..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Geçmiþ ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Sayým Çýnar




27 Kasým 2007
'Diriliþ Operasyonu, Türkiye Gündemini Tamamen Ýçine Alacak'  
Alper Altýntaþ ile Söyleþi

Sayým Çýnar


Alper Altýntaþ’ýn Cinius yayýnlarýndan çýkan Diriliþ Operasyonu adlý kitabýný, hemen bir çýrpýda okudum. Metal Fýrtýna'dan daha farklý bir kitap. Hem askerliðin kurallarýný öðreniyorsunuz hem de yeni bir roman anlayýþýyla tanýþýyorsunuz.


:DBHC:
Alper Altýntaþ’ýn Cinius yayýnlarýndan çýkan Diriliþ Operasyonu adlý kitabýný, hemen bir çýrpýda okudum. Metal Fýrtýna'dan daha farklý bir kitap. Hem askerliðin kurallarýný öðreniyorsunuz hem de yeni bir roman anlayýþýyla tanýþýyorsunuz. Romanýn akýcý diline kendinizi kaptýrýp gitmiþken, elinizden býrakamýyorsunuz. Bildiðiniz ama unuttuðunuz ya da algýlayamadýðýnýz gerçekler gelip duruyor karþýnýza. Türk Silahlý kuvvetlerine baðlý özel kuvvetler komutanlýðýnýn göz bebeði bordo berelilerin en iyi takýmý olan ve sadece on iki meçhul kahramandan oluþan Özgür Kurtlar, yalnýz kendi vatanlarýný deðil tüm dünyayý sapkýn idealleri uðruna kana bulamak isteyen bu iki tarikat ten kurtarmak adýna canlarýný yok pahasýna sayarak yola çýkarlar.

Türkiye’de ki gündemine çok uygun bir kitap yazmýþsýnýz. Diriliþ Operasyonu’nu biraz anlatýr mýsýnýz? Bordo Bereliler konusunda özel bir araþtýrma yaptýnýz mý?


Diriliþ Operasyonu’nun, Türkiye’deki gündemi, yakýn zamanda direkt içine alan bir konusu olmasa da, ileriye dönük bir zaman diliminde tamamen içine alabilecek bir reel kurgu olacaðýný düþünüyorum. Son zamanlarda dünya gündemini meþgul eden A.B.D’nin baþýný çektiði Hýristiyanlýk dünyasýnýn on bin kilometreden kalkýp orta doðuya yerleþmesinin nedeni Ýncil’de geçen Armageddon’da yapýlacak son savaþý, er ya da geç gerçekleþtirme düþüncesi olduðunu söylemek yanlýþ olmaz sanýrým.
Kitabýmda, var olduðuna inandýðým bu düþünceyi Diriliþ Havarileri þeklinde yer verdiðim gizli bir tarikat boyutuna indirgeyerek irdeledim.
Ancak, bir Hýristiyan tarikatý olsanýz bile, Vatikan merkezli Hýristiyanlýk dünyasýndan ayrý bir þekilde hareket etmenize asla izin verilmez ve inanca zarar verdiðiniz düþünülerek çökertilirsiniz.
Kitapta yer alan ikinci bir tarikatýmýz olarak yine Lucifer’i(Þeytan) yeryüzüne hakim kýlmak isteyen baþka bir sapkýn tarikat olan Lucifer’in Iþýk tarikatý var. Yine bu tarikatta kitapta yer alan bir efsaneden yola çýkarak Lucifer’i tekrar maddesel olarak canlandýrmak suretiyle dünyayý ele geçirmeyi amaçlamaktadýrlar.
Yine kitapta üç ayrý ana bölümü de birbirine baðlayýcý olan kahramanlarýmýz Türk Silahlý Kuvvetlerimizin göz bebeði olan bordo berelilerimiz var.
Evet, diriliþ operasyonu: A.B.D, Ýsrail, Ýtalya ve de Türkiye’den oluþan dörtlü bir ittifakýn; az önce bahsetmiþ olduðum gizli tarikatlara karþý istihbari ve askeri anlamda bir araya gelerek ortaklaþa düzenledikleri iki ayrý ve de farklý bölümden oluþan tek bir çökertme operasyonudur.
Sorunuzun devamýndaki Bordo Bereliler konusunda araþtýrma yaptýnýz mý sorusuna gelince. Elbetteki çok fazla geniþ bir açýlýma sahip olmasa da bazý araþtýrmalarým olmadý deðil.



Ýçinizde katledilmiþ bir duygu var mýydý? Bu kitabý bitirdikten sonra neler hissettiniz?

Ýçimde böyle bir duyguyu barýndýrýyor olmuþ olsaydým þayet, bir çok karýþýk duygunun yer aldýðý böyle bir romaný oluþturamazdým. Yani sadece katledilmiþ duyguya yönelecek tarzda bir eser ortaya koyardým ki bunu da dikkatli her okur anýnda anlayabilir. Oysa ki Roman içerisinde sevgi, baðlýlýk, birliktelik, nefret, hüzün, ihanet vs. kýsacasý hemen hemen bir çok duyguya ve düþünceye romanýn bir çok deðiþik yerinde rastlayabilmeniz mümkündür. Özelliklede bordo berelilerin günlüðü adlý kitabýn ilk bölümünde deðiþik duygu ve düþünceler fazlasýyla yer almaktadýr.

Bu kitabý bitirdikten sonra hissetmiþ olduðum tek duygu: toplumumuza gerçekten önemli bir eser kazandýrmýþ olduðum gerçeðine inanmýþ olmamým bana vermiþ olduðu bir gururdu.

Kitabýnýzda bahsetmiþ olduðunuz tarikatlarýn gerçekle bir ilgisi var mý? Konuþur gibi yazmak çok akýcý, deðil mi?

Günümüzde sapkýn ya da deðil, o kadar çok radikal tarikat ve örgüt var ki,yine bu var olan tarikat ve örgütler; inanýn, aklýnýzýn, hayalinizin sýnýrlarýnýn alamayacaðý derecede çok deðiþik inanç ve de idealler çizgisinde hareket etmektedirler. Kitabýmda adý geçen tarikatlar, dünya üzerinde; deðiþik bir isim altýnda ayný inançlar ve düþünceler doðrultusunda varlýklarýna devam ediyor olabilirler. Böyle bir þey mümkün deðildir ya da gerçek olamaz demek tamamen yanlýþ bir düþünce olur kanaatindeyim.
Konuþur gibi yazmak; evet söylediðiniz gibi gerçekten akýcýlýk vermektedir. Bu þekilde yazmamýn nedeni okuru sýkmamaktýr. Yani amacým,bir kitap havasýndan çok bir sohbet havasý ile okuru kitaba baðlayýcý kýlmaktýr.

Bilinçaltý korkularýmýzý yok etmek için ne yapmamýz gerekiyor. Gizli tarikatlar ve örgütler çok tehlikeliler, deðil mi?

Öncelikle þu kesin kez bilinmesi gereken bir gerçektir ki bilinçaltý korkularýmýzý yok edebilmek diye bir þey söz konusu olamaz. Çünkü, bilinçaltýmýz var olduðu sürece korkularýmýz bir gölge misali bizlerle var olacaktýr. Ancak, bilinçaltý korkularýmýzla barýþýk yaþama þansýmýz vardýr. Bu ne demek? Bu þu demek, korkularýmýzdan kaçmak yerine onlarla yüzleþtiðimiz zaman bizi korkutmak adýna takip etmekten sýkýlacak ve rahat býrakacaklardýr. Fakat, bizler yani insanlar, çareyi kaçmakta saklanmakta arýyoruz ki; bu kendi adýmýza yapacaðýmýz en büyük kötülüktür. Korkulardan kaçmak bir zaman sonra onlarýn maddesel olarak yaþadýðýmýz dünyayý paylaþacaðýmýz karakterler haline getirir.
Evet, gerçekten de gizli tarikatlarýn ve örgütlerin devletlerden çok daha tehlikeli olduklarýna inanýyorum. Çünkü, sýnýrlarý yoktur. Bu cümle söylenirken, kendisini iki anlamda ön plana çýkarmaktadýr. Birincisi sýnýrlarý yoktur: Çünkü, þu noktadan baþlar þu noktada son bulur þeklinde bir doðal sýnýra sahip deðillerdir. Yine sýnýrlarý yoktur diyorum: Çünkü, sahip olduklarý amaçlarý idealleri yada saplantýlarý doðrultusunda legal yada illegal yollardan yapabileceklerinin gerçekten sýnýrý yoktur…

Sizin kitabýnýzda þeytanla ilgili çok fazla bilgi var. Þeytan yani Lucifer’e kimler inanýyor?

Günümüz modern satanizmi olarak bilinen inançta dahi, tam olarak þeytani bir inanýþ söz konusu deðildir. Þeytan, günümüz satanizminin sadece bir sembolü yani aracýdýr ancak, ama asla amacý deðildir. Fakat eski Pagan dinlerine baktýðýnýzda burada gerçek manada þeytana bir baðlýlýk ve inanýþa doðru meyil etme olduðunu görürsünüz. Bugünkü satanizmde Tanrýsal bir inanýþ yoktur. Ancak, bunun yaný sýra þeytani bir inanýþ da asla söz konusu deðildir. Modern satanizmde “Kiþinin Tanrýsý yine kendisidir’’ inanýþý, hakim olan yegane düþüncedir. Bu baðlamda sorunuzun cevabý da kendiliðinden ortaya çýkmýþ olmaktadýr. Yani günümüzde, en azýndan bilinen manadaki satanizm inanç sisteminde inanýlan varlýk Lucifer (þeytan) deðil kiþinin kendi hür iradesi ve benliðidir. Kitabýmda yer alan Lucifer’in Iþýk Lordlarý da günümüzde var olan satanizmden çok çok uzak bir noktada tamamen Lucifer’e (þeytan) inanan, biat eden bir inanç çizgisi içerisindedirler. Yani satanizmin gerçek manada olmasý gerektiði þeklini bire bir yaþamaktadýrlar.

Diriliþ Operasyonu adlý kitabýnýzýn , Türkiye’de yazýlmýþ, tarikat, mafya, asker ve savaþ iliþkileri konulu diðer macera türü kitaplardan farký nedir?

Genel yapý itibariyle pek bir farký yokmuþ gibi görünse de bence en büyük farký romanda adý geçen hemen hemen tüm karakterlerin duygu ve düþüncelerin ayrý ayrý iþlenmesiydi. Yani klasik anlayýþtan öte bir anlatým tarzý var. Elbette her romanda olduðu gibi Diriliþ Operasyonunda da bir baþ kahraman var. Ancak, romandaki diðer kahramanlarda en az baþ kahraman kadar “Biz de bu romanýn içinde varýz ve bu romaný bütünleþtiren bir parçayýz’’ diyebilecek kadar ön plana çýkmaktadýrlar. Örneðin: Romanýmýn baþ kahramaný Bordo bereli bir Türk subayý fakat, onun en Yakýnýndaki eli ayaðý, gözü kulaðý pozisyonunda bulunan karakterlerden bir tanesi yine cesur bir baþka Türk subayý ve yine yürekli bir Türk astsubayý ve bir diðeri de Türk ordusunun yine gözünü budaktan esirgemeyen korkusuz bir uzman çavuþudur. Ýþte bu ve benzeri noktalarda rütbe, makam, mevki gözetmeksizin romanda bir birliktelik ve bütünlük oluþturma havasý vermeye çalýþtým. Bu da haliyle, baþrol karakterleri hariç, diðer bir çok karakterin de; romanda ön plana çýkmasýný saðladý. Böylece bilinen bir çok ayný tarz kitaptan farklý olmak üzere daha bir ön plana çýkmýþ oldu.

Roman karakterlerini yaratýrken, nereden ilham aldýnýz?

Bildiðiniz üzere roman üç deðiþik ana bölüm üzerine þekillendirilmiþ bir yapýya sahip. Ýlk bölümde yer alan Bordo Bereli karakterleri kitaba adapte etmek benim için çok zor olmadý desem hani, yalan olmaz. Çünkü, her insanýn, çocukluk döneminde gönlünde, gelecekte olmayý hayal ettiði bir meslek vardýr. Benim de çocukluk yýllarýmda, gönlümde yatan ideal mesleðim askerlikti. Ancak, yaþamýþ olduðunuz hayat bazen sizi ideallerinizden uzaklaþtýrýp çok farklý yönlere doðru kanalize etmektedir ki; ben de ideallerinden çok farklý bir yöne kanalize olmuþ bu insanlardan birisiyim. Ýþte bu yüzden idealinizdeki mesleðiniz ya da sevdiðiniz þey doðrultusunda çocukluktan beridir yapmýþ olduðunuz araþtýrma ve incelemeler sonucu sahip olduðunuz bilgi birikiminiz; yazacaðýnýz kitapta çok fazlasýyla iþinize yarayacaðý için pek fazla zorlanmýyorsunuz.


Metal Fýrtýna’yý okudunuz mu? Bu romaný nasýl deðerlendiriyorsunuz? Sizin okurlarýnýz kimler olacak?

Metal fýrtýnayý okumadým. Sadece okuyan arkadaþlardan kulaktan dolma bazý þeyler biliyorum. Bu yüzden kitabýn içeriði hakkýnda tam olarak bir yorum yapmam yanlýþ olur kanaatindeyim. Neden okumadýðýma gelirsek þayet bu soruya þöyle cevap verebilirim: Diriliþ Operasyonu, Metal Fýrtýna ile her ne kadar kurgu tarzýnda ayný yada benzer bir hava estiriyorlarmýþ gibi görünseler de yinede bu iki eserin içerik bakýmýndan çok farklý kulvarlarda olduklarýna inanýyorum. Ýþte bu yüzdende kitabýmý yazarken okurlarýma karþý herhangi bir etkileþim olmuþ havasý vermemek adýna Metal Fýrtýnayý okumama kararý aldým. Yani romanýmýn, okurun kafasýnda tamamen bana özgü bir hava estirmesi gerekiyordu ki; sadece bu nokta Kurgu olmasý benzerliði haricinde, Metal Fýrtýnadan ayrýlarak farklý bir kulvarda yer almasý için yeterliydi. Benim okurlarým kimler olacak sorunuza gelirsek þayet. Kendisini yaþamýþ olduðu Dünyanýn huzurunun ve mutluluðunun sürekliliði adýna dünyaya karþý sorumlu hisseden herkes dersek kýsaca, yerinde olur sanýrým.

Sizin bir ideolojiniz var mý? Kitabýnýzdaki þiddeti nasýl tanýmlýyorsunuz?

Elbetteki herkesin sahip olduðu bir ideoloji olduðu gibi benimde sahip olduðum bir ideoloji mevcut. Sahip olduðum ideolojiyi kýsaca özetleyecek olursak þayet din, dil, ýrk ayrýmý yapmaksýzýn ulusal bir milliyetçilik anlayýþý taþýdýðýmdýr sadece.
Kitabýmdaki þiddete gelince uzantýsý Operasyon þeklinde devam eden bir kitap yazýyorsanýz elbetteki gerektiði ölçülerde ve dozlarda belirli bir þiddet içeriði taþýmak zorundasýnýzdýr ki yazmýþ olduðunuz konuyu tamamlayýcý bir unsurdur bu. Ayrýca Stephen King gibi korku, gerilim roman tarzýnýn büyük üstatlarýnýn yazmýþ olduðu romanlarda havalarda uçuþan baltalar, çekiçler ve testerelerin yanýnda benim kullanmýþ olduðum dil ve anlattýklarým romaným için yazýlmasý gerekli olan þeyler olarak çok fazla masumane kalmaktadýr.Bu, mercimek çorbasýna biraz pul biber ekmek gibi bir þeydir hani.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eddi Anter. Kumbara - Söyleþi
Söyleþi - Reþat Çalýþlar: Þahan Gökbakar'ý Fazýl Say'a Tercih Ederim.
Ömer Çelebi, Deviniþ Projesi - Söyleþi
Hayat Bir Yutturmaca Mýdýr? Söyleþi


Sayým Çýnar kimdir?

1989'da kitap satýþ iþine baþlayan Sayým Çýnar, "Türkiye'de paket kitap satan sistemin dýþýnda bir iþ yapmak istedim. Bir bavul alýp iþe baþladým. Pera Akademisi tiyatro bölümünü bitirdim. Yararýný da kitap satarken görüyorum. Çünkü daha iyi iletiþim kuruyor ve doðaçlama yapar gibi iþimi yapýyorum" diyor. Kitap sektöründe son yýllarda ciddi bir pazarlama stratejisi olduðunu vurgulayan Çýnar, "Kitabýn parasýný ödemek istemeyen insan, o kitabý okumayacaktýr" diyecek kadar da bu iþin piri olmuþ. Çýnar þunlarý söylüyor: "Etiket fiyatýna 4 taksitle kitabý okuyucunun ayaðýna kadar götürüyorum. Ýnsanlarýn ruhsal bir kýrýlmasý varsa okumaya baþlýyor. Günde 75 kitap taþýyorum. Basit bir hesap yaparsak, 14 yýlda 300 bin kitap taþýmýþým demek ki. Kültür hayatýna katkým fena deðilmiþ hani. . . " Pek çok yazarýn menajerliðini de yapan genç kitapçý, Ahmet Ümit, Tayfun Pirselimoðlu, Esmahan Aykol, Hakan Býçakçý, Metin Üstündað, Nedim Þener gibi isimlerle çalýþmýþ. Þu sýra magazin yazarý Þenay Düdek'in çýkaracaðý kitapla ilgileniyor: "Edebiyat camiasýný yakýndan tanýrým. Yazarlarýn psikolojisi çok farklýdýr. Her þeyden önce çocuk büyütür gibi bir yatýrým olarak görürler yazdýklarý kitabý. Yazarlarla belli bir yakýnlýðým olduðu için artýk kitaplarýný yazmadan önce bana vermeye baþladýlar. Onlara önerilerde bulunuyor, yayýnevi bulmalarýna yardýmcý oluyorum. Ödeme konularýný bile takip ediyorum. Yazar menajerliði de böyle bir þey. " Halen Nokta Yayýnlarý'nýn halkla iliþkilerini yürüten Çýnar, sabah dokuzda mesaisine baþlýyor ve bir günde en az 30 kiþiyle görüþtüðünü söylüyor: "Neredeyse tüm gazetelere her gün giderim. Bu iþi ilk yapmaya baþladýðýmda hastane ve okullara da gidiyordum. Artýk sýradan insanlara kitap götürmüyorum. "

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Sayým Çýnar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.