Düþgücü güzelliði, adaleti, mutluluðu yaratýr. -Pascal |
|
||||||||||
|
Karýþýk, içi fazlasýyla yoðun ve bir o kadar düþündürücü bir paragrafla giriþ yaptýðýmýn farkýndayým, aslýnda çok çok çok daha yoðun, çok daha içimden geldiði gibi yazmak isterdim ama iþte o noktada bugünün Türkiyesinde “vatandaþlýktan çýksýn” azarýný atan Sayýn Baþbakandan çok daha aðýr bir azar iþitmekten çekiniyorum (Keþke þaka yoluyla da olsa þu son yazdýðým sizleri biraz olsa da düþündürse). Ben bu konulara çok saygý duyduðum aydýn kiþiler, hocalarýmýz, çok saygý deðer yazarlarýmýz, yürekli insanlarýmýz gibi 24 saatimin 18 saatini ayýramasm da , elimden ve yüreðimden geldiðince zaman zaman paylaþýmda bulunmayý çok istiyorum. Belki bir üniversite son sýnýf öðrencisi olarak , belki bir kýz evlat olarak , belki bir eþ olarak, kimi zaman arkadaþlarýmýn tanýdýðý Sihem olarak ama temelde bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý ve sonuna kadar Türk olan bir insan olarak çeþitli pencerelerden bakmaya çalýþarak bu satýrlarý yazýyorum ... Son günlerde yaþadýklarýmýz hangimizi üzmedi ki? Gencecik insanlarýn aslýnda vatanlarý topraklarý uðruna, bir yandan da bir hiç yüzünden kesinlikle ufacýk da olsa bir deðeri bile olmayan terörist zihniyetin yarattýðý son durum uðruna hayatlarýný kaybetmeleri, arkalarýnda kalan sevdiklerinin, ailelerinin içine düþtüðü haksýz ve sonsuz acýlý hale hangimiz üzülmedik ki? Bunlar her terör saldýrýsýndan sonra, topraða verdiðimiz her þehidimizden sonra yazýlan çizilen ve yine bir dahaki acýya kadar ortadan yok olan satýrlar deðil mi? Neden? Buna bizler mi izin veriyoruz? Eþime askerlik görevi sýrasýnda komutaný tarafýndan söylenen bir þey, verilen bir nasihat beni de eþimi de fazlasýyla etkiledi. Saygýdeðer askerimiz, komutanýmýz “televizyonda karþýlaþtýðýmýz þehit haberlerini zaplamamamýz gerektiðini, sonuna kadar seyretmemizin gerektiðini” vurgulamýþ ... Düþündüðümüzde bu gerçekten de çok önemli , sizler de kendinize sorunuz, o haberleri “içim kaldýrmýyor, ruhum kararýyor” gibi bahanelerle geçiyor musunuz, geçmiyor musunuz? Bu ne kadar doðru? Ayný þey bizlerin de baþýna gelse , sevdiklerimiz o hale düþse ne kadar ilgisiz kalabiliriz? Bu sadece kendimizi sorgulamamýz gereken konulardan bir tanesi ... Ülkeyi bir Barzani’nin abuk subuk tehditlerine karþý yanlýz býrakan hükümete ne demeli ? Neden bu suskunluk oyunu? Bu delice sessizlik stratejisi , kandýrma, göz boyama toplantýlarý, daha neler neler? Neden bu Amerikacýlýk ? Nedir bu uþaklýk meraký? Menfaat yarýþý içerisinde bir damla su uðruna milleti boðazlatma yarýþý... Aðýr konuþuyor olabilir, belki de bazý kiþileri kýzdýrýyor olabilirim, ama susmak bana yakýþmýyor, susmak Türk Milletine yakýþmýyor, bize faydasý olmuyor, sustukça susuyoruz, tepkilerimizi köreltiyor öylece seyrediyoruz ... Bu topraklar kolay mý kazanýldý ki þimdi bu kadar kolayca parsel parsel pay edilmeye uðraþýlýyor? Neymiþ bu özelleþtirme? Bir ülkenin milli servetleri dýþ yatýrýma yabancýya peþkeþ çektirilir mi? Ülkenin en önemli konularýndan birisi olan iletiþimi yabancýnýn eline teslim edilir mi? Sen git onu yabancý hakimiyetine sun! Olacak iþ mi bu? Ýletiþimini yabancýnýn eline ver, en kýymetli bölgelerini yabancýlarýn eline ver, onlara mal mülk edinme hakký ver, bölünmeye bölücülüðe taban hazýrla, kendi vatandaþýna, yatýrýmcýna kan kustur, ama kendi menfaat kümenin içerisinde olan iç düþmana elinden gelen fýrsatý verip, þehir planlarýný mahvet, ülke ekonomisine arka arkaya darbe vur, nedir bu göz göre göre yapýlan vatan hainliði , vatan düþmanlýðý? Nedir tüm bunlara karþý bizlerin suskunluðu? Gelelim Anayasa konusuna ... Bir ülkede kiþisel menfaatin öne geçtiði bir yönetime, bir siyasi makama hangi konularda ne kadar güvenebiliriz? Ülkemizin geleceði ile oynanmasýna ne kadar izin verebiliriz? Gözümüze gözümüze sokulduðu halde ýsrarla görmek istemediðimiz anlamsýz ve menfaatçi tutumu daha ne kadar görmezlikten gelebiliriz? Askerimizi elden geldiðince ülke kaderinde, yönetiminde savunmasýnda geri planda býrakma arzusu sadece elle sayýlýr bir avuç insan tarafýndan farkedilmiþ olamaz! Oyla – Onayla iþbirliði adýný verdiðim sistem bu felaketler mekanizmasýnýn köklerinin iyice salýndýðýnýn farkýna varamadýk mý? Bu dehþet mekanizmanýn temelleri bu yeni anayasa ile atýlmaya çalýþýlmaktadýr. Herþey yine bir kenara, Ulu Önderimiz Atamýz Mustafa Kemal Atatürk’ün yeni nesilin kalplerinden beyinlerinden siyasi anlayýþlarýndan milli düþüncelerinden, algýlama sistemlerinden çýkarýlmaya çalýþýlmasý nasýl olur da kabul görebilir? Laiklik kavramý, Laik Türkiye Cumhuriyeti kavramý nasýl olur da milletin gözü önünde “Ilýmlý Ýslam” þekline dönüþtürülmeye uðraþýlýr? Nasýl bütün bunlarý gerçekleþtirmek için ellerde tutulan baþ silah “Yeni Sivil Anayasa” anlayýþý tepkisizce karþýlanabilir? Nerde Türk vatandaþlarý? Nerde bugüne gelme uðrunda canýný malýný feda eden dedelerin ninelerin torunlarý? Þu noktada nasýl susulur? Ya terör? Ya bölücülük? Ya bu lanet katilllik? Kardeþ kardeþin ölümü karþýsýnda suskun kalýr mý? Susup öylece kenardan seyreder mi? Artýk yeter! En baþta da söylediðim gibi sosyal hayat içerisindeki kimliklerimle ben bile buna karþý haykýrýyorsam bunca Türk evladý susabilir mi? Bu oyunlarda suçlular kimler? Bilinçsizce oy veren ama yine de kendilerince bir umutla ve belki de yanlýþ yönlendirmelerle oy verip bu hükümete kapýlarý açan vatandaþlarýmýz mý, yoksa onlarý bilinçlendirme adýna hiçbirþey yapmayan aydýnlar , eðitim öðretim görevlileri mi, akademisyenler mi, muhalefet mi? Medyayý da unutmayalým! Satýn alýnmýþ medya bu yolun en büyük paspasý olmuþ halde. Kanaltürk – Yeniçað Kanalý – Avrasya Tv dýþýnda kendi devlet televizyonumuzun bile ne kadar yanlý ve yanýltýcý yayýn yaptýðýný daha kaç kiþi haykýrmalý? Yeniçað Gazetesi ve Cumhuriyet Gazetesi dýþýnda hangi gazete vatandaþýný olmasý gerektiði gibi bilgilendirmiþ ki? Seçim zamanýnda bile muhalefet cephesi ne kadar becerebildi insanýný aydýnlatmayý ? Cumhuriyet Mitingleri gibi tarihe yazýlmýþ mitingleri organize eden insanlar ve kuruluþlar kadar hangimiz bir çaba gösterdik? Hangimiz bir Tuncay Özkan kadar boðazýmýzý yýrttýk, kalbimizi kanatýrcasýna haykýrdýk? Hangimiz bir Tuncay Özkan kadar kendimizi kaybettik meydanlarda binleri bir etmek için? Ama asla geç deðil! Aslýnda tam zamaný haykýrmanýn, bir olmanýn bütün olmanýn! Biz vatanýmýzý kanýmýzýn son damlasýna kadar koruruz, biz asýrlara hükmeden Türk’üz ! Bugün mü susup kalacaðýz? Bugün mü olduðumuz yerde duracaðýz? Hayýr!!!! http://www.bizkackisiyiz.com Bütün olmak için! Saygýlarýmla Sihem Tachouli USTA
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Sihem Tachouli Usta, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |