bir kural öne çýkar. Öncelikler vardýr ve günün her saati, her istediðinizi, istediðiniz biçimde yapamazsýnýz.

Özellikle hafta sonlarý, ertesi günün ilk saatlerine uzayan, kalabalýklarýn baðýra-çaðýra konuþmalý, müzikli balkon sohbetleri, diðer insanlarýn dinlenme hakkýnýn olduðu saatler olabilir.

Her istenilenin yapýlmasý, özgürlük deðildir. Bunun adý baþýboþluktur. Özgürlükle baþýboþluðun karýþtýðý, karýþtýrýldýðý yerlerde, çaðdaþ olma iddiasýndaki insana yakýþan yaþam biçimlerinden söz edilemez.
Benzer biçimde temeli insan olan kalabalýklarýn, toplum olduðunu söylemek de olanaklý deðildir. O kalabalýklarýn toplam aþamasýný aþamayýp, toplum olamadýklarýný söylemek de haksýzlýk olmaz, bu ve benzeri durumlarda.

Ha! “Özgürlük var. Ben istediðimi yaparým(!)” diye de düþünebilirsiniz. Radyonuz, televizyon ya da müzik setinizi de gönlünüzce dinlemek istersiniz, belki de. Üç-dört apartman öteden duyulan yayýnlar yaparsýnýz.
Çünkü diðer insanlar sizin beðendiðinizi beðenmek zorundadýr!

“Onlar da yapýyor” düþüncelerinizde ýsrar edebilir, uyarýlýnca sinirlenebilirsiniz de. Þöyle bir bakýp, “gücüm yeter” diye düþünüp kýzar, hatta saldýrabilirsiniz de. Belki de, ruhsatlý ya da ruhsatsýz silahýnýz da size eþlik eder, kötü gün dostu benzeri… Tanýdýklar, arkadaþlar ya da akrabalarýnýzýn çoðunluðuyla iyice cesaretlenebilirsiniz de. Belli mi olur! Belki uyaranlar da ayný düþüncelerle karþýnýza çýkar, gazetelere televizyonlara haber olursunuz.

Örneðin günün her saatinde eþyalarýnýzý, kulaklarý týrmalayan sesler çýkararak; bir o yana, bir bu yana da çekiþtiremezsiniz. Çekiþtirmemeniz gerekir.
Bir yerlerde görülüp duyulan, modernlik adýna kilim-halý ve benzeri yaygýlar da yer almayabilir dairenizde. Çocuklar, büyükler, kalabalýk misafirlerin adýmlarý yankýlanýr altýnýzda, yan ve üstünüzde.
Orasý bahçeyle çevrili, salt size ait bir ev deðil, apartmandýr. Alt katýnýzda, yanýnýzda ve üstünüzde baþka insanlar vardýr. Sizinle ayný haklara sahip insanlardýr onlar.

Size de ait olan, çocuklarýnýzýn ve büyüklerin de yararlandýðý bahçelere; balkonlardan sigara, pipo külleriyle birlikte, kimseye görünmeden çöp de atabilirsiniz. Sonra da bunlarý yapanlardan þikâyetçi olanlara katýlýp, “kim yapýyor?” arayýþlarýna da katýlabilirsiniz. Bu yaklaþým bir yapý konusudur ve yapý da kiþiden izler taþýr.

Otoparksýz apartmanlarýn önünde, çoðu kez ödenmeyen vergilerle alýnmýþ otomobiller ve benzeri araçlar sýralanýr. Komþu apartmanlarýn önüne, hatta giriþ-çýkýþlarý engelleyecek yerlerine býrakýlýr araçlar. Kendi apartmaný dururken komþu apartmanlarýn önüne ve her yanýna býrakýlýrken, öncelikler unutulur. Ama demokrasi unutulmaz… “Sokaklar herkesin” nutuklarý çekilir. Tepkilere baðlý olarak konu uzayýp gider. Belki de yeni haber ve haberler olur, cinayetlere uzayabilen gürültü tartýþmalarýna benzer biçimlerde.

Evler genel olarak daha temizken, hemen dýþýndan baþlayarak sokaklar, caddeler açýk hava çöplüðünü andýrýr, kilometrelerce. Rüzgârý bekler poþetler, izmaritler, sigara paketleri, türlü içecek kutularý ve daha neler neler… Bir o yana bir bu yana gezinmek için. Onlar da kente aittir. Kentlerini gezmek isterler, herhalde…

Ýtirazlar duyulur hemen. “Ama çevrede çöp kutusu yok ki!” Doðrudur, yeterince çöp kutusuna rastlanmaz. Ama bu eksikliði ve nice benzer eksiklikleri ilgili yerlerden isteyenlere de kolay rastlanmaz. Onlar azýnlýktadýr her zaman. Çoðunluklarýn her istediðinin olmasý gerekir düþünceleri arasýnda, daha da azýnlýktadýrlar.
Ayný insanlarýn evinde de her adýmda çöp atýlacak uygun bir yer yoktur genellikle. Ama ilk anda atýlmaz, atýlacak bir yer aranýr, nedense.

Kent kalabalýk, sokaklar-caddeler daha da kalabalýktýr. Yayalar ve o yayalarýn motorize temsilcileri, kavþaklarda karþýlaþýr sýklýkla. Bir karmaþadýr baþlar. Karmaþanýn nedeni, birden çok nedenle karmaþýk görünse de, deðildir…
Kural basittir. Öncelikler vardýr ve herkes önceliklere saygýlý olmalýdýr. Yaþadýðý kente, kentin yaþayaný olarak yakýþmalýdýr.
Ortalama bekleme zamaný, otuz-kýrk beþ saniyedir. Kavþaðýn önemi ve yoðunluðuna baðlý olarak bekleme zamaný altmýþ ile doksan saniye de olabilmektedir.
Bekleyenlerden çok, beklemek istemeyenler vardýr. Sanki dünyayý kurtaracak insandýr her biri. Aceleleri vardýr ve çoðu zaman da, kesinlikle haklý olduklarýný düþündükleri nedenleri sýralanýr.

Kavþaklardaki ýþýklar renk deðil, iletiþim aracýdýr. Her rengin iþlevini de, normal zekâlý her insan bilir. Bilmek ve uymak zorundadýr, yoksa bildirilmek zorunluluðu vardýr. Bunlar yapýlmazsa kent, bir arada yaþanýlan kent olmaktan uzaklaþýrken, köyler-kasabalar toplamý olur.

Örnekler uzayýp giderken, yazýnýn da uzamasýna neden olur. Ayrýca genelde konular, özelde kent konusu bir yazýya sýðdýrýlamayacak ölçülerde uzundur.
Bu örnekler, özel ve önemli günlerin dýþýnda arada bir de yaþanmayýp, yaþam biçimi haline gelmiþse, kabul edilemez.

Yanlýþ aranan telefon numarasýndan sonra, býrakýn özür dilemeyi, bir “kusura bakmayýn” diyemeyenler…
Toplu taþýma aracýný bekleyenlerin sýra tartýþmalarý ve kavgalarýna neden olanlar…
Olur olmaz yer ve zamanda sürekli korna çalýp, ortalýðý gürültüye boðanlar…
Yollardaki düðün konvoylarýnýn karmaþa ve gürültüleri…
Sonu gelmez, “cinayet gibi kaza” haberleri…
Piknik adý altýndaki birbirinden tuhaf görüntüler ve yaþananlar…
Düþünmeden çoðalýp, sahip çýkýlmayan çocuklarýn neden olduklarý…
Artan hýrsýzlýklar ve kapkaç benzeri örnekler…
Spor adýna, özellikle futbol maçlarý ve sonrasýnda yaþananlar… Birkaç örnektir yalnýzca.

Temel olarak, “yapan da insan, bozan da insan”dýr. Fizik yasalarýna baðlý bir yaþam sürdürüyoruz, bir türlü insanca paylaþamadýðýmýz dünyamýz ve ülkemizde.

Hiçbir bina çatýdan baþlayarak yapýlmaz, yapýlamaz. Fizik yasalarý izin vermez. Temelden baþlayarak yapýlabilir binalar ve benzeri yapýlanmalar.

Konu yaþam, temeli de insan olunca; adý üzerinde temelden baþlanabilir yaþam ortamlarýnýn oluþturulmasýna.

“Önce insan” derken, insanlar daha insana yakýþan yaþamlarý isterken, insan olarak üzerine düþenleri yapmalýdýr. Yapýyormuþ gibi davranarak, olumsuzluklar salt bizi ilgilendirdiðinde þikâyet etmemeliyiz. Bu hak deðil, gereksiz gevezelik olabilir ancak.

Ülke olarak, hemen her alanda ülkeler sýralamasýnda aþaðýlara iniyoruz hýzla. Bunun tek nedeni, “dört yanýmýz düþmanla çevrili” söylemleri midir? Ülkenin sekiz bir yaný, baþta kendisininki, yaþamlara dost insanlarla mý çevrilidir?

Bazý kaynaklara göre, dünyadaki yüz elli civarýndaki devletin vize uyguladýðý bir ülke olmamýz, bütün olarak hak ettiðimiz bir sonuç mudur? Deðildir elbette. Ülkede bu ve benzeri uygulamalarý hak etmeyen insanlarýmýz da vardýr. Ancak onlarýn varlýðý sevindiriciyken, yeterli deðildir.

Bu konular çok basit görünür, genel olarak. Doðrudur. Basit konularýn sonu gelmez sorunlara dönüþmesini önleyemeyen toplumlarýn yaþamlarý da basit olacaktýr. Olmamasý isteniyorsa yapýlacaklar, yapýlmasý gerekenler vardýr. Ýnsandan baþlayarak yapýlmasý gerekenler vardýr. Ýyice geç olmadan…

13 Aralýk 2007, Ýstanbul
E. Asým Öztürk



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum ve birey kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yaþasýn, Eyvah Yaðmur Yaðýyor…

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Farklý Bir Gün…

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Neanlar (1) [Öykü]
Elsa… [Öykü]
Neanlar (2) [Öykü]
Yaratýcýlarýn Ýzinde (1) [Öykü]
Ýz Býrakmak… [Deneme]
Ýz Býrakmamak… [Deneme]
Ýz Sürmek… [Deneme]
Dönüm Noktalarý… [Deneme]
Merhaba Yeni Yýl [Deneme]


E. Asým Öztürk kimdir?

Dünya benim için dönmüyor. Güneþ benim için doðmuyor. Dünya, dönmesi gerektiði için dönüyor. Güneþ, doðmasý gerektiði için doðuyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Edebiyattan müziðe, resimden karikatüre, sayýlarý çok fazla.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © E. Asým Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.