yaþamak!
biraz eskidir
biraz iðreti
biraz salaþ
ve meyhane dillidir çoðu kez

derin çizgilerin haritasýnda
kalabalýk bir þehir gibi durur
caddeleri tarumar
sokaklarý pazarlýk iþgalinde
sahipsiz bir adam gibi yaþamak
delik cepten düþen
son þarap parasýna muhtaç...
ezik küfürlerin sýðýnaðý
kýrýlmýþ bütün bardaklarýn
et’e batan yanýdýr...

yaþamak!
biraz mütevekkil olsa da
ispiyoncudur!
cinayeti seven yanýyla
soðuk bir namlu suratý gibidir

yaþamak!
biraz lezbiyen
azcýk fahiþe
bir tutam dönek
belki yaþlý bir kadýn bakýþý
ara sýra tek damla gözyaþý
kimi zaman yarý kadýn
yarý erkek olma telaþý...

ucuz ve kirli bir elbise gibidir yaþamak
ter kokan gömlek cebine sýðan
unutulmayý öðreten adama !
unutamamayý...

bozuk bir plak gibidir anýlarda
bestesi belirsiz, anlamsýz notalý sözlerin
dilimize dolanan yanýdýr...
yaþamak!
adam olaný çileden çýkarýr
sevmeye mahkum...
terk edilmeyi özleyen ýsýrýðýyla
sinsi bir yýlan...
zehri ! mor bir dudakta saklý
gülümseyen yalan gibidir...

yaþamak!
sarhoþ cesaretidir arkadaþ
altýný ýslatan namlu korkusudur þakakta
eskiden kalanlarýn sofrasýnda zengin...
bitmiþ bir hikayenin son satýrýnda kahraman
hep gidiþlere dökülen yapraklar gibidir...

yaþamak ! tek baþýna
çölde bedevi çýðlýðý
fizậna göçmüþ garip bir umut
gittikçe uzaklaþan gökkuþaðý
yakamozlarýn dert ortaðýdýr...

varken yaþamak ! iþ deðil arkadaþ
kevgire su doldurmak gibi bir þey
hiç yetemediðimiz boþ bir uðraþ...
adam olana fazla / olmayana hep az
bitmez bir ihtirasýn bacak arasý
sancýya kardeþ / ihanete sýrdaþ
hançere renk veren çelik beyazý...

yaþamak birini!
genç kýz memesi
dokunursun acýr...
dokunmazsan bitirir sancýsý.