..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlýðý o dereceye vardý ki; yere düþtü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > ebru




9 Aðustos 2007
Babam' A  
Seninle yeniden 1 dakika için 1 ömür versem... çok geç...

ebru


Daha biz onla tavla oynayacaktýk... Daha biz onla...


:ECGH:
Caným Babam;

Þimdi hangi bulutun ardýndan buralarý gözlüyorsun bilmiyorum. Bugün yokluðunun üzerinden tam 10 gün geçti. Gözümü her kapadýðýmda yanýmda olman, hayatýmýzdan çekilen soluðunun yerini tutmuyor inan.

Kasým 2005 – Tatile gidecektin. O kadar heyecanlý, o kadar hevesliydin ki; iþ yerimden izin alýp senle gelmeyi bile düþündürmüþtün bana. Nasýl olsa yalnýz olacaktýk ve ikimiz baþbaþa olduðumuzda, baba-kýz herþeyimizi paylaþabilecektik.

Gitmeden altý ayda bir yaptýrdýðýn check-up' larýný yaptýrýp öyle gitmeye karar verdin. Kanlarýn alýndý, ultrasonlarýn, filmlerin çekildi. 1 gün sonra sonuçlarýn çýkacak ve hemen arabana binip yazlýðýmýzýn yolunu tutacaktýn.

Ertesi gün masamda çalýþýrken telefonum çaldý. O gün ilk defa telefonum aðlaya aðlaya çaldý. Ablamýn telefondaki sesi soðuktu. Kan deðerlerinden birinin çok yüksek olduðunu söyledi. Evin en soðukkanlýsý bendim. Paniðe gerek yoktu. Ya cihazda bir sorun vardý ya da cihazda. Ýnsan saðlýk sektöründe olduðu zaman üretebilecek çok fazla senaryo bulabiliyor. Hastanenin cihazý bozulmuþ olmalýydý, ya da kalibrasyonu gerekiyordu... bir sürü bahane... Karar verdim; tekrar kaný alýnacak ve baþka bir yerde bakýlacaktý ayný deðerlere. Hemen yanýma çaðýrdým babamý. Ýþ yerimin karþýsýnda bulunan laboratuvara kan vermeye geldi. Ve baþladý gergin bekleyiþ. 3 saat sonra belli olacaktý “BABAMIN KANSER OLUP OLMADIÐI”. O üç saat nasýl geçti bir ben biliyorum. 3 saat sonunda bugün bile kabullenemediðim gerçeði öðrendim. Babam “pankreas kanseri” ydi.

Hemen internete girdim ve pankreas kanseri yazýp “search” tuþuna baþtým. Keþke basmaz olaydým. Evet, kanserin çaðýmýzýn en zor hastalýklarýndan biri olduðunu biliyordum. Bir çok kanser çeþidi hakkýnda yazýlar okumuþ, bir çok kanserli hasta ile uzun uzun sohbet etmiþtim. Ama pankreas ca hakkýnda en ufak bir fikrim yoktu. Ve maalesef oldu. Pankreas ca hastalarý genellikle 6 ay gibi bir süre yaþamaktalarmýþ. Yapýlan istatistiklere göre %4' lük kýsmý 1 yýl, %1' lik kýsmý da 2-3 yýl yaþayabiliyormuþ.

Kulaklarým çýnlýyor, ekran gözümün önünde dönüyor, ellerim titriyordu. Klavyeye çarpan gözyaþý seslerim beynimde çýnlýyordu resmen. Bu bir þaka olmalýydý. O benim babamdý ve daha ölemezdi. O ölemezdi. Onla tatile gitmeliydik. Çayýmýzý demleyip; yazlýðýmýzýn terasýnda uzun sohbetlere dalmalý, sonra bir el tavla atmalý, yenen yenilenle uyuyana kadar dalga geçmeliydi. Daha biz onla tavla oynayacaktýk... Daha biz onla...

Acil olarak ameliyat kararý verildi. Taný konduktan 1 hafta sonra babam hastaneye yatýrýldý. Günde 3 km. yürüyen, saðlýksýz diye içinde katký maddesi bulunan besin maddelerini yemeyen, sigara içmeyen, alkol kullanmayan babam, bir tanecik babam, þimdi hastane odasýndaydý.

Önce ona kanser olduðunu söylemedik. Pankreasýnda bir kitle olduðunu, bu kitlenin alýnacaðýný ve sonrasýnda patoloji sonucuna göre taný konacaðýný söyledik. Yüzümüze anlamsýz anlamsýz bakýyordu. Gözleri diyordu ki “ iyi de bir yazlýða gidip gelseydim, ne acelesi vardý da hemen beni yatýrdýnýz”. Babam hastaneden çýkana kadar bir daha gözlerine bakmadým. Ameliyat olacaðý hastanede, kendisi ile ayný katta yatan her hasta kanserdi. Ve babamda çok zekiydi...

Ameliyatý 5 saat sürdü. Pankreasýnýn bir kýsmý, dalaðý alýnmýþtý. Ama en acý olaný, kanser yayýlmýþtý. Baðýrsak üzerindeki metastazlarý da temizlemiþlerdi. 6 ay önce yaptýrdýðý check-up ta herþey yolundayken; 6 ay sonra vücuduna yayýlmýþ bir ölüme sahipti artýk. Bu haber bizi iyice yýkmýþtý. Ameliyat sonrasý tanýdýðým doktorlarla konuþtuðumda hepsi “metin olmamý, ama 6 aydan fazla yaþayamayacaðýný” söylemiþlerdi. Metin olmak! Söylemesi ne kadar kolay. Dinlemesi de... Ya sonrasý...

Babamý ameliyat sonrasý Yoðun Bakýma aldýlar. Ertesi gün görmeme izin verildi. Yeþillerimi giydim. Ýçeri girdim. Babamý odanýn kapýsýnýn tam karþýsýna yatýrmýþlardý. Elleri yataða baðlanmýþtý. Ýnliyordu. Ýki saniye gözünü açtý. Beni gördü. “Ebru, ölüyorum!” diye baðýrdý. Yoðun Bakýmdan nasýl kaçarcasýna çýktýðýmý bilemedim. Kaç saat aðladým, ne yaptým þu an hatýrlamýyorum. Ama babamýn “ölüyorum” sözü, babamý kaybettiðim ana kadar hep kulaklarýmda çýnladý.

Yoðun Bakýmda geçen 7 uzun gün sonunda babamý odasýna çýkardýlar. Israrla patoloji sonucunu öðrenmek istiyordu. Hiç birimizde bunu itiraf edecek cesaret yoktu. 10 gün önce eþofmanýný giyip koþuya giden bir adama, “ameliyat esnasýnda aslýnda sana müdahale yapýlmadan geri kapatýlacaktýn. Fakat doktor yakýný olduðundan ötürü seni ameliyat ettiler” diyemedik. Týp dilinde buna “inop” diyorlar. Hastayý açtýktan sonra hastalýðýn yayýldýðý görülüyor ise, normalde hastalarý ameliyat etmeden geri kitleleri ile beraber kapatýyorlarmýþ. Kitlelerin temizlenmesi bu tür hastalarda, hastalýðýn ileri evrelerinde aðrýsýný azaltýrmýþ. Yani kimse boþuna uðraþmýyor. Allah' tan babamý tekrar kapatmadýlar.

Odasýna çýktýktan yaklaþýk 1 hafta sonra babamý eve götürdük. Kemoterapi görmesi gerekiyordu ve bunun içinde babama hastalýðýný anlatmamýz lazýmdý. Ve sonunda tüm soðuk kanlýlýðýmýzla babamýza gerçeði ifade ettik. Yaþadýðý 10,5 ay boyunca internete girip hastalýðýný araþtýrmasýn diye hergün nasýl dua ettim anlatamam. Tanrý sesimi duymuþ olmalý ki, babam son 4 aya kadar yaþama umudunu hiç yitirmedi.

Yaklaþýk 15 gün sonra kemoterapiye baþladý. 15 gün arayla tedavisi uygulanýyordu. Ýlk üç ayýmýz gayet kolay ve rahat geçti. Sonraki tedavilerinde, kendini kötü hissetmeye baþladý. Her tedavi sonrasý 3 gün yataðýndan çýkmaz oldu. Artýk eskisi kadar yemekte yiyemiyordu. Ameliyat olduðundan bu yana 15 kilo vermiþti. Saçlarý dökülmüþ, kalan saçlarý bembeyaz olmuþtu. Her geçen gün gözümün önünde eriyip gidiyordu. Ama ne yalan söyleyeyim umutluyduk. Genede ayaða kalkýyor, bahçeye çýkýyor, alýþ veriþini yapýyordu.

Kemoterapi süreci bitmeye yaklaþmýþtý. Sürekli babama “az kaldý, biraz daha sýk diþini” diye moral veriyorduk. O da çok umutluydu. Kemoterapi bitecek yazlýða gidecekti.

Geriye kalmýþtý 2 kür tedavi. Yani 1 ay. Bu hastalýðýn ne denli kötü olduðunu bilmeme raðmen; bana da 1 ay sonra herþey bitecek gibi gelmiþti. Baþýmýza gelecekleri göremeyecek kadar umutluydum.

Ýlk önce babamýn sürekli karnýný mýncýklamasýndan þüphelendim. Eli sürekli dren yerindeydi ve orada bir þeyin varlýðýný yokluyordu. Birgün cesaretimi toplayýp, sordum; “aðrýn mý var baba” diye. “Yok kýzým aðrým yokta, sanki dren yerinde bir kitle var” dedi. Elimi bildiðim tüm dualarý okuyarak karnýna götürdüm. Fýndýk büyüklüðünde bir sertlikti ilk hissettiðim. Ama kaybedilecek zaman yoktu. Babamý ertesi gün hemen ameliyatýný yapan doktoruna götürdük ve ayný gün o kitlede çýkarýldý.

O kitle ile beraber, beynimizdeki ve kalbimizdeki umutlarda böylece çýkarýlmýþ oldu. Sürekli tetkikler, kanlar, tedaviler... Yeni bir þey bulunamýyordu. Kan deðerleri artýyor ama vücutta gözle görülür bir þey saptanamýyordu.


Ve babam karar verdi. Tedaviye ara verecek ve yazlýða gidecekti. 1 kür kemoterapisini býrakarak yazlýða annemle beraber gittiler.

Her gün konuþuyorduk. Sesi çok iyi geliyordu. Annem iþtahýnýn açýldýðýný ve çok mutlu olduðunu söylediðinde, yere göðe sýðmayan bir çocuk oluveriyordum. 1 haftalýk tatil molasýndan, kemoterapiyi görmek üzere döndü. Döndüðünde gerçekten çok iyi görünüyordu. Hasta olmadan önce nasýlsa þimdi de öyleydi sanki. Öyle bir sevinçle anlatýyordu ki; “bak kýzým, kollarýmda ne güzel tüylerim yeniden çýkmaya baþladý”, “öyle güzel yemekler yedim ki”, “ oranýn havasý ömrüme ömür kattý”. Duydukça sevincimden çýldýrýyordum. Üzüntümden çýldýrmama az kaldýðýný tahmin bile edemiyordum.

Döndükten 5 gün sonra son kemoterapisini de aldý. Son kemoterapide herþeyin bitmesini beklerken, yeni bir baþlangýca girmiþtik. Tekrar kemoterapiye baþlanmasý kararý alýndý. Yeni ilaçlar, saðlýk bakanlýðýndan izinler, ne olduðumuzu anlayamadýk bile.

Ama artýk dayanacak gücüm kalmamýþtý. Her geçen gün zayýflýyor, iþtahý azalýyor, aðrýlarý artýyordu. Aðrýlarý yüzünden tekrar tomografi çektirme kararý alýnmýþtý. 20 gün önce çekilen tomografi temiz olduðuna göre, þimdi çekilecek olanda da çok bir þey çýkmaz diye umut ediyorduk. Böyle zamanlarda zaten hep umut etmekle yetiniyorsunuz. Dua ediyor, kendinizi olmadýk umutlarla kandýrýyorsunuz.

Kontrolleri öncesi babamýn iþtahý tamamen kapandý. Zamanýný odasýnda yatarak geçiriyordu. Tedaviye ne zaman baþlayacaðý konusunu kendi kararýna býrakmýþtýk. Toparlanmak istiyordu. Nasýl isterse öyle olmalýydý. Tekrar yazlýða gitme kararý aldý. Oranýn kendisine moralmen iyi geleceði kanaatindeydi. Biz arabayý kullanýp kullanamayacaðýndan bile endiþeliydik. Çünkü o lanet aðrýlarýný dindirmek için artýk morfin bantlarý kullanmaya baþlamýþtýk. Hatta anti-depresan kullanmasý yönünde kendisine baský yapýyorduk ama nafile. Güçlü olduðunu ve ölümden korkmadýðýný söylüyordu.

Ablamý, biricik torununu ve annemi yanýna alarak gitti. Beynim ve kalbimde onla gitmiþti.

Orada havalar çok ýsýnmýþ. Ve gittiði günden beri aðzýna tek bir lokma bile sokmamýþ. Konuþmamýþ. Kalkmamýþ. Hemen dönmelerini istedik ama artýk babam araba kullanacak durumda deðildi. Oradan biri ile yola çýktýlar ve döndüðünde babamý tanýyamadým. Onu atletiyle gördüðümde gözlerime inanamamýþtým. Bir deri bir kemik kalmýþtý..

Tomografiden önce gerekli kan testleri yapýldý. Kan sonucu, ürkütücü derecede yüksekti. Ýnsanýn hergün baþýna dünyalar yýkýlýr mý... Yýkýlýrmýþ... Ne dünyam kalmýþtý, ne de umudum. Tomografiside kan tetkikini destekler sonuçlandý. Karaciðerde, karýnda, pankreasýn kalan kýsmýnda, böbrek üstünde bir çok kitlesi vardý. Artýk acýmasýzlýk her yerindeydi. Ýþte en kötü günlerimiz böylece baþlamýþ oldu.


(Bu yazýnýn devamýný yazmaya hala cesaret edemiyorum. Yaþadýðým þeyleri, ne ona ne de kendi hayatýma yakýþtýrabiliyorum. Sanki bugün kapý çalacak ve o gittiði yerden dönecek. Tüm babalarýn mekaný cennet olsun...)

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Sanýrým sizi en iyi anlayanlardan biriyim
Gönderen: fidan okur / Ýstanbul/Türkiye
17 Eylül 2007
Merhaba öncelikle baþýnýz saðolsun sizi son durumlarý cesaretiniz olmamasýný gerçekten çok iyi anlýyorum o sonlarý þu an yaþayan biri olarak benim babamda pankreas kanseri ve sonlarda olduðumuz kimsenin dilinde olmasada herkesin kalbinde çok ama çok zor canýnýn parçasýnýn bu durumda olmasý o koskoca daðlarý deviren babam þu an zayýf bitkin dermansýz ve konuþmaya bile mecali yok yaþým 23 ilerisinde bundan büyük acý yaþayacaðýmý sanmýyorum Allah dertlerle sevdiði kullarýný sýnarmýþ kader yapacak birþey olmamasýda sanýrým en kötüsü keþke zamaný geri alabilsek ama herþey için çok geç artýk hayata dair planlar kurmayý býraktým çünkü anladým ki ben hayata dair planlar kurarken hayat benim için planýný çoktan kurmuþ Allaha emanet olun saðlýcakla kalýn




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Vazgeçtim
Gelmeyeceðim!
Kukla Yaþamlar

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bilemedin Sevgili!
Gülen Gözlerimi Geri Verebilir misin?
sana olan sevgim, utandýrýyor beni yýldýzlara karþý
ilk sevdiðim gibisin bu akþam
açýlmamýþ mektuplarým-1
yasak aþk
Seni Hala Seviyorum
Satýyorum!
açýlmamýþ mektuplarým-3
Ýçime Dönecek Yüzüm Yok...


ebru kimdir?

okundukça anlaþýlacak olmak çok onur verici. . .

Etkilendiði Yazarlar:
hayat


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ebru, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.