..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özyaþamöyküsü baþka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eþsiz bir araç. -Philip Guedella
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Erotik > Hardal Biber




13 Eylül 2007
Karþýlýksýz Aþk  
Alýþtýðýmdan olacak kokuyu burnuma eskisi kadar kötü gelmiyordu. Koltuðununaltýna burnumu dayayýp hýrýltýlar çýkararak uyuklamaktan büyük keyif almaya baþlamýþtým.

Hardal Biber


Onun, beni tanýmaktan ne kadar uzak olduðuna bir kez daha þahit olmuþtum. Üstelik bu seferinde kimsenin aklýna da uymuþ deðildi. Kocaman bir kabýn içine su doldurmuþtu. Üstünde baloncuklar uçuþan suya beni soktuðunda canhavliyle elini týrmaladým.


:CBED:
O, beni alýp evine götürmeden önce üç kardeþim ve annemle birlikte büyük bir hangarýn ucra bir köþesinde yaþayýp gidiyordum. Annemizin babanýzdýr, saygýda kusur etmeyin, dediði kocakafa arada bir yanýmýza uðrardý. Akýllarýna düþtükçe önümüze yiyecek bir þeyler koyan hýrpani kýlýklý bir kaç adamdan baþka arayýp soranýmýz yoktu. Onu daha evvelden de birkaç kez görmüþtüm. Diðerlerinde oldukça farklý görünmüþtü gözüme.

Annemden kardeþlerimden ayrý kaldýðým için üzgün olduðumu söyleyemem. Þimdi bulunduðum yerde mutlu olup olmadýðý mý söyleyemediðim gibi... Mutluluk nedir bilmiyorum. Aslýna bakýlýrsa böyle karýþýk kavramlara kocaman kulaklarým arasýna sýkýþmýþ kalmýþ beynimi de yormak istemiyorum. Karným doydu mu, oynayacak bir þeyler buldu mu, bir de çok sýk olmamakla birlikte tüylerimi sürtüp býrakabileceðim sýcak bir beden, yalancýktan diþleyebileceðim, týrmalayabileceðim bir el oldu mu yetiyor bana.

Beni eline alýp üstünkörü okþadýktan sonra bir karton kutuya atmak istemiþti.
Celimsiz bedenimin ne denli güçlü kaslarla çevrilmiþ olduðunu bilmiyordu gafil. Kapaklarýnýn arasýndan zýplayýp kutudan çýktým. Saklandýðým yerden arada sýrada da olsa bana yiyecek bir þeyler veren kiþilerin yardýmýyla çýkarýldým. Yeniden onun sýcak avuçlarýnýn iþindeydim. Baþýmýza toplanan kalabalýktan saçma sapan öneriler geliyordu. Sonunda beni, içinde az önce beni içine koymaya çalýþtýðý karton kutu da olan bir yere hapsetti. Az sonra da içinde bulunduðum yerle birlikte hareket etmeye baþladýk. Miyavladým. Sesim þimdi olduðu denli güçlü çýkmýyordu.

Çok da umrumda deðildi nereye gittiyim. Annem kardeþlerimle birlikte bizi emzirirken yakýnda birbirimizden ayrýlmamýz gerektiðini söylemiþti. Minik patilerimin týrnaklarýný tüylerimin arasýna gömer annemin pek de verimli olduðunu söyleyemeyecegim memelerine bastýrýrdým. Annem annem diye bahsediyorum ama size daha onu anlatmadým. Benim annem sokaklarda sürtüp duran bildiðiniz kedilerden biriydi.

Bizi doðuracaðýnýzý anladýðýnda bula bula her yaný kötü kötü kokan o hangarý bulmuþ. Yiyecek ne bulmuþsa bulmuþ bizi doðurmuþ. Ben ayaklanýp da ortalýkta dolaþtýðýmda yiyecek bir þey bulamamýþtým. Annemin arada sýrada diþlerinin arasýna takýp getirdiði kuyruklu þeylere ise, yanaþmaya korkuyordum. Annem kýpýrdayacak hali kalmayan kuyruklu avlarýný önümüze atýverirdi. Henüz hafif hafif kýpýrdayan kuyruklarýyla oynamaya bayýlýrdým.

Kardeþlerimden ikisi, içinde yaþadýðýmýz hangar gibi kapkaraydý. Pek nazenin olan kardeþiminse tüyleri açýk sarý... Ben, annemin getirdikleri kuyruklulara benzemiþim. Sanrým bize hamileyken, annem onlara özenmiþ, yakaladýkça onlarý yemiþ. Beni onlardan nasýl ayýrt ettiðini halen anlamýþ deðilim.

Beni getirdiði yerde karanlýk bir yere kapamýþtý. Yukarlardan bir yerden sular damlýyorlardu. Yere çarpan her su damlayýsla kocaman kulaklarým seyirip duruyordu.

Onun, beni tanýmaktan ne kadar uzak olduðuna bir kez daha þahit olmuþtum. Üstelik bu seferinde kimsenin aklýna da uymuþ deðildi. Kocaman bir kabýn içine su doldurmuþtu. Üstünde baloncuklar uçuþan suya beni soktuðunda canhavliyle elini týrmaladým. Caný yanmýþ olmalý . Baðýrdý. Islanýp birbirine yapýþan tüylerime o baloncuklarý sürmeye çalýþýyordu. Kulaðýma eðilip bak cici olacaksýn kes sesini dedi. O anda dudaklarýnýn týrnaklarýmla yýrtabilirdim. Yapmadým. Beni o kabýn içinden çýkardýðýnda silkelendim. Bak ne güzel tertemiz oldun diyordu. Onun temizlikten ne anladýðý yanaþtýkça burnumun direðini sýzlatan kokusundan belliydi. Benim dilimle tüylerimi yalayarak yaptýðým þeydi temizlik. Tüylerimin yapýþ yapýþ ýslanmasý deðil. Ona inat ýslak tüylerimi yaladým. Günlerce tüylerim döküldü.

Kulaðýma eðilip Kamo diye baðýrdýðý günden beri beni yanýna çaðýrýrken bu sözcüðü tekrar ediyor. Oysa biz kedilerin evrensel caðrýlmaya yöntemi var. Gel pisi pisi demesi onun yanýna gitmeme yeter.
     
Yeni yerimde yemekten yana derdim yok. Diþlerimin arasýnda kýkýrdatarak yediðim bir þeyler veriyor bana. Bir kabýn içine koyduðu kuma soktu beni . Belli ki bana tuvaletimi yapacaðým yeri göstermeye çalýþýyordu. Ben, inatla onun üstündeki tuþlara parmaklarýyla vurup durduðu kapaðý açýlmýþ kutu görünümlü kara þeyi koyduðu masanýn altýna tuvaletimi yapmaya devam ettim. Gün boyu o masanýn önüne çektiði sandalyede oturup duruyordu. O kara þeyin tuþlarýna basarken sanki dünyanýn en önemli iþini yapýyordu. Gözlerini kara þeyin parlak beyaz camýna dikip tuþlara parmak uclarýyla vurup duruyordu. Benim tuvalet olarak masasýnýn altýný seçtiðim için alýnmýþ gibiydi. Kum dolu kaba yaparsam pisliðimi, rahatlayacaktý. Biliyorum. Onu umutlandýrmak için kabý kokladým, kokladým... Masanýn altýna pislemeye devam ettim.
     
Alýþtýðýmdan olacak kokuyu burnuma eskisi kadar kötü gelmiyordu. Koltuðununaltýna burnumu dayayýp hýrýltýlar çýkararak uyuklamaktan büyük keyif almaya baþlamýþtým. Hazdan gözlerimi yummuþ, etli parmaklarýmýn ucundan minik hançerler gibi çýkan týrnaklarýmý etine batýrýyor, caným çektikçe beni okþayan ellerini hafifçe diþliyordum. Hiç de canýný yakmayacak þekilde yaptýðým bu hareketler onu kýzdýrýyor, beni bulunduðum yerden aþaðý atýyordu. O týrnaklayýþlarýn, diþlemelerin bir ayinin vazgeçilmez öðeleri olduðunu anlamýyordu.

Çoðu zaman tek baþýmaydým. O beni býrakýp gidiyordu. Güneþ yüzünü göstermeden gittiði günün ardýndan iki üç güneþ dönümü gelmediði oluyordu.

Artýk onu daha fazla üzmemek için kum kabýna beceriyordum. O, giderken kum kabýnýn yanýndaki üç gözlü tasa o çýtýrdak þeylerden koyuyordu. Her gün için ayný miktarda yiyeceðimi hesaplýyordu. Bunca gün bir arada olmamýza karþýn hala beni tanýmamakta israr ediyordu. Dönüp de geldiðinde çokcasý o çýtýrdak þeyleri bitirmediðim oluyordu. Caným çekmiyordu. Yapayalnýz kaldýðým günler boyu onun ayaðýndan çýkartýp attýðý garip kokulu þeylerle oynayýp duruyordum. Karnýmýn ortasýna yatýrýp durduðum sönüp gitmiþ ayak parçasýný tekmeliyor, diþliyor... Onunla birlikte yuvarlanýp duruyordum.
     
Yanýmda sarý tüylü nazenin kardeþim olsa ne iyi olurdu. Onun ambar tozuyla karaya çalmýþ tüylerini yalardým. O da benim garip kokulu tüylerimi... Benim o baloncuklu suya soktuðundan beri tüylerimi yalamaya kalktýðýmda içim kalkýyordu. Tüylerimin yaþadýðýmýz ambarýn kokusuyla tütsülü olduðu günleri özlüyordum.
     
Onun kardeþimi alýp getirmesini istiyordum. Kardeþimin sarý beyaz, tüylü bedenini sarý gözlerini gözümün önüne getirmeye çalýþýyordum. Zorlanýyordum. Onu düþüncemde canlandýrýp, yanýma çaðýrýyordum. Biliyordum beni evine alýp getiren O, akýlsýz adamýn yanýna yanaþsa, bacaklarýna sürtünse onu alýp benim yanýma getirecekti. Onu düþüncemle yönlendirmeyi denedim. Bunu baþarmayý umuyordum.
     
Aklým takýlýp kaldýðý yerde gözlerimin kendiliðinden kapandýðýný anýmsýyorum. Hangarýn derinliklerinden homurdanarak, boynuzlarýný yere sürterek ilerliyen, kýsa tombul tekerli kocaman þeyin acý acý haykýrýþýna uyandým. Kara kardeþlerimden birinin parçalanmýþ bedeni yere yayýlmýþtý. Etrafýný saran kardeþlerimin kirden, pislikten solmuþ tüyleri, cýlýzlýktan, kemiklerini bir torba gibi sarýyordu. Zapzayýftýlar. Annem de herzamanki gibi kurumuþ kalmýþ haliydi. Kardeþlerimle ayný batýmda doðduðumuza bizi bilmeyen biri kesinlikle inanmazdý. Ben onlara göre çok daha cevandým. Nazenin kardeþimin gözlerinin kenarýna kara yaðlý sürmeler birikmiþ gibiydi.
     
Kuyruðumunun bitim yerine bir ok saplanmýþ gibi silkindim. Tüylerim kabarýp kalkmýþtý. Dilim damaðýma yapýþmýþtý. Aðýr aðýr kum kabýmýn durduðu yere ilerledim. Üçlü kabýn önünde isteksizce durdum. Caným hiçbir þey yemek istemiyordu. Damaðýmý daðlayan dilim aðzýmýn içinde büyümüþ kalmýþtý. Kenarlarý týrtýklý su kabýna yanaþtým. Dilimini çukurlaþtýrdým. Kabýmdaki suyu yudumlayacakken içim bunaldý. Dilimin ucuyla yerde birikmiþ su damlarýný süpürdüm.
     
Aklý aklýma uymasa da koltuðunun altýna yanaþýp hýrýdayarak uyuyabildiðim biri olduðu için þanslýydým. Her ne kadar ben bunu ona önem verdiðim yapýyordumsa da onun oturup durduðu masanýn altýna pislemekten vazgeçmekle iyi etmiþtim. Artýk onun koltukaltýna ýslak burnumu sokup uyurken týrnaklarýmý oturduðu koltuðun koluna hafifce batýracaktým.

2007



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þehir, Dað ve Çocuk…
Bankamý Boynuzladýlar
Bu Þehir
Obur Öküzler
Güldemdekiler 2
Türk Nikahlý Kuvvetleri Yönetime Elkoydu.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sevme Organý [Deneme]
Savaþýn Gerçek Tadý [Deneme]
Köþeli Karpuz [Deneme]
Geç Kalmýþ Bir Bayram Ýlaný [Deneme]
80'ler Okan Bayülgen Hakký Devrim ve Ötekiler [Eleþtiri]
Güldemdekiler 1 [Eleþtiri]
28 Yýl Önce 28 Yýl Sonra [Eleþtiri]
28 Yýl Önce 28 Yýl Sonra [Eleþtiri]
Aziz Nesin Vakfina Yapýlan Saldýrýlar Ýlk Deðil [Eleþtiri]
28 Yýl Önce 28 Yýl Sonra [Eleþtiri]


Hardal Biber kimdir?

Ferrari'si Olmadan Bilge Olmaya Soyunan Taksi Þöförü.

Etkilendiði Yazarlar:
Voltaire, V.Hugo, K.Marks, Netekim Kenan


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hardal Biber, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.