..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasýra bir iki zýrvadan hoþlanýrlar. -Roald Dahl
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Modern > halil ibrahim þan




3 Ekim 2007
Karanlýk Yazýlar  
halil ibrahim þan
Yaþadýðýn ömrün nasýl devam edeceðini bilemezsiniz.Her zaman istediklerimiz olmaz. Beklenmedikler hayatýnýzý felç edebilir.Yaþlý iken yataðýn da öleceðini kim söyledi?Hen kim bunu idealize etmiþ ki?


:BAGF:
Yüreðini yeð tut. Uçacaksýn bu diyarlardan turnalar misali ,üþüse de bedenin üþümeyecek ruhun .Beklemek yok þimdi , hoþça kal diye yazmýþtý masa üstüne kývrýlmýþ kaðýda.
     Geceden kalan sigara izmaritlerinin kokusu odayý kesif bir þekilde bürümüþtü.Havanýn soðuk oluþu yataktan kalkma isteðini daha da azaltýyordu.Cenin pozisyonunda üstüne örtülü kenarlarý süklüm püklüm olmuþ yorganýný ýsýtma sistemi olarak kullanýyordu.Her ne kadar mýzmýzlansa da iþe gitmek zorunda oluþu harekete geçirdi cenini .Bir çýrpýda yataktan fýrladý yetiþmesi gereken bir otobüs vardý yetiþmeliydi.Zamanýnda varamazsa kýrk beþ dakika daha durakta beklemek zorunda kalacaktý.Her günü bir önceki günün tekrarýydý. Aslýnda ufak tefek deðiþiklikler olmasa bitmeyen senfoni bu olsa diye aklýndan geçirdi.Kendini önemli bir olayýn parçasý olarak görmeyi çok severdi .Tüm ülkeyi sarsacak sansasyonel bir haber yapma peþindeydi ne de olsa genç bir gazeteciydi.
     Gün doðmuþ insanlar karýnca misali koþuþturmaya baþlamýþlardý herkesin acelesi vardý durunca kaybedecek çok þeyleri varmýþ gibi süratliydi otobüsler ,tramvaylar ,sarý sarý yola iplik gibi dizilmiþ taksiler .Bu acelesi olan insanlarý bir yerlere götürme telaþý içersindeydi duramazlardý .Elleri parkasýnýn ceplerinde kalabalýk insan grubunun içersinde kendisine bir yer buldu. Cam reklam tabelasýna sýrtýný dayarken gözü reklama panosuna iliþti :“Kontrolsüz
güç ,güç deðildir” bence de dedi içinden sonra bu sloganý kadar kolay kabul ediþini gazeteci
kiþiliðine yakýþtýramadý.Güç önemli bir þeydi ve kontrol edilmeliydi.Peki kim kontrol edecek di bu gücü?Nasýl kontrol edecek? Basit gibi görünen bir reklamlarda bile beyin yýkayýcý metaforlar var sanki ! Bunu sadece kendisinin fark etmesi tuhafýna gitmiþti ,neyse ki otobüs gelmiþti.Otobüsün üstü reklamla kaplý kocaman harflerle: “Susuzluðunu dinle” ,sinirleri bozulmuþtu insanýn beynine hükmetmek istercesine reklam bombardýmaný altýndayýz diye düþündü. Þunu yiyeceksin ,þunu içeceksin ,bunlar in ,þunlar out , kim belirliyordu ? Kim koymuþtu bu saçma sapan kurallarý ? Ýnsana saygý diyorlar ,ne saygýsý? Apaçýk bir kandýrmacaydý yaþadýðýmýz hayat .Bu sarmalýn dýþýna çýkmak oldukça güçtü.
Otobüsün camýna yanaðýný dayadý soðuktu aðzýndan çýkan buhar dýþarýyý açýk seçik görmesini engelliyordu gözünü kalabalýða çevirdi ayakta duran yaþlý adamla göz göze geldi. Adam ayakta olmanýn çaresizliði içersindeydi yorgun bedeni birilerinin merhametine kalmýþtý.Ýsteksizce :
     -Oturmaz mýsýnýz bey amca?
     -Yok yavrum bir durak sonra ineceðim teþekkür ederim.
Hem vicdanen rahatlamýþtý hem de baþka yer vermeyi gerektirecek kimseler yok gibiydi Otobüse bindiðinde bir yer bulabildiðinde yer vermemek için sürekli camdan dýþarý bakardý.Bunu herkes yapar ,metropolün gizli kuralýdýr bu .Otobüste ,metroda ,vapurda yer bulabildiysen gözlerini dik dýþarýya .Küçükken öðretilen görgü kurallarý yerle bir oluyordu bu metropolde.Hayvani bir düzen vardý .Güçlü güçsüzü eziyordu. Sadece kimse bunu seslendiremiyordu.Toplu taþýma araçlarý toplu iþkence aletlerine dönüþmüþtü adeta. Hayatta bir araya gelmeyecek insanlar göðüs göðse yolculuk yapýyorlardý.Yabancý insanlarýn nefesleri ensendeydi .Hepimiz ayný kaderi yaþamamýza raðmen baþkasýydýk birbirimize .En ufak bir kural ihlali bazen kavgaya dönüþebiliyordu.Nitekim de öyle oldu telefonunu kapatmayý unutan genç önce þoförün sonrada durumdan vazife çýkaran vatandaþ grubunun hýþmýna uðradý.Þoför:“Telefonunu kapat arkadaþým görmüyor musun yasak fren sistemi kilitlenecek sayende”.Öfkeli kalabalýðýn sözcüsü iri kýyým kýr baþlý adam öfke saçýyordu:- “terbiyesiz adam kapatsana þu telefonu”genç oralý bile deðildi yüzündeki endiþe okunabiliyordu eliyle bir yandan kalabalýðý sakinleþtirmeye çalýþýyorken bir yandan da telefondaki sesi anlamaya çalýþýyordu .
Verdiði cevaplar kýsaydý :“nasýl ?”, “anlayamadým” ,“ama dün durumu çok iyiydi”,“nasýl olur anlayamýyorum ama dün her þey yolunda demiþtiniz ?” “ama daha günü var demiþtiniz” kalabalýk konuþmaya kulak kesilmiþti durum gerçekten acildi boðazý düðümlenmiþti .Verilen acý bir haberdi .Genç hýçkýrarak aðlamaya baþladý kalabalýða açýklama yapar gibi :“Karým sabah doðum yaparken ölmüþ” koca otobüste ölüm sessizliði hakimdi.Artýk iri kýyým kýr baþlý adamýn aðzýný býçak açmýyordu.Otobüs durakta durunca genç de kendisini dýþarý attý onunla birlikte birkaç kiþi daha indi meraklý gözler otobüsün arkasýndan genci seyrediyorlardý genç duraðýn az ötesindeki çimlere kendisini attý….
Olayý tam olarak duyamayanlar duyanlardan neler olduðunu anlamaya çalýþýyorlardý.
Hýzlý adýmlarla gazetenin yolunu tuttu .Yine geç kalmýþtý.
“-Ooo haþmetmahap sabahý þerifleriniz hayýrola”seslenen yazý iþleri müdürüydü
“-Günaydýn Mustafa bey .diye seslendi sabah geç kalanlara söylediði bir sözdü bu genellikle geç kalanlara böyle seslenirdi açýklama istemezdi.Parkasýný çýkarýp günlük programýný gözden geçirdi bir kaç açýlýþ vardý oralara gidip haber yapacaktý.Gazetede muhabir olmanýn en zevkli yaný açýlýþlardý .Bugün ne varmýþ hayvan severlerin açtýðý hayvan barýnaðý,yeni diþ hastanesi,
karikatür sergisi açýlýþý ..Saim ben çýkýyorum ben bunlarý aldým sen diðerlerine gidersin.
“-Ne o selam sabah yok mu?
“-Sorma Saim sabah korkunç bir olay yaþadým aslýnda her gün sýradan olan þeyler ama ben çok etkilendim”.
“ -Hayýrdýr dostum ?”
Sabah olanlarý anlattý .Saim olanlarý dikkatlice dinliyordu.Korkunç diye ekledi gerçekten çok
deðiþik bir durum her zaman þahit olabileceðin bir olay deðil diye ekledi.
“-Ama üstadým sende de hiç gazeteci meraký yok neden deklanþörü çalýþtýrmadýn bir de dersin ki bir gün yapacaðým haberi tüm ülke konuþacak .Ýþte sana haber neden takip etmedin o genci belki de musti beðenip manþete koyardý.”
“- Aslýnda senin aklýndan geçenleri bende düþündüm ama o gencin acýlarýný ortalýk malý yapmayý pek etik bulmadým.”
“-Etik mi? Ne etiði saçmalama gazeteciliðin kuralý bu beþ ne bir ka.”
“-Bak dostum ben insanlarýn acýlarýný yalnýz baþýna yaþayarak olgunlaþabileceklerine inanlardaným.”
“-Haklý olabilirsin ama ben toplumsal faydayý düþünürüm .”
“-Ne gibi bir toplumsal fayda çýkacak bu olaydan?”
“-Olayý takip etseydin .Bir: mutlaka týbbi bir ihmal ortaya çýkacaktýr iki:otobüslerdeki telefon yasaðýnýn sanýldýðý kadar fren sistemine etki etmediði sözüm ona sadece yolcularýn konforunu saðlamak adýna böyle bir karar alýndýðýný öðrenecektin belki de.”
“-Bundaki toplumsal fayda ne?”
“-Fayda þu olay toplumda konuþulur olacak medyaya yansýdýðýndan ihmali olanlar cezalandýrýlmýþ olacak.Gencin acýlarýný tüm toplum paylaþmýþ olacak .
“-Toplumsal fayda” yüzünde müstehzi gülümseme belirdi .
“-Söyle Saim hani þu meþhur aç susuz Afrikalý çocuk fotoðrafý ,yanýna akbaba geliyor gazeteci olaya müdahale edip akbabayý kovacaðýna çocuðu yemesine göz yumuyor hatýrladýn mý?
“-Evet hatýrladým.”
“-Sen olsan kuþumu kovalardýn yoksa fotoðraf çekmeye devam mý ederdin ?”
“-Ne alakasý var bunun” dedi Saim
“-Sen gerçekten sorunlusun bu iþi niye yaptýðýný bazen anlamýyorum.”
“-Ben anlayacaðýmý anladým ikimiz arasýndaki fark bu.”
“-Ben çekerim demedim.”
-“Çekmem de demedin.”     




     
     
     Kuru bilgisayar týkýrtýlarý ve telefon sesleri arasýnda boðazýný temizleyen bir ses duyuldu yazý iþlerinin sesiydi.Mustafa bey bununla da yetinmeyip :“-Beyler isterseniz programlara teþrif ediniz”.Bu sefer kýzmýþ gibiydi.Nazik bir þekilde kýzýlýnca çok asabi görünmekten daha etkili olunabileceðini düþünüyordu belki de. Gözlük diþlerine yapýþmýþ gözleri aþaðýya doðru gençlere bakýyordu .Gidin artýk der gibiydi.Saim seslendi:
-“ Tamam Mustafa bey þoför gelince çýkacaðýz .”
-“Güzel yalan.”
-“Þissst duyacak.”
-“Aman duyarsa duysun üç kuruþa beþ köfte iþlerine gelirse.”
-“Bu rahatlýðýn beni öldürecek Tufan.”
-“Saim, bu gün çok keyifsizim þu programlarý Halukla paylaþsanýz da biraz dolaþsam
uzun zamandýr görmek istediðim arkadaþlarýmý görürüm.”
-“Olur Tufan sen yeter ki kafaný toparla.”
-“Bu iyiliðini unutmayacaðým.”
-“Dostlar ne içindir Tufan.”
Kolunda saate baktý dokuzu yirmi geçiyordu, ne yapacaktý ? Kafasýný toparlayacaktý , allak bullak olmuþ zihnini canlandýracaktý ama nasýl? Gazeteden çýkýp yolda hedefini belirlemeden yürüyordu ,kalabalýða karýþtý ,en sevdiði þeyi yaptý yaya trafiðine açýk
insan selinin olduðu bi yerde durdu ve gökyüzüne baktý ,yanýndan geçen insanlar ne yaptýðýna bakýp baþlarýný tekrar yollarýna çevirip yürüyorlardý.Ne yapýyor bu adam bakýþý fýrlatýyorlardý.Bulutlar yaðmuru topluyordu.“Yaðmur fena patlayacak ”diye söylendi kendi kendine sanki birine seslenir gibi.Burnuna ilk damla düþmüþtü bile .En iyisi eve gidip uyuyayým diye aklýndan geçirdi sonra birden vazgeçti.Güneþli günleri özlemiþ olmasýna da þaþýrmýþtý çünkü sýcak havalarda da bunaltýcý sýcaktan þikayetçi olurdu.Belki Saime söylediði gibi uzun zamandýr görmediði dostlarýný görmeliydi peki ama kimi ? Sýkýntýlarýný baþkalarýna bulaþtýracaktý,baþkalarýnýn da mutsuz olduðunu görmek kendi mutsuzluðunu biraz azaltacaktý.Bu þekilde kendini rahatla bilecek olabilmesini sefilce bir düþünce olarak gördü .Ýçinden mýrýldanýyordu acýnýlasý varlýksýn acýnýlasý.Hem nereden çýkardýn her insanýn kendin gibi mutsuz olduðunu ,mutluluk göreceli bir kavram deðimli? Ne yaparsan yap en zirveye ulaþsan da mutlu olamayabilirsin. Bunu biliyor olmanda seni bu çýkmazdan kurtarmaz.Bazen farkýnda olmak da çekilmez olabiliyordu.Bir dostu ona: “Bak dostum cehalet mutluluktur ama bilmek ve farkýna varmak sorumluluktur”. “Artýk cahil olamayacaðýn için sorumluluklarýn var. Mutlaka kendine hedef belirleyeceksin . Neyi yapýyorsan en iyisi olmaya bakacaksýn.” Nitekim de öyle yapmýþtý okulunu birincilikle bitirmiþti.Yýllar sonra geriye baktýðýnda neyi baþardýðýný düþününce tek baþardýðý þeyin bu olduðunu hatýrladý.Ama bu baþkalarý için yapmýþ olduðu bir hedefti .Aklýnýn bu kadar karýþmýþ olmasýna kýzýyordu hayat bu kadar güç bir þey deðildi ,iþte þuradaki kaldýrýmý süpüren temizlikçi yanýndaki arkadaþýyla nasýl gülüp þakalaþýyorlardý hayatta hiç sorunlarý yok muydu ? Elbette ki vardý ama onlar bulamadýðý bir þeyi bulmuþlardý umursamýyorlardý.Zihinlerini süpürdükleri sokaklarla temizliyorlardý.
Sokaklar temizlendikçe zihinleri temizleniyordu sanki.Umursamamak, unutmak en iyisi ,gözlerini kapadýðýnda ormaný ,denizi, bölük pörçük pamuk helva gibi bulutlarý görmek istedi. Kaygýsýz bir þekilde köy kahvesinin asmalarýnýn altýnda hasadýný bekleyen köylülerin tevekkülünü hatýrladý . Topraðýn kokusunu ,günün içini ýsýtarak doðuþunu ,yalýn ayak koþturduðu çayýrlarý özlemiþti.
Gitmeliydi bu þehirden apansýzýn. Ardýna bakmadan. “Varlýðým bilinmiyor ki ,yokluðum bilinsin.” “Gitmeliyim,gitmeliyim bu þehirden.” “Baþaramadýn korkak.”
     
     Kayýp ruhlar cennetindeyiz .Fýrtýnada savrulan yapraklar gibi oradan oraya savruluyoruz .Ruhlarýmýz ne zaman huzur bulacak diye bekliyoruz ,beklediðimiz zaman bir türlü gelmek bilmiyor .Ruhlarýmýzý kasýp kavuran bu susuzluðu ancak ölüm þerbeti dindirecek.Ne zaman bitecek bu ýzdýrap? .
* * *
     Caddelerden sokaklara oradan çýkmaz bir sokaða ilerledi. Yýkýk dökük bir külliyenin içinden geçiyordu yaðmur hýzýný artýrmaya baþlamýþtý , külliyenin kenarýnda küçük bir kulübe gözüne iliþti bacasýnýn tüttüðünden birilerinin olduðu anlaþýlýyordu . Sýrýlsýklam ýslanmýþtý .Kulübeye sýrtýný dayadý .Saçaklara vuran yaðmurun ritmik sesini dinledi.
Sesleri duyan bekçi kulübenin kapýsýný araladý :
-“Buyur delikanlý birini mi aradýnýz diye ?"
-Yo sadece yürüyüþe çýkmýþtým yol beni buraya kadar getirdi.
-Madem yol sizi buraya kadar getirdi buyurun içeriye sobanýn üstüne yeni çay koydum üstelik üstünüzde çok ýslanmýþ.
-Teþekkür ederim.
Ýçersi oldukça sýcaktý ,sedirin üzerine kararsýzca oturdu. Gözleriyle içerdeki eþyalarý inceliyordu .Sedirin karþýsýndaki kitaplarýn çokluðu dikkatini çekti .
-Maþallah amca bi hayli kitabýnýz var demek okumayý seviyorsunuz?
-Evet okumayý severim dedi gülümseyerek.Keçeden yapýlmýþ kalpaðýný çýkardý.
-Hoþ geldin delikanlý isim nedir?
-Tufan.
Bekçinin yüzündeki gülümseme daha da arttý.
-Benimki de Nuh.
Yaðmur þiddetini artýrmýþtý oluklardan akan yaðmurun kalýnlýðý daha da artmýþtý uzak ufuklarda þimþek çakýyordu.Bekçi sobanýn yanýndaki minderden kalkýp çay ikram etmeye
koyuldu.
“-Buyurun ,içiniz ýsýnsýn.” mahcup bir þekilde ikramý kabul etti .
-Zahmet oldu gerçekten.
-Ne zahmeti evladým ben zaten içecektim hem benim konuðum hiç eksik olmaz.
Bekçi Ahþap iskemleye iliþti, iri ellerinin arasýnda çay bardaðý kayboluyordu.
-Evet delikanlý kimsin nesin kimlerdensin?
Boðazýný temizledi yutkunduktan sonra ;
-Ýsmim Tufan gazeteciyim ,aslýnda burada ne aradýðýmý bilmiyorum iþte olmam gerekiyordu ama kendimi garip bir þekilde burada buldum.
-Sence bu tesadüf mü?
-Bilmem belki de ,buraya gelmeyi planlamamýþtým aslýnda görmek istediðim birkaç arkadaþým vardý onlarý görecektim ara sokaklar beni buraya kadar getirdi.Yaðmurda
bastýrýnca sað olasýnýz sizde izin verdiniz buraya sýðýndým.
-Hiçbir yere tesadüfen gelinmez Tufan bey her þey onun takdirindendir tufaný görmeyen
Nuh hamd edemez.
Tufan bu konuþmanýn seyrine oldukça þaþýrmýþtý virane bir külliyede bir bekçinin oturaklý
sözler iþitmesi merakýný cezp etmiþti, meraký daha da artmýþtý kimdi bu adam ,hiç sevmediði ak sakalý dede hikayelerinin ortasýna düþmüþ gibi hissetti ,yanaklarý al al olmuþtu ne yapmalýydý .Konuþmanýn seyrine göre karar verecekti bu adam ya çok akýllý
ya da bir meczup.Buna nasýl karar verecekti bilemiyordu.
“-Evet dedi Tufan zorluklar sonrasý kurtuluþ .”
-Aynen öyle
Tufan konuþmanýn seyrini deðiþtirmek ister gibiydi konuyu kitaplara getirdi böylelikle
adamýn kiþiliði hakkýnda daha fazla bilgiye sahip olacaktý . Aklýna sabahleyin konuþtuðu
arkadaþýnýn sözleri geldi sende gazeteci meraký yok!Bu sefer Saim’in dediðini gibi yapacaktý beþ ne bir ka artýk devredeydi. Adama sorular soracak güzel bir röportaj ortaya çýkacaktý.Mesleðiyle ilgili iyi bir þeyler yapabileceðini düþünerek mutlu oldu.
-Kitaplarýnýzýn çoðu Osmanlýca .
-Bilir misin okumayý?
-Biraz en azýndan bazý harfleri çattýrabiliyorum üniversitedeyken meraktan bi ara kursa gitmiþtim fakat fazla geliþtiremedim.
-Keþke devam ettirseydin ne cevherler var ceddimizde.
-Doðru söylüyorsunuz ama çoðu zaten günümüz Türkçesine çevrilmiþ durumda.
-Günümüz Türkçesi mi ? Kuþa dönmüþ bir dile günümüz Türkçesi diye tanýmlýyor olmana
bir þey diyemem ama ceddimizin konuþtuðu dil daha zengindi.
-Orasý muhakkak fakat benim bu durumu düzeltecek ne gücüm nede ilmim var sonuçta bir gazetede haber yapan bir muhabirim.
-Gazete politik reklam malzemesinden baþka bir þey deðildir. Bir grup insan bir araya gelir ve toplumunda kendileri gibi düþünmesini isterler.Hatta öyle ki yangýn çýksa da söndürsek diyen itfayeciler gibi gazetecilerde bir skandal olsa da yazsak diye düþünürler.Orada ne yapýyorsun tam olarak ?
- Haber yapýyorum.
- O ne demek
- Yani olay mahalline gidip objektif bir gözle olanlarý okuyuculara duyuruyorum.
-Bi nevi kamu hizmeti yapýyorsun?
-Evet nevi öyle
-Peki insanlarýn bunlarý merak ettiðini kim belirliyor?
-Aslýna bakarsanýz olaylarýn seyrini biz belirlemiyoruz haber bizim ayaðýmýza geliyor.Önemi ve önemsizliðini yazý iþleri müdürü belirliyor.
-Týpký senin buraya gelmen gibi mi?
- Pek sayýlmaz buraya yolum iþi astýðým için düþtü.
-Yaptýðýn iþi seviyor musun?
-Aslýna bakarsanýz iþimi sevmiyorum ama iþimle ilgili iyi iþler yapmak hevesindeyim.
Garip istek diye mýrýldandý bekçi sevmediðin bir meslek için iyi þeyler yapma isteði sence
tuhaf deðimli?
-Evet ama insanlýða ben bu þekilde hizmet edebileceðime inanýyorum.
-Ýnsanlýða hizmet ettiðine mi inanýyorsun?
-Evet bir sakýncasý mý var? Kýzarak ses tonunu yükseltti.
-Kýzma evlat sadece sohbet etmeye çalýþýyorum amacým ne seni kýzdýrmak ne de hayatýný
sorgulamak .Yaþlý adam gözlerinin içine bakýyordu ,güven telkin eden bir hal içersindeydi ,bunca kýþta kýyamette kapýsýný açan bir ihtiyara kýzmasýný anlayamýyordu .Adamla konuþmasýnýn amacý haber deðeri taþýyan belki de gizli kalmýþ bir gerçeði çýkarmak olacaktý fakat yaþlý adam onu sorgular duruma düþmüþtü röportaj yapan deðil yapýlan gibi
hissetmiþti.
-Üzgünüm gerçekten gergin bir gün yaþýyorum ,kendimi iyi hissetmediðim için iþten çýkýp kendimi yollara attým .
-Sizi bu kadar genç yaþta üzüntülere sevk eden halleri sorsam umarým bana kýzmazsýnýz?
-Yo estaðfirullah ,bu gün hayatýn gerçekleri bana biraz daha aðýr geldi sonra hissettiklerim
beni daha da duygusallaþtýrdý .
-Hayat bir muamma çözebilene aþk olsun bunda garipsenecek bir þey yok Hayyam’ýn dediði gibi:“Yaþamýn sýrlarýný bileydin ölümün sýrlarýný da çözerdin;bu gün aklýn var bir þey bildiðin yok; yarýn akýlsýz neyi bileceksin?
-Yaþamýn sýrlarýný bilmek o kadar zor mu?
Yaþlý adamýn yüzünde tebessüm belirdi gözleri uzak ufuklara seyre daldý yüzündeki çizgiler belli belirsiz ortaya çýkýp kayboluyordu derin bir nefes aldý .
-Hayat öyle uzun      ve öyle kýsa ki…
-Nasýl yani?
-Þöyle, yaþadýðýn öyle anlar vardýr ki hiç bitmesini istemezsin yine öyle yaþadýðýn anlar vardýr ki bir an önce bitsin bu ýzdýrap diye içinden geçirirsin ama bir türlü bitmek bilmez
sürer sürer ,dayanmaya gücün kalmadýðýnda bir ýþýk belirir ve huzura kavuþursun. Hayat
iyi veya kötü yanlarýyla bizim belirleyemediðimiz renklilikte devam ediyor. Gök kuþaðýnýn tüm renkleri gibi en sevdiðin renkten en sevmediðin renge kadar görsel þölenini sunmaya devam ediyor.Ýnsan fýtraten hep iyi þeyler yaþamak istiyor ve iyi anlarýn bitmesini hiç istemiyor ama dünyadaki yaþam sonsuz deðil. Ýnsanlar bunu anlamak istemiyor .
-Siz gerçekten buna vakýf olmuþ gibi konuþuyorsunuz?
-Sence öylemi?
-Bence öyle.
-Keþke dermanýn bende olsa da ýzdýrap çeken ruhuna merhem olabilsem çekip çýkarabilsem seni bu bilinmezlik denizinden.
-Çok mu zor ?
-Sence kolay mý?
-Kolay olsa þaþardým.
-Bana zor gelen sana kolay gelebilir ,bana kolay gelen sana zor gelebilir.
-Herkes kendi meþrebince bir yol belirleyecek öyle mi?
-Hakikat birdir ona ulaþabileceksen her yol doðru yoldur sapkýnlýklara sapmadýðýn sürece ,
zaten sapkýnlýklara sapýnca doðru yol ,doðru olmaktan çýkar eðrilikler hakikatmiþ gibi gelir gözüne.
-Ben bazý þeyleri anlamakta güçlük çekiyorum.
-Nedir anlamakta zorlandýðýn?
-Hakikat anlayýþýnýz?
-Biraz daha açayým bana göre insan kendi kaderini kýsmen bir yere kadar belirleyebilir ama müdahale edemeyeceði alanlar vardýr bu müdahale edemeyeceði alanlarda manevra
kabiliyetin yoktur savaþ alanýnda düþmanla göz göze geldiðinde elini çabuk tutmalýsýndýr,
soðuk kanlý ve hýzlý hareket eden galip gelecektir.Bu benim kaderim ölmeyeceksem zaten
ölmem demek mantýklý deðildir.Biz gerçekten kukla sahnesindeyiz.Kuklacý felek usta,kuklalar da biz .Oyuna çýkýyoruz birer ; ikiþer;bittimi oyun sandýktayýz hepimiz.
-Bey amca gerçekten güzel bir anlayýþýnýz var.
-Estaðfirullah cahil konuþuyor iþte.
-Gerçekten bu konuþma bana iyi geldi ,yolumun buraya düþmesi ne tuhaf ?
-Bir çay daha içer misin?
-Elbette olabilir ama ben kendim alayým.
-Yo !benim evimde hizmeti ben yaparým .
-Peki…
-Gerçekten çay demlemeyi biliyorsunuz?
-Aciz kendine bakýyor iþte.
-Yalnýz mý yaþýyorsunuz?
-Evet.
-Böyle bir yaþamý kendiniz mi seçtiniz?
-Seçmek?
-Yani ilim sahibi bir insana benziyorsunuz neden böyle virane bir kulübe yaþýyorsunuz? Tercihlerden bahsetmiþtiniz burada yaþamayý siz mi istediniz?
-Yoksa ?
-Hayat macera mý merak ediyorsun?
-Tabi sakýncasý yoksa ?
-Baþlangýçta da belirttiðim gibi insan kendi kaderini belirleyemez yapabilecekleri kýsýtlýdýr.Kabiliyetleri çerçevesinde yapabilecekleri nelerse yapar . Ötesi yok.Virane bir kulübe yaþamaktan en ufak rahatsýzlýðým yok. Burada yalnýz yaþýyorum.
-Üzgünüm yaþadýðýnýz yerle ilgili en ufak kötü bir imada bulunmak istemedim sizi kýrdýysam özür dilerim.
-Kýrýlmak mý ?Aðaç dalý mýyým ki kýrýlayým?Buraya tanýdýk tanýmadýk bir çok dostum gelir kimileri beni sivri dilli ukala bir bunak gibi görür sözlerime dayanamayýp kýzar giderler ,eðrilerini gösterdikçe daha da kýzarlar beni gerçeklikten kopmuþ hayal aleminde yaþayan biriymiþim gibi tasvir ederler.Kimileri de benim gibi olamadýklarý için yüksünürler ama bana kýzanlarla ayný hayatý yaþarlar.
-Mutlu musunuz ?
-Mutlu olmak budalalarýn iþi aklý baþýnda olan bir insan mutluluk deðil huzuru arar .
-Huzurlu musunuz?
-Evet.
-Huzuru bulmak kolay oldu mu?
-Hem kolay oldu hem de zor .Kolay oldu .Çünkü kader gemisiyle denizine açýldým. Onca tufandan sonra bu sakin limana ulaþtým.Zor oldu çünkü hakikat arayýþýnda olan bir insan
deðildim.Hamdým ,piþtim, yandým.
-Eskiden ne meslek icra ederdiniz?
-Sana komik gelecek ama meslektaþýz.
-Gerçekten mi?Ýnanmýyorum.
-Neden bu kadar çok þaþýrdýn.
-Bilmiyorum, heyecanýmý mazur görün .Zira ayný mesleði yapmýþ büyüklerimizin tecrübeleri beni hep heyecanlandýrmýþtýr.
-Anlýyorum evlat beni de heyecanlandýrýrdý ,polis muhabirliðinden köþe yazarlýðýna
kadar devam etti basýn maceram.
-Sonra ne oldu ?
Yaþlý adamýn yüzü gerginleþti .Gözleri hafif buðulanýr gibi oldu .Oturduðu eski moda
iskemleden kalktý .Koli bantlarýyla saðlamlaþtýrýlmýþ cama doðru ilerledi .Ellerini arkasýna
kavuþturdu gence seslendi :
-     Yaðmur kesildi istersen sana burada neler yaptýðýmý anlatayým.
-     Tabi nasýl isterseniz bey amca .
-     Dýþarý çýkalým mý? Temiz hava iyi gelir ,zihni açar.
Yaþlý adam paltosunu giymeye koyuldu .Arkasýnda dikkat çekici bir yama vardý .Eðri büðrü olmuþ çizmelerini bir çýrpýda giydi .Veranda da bulunan küreðini omzuna dayadý. Neþelice seslendi:
-Hadi delikanlý iþler bizi bekler geliyorsun deðil mi?
Ne yapacaklarý konusunda en ufak fikri yoktu isteksizce yerinden doðruldu ,yaþlý adam:
-Korkma sen bir þey yapmazsýn yanýmda durursun ,sana daha ahaliyi tanýþtýracaðým.
-Kimi?
- Ahali ,komþularým,sýrdaþlarým ,hakikati anlamýþlarla tanýþmak istemez misin? Kekeleyerek cevapladý :E e evet tabi neden olmasýn?
Durum garip bir hal almaya baþlamýþtý ,konuþma birden kesilmiþ birileri yaþlý adamý çaðýrýyormuþçasýna harekete geçmiþti.Adeta yel deðirmenlerine saldýrmaya hazýr þövalyeliðe yetiþememiþ Don Kiþot gibiydi.Adamýn hal ve hareketlerindeki ani deðiþiklik genci biraz ürkütmüþtü ama merak daha baskýn çýkmýþtý . Ne yapacaklarýný kimlerle tanýþacaklarýný merak ediyordu.



     Külliyenin iç avlusuna açýlan kapýdan aðaçlýða doðru ilerliyorlardý.Bahçe selvi ,köknar ve çýnar aðaçlarýyla bezenmiþti . Aðaç dallarýnýn arasýndan güneþ ýþýðýnýn süzülmesi buraya ayrý bir güzellik katýyordu .Yapraklardan damlayan damlacýklar hala yaðmur yaðýyor hissini veriyordu.Mezarlýða doðru ilerlediler.
“-Ýþte burasý diye seslendi ”yaþlý adam.
Tufan allak bulak olmuþtu .Kulaklarý uðulduyordu. Mezarlarýn arkasýndan kendisine birilerin seslendiðini duyar gibi oldu. Bu kadarý fazla aklýmý kaybediyorum diye aklýndan
geçiriyordu. Yaþlý adam keyiflice sesini yükseltti:
-Hakikati anlamýþ bulmuþlarýn mekaný, komþularým,sýrdaþlarým.
-Kim ?
- Sýrdaþlarým, yoldaþlarým.
- Ölülerle mi konuþuyorsunuz ?
- Elbette ki onlar duyarlar ama cevap veremezler .
- Þu kabri görüyor musun?
- Ta Arabistan’dan gelmiþ , sence neden gelmiþ olabilir?
- Bu þehri feth etmek için gelmiþ doðduðu yere bak öldüðü yere bak .Hangi duygu bir insaný bu kadar uzak diyarlarda gözlerini yummasýna neden olabilir?
-     Bilemiyorum .
-     Tabi ki aþk .O aþk olmasa burada ne iþleri olacak.Yazýk yaðmurun etkisiyle nasýlda
toprak kapatmýþ kabirleri. Kürekle açmam lazým.
     Yaþlý adam dünyanýn en önemli iþini yapýyormuþçasýna iþe koyuldu bir o mezardan o mezara koþturuyordu her mezara isimleriyle sesleniyor , onlarla konuþuyordu ,genç aðaca
sýrtýný dayamýþ bu sevimli ihtiyarý izliyordu.Aklýnda hala cevaplanmamýþ sorular vardý.
Kimdi bu ihtiyar ? Burada neden yaþýyordu ? Gazeteci olduðunu söylüyordu. Neden býrakmýþtý mesleðini?Bu sorularýn cevaplarýný bugün öðrenmeliydi.Adam ter göl
içersinde kalmýþtý.Ýþini bitirdiðine inandýðýnda anlýný silerek gence seslendi:
-Acýktýn mý? Doðrusu ben çok acýktým. Ýnsan çalýþýnca çabuk acýkýyor.Kýzarmýþ ekmek yer misin?
Tufan aklýndaki sorularý bulabileceðini düþünerek teklifi çevirmedi.Yolda sürekli yaþlý adam yaþam konuþuyordu .Bu mezarlýðý nasýl adam ettiðinden tutunda , geceleri içmeye
gelen sarhoþlarý nasýl korkuttuðuna dair hikayeler anlattý .Kulübeye vardýklarýnda yaþlý
adam ýslanan çoraplarýný sobanýn üzerine astý.
-Üþüdük deðil mi ?diye seslendi
-Ben þimdi ýsýtýrým burayý . Birkaç odun attý mý tamamdýr.
-Bey amca gerçekten çok naziksiniz kendimi gerçekten önemli biri gibi hissettirdiniz.
-Bana gelen her konuk önemlidir evlat hem de hepsi.
-Ekmekleri kesiyorum birazda çay demledi mi yemede yanýnda yat.
-Bi þey soracaðým bey amca, dýþarýya çýkmadan önce meslektaþ olduðumuzu söylemiþtiniz?
-Sonra neden býraktýnýz?
Yaþlý adam tebessüm ederek konuþmasýna devam etti. Bir yandan kýzarmýþ ekmeklere tereyaðý sürüyordu .Birde mesleðini sevsen kim bilir neler baþaracaksýn diye mýrýldandý.
Peki anlatacaðým bende senin gibi muhabirlikten gelmiþ iyi bir gazeteciydim. mesleðimde baþarýlý olduðum kadar kýsa zamanda da dikkat çekmeyi baþarmýþtým. Büyük yazarlar yazýlarýma atýfta bulunup genç ve duyarlý bir kalem diye övüyorlardý beni .Baþarýlarým patronumuzun dikkatini çekmiþ olacak ki beni bir gün akþam yemeðine davet etti.

Yanýnda gelecekte karým olacak kýzý Þermin de bulunuyordu. O akþam kurulan samimiyetler benim daha da yükselmemi saðlamýþtý. Üç beþ ay sonra Þermin’le evlenmiþ gazetede bir köþem olmuþtu adý da : “Karanlýk Yazýlardý.”
“Sana bahsettiðim anlar vardý ya hiç bitmesini istemediðin anlar .O anlarý yaþýyordum.Mutlu anlarýma iki evlat eklendi.Hayatým boyunca içimde belli belirsiz bir huzursuzluk hissetmiþimdir.
     Ve bu huzursuzluðumda hep haklý çýkmýþýmdýr.Bundan tam yirmi sekiz yýl önce bir trafik kazasýnda eþimi ve çocuklarýmý kaybettim.Ondan sonra hayatým alt üst oldu aylarca aðladým.Neden diye sordum? Neden ben bu kaderi yaþamak zorunda olacaktým. Bir türlü anlam veremedim. Bu muammayý çözmeye çalýþtým kendimi okumaya verdim ,dünyanýn bir çok ülkesinde farklý insanlarla tanýþtým .Bazen nihilisttim, bazen bir senusi þeyhinin dizinin dibinde hizmetkardým . Hakikat arayýþým sürekli sürdü .Kimi zaman yandým, kimi zaman dondum. Sadece bir nedenin cevabýný bulabilmek için binlerce mil yol kat ettim .
“Nâm ü niþane kalmadý fasl-ý bahârdan
Düþdü çemende berk-i diraht i'tîbârdan

Eþcâr-ý bað hýrka-tecrîde girdiler
Bâd-ý hazan çemende el aldý çenârdan

Her yaneden ayaðýna altun akup gelür
Eþcâr-ý bað himmet umar cûybârdan

Sahn-ý çemende durma salýnsun sabâ ile
Azadedir nihâl bugün berk ü bârdan”

Yollar beni buraya kadar getirdi.Huzuru burada buldum. Ölüler arasýnda diri bir ölü ,sadýk hizmetkarlarý Nuh Kara .”
-Ýþte benim hayat hikayem evlat.
     Tufan þaþýrmýþ bir þekilde adamýn yüzüne bakýyordu ,yaþlý adamýn yüzündeki tevekkülü gördü .Týpký hasadýný bekleyen köylülerin ki gibiydi.
     Gün bu saklý cennette bitmek üzereydi .Böyle sevimli bir ihtiyarý daha fazla rahatsýz
etmemeliyim diye aklýndan geçirdi .Tufan yaþlý adamdan müsaade istedi elini öptü.
-Yine görüþür müyüz bey amca?
-Orasýný bilemem kader kýsmet.
-Belki …
Dün gece yedi altmýþ beþ’in yanýna yazdýðý sözler yaþlý adamýn dilinden kulaðýnda çýnlýyordu:
“Yüreðini yeð tut. Uçacaksýn bu diyarlardan turnalar misali ,üþüse de bedenin üþümeyecek ruhun.Ya yaþamakla uðraþýrsýn ya da ölmekle .Ölüm sana gelene kadar sen hayatý erdemli bir þekilde yaþa. Huzur seni bulacaktýr. Beklemek yok ,þimdi hoþça kal.”

Halil Ýbrahim Þan
Þubat 07 , VEFA






















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ne Kadar Kirlisin Ýsrail [Þiir]
Lorem Ýpsum Dolor Sit Amet [Þiir]
"Yaþasýn Küresel Ýntifada! "" [Deneme]
Dualarýn Zaferi [Eleþtiri]
Kirlenmek Güzel Deðildir [Eleþtiri]
Ýçimizdeki Ýsrailliler [Eleþtiri]
Anam Dedi ki: Aþ Ýstersin? [Eleþtiri]


halil ibrahim þan kimdir?

Türkiyenin en çok okunan kültür sanat portallarýndan Semaver Dergisinin genel yayýn yönetmenliðini yapmakta.

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © halil ibrahim þan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.