..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Polisiye > Yasemin Ýnci




16 Ekim 2007
Özgürlüðün Damlalarý 4  
Yasemin Ýnci
Onun evine de aðabeyim için gittim. - Ordamýydý peki ?


:BIIB:
Aðabeyinin sesini duydu, kulaðýný kapýya yasladý. ilkin anahtar deliðinden bakmaya çalýþtýysa da buna pek muvaffak olamayýp vaz geçti. Ýkinci defa ses daha da yakýndan geldi. Evet, yanýlmamýþtý, bu aðabeyinin sesiydi. O anda kalbi bir kuþ gibi çýrpýnmaya baþlamýþtý, kanatlarý olsaydý uçacaktý sevincinden. Sahipsiz kimsesiz biri gibi bir kadýnýn eline düþmüþ ve hapsedilmiþti. Ýþte daðlar gibi aðabeyi onu kurtarmaya gelmiþti. Kapýyý yumruklamaya baþladý.

     - Aliþ aðabey, Aliþ aðabey, kurtar beni Aliþ aðabey

     Jandarma er:

     - Komutaným burda bir ses var

     - Murat'ýn sesi bu gomutan bey

     - Aç kapýyý be kadýn, yoksa kýrarýz.

     - Temam temam kit aha burda, açýyom aha.

     Kapý açýldý. Murat dýþarý çýktýðýnda bütün tetikler üzerindeydi. Gür bir ses:

     - Kýpýrdama. Ellerini baþýnýn üstüne koy. Baþka kim var içerde ?

     Murat þaþkýn bir halde olup bitenleri anlamaya çalýþýyordu

     - Þeyy. Benden baþka kimse yok.

     Komutan:

     - Aydýnlat içeriyi kadýn.

     Bir dakika içinde içerisi aydýnlatýlmýþtý. Erler her tarafý didik didik araken
komutan Murat'ý sorguya çekmeye baþlamýþtý.     Yanýnda beklemekte olan iki jandarma ere dönerek

     - Siz evi iyice kontrol edin. Ýki er daha seçerek

     - Sizde burda benden haber alana kadar kalýn

     - Baþustüne komutaným

     - Baþustüne komutaným
     

               * * * * * *

     Bu çok ciddi bir suçlama, Murat'ýn sana cinsel tacizde bulunduðunu sürekli rahatsýz ettiðini iddia ediyorsun ?

     - Evet gomutan beyim

     - Ne kadar süredir bu durum devam ediyor peki?

     - Emm. Þeyy.. üç yýl falan olmuþtur.

     - Yusuf Ünalan sana uðradý mý peki?

     - Yoh, gormedim onu yýllardýr.

     - Pekala, sen yerine geçebilirsin. Murat bey duyduklarým doðru mu?

Murat kulaklarýna inanamýyor ve bu kadýnýn bu kadar ileri gidebilmesine bir mana veremiyordu. Bu insanlýk dýþý bir durumdu, bu tahammülü imkansýz bir lekeydi. Bütün sözcükler boðazýna dizilmiþ gibi yutkundu. Konuþmak yerine bu kadýný burada boðmak istiyordu. Sinirden elleri titriyordu. Kaþlarýný çatarak Baðdagül'e öyle bir bakýþ fýrlattý ki, kadýn daha fazla baþýný dik tutamayýp önüne eðmek zorunda kaldý.

     - Koca bir yalan çirkin bir iftira olduðu açýkta ki, ben askerden geleli 48 saat bile olmadý. Onun evine de aðabeyim için gittim.

     - Ordamýydý peki ?

     O an durakladý, ne diyeceðini þaþýrdý, yalan söylemeyi sevmezdi. Fakat ne kadar da kötü biri olduðunu duysa da sözkonusu olan kiþi onun aðabisiydi ve nasýl olsa onunla ilgili olan bütün gerçekler su yüzüne çýkacaktý artýk. O acý gerçeklerde pay sahibi olmak istemiyordu.

     - Hayýr, onu görmedim... Kilitlendim, bilmiyorum baþka biþey.

     Gerçektende aðabeyini görememiþti ve kendini böyle teselli etmeye çalýþýyordu.

     - Pekala. Yarýn mahkemeniz var, orda detaylýca sorguya çekileceksiniz, umarým unuttuðunuz ya da sakladýðýnýz þeyleri orda hatýrlarsýnýz. Aliþ bey sizi evinize býrakacaðýz ve diðerleri de yarýna kadar nezarette kalacaklar. Bu kadar.


     Oda boþaltýldýktan birkaç dakika sonra teftiþten gelen iki er komutana bilgi veriyorlardý.

     - Komutaným, banyo sobasýnda erkek giysileri bulduk, ayrýca ev müstakil olduðundan lavabo ve banyo sularýnýn bahçeye akýtýldýðýný gördük, bu sularýn içinde koyu renkte saç ve sakal telleri bulduk.

     - Hým. Demek ki Baðdagül haným bize yalan söyledi. Yusuf'u görmüþ olmalý. Bu saç telleri Murat'ýn olamaz çünkü o sarýþýn.

               *****

     Kapý kýrýlýrcasýna dövülüyordu. Gülistan haným kapýnýn sesine uyandýðýnda Rýfký bey hala horluyordu. Kapý tekrar dövüldü.

     - Rýfgý, Rýfgý gah hele gapýda biri var

     Uykudan uyanmanýn verdiði ilk sersemliði üzerinden atmaya çalýþan Rýfký bey sesli düþündü

     - Kim ola ki?

     - Ne biliyim yav, sahat onikiyi geçiyo mühim biþey zayýr ki!

     Hayra alamet deðildi bu. Rýfký bey av tüfeðinin aðzýna mermiyi yerleþtirirken kapýdaki meçhule baðýrdý:

     - Kim o?

     - Benim Yusuf, Aþgar'ýn Yusuf.

     Rýfký bey koþarak bir elinde av tüfeði ile kapýyý açtý

     - Yusuf bu ne hal?

     Yusuf yorgunluktan nefes nefese kalmýþtý. Koluna girdiði adamýn benzi sapsarý kesilmiþ. güneþin yaktýðý tenindeki deri kavlaklarý minik siyah çiller gibi yan yana dizilmiþlerdi. Saçlarý daðýlmýþ gözlerinin ýþýðý sönmüþtü, yýrtýlan gömleðinden kýllý göðsü görünüyor ve her nefes alýp verdiðinde tipide kalmýþ gibi titriyordu. Yusuf ev sahibinin davetini beklemeden içeri attý kendini, koluna girdiði arkadaþý yere yýðýlýrken Yusuf aceleyle kapýyý kilitledi. Diðer yanda evin hanýmý ancak giyinebilmiþti, yatak odasýndan salona ilk adýmýný yeni atmýþtý ki...

     - Aboov, o ne!

     - Gorhma gülistan. Yusuf geldi asger argadaþým. Rýfký bey biraz daha toparlanarak yaralý adamý iþaret etti.

     - Buna ne oldu ?

     - Yaralý be tertip

     - Niresinde yarasý?

     - Uyluðunda. Kurþun sýyýrmýþ ama kanamasý aþýrý.

     Rýfký bey bu tür yaralanmalarda neler yapýlýr ilk müdahele ne olmalýdýr bilmiyordu. Yaralýnýn koluna girerek toprak sedirin üzerine yüzükoyun uzattýlar. Biþeyler mýrýldanýyordu. Rýfký bey kulaðýný adama yaklaþtýrdý.

     - Ana, ana üþüyorum ana ýsýt beni, çok üþüyorum... Ana...

     Yusuf:

     Çok kan kaybediyor onu tedavi etmek lazým beni kan tutuyor bakamýyorum, biþeyler yapmalýyýz.

     - Gülistan haným atýlarak:

     - Tenzile'yi çaðýrah Rýfgý !

     - Kimdir o bacým ?

     - Burda gadýn hasdalýðýna bahan bir mahalle ebesi emme. biyle þeylerden de iyi anlar.

     - Tamam bacý git çaðýr ama gizliden

     - Yoh ben çaðýramam gocasý anlamasýn

     Sonra da Rýfký beye dönerek

     - Rýfgý sen git benim rahatsýzlandýðýmý söyle o zaman gocasý gelemez Tenzileyi alýp gel goþ hadi.

     Yusuf bomba eðitimi almýþtý ama bir yaralýya ilk müdahele de zorunlu olarak öðretilmiþti lakin onu kan tutuyordu. Kendi yarasýnýn kanýný bile gözlerini kapatarak temizler sarardý. ama bu kurþun yarasýydý ve çok tehlikeliydi.

     Rýfký bey birkaç dakika sonra mahalle ebesiyle birlikte geldi. Tenzile haným kendi usul ve yöntemlerince bir parça bez yakarak küllerini, sabunlu ýlýk suyla yýkadýðý yaranýn üzerine bolca ekti. Sonra da sýkýca sarmaya baþladý. Yusuf hüzünlü gözlerle yaralý arkadaþýnýn yüzüne bakýyordu. Usulca yaklaþtý:

     - Cem, Cem beni duyuyor musun?

     - Ana...Ana...Üþüyorum ana...Isýt beni çok üþüyorum ana...

     Rýfký bey Tenzile hanýmý evine götürürken, Gülistan haným ve Yusuf'ta yaralýnýn üzerine önce bir battaniye ve onun üstüne de kýþlýk kalýn bir yorgan örtmüþlerdi. Gözleri kapalý bir vaziyette anasýný sayýklayýp inleyen Cem, birkaç dakika sonra ruhunu teslim etti ölümün soðuk ellerine.

               *****

     Güneþ tam tepedeydi. Binanýn dýþ cephesini boyayan iþçiler, aþýrý sýcaktan dolayý iþlerine ara vermek zorunda kaldýlar. Ýçlerinden Metin ve Bayram aileleriyle telefon görüþmesi yapmak için postaneye kadar gitmeye karar verdiler. Yarým saat sonra postanedeydiler. Bayram kabinlerden birine girerken, Metin onun arkasýnda sýraya girmiþti, birkaç dakika sonra nihayet sýrasý gelmiþti. Kartýný taktý, tuþlara bastý ve...

     - Alo!

     - K. mý?

     - He, sen kimsin?

     - Ben Çeþminaz'ýn oðlu Metin, anamý çaðýrabilirmisiniz, yarým saate kadar tekrar arayacaðým.

     Ahizeyi kapatýp dýþarý çýktýlar, biraz dolaþtýlar, Bayram sigarasýnýn birini söndürüp diðerini yakýyordu iþtahla.

     - Seni burda bekliyorum Metincim annenle konuþup gel hemen de gidelim

     Metin takrar içeri girdi. Bir dakika sonra hattýn öbür tarafýnda annesi vard

     - Alo anneciðim!

     - Metin yavrum nörüyon guzum?

     - Ben iyiyim de annecim senin sesin niye öyle üzgün geliyor?

     - Hiç sorma oðlum, jandarmalar iki gündürki evimizi yol ettiler.

     - Niye ne oldu ki annecim?

     - Babaný arýyorlar...

     - Babamý mý?

     - He oðlum. Baþýmýza bunlarý da getirdi. Yasa dýþý bir örgüte garýþmýþ. Baðdagül'de Murat emmine iftira attý, Murat temize çýhtý, Baðdagül içerde þimdi, çocuklarý yetiþtirme yurduna aldýlar.

     Daha sonra ne konuþuldu ne anlatýldý farkýnda bile olamýyordu, sözcükler uçuþtu, manalar silindi, yüreðinde derin yaralar açýldý oluk oluk kanayacak olan. Dýþarý çýktýðýnda annesinin sesi kulaðýnda çýnlýyordu. Saçlarýný yoldu, gözlerinden akanlara mani olamadý. Bayram:

     - Ne oldu koçum, kötü birþey olmalý ?

     - Ne olur Bayram aðabey birþey sorma...Birþey sorma...

     Bir süre sessizce yürüdüler. Metin'in buhranlý halini seyretmekten sýkýlan Bayram, arkadaþýnýn üzüntüsünün kaynaðýný bilmediðinden teselli de veremiyordu.

     - Bak Metin konuþmak istersen ben her zaman hazýrým, þimdilik inþaata gitmem lazým, biliyorsun baþlarýnda ben olmayýnca iþi cývýtýrlar. Bugün seni idare ederiz tamammý koçum!

     - Tamam aðabey.

     - Geç kalma ha!

     Bayram, az ilerdeki duraða minibüsü kaçýrmamak için koþar adýmlarla ilerledi.Metin ise hala annesinin sesini duyuyordu kulaklarýnda. Demek babasý teröristti. Önceleri ''Yusufun oðlu'' diye aþaðýlýyorlardý, þimdi ise '' Terör Yusuf'un oðlu'' diye iyice ezeceklerdi köydekiler. Felaket hep felaket getirir diye düþünüyordu ve Kader denen görünür olsaydý, uzunca bir ipin üzerindeki her renkten dizili boncuk ya da metal þekillerin bulunduðu aylýk halkasýna benzerdi diyordu kendi kendine. Ucundan çekince güzel boncuklar, sonra sivri aylýk halkalarý... Bebeklerin ellerine bata bata birbirlerini takip ederlerdi.
     Halk arasýnda ki inanca göre ay ýþýðý, kundaktaki bebeklere uðursuzluk ve ateþli hastalýklar getirirdi. Ay þekli verilmiþ metal semboller bu uðursuzluklarý etkisiz yapardý... Batýl inanç iþte... Ne olursa cehaletten oluyordu...Metin de o an aylýk halkalarýnýn içindetdi sanki, güzelim rengarenk boncuklara gelince hayatý dursaydý. Kardeþi Çetin geldi aklýna birden, yanýnda olmayý ne çok isterdi. Amcalarýný düþündü, baþlarý önlerinde canlandýrdý '' yýkýlmýþlardýr '' dedi. Üvey kardeþlerini de düþünmüyor deðildi. Zavallýlar, þu anda yetiþtirme yurdunda olmalýlar, acaba onlar da utanýyorlar mý babalarýndan, ya da annelerinin yaptýðýndan. Zavallý Murat, askerden geldiðine piþman olmuþtur diyordu.

     Elleri ceplerinde, kendi kendine konuþa konuþa yürürken o kedi gözlü adamý da unutmuþtu. Kenarlarý tel örgüyle çevrili bir alanýn içinde ''bu arsa satiliktir'' yazýsýný görünce aklýna arkadaþý Diyarbakýrlý Kutti geldi. O da hep böyle konuþurdu. '' Anami, Babami, çayými, lorimi '' bu tabelayý yazan da o taraftandýr diyerek gülümsedi, manasýzca acý dolu...
     Doðduðu günden o ana kadar baþýna gelenleri düþündü. Bildiði ve bilmediði acýlarý, aklýnýn erdiði günden beri. Bebekliðinde ki çektiði sýkýntýlarýný anlatan annesinin anýlarýný dertlerini düþündükçe '' þu insanoðlu ne inatçý bir varlýk, kedilere dokuz canlý diyoruz, sýradan bir insanýn dertlerini sorumluluklarýný bir kediye versek, kedinin dokuz caný birden biter '' diyordu. '' Kimbilir biz insanlar kaç canlýyýz, dünyada ki bütün varlýklarýn en baþýyýz, en çalýþkanýyýz, arýlar ve karýncalar bizden sonra gelir. en pis varlýkta yine bizlerdendir, en duydusal, en aciz, en özgür, en...Biz insanlar herþeyi çözmeye çalýþýyoruz ama daha kendimizi çözmüþ deðiliz ki, dünyanýn en karýþýk sistemlerinden biri de insan beynidir. Demekki biz insanlar kendimizi çözüp herbirimiz tam ve eþit olmadýkça, çevremizdeki çözmüþ olduðumuzu sandýðýmýz herþey aslýnda açýk bir soru iþaretidir. Peki cevap nerde? Of...of...of...Allah'ým of...Nereye gitsem, kime sorsam ki bu benim içimdeki karamsarlýðý söküp atsýn ! '' diyordu sýzlana sýzlana.

     Karþýsýndan esen rüzgarýn içinde görülmeyen, tutulmayan tatsýz renksiz birþeylerin göðsüne dolduðunu ve sonra bedeniyle bütünleþip görülür hissedilir bir varlýk olacaðýný düþündü. Dert, keder, çile ve tasa olarak ruhuna acý çektireceðine inandý. '' Her rüzgarýn içinde bir filtre olsa da hep o filtrenin içinde kalsalar '' dedi.

     Ýri akasya aðaçlarýnýn gölgelendirdiði bir çay bahçesine iliþti gözleri. Ýçeri girip boþ masalardan birine oturdu, donuk bir seyir tuttu insanlarýn simalarýna. Garsonun sesiyle irkildi, biraz can geldi gözlerinin ferine.

     - Ne alýrdýnýz ?

     - Soðuk bir kola.

     Garson sipariþi getirmek için giderken o sýrada köylü kýyafetleri giyili bir adam, elindeki ýslak gübre torbasýyla bahçeye girdi. Diðer masalara göz gezdirdi. Çoðu doluydu. Metin'in masasýna yaklaþarak izin istemeden boþ sandalyelerden birine oturdu. Þapkasýný çýkarýp masanýn üzerine fýrlatýrken bir yandan da kel kafasýný kaþýyordu.

     - Üff. Ne gadder sýcah yav.

     - Evet öyle.

     Sürekli üstüne konup kalkan bir sinekten tedirgin oldu. Teninin üzerinde ki sineðin varlýðý onu rahatsýz ediyordu. Babasýný tekrar hatýrlamasýyla isyan etti.

     - Allah'ým bu sinekleri niye yarattýn, insanlarý rahatsýz etmekten baþka bir iþe yaramayan bu pis varlýklarý niye yarattýn.

     Köylü adam garsondan istediði ayraný alýrken Metin'e çýkýþtý

     - Ýsyankar olma evladým, Allah yarattýðýna göre elbet bir iþe yarýyordur.

     - Metin daha da sinirlendi

     - Mikrop taþýyýp insanlarý sinir etmekten baþka ne iþe yarýyorlar ki

     - Bah þimdi beni iyi diðne, saða olmuþ bi iþ anlatacam. Hiç köylük yer gordün mü?

     - Evet, köy çocuðuyum.

     - Hah, temam. Tezek böcüðünü de bilin mi?

     - Bilirim.

     - Þincik adamýn biri de senin gibi isyan idmiþ Allah'a ki, tezek böcüðünü niye yaraddý diye. Gün geçmiþ ay geçmiþ adam hasdalanmýþ, hekime gitmiþ. O zamanýn hekimi '' Kýrk dene tezek böcüðünü yutarsan gurtulursun yoksa ömür boyu çekersin bu illeti '' dimiþ. Adam mecbur yutmuþ kýrk tezek böcüðünü gurtulmuþ. Baþga bigün gemi ile yolculuh ediyomuþ ayný adam. Bindiði gemi delinip batmaya baþlamýþ. Bütün yolcular baðýrýp feryat ederken, bir tenesi adama yaklaþýp demiþ ki '' Yav hemþerim, herkes feryad ediyor gemi batýyor sen sakin gamsýz oturuyon ''. Adam gülerek cevap vermiþ ''Ben Allah'ýn iþine garýþdým da kýrk dene tezek böcüðü yuttum, o gün bu gündür garýþmam'' dimiþ.

     Metin gülümsemekle yetindi. Sonra durup düþündü. Allah bu dünyaya sivrisineðin kanadý kadar bile deðer vermiyordu, geçiciydi çünkü. Belki de sinekleri ibret olarak yaratmýþtý. Ýnsanlýk ve kulluk görevlerini yapmayanlar sineklerle ayný seviyedeydiler belkide. Doðadaki herþey mutlak bir iþe yarýyordu, birinin yokluðuyla doðanýn denklem zinciri bozuluyordu. Demek ki sineðin de tabiatta bir görevi olmalýydý. Babil'in kafir firavununu da Allah c.c. sineði sebep yaparak helak eylemiþti. Yine insanlar en baþta zararlý, görevinin bilincinde olmayan, tahribatçý olarak geliyordu...

     

           



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn polisiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Özgürlüðün Damlalarý 6
Özgürlüðün Damlalarý 8
Özgürlüðün Damlalarý 3
Özgürlüðün Damlalarý 7
Özgürlüðün Damlalarý
Özgürlüðün Damlalarý 2
Özgürlüðün Damlalarý 5
Özgürlüðün Damlalarý 9

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Verilen Sözler Tutulur Mu? Öldürülür Mü?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Cennet Vatanýmýn Mor Daðlarý [Þiir]
Güzel Din Ýslam [Þiir]
Kibar Kurt [Öykü]
Çapgöz [Öykü]


Yasemin Ýnci kimdir?

Yoluma devam ederken önüme çýkan her renkte kutsallýðý düþünürüm. Sevginin gücüyle engellerin aþýlacaðýna inanýrým.

Etkilendiði Yazarlar:
yazýlarýný beðenerek okuduðum yazarlar ve insanlar


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yasemin Ýnci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.