Hiçbir þey yaþam kadar tatlý deðildir. -Euripides |
|
||||||||||
|
M. NÝHAT MALKOÇ Ýnsanlarýn normal þartlar altýnda yapmakta aciz kaldýklarý, ancak Allah tarafýndan peygamberlere yaptýrýlabilen harikulâde hadiselere “mucize” diyoruz. Hemen her peygamberin kendine mahsus mucizeleri vardýr. Peygamberler zamanýnda halkýn, gönderilen dine inanmasý için bu gibi olaðanüstü olaylara gerek duyuluyordu. Mucize görmeden inanmýyordu bazý müþrikler… Gerçi mucize görenler de eski inançlarýndan kolay kolay vazgeçemiyorlardý. Fakat bazýlarý mucizeler karþýsýnda hayretlerini gizleyemeyerek Hakk’a teslim oluyorlardý. Tarihteki büyük mucizeden biri de Hz. Muhammed(sav)’in Mirac’ýdýr. Mirac; ‘merdiven, yükselecek yer, en yüksek makam’ manalarýna gelmektedir. Mirac, son Peygamber Hz. Muhammed(sav) ’in Cenab-ý Hakk’ýn huzuruna ruhen, cismen ve hâlen çýkmasý mucizesidir. Böyle bir mucize sadece Resulullah’a bahþedilmiþtir. Arap aylarýndan Receb-i Þerif’in yirmi yedinci gecesini Mirac gecesi olarak ihya ediyoruz. Peygamber Efendimizin Mirac olayý, Kur’an-ý Kerim’in Ýsrâ ve Necm surelerinde beyan edilmiþtir. Ýsrâ, ‘gece yürüyüþü’ demektir. Sözkonusu surenin ilk ayetinde, Peygamberimizin göklere yükseliþi anlatýldýðý için bu ismi almýþtýr. Sözkonusu ayet þöyledir: “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kýsmýný gösterelim diye, kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kýldýðýmýz Mescid-i Aksâ’ya götüren. Allah, noksan sýfatlarýndan münezzehtir; O, gerçekten iþitendir, gözetendir.”(Ýsrâ S. 1.Ayet) ” Resulullah’ýn bu nuranî yolculuðu, bir gece Mescid-i Haram’dan baþlayýp Mescid-i Aksâ’ya, oradan da yedi kat gökleri geçerek Sidretü’l Müntehâ’ya kadar devam etmiþtir. Her þeyi akýlla açýklamaya kalktýðýmýzda böyle bir þeyin olmasý ihtimal haricinde görülebilir. Çünkü Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksâ arasýndaki mesafe ancak bir aylýk zaman diliminde katedilebilir. Ýsmi üzerinde, bu bir mucizedir. Mucizelerde mantýk aranmaz. Bu durumun imkânsýz olduðunu ileri süren müþrikler, ‘Peygamberin bir açýðýný bulduk’ diye sevinmiþlerdir. Hatta bu durumu Hz. Ebubekir’e anlatmýþlardýr. Çünkü o, ticaretle meþgul olduðu için Mescid-i Aksâ’yý bilmektedir. Resulullah’ýn Mirac’ý, kendisine anlatýlýnca müþriklere hitaben: “Resulullah diyorsa doðrudur” diyerek, ona olan güvenini ve sarsýlmaz imanýný ortaya koymuþtur. Bunun üzerine Peygamberimiz, Hz. Ebubekir’e “Sýddýk” sýfatýný lâyýk görmüþtür. Bundan sonra adý Ebubekir-i Sýddýk olarak kalmýþtýr. Resulullah Efendimiz ömrü boyunca Mescid-i Aksâ’ya gitmemiþti. Bunu bilen müþrikler: “Madem buraya gittiðini iddia ediyorsun o zaman bu mescidin kaç kapýsý, kaç penceresi var? ” gibi sorularla onu müþkül duruma düþürmeye çalýþtýlar. Doðrusu Resulullah söz konusu mescidin kapý ve pencerelerine pek dikkat etmemiþti. Çünkü o bambaþka bir yolculuktu. Resulullah bu soruya cevap veremese yalancý durumuna düþecekti. Müþrikler belki kendilerince haklý çýkacaktý. Bu haldeyken Allah, yardýmýna koþar. Beytü’l-Makdis’i gözlerinin önüne getirir. O da mescide bakarak bütün özelliklerini, huzurunda toplananlara anlatýr. Ýnanmaya niyeti olmayanlar, her zaman olduðu gibi yine inanmazlar. Bu durum onlarýn küfürlerine daha sýký sarýlmalarýna sebep olur. Müslümanlarýn ise imaný güçlenir. Mirac’ýn ayrýntýlarý üzerinde zaman zaman ihtilâflar olmuþtur. Bunlarýn baþýnda bu seyahatin bedenen mi, ruhen mi yapýldýðý hususu gelmektedir. Hadislerden de anlaþýldýðý üzere Mirac, hem bedenen, hem de ruhen gerçekleþmiþtir. Yani Resulullah cismen semaya yükseltilmiþtir. Bu rüya deðil, aksine hakikatin tâ kendisidir. Kiþilerin maneviyat ve basiret gözü kapanýnca bu gibi hadiseleri idrak edemiyorlar. Oysa Allah’ýn her þeye gücü yeter. O “ol” deyince imkânsýz olarak addettiðimiz her þey gerçekleþir. Ýnsanýn bir nutfeden (sperma) yaratýlmasý da en az Mirac kadar olaðanüstü bir durum deðil midir? Bu gibi olaylar, hayatýmýzýn bir parçasý hâline geldiði için onlarý doðal olarak addediyoruz. Allah’a inanmamak hususunda ýsrarcý olanlarýn, mübarek Mirac yolculuðundan ders alarak Rabbimize teslim olmalarý en akýlcý seçenektir. Allah inanmayanlara hidayet nasip eylesin.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |