Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Uzun yýllar önce… Bilgisayarlar tek tük, on kiþilik ofislerde bir adet olarak yerini almýþken… Hali hazýrda teleks, teleteks revaçtayken… Faks makineleri onlarýn yerine göz dikmiþken… Ve fotokopi makinesinin ihtiþamý göz kamaþtýrýken… Demiþtim ki bir gün ofiste, fotokopi, bilgisayar ve faks makinelerini birleþtirmek gerek… Düþünsenize ne büyük kolaylýk olacaktýr insanoðluna!... Epey bir gülmüþlerdi bana! Gün geldi… Gülümsedim ben de kendi kendime… Vay be, dedim, o kadar da komik deðilmiþ yani düþüncen… Evlilikler süreli bir akit olsun, diye söyler dururdum… Eee… O da gündeme geldi son günlerde… Þu an sýralamak istemem ama, masaj koltuklarýný bile düþünmüþtüm önceden… Kimlik numaralarýný da, ki amacým daha çok da saðlýk amaçlýydý, kan grubu, alerjiler gibi bilgileri de barýndýrmasýydý… Yok! Yok… Reklam deðil amacým… Hani vardýr ya, ben demiþtim diyen tipler, yok onlardan deðilim ben!.. Baþka fikirlerim de var benim, budur ki diðerlerini anlatma nedenim, güler yada kýzarsanýz eðer, bir referans olsun istedim… Eðer bir yetkim olsa, sürücü kurslarý gibi evlilik ve ebeveyn olma kurslarý açar, bunlarda baþarýlý olamayanlarýn baþarýsýzlýklarýnýn giderilmesini saðlardým ki, saðlýklý bireyler olarak saðlýklý iliþkiler ve baþarýlar elde edelim! Ve eðer yetkim olsa, sünnet gibi, tüm kýz çocuklarýnýn saðlýklarýný koruyabileceði yaþa geldiðinde, haddim deðildir yaþ veremem, ama diyelim ki doktorlar 14 dedi, o yaþta zorunlu olarak kýzlýk zarlarýnýn doktor tarafýndan imhasýný isterdim! Evet! Evet yanlýþ okumadýnýz! Kýzlýk zarlarýnýn imhasýný! Kýzlýk zarýnýn var oluþ amacý, ki, Allah’a en çok inanan kiþiler bunlara en çok neden karþý çýkar, asla anlayabilmiþ deðilim! Allah hormonlarýmýzla yarattýysa, var olan hormonlarý yok saymak, Allah’ýn yarattýðýný yok saymak deðil midir ki, bu da sonuçta Allah’ý yok saymaktýr ki, Allah yolunda gidiyorum derken, O’nu yok saymak nasýl bir inançtýr, inanýn ben anlayamýyorum!... Neyse… Konuyu saptýrdým… Elimde deðil, ters bir orantý var, denk geldiðimde benim de tersim dönüyor!... Kýzlýk zarýnýn amacý, Yaradan tarafýndan, kýz çocuklarýnýn üreme organlarý mikroplardan korunsun diye, gayet de anlamlý bir þekilde düþünülmüþtür… Kýz çocuklarý gerekli temizliði ve özeni kendilerine gösterebilecek yaþa gelene kadar, saðlýklarýný korumakla görevli olan bu zarlar, Allah nereden bilsin ki, saðlýklarýný koruyayým derken, Allah adýyla diyerek yine ayný zar nedeniyle öldürülüp, defnedilecekler!... Amaç… Araç… Karýþmýþ arkadaþlar!... Þimdi diyeceksiniz ki, neyi çözümleyecek? Vallaha bence bir çok genç kýzýn ölümünü engelleyecek, ilk etapta! Vaktiniz varsa lütfen okuyunuz, yok ise, þiiri atlayýp geçebilirsiniz, çünkü yalnýzca bir dipnot görevi görmektedir… Zehra, On beþindeydi Daha. On beþ Mavi boncuk Diziliydi Ak çocuk Gerdanýnda... Yeni yakýlmýþ Kýna kokuluydu Ak çocuk parmaklarý... Daha yeni yaktýydý anasý Kurban bayramýnda... Dalardý, Ýðne oyasý iþlerken parmaklarý, Zehra, On beþlik hayaller kurardý. Daha hiç gitmemiþti Zehra,sinemaya. Yarýn öbür gün Evlenince,kocasý götürürdü, Anasý öyle söylemiþti! Ýþlerken oyasýný, Sinemayý düþlerdi,Zehra, Ýstanbul’u düþlerdi, Þöyle yaðýz bir kocasý olunca Yarýn öbür gün, Kýsmet bu ya, Belki hepsini görecekti! Ak çocuk parmaklarý, Bir kuþluk zamaný, Toplarken çalýlarý Aþ ateþine, Yetemedi,Zehra’nýn, Kýrk beþlik koca Mehmet Emmi’yi itmesine. Mehmet Emmi, Ýri cüsseliydi... Ýyi semirmiþti, Kurbanlýk koyun satardý Büyük þehirlerde... Bir kuþluk zamaný, Zehra’nýn on beþlik hayallerini de sattý, Hoyratça... Hunharca... Sattý,on beþlik yaþamýný... On beþ mavi boncuk Daðýlmýþ, Çalýlýkta... Çýðlýk çýðlýða... Yeni kýna kokan parmaklar Yetemedi... Namlusunu çeviremedi Tüfeðin... Tüfek babasýnýn elinde, Babasýnýn gözünde Namus! ... ........................................................ Zehra’nýn babasý Yedi on beþ yýl! Ayný koðuþtan biri söylemiþ, Hiç konuþmazmýþ, Ne gece ne gündüz... Omuzlarýný sormamýþlar! Amcalarý Zehra’nýn, Çýkýyor kahveye, Geçiyorlar köy meydanýndan Baþlarý dik! Omuzlarý dik! ... Kýrk beþlik koca Mehmet Emmi, Bir baþka köye göçtü... Kurbanlýk koyunlarýyla... Yine semirik... Yine et pazarýnda... Anasý,Zehra’nýn, Gözü yaþlý anasý... Yüreði yaslý... Yüreði taþ basýlý Anasý,Zehra’nýn, Ahtý vardý,everene dek, Her yýl bir mavi boncuk takacaktý Zehra’sýnýn boynundaki Diziye, Ak,kýnalý kýzýný Ya Rabbi Korusun diye! ... Üç beþ mavi boncuk, Zehra’nýn anasýnýn elinde... Gülgün Karaoðlu Aðustos 24/04 Evet… Yüzyýllardýr salt bu nedenden öldürülen nice genç kýzlar ki, ne anatomik yapýsý anlatýlabildi, esnek olabilir diye, ne de her canlýda var olabilen anomaliden dolayý hiç yoktu diye… Hormonlarýmýz da var üstelik!... Hormonlarýmýz ayýp olsa, ne diye, ki sözüm daha da çok da her þeyi Allah adýna yapanlara, ki bu arada, bende inanýrým Allah’ýn varlýðýna, ama ben daha çok sevgi üzerine söylediklerini, insanlýk olarak hayýrseverliði, yargýlamamayý, dürüstlüðü, yardýmlaþmayý küpe etmiþimdir kulaðýma ki, O’nun var oluþu, kendi var oluþumu ve amaçlarý algýlamama yol olmuþtur, ne diye verilmiþtir bize bu hormonlar, sormadan edemem! Yok sayýlacaksa, yok sayacaksak, yani vereni yok saymýþ olmuyor muyuz? Namusun bacak arasýnda olmadýðýný anlamak lazým! Anlamayanlara anlatmak lazým!... Ýnsani þeylerin, yeter ki bir baþka insana zarar vermesin, kabulünü öðrenmek lazým! Namusun beyinlerde olduðunu… Beyinlerimizi anlamsýz namus takýntýlarý yerine, günlük yaþamdaki üretkenliðe yormanýn gerekliliðinin… Bunu baþarabildiðimizde ancak kiþisel geliþimimizin tamamlanabileceðinin… Kiþisel geliþim tamamlandýðýnda ancak toplumsal geliþimin saðlanabileceðinin… Toplumsal geliþim saðlandýðýnda ise ancak vatansal bütünlüðün saðlanabileceðinin… Bilinmesi gerekiyor, arkadaþlar!... Saðlýðý koruma amaçlý zar deðil, beyinlerimiz ve yüreklerimiz koruyacaktýr gerçek namusumuzu! Bireysel… toplumsal… Vatansal… Daha da önemlisi… Ýnsansal… Gülgün Karaoðlu Ekim,16/07
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Gülgün Karaoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |