Bilmem sizin de çocukluðunuzda, “...öyle deli gibi gülmeyin, baþýmýza bir iþ gelir” diyen, pedagojik kaygýlardan uzak anneniz var mýydý? Benim vardý....


Ki, hâlâ o psikozdan çýkamayýp, baþýmýza bir “iþ” gelecek diye bekleyen, somurtgan arkadaþlarým var. Eðer sizin de böyle arkadaþlarýnýz, tanýdýklarýnýz varsa; söyleyin onlara artýk, beklemesinler. Çünkü uzun yýllardan beri beklenen, ‘Godot’ deðil ama, baþýmýza o ‘iþ’ geldi.. Hem de göstere göstere geldi... Cümleten gözümüz aydýn!

Eh, buyrun hep beraber cenaze namazýna:
- Muhterem cemaat, saftlarý sýký tutalým, çok kalabalýðýz....
- Merhumu nasýl bilirdiniz?
- Acýmasýz, aptal ve tecavüzcü?
- Hakkýnýzý helal ediyor musunuz?
- Bir dakika, bir dakika Ýmam efendi, þinci nasýl yani, yoksam dünyamýz ölüyor mu?
- Yok evladým, dünya deðil de insanoðlunun nesli tükeniyormuþ. Dünyayý ölümsüz hamamböceklerine býrakýyormuþuz!.....

Hani, þu son günlerde yayýmlanan Birleþmiþ Milletler Çevre Programýnýn (BMÇP) yayýmladýðý ‘insan türü yok olma tehlikesi ile karþý karþýya’... sonucunun çýktýðý rapor var ya? Ýþte ondan bahsediyorum.

Büyük bir ihtimalle, bu raporla ilgili haberi duymuþ / okumuþsunuzdur... Ve yine büyük bir ihmalle, okuduktan 15 dakika sonra “aman ya battý balýk yan gider, kazýk mý çakacam anasýný satiim....” diye, tecavüze kaldýðýnýz yerden devam etmiþþinizdir. En azýndan çoðunuz etmiþtir; çünkü, alýþkanlýklar öyle bir haber okumakla “þýpdanadak” diye deðiþmiyor.

Ýnsan denilen memeli canlý, kendi kendine idda ettiði kadar, zeki bir canlý türü deðil. Eðer olsaydý? Bu yerkürenin yaþama uygun bilinen tek gezegen olduðununun farkýna varýrdý... Bu varýþ sayesinde “para”nýn sadece bir kaðýt parçasý olduðunu, ozon tabakasýnýn bekâretini kaybettiði raporuna karþýlýk “aman ya birader, þinci elin pörtük gözlü kutup ayucuklarýnýn tepesindeki, ozon delinmiþse bize ne ki?” demez; delinen þeyin aslýnda evinin çatýsý olduðunun farkýna varýrdý.

Kuþkusuz, Hiroþima ve Nagasaki'ye atýlan atom bombalarýndan ders alýr; Çernobil kazasýný yaþamazdý. Ýngiltere’de Windscale reaktör çekirdeði tutuþmasý sonucu yayýlan nükleer gaz, 150 km. yarý çapýnda bir daire içerisindeki et ve süt ürünlerine karýþmazdý. Three Mile Island ABD-Pennsylvania-Harrisburg’da nükleer gaz kaçaðý olmazdý; Japonya’da Tokaimura Nükleer Santral kazasýndan 310 bin kiþi etkilenmezdi...

Satýr aralarýnda gezinen kötümser ve umutsuzluk kokan duygularý hissetmiþsinizdir! Peki, ama neden? Ne kendisi ne de bu bilgi sayan makinanýn kýçýna baðlý klavyesi kötümser olmayan, hayata sýrýtýk, yer yer sýyrýk bir pencereden bakan bendeniz, neden þimdi böyle umutsuzluk makamýnda yazýlar yazma ihtiyacý hissediyor?

Çünkü, doðanýn kucaðýndan her topladýðý pet þiþenin gölgesinde; ulu orta bir meydanda herkesin gücünün orantýsýna göre “zaman”ýn ýrzýna geçtiðini görürüm, yaþarým... Sonra, temizlenmek adýna gidip karamsarlýkla yýkanýp; kötümser ilmeklerle örülmüþ havlularla kurulanýrým. Ýþte, belki de bu yüzden, bu konuda iyimser deðilim!

Hangi zaman? Bir koþuda, köþedeki büfeci Arif’e bozduramadýðýmýz, yahut ana rahmine gecici kiracý olarak yerleþtikten sonra, baþlayan kiþisel, size özgün, sadece sizin olan “zamandan” bahsetmiyorum.

Kolektif kullandýðýmýz zamandan bahsediyorum. Yoksa siz tutup, kiþisel zamanýnýzla halvet olmuþsunuz, ya da aptal kutusunun karþýsýnda “azzzz sonraaa” silahýyla “dan dan dan” diye zamanýnýzla beraber beyin hücrelerinizi öldürmüþsünüz.. Bunlar beni ilgilendirmiyor.

Birincisi:
4,5 yaþýnda bir prenses babasý olmam.

Ýkinci ise:
Yerküre üzerinde yaþayan, sýrf oksijen ziyanlýðý diye tanýmladýðým, bazý hödük insandaþlarýmýn inat ve azimle kolektif kullandýðýmýz bu zamane zamanýnýn ýrzýna geçmeleri!

Ve bu tipler “zaman”a hoyratça sahip olurken; benim kýzým büyüyecek, anne olacak, nine olacak... Torunlarým da acaba bu “yaþam” denilen zincirin bir parçasý olacaklar mý, diye þimdiden böyle beyaz kaðýtlar üzerinde, hafiften dellenme provalarý yapmamdýr.

Ama siz, dellenmeyin, korkmayýn ne olmuþ yani?

390 tane kendi alanýn da uzman bilim insaný; dosdoðru, düpedüz, bodoslamadan, kývýrtmadan, “insan nesli yok olma tehlikesi ile karþý karþýya” diye rapor yazmýþlar. Sonuç?

Hayat sinemasýnýn perdesine akseden “The end” / “Fin” / “Ende” / “Finito” / “Son”.... ibaresinin aþaðýdan yukarýya doðru akmaya baþlamasýna ramak kalmýþken, siz zahmet edip paniklemeyin, moralinizi bozmayýn! Doða düþmaný, zamaný kirletme amacý güden yaþam tarzýnýzý deðiþtirmeyin.

Çünkü nasýl olsa; bu tür raporlara karþýlýk olarak petrol üreticilerine, kimya devlerine baðlý ama, “özgür” (!) ve “baðýmsýz” (!) bazý bilim insanlarý tarafýndan, yayýmlanacak karþý tezlerin bir paragrafýna: “Bu mesnetsiz bilgiler, panik yaratýyor. Yaratýlan bu panik neticesinde þirketler iflas ediyor ve þirket çalýþanlarý iþsiz kalýyor...” diye baþlayan uzun uzun cümleler sayesinde huzura eriþirsiniz.