"Hayranlýðý o dereceye vardý ki; yere düþtü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Þimdi hangi bulutun ardýndan buralarý gözlüyorsun bilmiyorum. Bugün yokluðunun üzerinden tam 10 gün geçti. Gözümü her kapadýðýmda yanýmda olman, hayatýmýzdan çekilen soluðunun yerini tutmuyor inan. Kasým 2005 – Tatile gidecektin. O kadar heyecanlý, o kadar hevesliydin ki; iþ yerimden izin alýp senle gelmeyi bile düþündürmüþtün bana. Nasýl olsa yalnýz olacaktýk ve ikimiz baþbaþa olduðumuzda, baba-kýz herþeyimizi paylaþabilecektik. Gitmeden altý ayda bir yaptýrdýðýn check-up' larýný yaptýrýp öyle gitmeye karar verdin. Kanlarýn alýndý, ultrasonlarýn, filmlerin çekildi. 1 gün sonra sonuçlarýn çýkacak ve hemen arabana binip yazlýðýmýzýn yolunu tutacaktýn. Ertesi gün masamda çalýþýrken telefonum çaldý. O gün ilk defa telefonum aðlaya aðlaya çaldý. Ablamýn telefondaki sesi soðuktu. Kan deðerlerinden birinin çok yüksek olduðunu söyledi. Evin en soðukkanlýsý bendim. Paniðe gerek yoktu. Ya cihazda bir sorun vardý ya da cihazda. Ýnsan saðlýk sektöründe olduðu zaman üretebilecek çok fazla senaryo bulabiliyor. Hastanenin cihazý bozulmuþ olmalýydý, ya da kalibrasyonu gerekiyordu... bir sürü bahane... Karar verdim; tekrar kaný alýnacak ve baþka bir yerde bakýlacaktý ayný deðerlere. Hemen yanýma çaðýrdým babamý. Ýþ yerimin karþýsýnda bulunan laboratuvara kan vermeye geldi. Ve baþladý gergin bekleyiþ. 3 saat sonra belli olacaktý “BABAMIN KANSER OLUP OLMADIÐI”. O üç saat nasýl geçti bir ben biliyorum. 3 saat sonunda bugün bile kabullenemediðim gerçeði öðrendim. Babam “pankreas kanseri” ydi. Hemen internete girdim ve pankreas kanseri yazýp “search” tuþuna baþtým. Keþke basmaz olaydým. Evet, kanserin çaðýmýzýn en zor hastalýklarýndan biri olduðunu biliyordum. Bir çok kanser çeþidi hakkýnda yazýlar okumuþ, bir çok kanserli hasta ile uzun uzun sohbet etmiþtim. Ama pankreas ca hakkýnda en ufak bir fikrim yoktu. Ve maalesef oldu. Pankreas ca hastalarý genellikle 6 ay gibi bir süre yaþamaktalarmýþ. Yapýlan istatistiklere göre %4' lük kýsmý 1 yýl, %1' lik kýsmý da 2-3 yýl yaþayabiliyormuþ. Kulaklarým çýnlýyor, ekran gözümün önünde dönüyor, ellerim titriyordu. Klavyeye çarpan gözyaþý seslerim beynimde çýnlýyordu resmen. Bu bir þaka olmalýydý. O benim babamdý ve daha ölemezdi. O ölemezdi. Onla tatile gitmeliydik. Çayýmýzý demleyip; yazlýðýmýzýn terasýnda uzun sohbetlere dalmalý, sonra bir el tavla atmalý, yenen yenilenle uyuyana kadar dalga geçmeliydi. Daha biz onla tavla oynayacaktýk... Daha biz onla... Acil olarak ameliyat kararý verildi. Taný konduktan 1 hafta sonra babam hastaneye yatýrýldý. Günde 3 km. yürüyen, saðlýksýz diye içinde katký maddesi bulunan besin maddelerini yemeyen, sigara içmeyen, alkol kullanmayan babam, bir tanecik babam, þimdi hastane odasýndaydý. Önce ona kanser olduðunu söylemedik. Pankreasýnda bir kitle olduðunu, bu kitlenin alýnacaðýný ve sonrasýnda patoloji sonucuna göre taný konacaðýný söyledik. Yüzümüze anlamsýz anlamsýz bakýyordu. Gözleri diyordu ki “ iyi de bir yazlýða gidip gelseydim, ne acelesi vardý da hemen beni yatýrdýnýz”. Babam hastaneden çýkana kadar bir daha gözlerine bakmadým. Ameliyat olacaðý hastanede, kendisi ile ayný katta yatan her hasta kanserdi. Ve babamda çok zekiydi... Ameliyatý 5 saat sürdü. Pankreasýnýn bir kýsmý, dalaðý alýnmýþtý. Ama en acý olaný, kanser yayýlmýþtý. Baðýrsak üzerindeki metastazlarý da temizlemiþlerdi. 6 ay önce yaptýrdýðý check-up ta herþey yolundayken; 6 ay sonra vücuduna yayýlmýþ bir ölüme sahipti artýk. Bu haber bizi iyice yýkmýþtý. Ameliyat sonrasý tanýdýðým doktorlarla konuþtuðumda hepsi “metin olmamý, ama 6 aydan fazla yaþayamayacaðýný” söylemiþlerdi. Metin olmak! Söylemesi ne kadar kolay. Dinlemesi de... Ya sonrasý... Babamý ameliyat sonrasý Yoðun Bakýma aldýlar. Ertesi gün görmeme izin verildi. Yeþillerimi giydim. Ýçeri girdim. Babamý odanýn kapýsýnýn tam karþýsýna yatýrmýþlardý. Elleri yataða baðlanmýþtý. Ýnliyordu. Ýki saniye gözünü açtý. Beni gördü. “Ebru, ölüyorum!” diye baðýrdý. Yoðun Bakýmdan nasýl kaçarcasýna çýktýðýmý bilemedim. Kaç saat aðladým, ne yaptým þu an hatýrlamýyorum. Ama babamýn “ölüyorum” sözü, babamý kaybettiðim ana kadar hep kulaklarýmda çýnladý. Yoðun Bakýmda geçen 7 uzun gün sonunda babamý odasýna çýkardýlar. Israrla patoloji sonucunu öðrenmek istiyordu. Hiç birimizde bunu itiraf edecek cesaret yoktu. 10 gün önce eþofmanýný giyip koþuya giden bir adama, “ameliyat esnasýnda aslýnda sana müdahale yapýlmadan geri kapatýlacaktýn. Fakat doktor yakýný olduðundan ötürü seni ameliyat ettiler” diyemedik. Týp dilinde buna “inop” diyorlar. Hastayý açtýktan sonra hastalýðýn yayýldýðý görülüyor ise, normalde hastalarý ameliyat etmeden geri kitleleri ile beraber kapatýyorlarmýþ. Kitlelerin temizlenmesi bu tür hastalarda, hastalýðýn ileri evrelerinde aðrýsýný azaltýrmýþ. Yani kimse boþuna uðraþmýyor. Allah' tan babamý tekrar kapatmadýlar. Odasýna çýktýktan yaklaþýk 1 hafta sonra babamý eve götürdük. Kemoterapi görmesi gerekiyordu ve bunun içinde babama hastalýðýný anlatmamýz lazýmdý. Ve sonunda tüm soðuk kanlýlýðýmýzla babamýza gerçeði ifade ettik. Yaþadýðý 10,5 ay boyunca internete girip hastalýðýný araþtýrmasýn diye hergün nasýl dua ettim anlatamam. Tanrý sesimi duymuþ olmalý ki, babam son 4 aya kadar yaþama umudunu hiç yitirmedi. Yaklaþýk 15 gün sonra kemoterapiye baþladý. 15 gün arayla tedavisi uygulanýyordu. Ýlk üç ayýmýz gayet kolay ve rahat geçti. Sonraki tedavilerinde, kendini kötü hissetmeye baþladý. Her tedavi sonrasý 3 gün yataðýndan çýkmaz oldu. Artýk eskisi kadar yemekte yiyemiyordu. Ameliyat olduðundan bu yana 15 kilo vermiþti. Saçlarý dökülmüþ, kalan saçlarý bembeyaz olmuþtu. Her geçen gün gözümün önünde eriyip gidiyordu. Ama ne yalan söyleyeyim umutluyduk. Genede ayaða kalkýyor, bahçeye çýkýyor, alýþ veriþini yapýyordu. Kemoterapi süreci bitmeye yaklaþmýþtý. Sürekli babama “az kaldý, biraz daha sýk diþini” diye moral veriyorduk. O da çok umutluydu. Kemoterapi bitecek yazlýða gidecekti. Geriye kalmýþtý 2 kür tedavi. Yani 1 ay. Bu hastalýðýn ne denli kötü olduðunu bilmeme raðmen; bana da 1 ay sonra herþey bitecek gibi gelmiþti. Baþýmýza gelecekleri göremeyecek kadar umutluydum. Ýlk önce babamýn sürekli karnýný mýncýklamasýndan þüphelendim. Eli sürekli dren yerindeydi ve orada bir þeyin varlýðýný yokluyordu. Birgün cesaretimi toplayýp, sordum; “aðrýn mý var baba” diye. “Yok kýzým aðrým yokta, sanki dren yerinde bir kitle var” dedi. Elimi bildiðim tüm dualarý okuyarak karnýna götürdüm. Fýndýk büyüklüðünde bir sertlikti ilk hissettiðim. Ama kaybedilecek zaman yoktu. Babamý ertesi gün hemen ameliyatýný yapan doktoruna götürdük ve ayný gün o kitlede çýkarýldý. O kitle ile beraber, beynimizdeki ve kalbimizdeki umutlarda böylece çýkarýlmýþ oldu. Sürekli tetkikler, kanlar, tedaviler... Yeni bir þey bulunamýyordu. Kan deðerleri artýyor ama vücutta gözle görülür bir þey saptanamýyordu. Ve babam karar verdi. Tedaviye ara verecek ve yazlýða gidecekti. 1 kür kemoterapisini býrakarak yazlýða annemle beraber gittiler. Her gün konuþuyorduk. Sesi çok iyi geliyordu. Annem iþtahýnýn açýldýðýný ve çok mutlu olduðunu söylediðinde, yere göðe sýðmayan bir çocuk oluveriyordum. 1 haftalýk tatil molasýndan, kemoterapiyi görmek üzere döndü. Döndüðünde gerçekten çok iyi görünüyordu. Hasta olmadan önce nasýlsa þimdi de öyleydi sanki. Öyle bir sevinçle anlatýyordu ki; “bak kýzým, kollarýmda ne güzel tüylerim yeniden çýkmaya baþladý”, “öyle güzel yemekler yedim ki”, “ oranýn havasý ömrüme ömür kattý”. Duydukça sevincimden çýldýrýyordum. Üzüntümden çýldýrmama az kaldýðýný tahmin bile edemiyordum. Döndükten 5 gün sonra son kemoterapisini de aldý. Son kemoterapide herþeyin bitmesini beklerken, yeni bir baþlangýca girmiþtik. Tekrar kemoterapiye baþlanmasý kararý alýndý. Yeni ilaçlar, saðlýk bakanlýðýndan izinler, ne olduðumuzu anlayamadýk bile. Ama artýk dayanacak gücüm kalmamýþtý. Her geçen gün zayýflýyor, iþtahý azalýyor, aðrýlarý artýyordu. Aðrýlarý yüzünden tekrar tomografi çektirme kararý alýnmýþtý. 20 gün önce çekilen tomografi temiz olduðuna göre, þimdi çekilecek olanda da çok bir þey çýkmaz diye umut ediyorduk. Böyle zamanlarda zaten hep umut etmekle yetiniyorsunuz. Dua ediyor, kendinizi olmadýk umutlarla kandýrýyorsunuz. Kontrolleri öncesi babamýn iþtahý tamamen kapandý. Zamanýný odasýnda yatarak geçiriyordu. Tedaviye ne zaman baþlayacaðý konusunu kendi kararýna býrakmýþtýk. Toparlanmak istiyordu. Nasýl isterse öyle olmalýydý. Tekrar yazlýða gitme kararý aldý. Oranýn kendisine moralmen iyi geleceði kanaatindeydi. Biz arabayý kullanýp kullanamayacaðýndan bile endiþeliydik. Çünkü o lanet aðrýlarýný dindirmek için artýk morfin bantlarý kullanmaya baþlamýþtýk. Hatta anti-depresan kullanmasý yönünde kendisine baský yapýyorduk ama nafile. Güçlü olduðunu ve ölümden korkmadýðýný söylüyordu. Ablamý, biricik torununu ve annemi yanýna alarak gitti. Beynim ve kalbimde onla gitmiþti. Orada havalar çok ýsýnmýþ. Ve gittiði günden beri aðzýna tek bir lokma bile sokmamýþ. Konuþmamýþ. Kalkmamýþ. Hemen dönmelerini istedik ama artýk babam araba kullanacak durumda deðildi. Oradan biri ile yola çýktýlar ve döndüðünde babamý tanýyamadým. Onu atletiyle gördüðümde gözlerime inanamamýþtým. Bir deri bir kemik kalmýþtý.. Tomografiden önce gerekli kan testleri yapýldý. Kan sonucu, ürkütücü derecede yüksekti. Ýnsanýn hergün baþýna dünyalar yýkýlýr mý... Yýkýlýrmýþ... Ne dünyam kalmýþtý, ne de umudum. Tomografiside kan tetkikini destekler sonuçlandý. Karaciðerde, karýnda, pankreasýn kalan kýsmýnda, böbrek üstünde bir çok kitlesi vardý. Artýk acýmasýzlýk her yerindeydi. Ýþte en kötü günlerimiz böylece baþlamýþ oldu. (Bu yazýnýn devamýný yazmaya hala cesaret edemiyorum. Yaþadýðým þeyleri, ne ona ne de kendi hayatýma yakýþtýrabiliyorum. Sanki bugün kapý çalacak ve o gittiði yerden dönecek. Tüm babalarýn mekaný cennet olsun...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ebru, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |