..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr. Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > mehmet acar




7 Aðustos 2007
Ýki Sevgili  
mehmet acar
bazý gerçekler vardýr saklanmasý lazýmdýr, bazý deðerler vardýr kaybetmeyi göze alamayacaðýnýz... hayatda hiç birþey gözüktüðü gibi deðildir, önemli olan gizemin arkasýndaki gerçekleri göre bilmektir...


:BJFC:

Duvarda asýlý olan 2007’ye ait takvim mayýs ayýnýn ikinci haftasý olduðunun haberini verirken, günlerden de yarýnýn pazartesi olduðunu yazýyordu. Batan güneþe ve kapalý perdelere inat yanmayan ýþýklar odayý karanlýkta býrakmýþtý. Karanlýk odanýn bir köþesinde aðlayan bir çift göz vardý. O gözler bir bitmiþliðe, bir gitmiþliðe, bir yenilgiye aðlýyordu. Bir çift aðlayan gözün bulunduðu karanlýk odanýn tam ortasýnda açýlmamýþ bir hediye paketi duruyordu, sabýrsýzlýkla açýlmayý bekliyordu, bir türlü açýlmýyordu. O paket açýlmamýþtý, atýlmýþtý. O paketi alan gözler, onu açmaya korkuyor, atmaya kýyamýyor, unutmak istiyor ama beceremiyordu. Þimdi o gözler tüm korkularýyla paketten uzakta aðlýyordu. O gözler bir bitmiþliðe, bir gitmiþliðe, bir yenilgiye aðlýyordu. Yerde atýlý paket olanlardan habersiz açýlmayý bekliyordu, aðlayan gözler açmak istemiyordu. O gün o oda karanlýktý, o odada atýlý bir paket vardý, o paketi açmayan gözler þimdi aðlamaktaydý bir bitmiþliðe, bir gitmiþliðe, bir yenilgiye…
Kahvaltý sofrasýný hazýrlayan Nazan Haným, bir taraftan televizyonun sesini açarken diðer yandan da kýzýný uyandýrmaya çalýþýyordu. Onca ýsrarýna raðmen kalkmayan kýzý belki televizyondaki haberi duyarsa kalkar diye umut ediyordu. Haberleri sunan güzel kadýn, 2006-2007 eðitim ve öðretim yýlýnda okula gidecek tüm öðrencilere baþarý diliyordu. Aylardan eylüldü, yýllardan da 2006. Nazan Haným kýzýný kaldýrmak için çabalýyordu. Kýzý bu sene lise sondaydý ve kalkýp okula gitmesi lazýmdý. Annesin hiçbir ýsrarý uyuyan kýzýný kaldýrmaya yetmemiþti. Nazan Haným hadi kýzým kalk, okula geç kalacaksýn , bu gün okulun ilk günü ilk günden geç kalma, arkadaþlarýn merak eder dedikten sonra, sen nasýl gençsin ben senin yaþýndayken okul günü sabah erkenden kalkardým bir an evvel okula gitmek için. Tabi bizi bekleyen arkadaþlarýmýz vardý, bizim çabucak görmek istediðimiz arkadaþlarýmýz vardý, bizi özleyen özlediklerimiz vardý. Görmeye sabýrsýzlandýklarýmýz vardý diye eklemesi, yataðýna gömülü olan Ada’yý birden yerinden fýrlatmýþtý. Ada hemen kalkýp okula gitmesi lazýmdý. Gönlü bir an evvel okulda olmasý için ýsrar ediyordu. Annesinin de dediði gibi Adanýn da özleyen bir özlediði vardý, bir an evvel ona kavuþmak istiyordu. Ada bu özlemle annesinin tüm þaþkýn bakýþlarý arasýnda evden çýkýp giderken hazýrlanan kahvaltýya dönüp bakmamýþtý bile. Nazan Haným çýkýp giden kýzýnýn ardýndan bakarken ona dur dememiþti, kendi lise yýllarýný anýmsayýnca. Ada heyecanla çýkýp okula giderken Nazan Haným evde gençlik anýlarý ve hazýrladýðý kahvaltýsýyla baþ baþa kalmýþtý…
Tatil uzun olduðu kadar yollarda uzundu. Tatil bitmiþti ama yollar bir türlü bitmiyordu. Yollar uzadýkça uzuyordu. Ada bir an evvel okulda olabilmek için elinde olsa kuþ olup uçmak istiyordu. Yolda arkadaþý Aylin’i gördü. Ýlk özlemi ilk hasreti bitmiþti ama esas hasreti daha bitmediðinden adýmlarýndaki hýzý hiç yavaþlatmamýþtý arkadaþýnýn onca ýsrarýna raðmen. Koþar adýmlarla sonunda okuluna gelmiþti Ada. Þimdi gözleri her yerde hakaný arýyordu. Biliyordu o da kendini arýyordu. Kimi görse hakaný soruyordu. Bir arkadaþýný daha durdurup tam hakaný soracakken attýðý sevinç çýðlýðý sonunda sevdiðine kavuþtuðunun haberini tüm okula veriyordu. Hakanda her yerde adayý arýyordu. Onun gözlerindeki sevinç damlacýklarý özlemini saklamaya yetmiyordu. Ýkisi de bir birini çok özlemiþlerdi. Ve ikisi de þimdi çok mutluydular.
Hakan ve Adanýn özlemleri biteli aylar olmuþtu. Hep beraberlerdi, birbirlerini çok seviyorlardý ama Adanýn caný bu günlerde biraz sýkkýndý. Son günlerde Hakanda büyük deðiþiklikler vardý. Hakan çok deðiþmiþti. Adadan hiç bir þey saklamayan Hakan bu günlerde pek konuþmuyor, Adaya hiç bir þey anlatmýyordu. Daha önceleri Adanýn yanýndan bir an ayrýlmayan Hakan þimdi sýk sýk iþlerini bahane ederek hep bir yerlere gidiyordu Adadan habersiz. Adanýn gönlü çok daralýyordu, bu üzüntüsünden kimseye bahsedemiyordu. Annesinin sorularýný hep cevapsýz býrakýyordu. Bu sýkýntýlarýn yoksa Hakanla mý ilgili, sorularýný hep yalanlayýp hiçbir sorun olmadýðýný anlatýyordu. Anlattýklarýna kendide inanmak istiyordu ama inanmayan gözleri ele veriyordu Adayý. Durumu anlayan annesi kýzýný daha fazla üzmemek için ýsrar etmiyordu. Annesiyle konuþamayan Ada Hakandan da uzaktaydý þimdi daha da yalnýzdý. Bu yalnýzlýk canýný çok sýkýyordu. Sýkýntýlarýndan bir türlü kurtulamýyordu. Adanýn derdini bir tek arkadaþý Aylin biliyordu. Hakanýn davranýþlarýný o da fark etmiþ o da bir anlam verememiþti. Derdini bilen arkadaþýyla biraz dertleþmek için Ada Aylin’i eve çaðýrmýþtý. Yaðan yaðmura inat arkadaþý kýrmayýp gelmiþti. Gelen arkadaþýnýn yüz ifadesi kötü bir haber getirdiðini göstermekteydi. Tüm ýsrarlara raðmen kötü bir haber getirmediðini söylüyordu Aylin. Ada bir türlü inanmasa da, Aylin kardeþiyle ettiði kavgadan dolayý moralinin bozuk olduðunu anlatýyordu. Ýki arkadaþýnda morali çok bozuktu. Ada kendi derdinden Aylin’in derdiyle fazla ilgilenmek istemedi, sözü Hakana getirmiþti. Neden dedi, neden? Neden böyle yapýyor? Eskiden hiçbir þey saklamazdý. Gittiði yerlerden hiç habersiz býrakmazdý. Telefonunu benden hiç saklamazdý. Telefonu çaldýðý zaman hiç kalkmazdý. Þimdi ise hiçbir þey anlatmýyor. Telefonuna dokundurmuyor. Ne zaman telefonu çalsa kalkýp yalnýz konuþuyor. Sonrada hiçbir açýklama yapmadan iþim var diyip çekip gidiyor. Anlamýyorum bu çocuðun derdi nedir? Ada kafasýndaki tüm sorularý peþ peþe arkadaþýna sorarken, Aylin geldiði andaki yüz ifadesini tekrar takýnarak beklide baþka biri vardýr dedi soðuk bir þekilde. Baþka biri sözü Aylin’in dudaklarýndan o kadar soðuk çýkmýþtý ki oda birden buz gibi dondu. Odaki her nesne dondu. Þimdi odaki her can üþüyordu. En çok da Adanýn yüreði üþüyordu. Hayýr dedi Ada. Hakan asla böyle bir þey yapmaz. Onun baþka bir derdi vardýr. O bana ihanet etmez. O öyle biri deðil. O yapmaz derken bile yüzündeki donukluðu bir türlü atamamýþ, yüreðindeki alev birden buza dönmüþ þimdi bir yaný alevler içinde yanarken bir yaný buz tutuyordu. Ada bütün acýlarý ayný anda yaþýyordu. Arkadaþýna Hakan öyle bir þey yapmaz ben ona inanýyorum derken söylediklerine kendi bile inanmýyordu. Arkadaþý Adanýn üzerine daha fazla gitmek istemediði için az önce gördüklerini saklamak istemiþti. Ama “inþallah dediðin gibidir” derken yüzü bir þeyler bildiðini ele verdiði için, Adanýn ýsrarlarýna dayanamadýðý için, gördüklerini Adanýn da bilmesi gerektiðini bildiði için tüm soðukkanlýlýðýyla her þeyi anlattý. “buraya gelirken sinemanýn önünden geçi yordum, birden Hakaný gördüm selam verecektim ama selam veremedim. Sinemadan beraber çýktýðý kadýnýn kollarýnda o kadar mutluydu ki bu mutluluðu bozmak istemedim. Yanýnda çok þýk giyimli, kendine fazlasýyla özen gösteren ve Hakandan da yaþça büyük bir kadýn vardý. Annesini küçük yaþta kaybettiðini bildiðim için bir akrabasýdýr dedim ama hiçbir erkeðin hiçbir akrabasýyla sinema çýkýþýnda bu þekilde, sarmaþ dolaþ lunaparka gideceðini sanmam. O yüzden bence o akrabasý falan deðildir. Zaten bütün akrabalarýný tanýrýz Hakanýn o baþka biriydi ve çok mutlu gözüküyorlardý.” Aylin anlattýklarýný Adanýn yalan, yalan söylüyorsun feryadýyla kesti. Ondan sonra tek kelime etmedi. Kalkýp giderken Adanýn dur gitme dememesi ne kadar üzse de Adaya kýzmadý. Onun yerinde kim olsa ayný tepkiyi verirdi. Arkadaþýný yalnýz býrakmak için kalkýp evine geldi. Evinde bile hala Adaya üzülüyordu. O bunlarý hak etmiyordu. O Hakaný çok seviyordu. Çok da güzel bir kýzdý. Gözü hakandan baþkasýný görmüyordu. Ama Hakan yapýlmamasý gerekeni yapmýþ, sadýk kalamamýþtý. O artýk Adayý hak etmiyordu. Ada buna bir türlü inanmýyordu. Aylin’in anlattýklarýna bir anlam veremiyordu. Baþka bir kýz deseydi bu kadar üzülmezdi belki. Baþka bir kadýn demiþti. Kendinden yaþça büyük bir kadýn demiþti. Hakan bunu nasýl yapmýþtý. Adayý üzen ne baþka birinin olmasý ne de o baþkasýnýn bir kadýn olmasýydý. Adayý en çok üzen , kendi üzüntüler içinde kavrulurken Hakanýn o baþkasýnýn yanýnda mutlu olmasýydý. Ada yine inanmak istemedi. Yanlýþ görmüþtür, yanlýþ anlamýþtýr diyerek kendini teselli etti. Zorda olsa uykunun kollarýna býraktý yorgun bedenini yoksa o gece hiç bitmezdi. Ada üzüntülerine gördüðü kabuslarýnda devam etti. Ne zaman gözünü kapatsa Hakaný gördü yanýnda güzel bir kadýnla…
Güneþ sonunda doðmuþtu. Sonunda sabah olmuþtu. Adanýn üzüntüleri bitmemiþti ama hiç olmazsa kabuslarýna biraz ara vermiþti. Tek tesellisi kabuslarýndan akþama kadar uzak kalacaðýydý. Ada kabuslarýndan uzak, üzüntüleri ve korkularýyla okula geldi. Hakan her zaman beklediði yerde bekliyordu. Çok mutlu bir þekilde telefonla konuþuyordu. Yüzündeki gülümsemeye ilk defa þahit oluyordu. Adayý görür görmez telefonu hemen kapattý. Ve tüm ýsrarlara raðmen kimle konuþtuðunu söylemedi. Ada o sabah kafasýnda bin bir soruyla gelmiþti okula. Ve tüm sorularýnýn cevabýný az önce alamadýðý cevap fazlasýyla veriyordu. Artýk yüreði hiç yanmadýðý kadar yanýyordu. En kötüsü artýk Aylin’e inanýyordu. Ada sormadý sorularýný , tüm sorularýnýn cevabýný almýþtý. Þimdi kafasýnda baþka sorular vardý. Sorularýnýn cevabýný aldýðýna sevinmeli miydi yoksa üzülmeli miydi bir türlü karar veremiyordu. Keþke sorularýnýn cevabýný almasaydý. Keþke o sorular kafasýna hiç takýlmasaydý. Keþke hala Hakana inanýyor olsaydý. Yada zamanýnda inanmasaydý. Bende yanlýþ olmaz diyen gözlerine hiç inanmasaydý. Onu herkesten farklý sanmasaydý. Keþke hala Aylin’e inanmýyor olsaydý. Alamadýðý cevap bütün sorularýna cevap olmasaydý. Ada kafasýndaki sorularýn cevaplarýný almýþtý ama kararsýzdý. Yaþadýklarýna inanmak istemiyordu. Gönlü azýcýk bir ümide takýldý kaldý Adanýn. Hakanýn gözlerine baktý, ilk günden farksýzdý. O gözlerin hatýrýna aldýðý cevabý unuttu. Daha ortada hiçbir þey yokken boþuna üzülüyorum dedi. Gözümle görmeden inanmam dedi. Ben Hakana inanýyorum o yapmaz dedi. Bütün bunlarýn sonunda Hakana okul çýkýþýnda sinemaya gidelim mi dedi. Adanýn aldýðý cevap sabahkinden daha aðýr daha acýydý. Hakanýn yine ne olduðunu söylemediði bir iþi vardý. Ada aldýðý cevabýn karþýsýnda sustu. Bu suskunluk olaylarý daha iyi anlaya bilmek için seçilmiþ bir suskunluktu. Ada çýkýþta Hakaný takip edecekti ve bu gizlediði iþin ne olduðunu gözleriyle görecekti. Ada her þeyi gözleriyle göre bilmek için sustu ve okul çýkýþýný bekledi sessizce.
Saat okulun o günlük bitmesi gerektiðini bildiriyordu. Çalan zille tüm okul boþaldý. Okulu boþaltan her öðrenci gitmek istediði yöne doðru yol aldý. O ýslak yollarda Hakanda vardý, koþar adýmlarla birinin yanýna gidiyordu. Hakanýn hemen ardýnda Hakandan habersiz Ada vardý, gönlündeki korkularý ve meraklarý da yaný baþýndaydý. Hakan büyük bir mutlulukla giderken bir çiçekçinin önünde durdu. Gittiði yere Adanýn en sevdiði çiçeklerden aldý. Ada Hakanýn aldýðý çiçeklere aðladý. Ada Hakanýn gözlerindeki mutluluða aðladý. Ada o gün sadece çiçeklere yada Hakanýn gözlerindeki mutluluða aðlamadý birde Hakanýn Aylin’in anlattýðý kadýnla buluþmasýna aðladý, Aylin’in doðru söylemesine aðladý, Hakanýn o kadýnla en sevdikleri pasta hanede buluþmalarýna aðladý. Ada o gün aðladý. Ada yaþadýklarýna aðladý. Ada inandýklarýna aðladý. Ada inançlarýnýn yýkýlmasýna aðladý. Ada yarýnlarýna aðladý. Ada yarýnlarýnda bir daha aþýk olamayacaðýný anladýðý için aðladý. Ada aðlarken bir daha kimseye güvenemeyeceðini anlamýþtý. Ada anladýklarýna aðladý. Adanýn aðýtlarýnýn hiçbirini Hakan duymadý. Ada o gün ne kadar aðladýysa Hakan o kadar mutluydu. Þimdi þehrin bir ucunda gözlerindeki mutlulukla yarýný bekleyen biri varken diðer ucunda aðýtlarý dinmeyen yaralý bir yürek vardý. O gün sabah þehrin her iki ucunda da çok geç olacaktý…
Uçuþan kuþlar, açan çiçekler baharýn müjdesini veriyordu. O sabah okul yoktu. Günlerden cumartesiydi. Dünü unutamayan Ada gözyaþlarýný annesine göstermek istemediði için odasýndan çýkmýyordu. Hakanýn ne yüzünü görmeye ne de sesini duymaya gücü olmadýðý için telefonunu kapalý tutuyordu. Kapalý telefonuna inat Hakaný düþünüyordu. Þimdi ne yapýyordu acaba. Belki yine o kadýnýn yanýndaydý. O kadýnýn yanýnda olmasa telefonlarý kapalý olduðu için çoktan evi arardý ama o gün ev telefonu hiç çalmadý. Çalmayan telefonun olduðu evde aðlayan bir gönül vardý. Aðlayan gönül odasýndan hiç çýkmadý. Annesi odasýndaki kýzana karýþmadý. Odadaki kýzýn kafasýndaki tek soru, neden yapmýþtý Hakan bunu. Suç kendinde miydi. Yetememiþ miydi. Sevmemiþ miydi. Nerde yanlýþ yapmýþtý. Hakan kendi mutluluðu için neden Adanýn yarýnlarýný karartmýþtý. Hani Hakan herkesten farklýydý. Neden Hakana inanmýþtý. Ada bu sorularý sorarken gözünü hiç kýrpmamýþtý. Adanýn kafasýndaki sorular zamaný tutamamýþtý. Zaman her zamanki gibi akmýþtý. Cumartesi olan gün Pazar olmuþtu. Ada kalktý yataðýndan, Hakaný aradý her zamanki buluþtuklarý pasta haneye çaðýrdý. O kadýnla gördüðü ve bir daha hiç uðramayacaðý pasta hanede soracaktý kafasýna takýlan bütün sorularýný. Son kez bakacaktý Hakanýn gözlerine. Son sorusu “dilinle söylediðin yalanlara gözlerini nasýl ortak ediyorsun” olacaktý. Ama son sorduðu sorunun cevabýný almadan kalkacaktý masadan, boþuna yorulma buna ihtiyacým yok diyecekti. Ben deðil gözlerimle, dilimle bile yalan söylemem, senin gibi olamam diyecekti. Her þeyi bitirip eve gelecekti. Belki Hakan yalanlarýna yeni yalanlar sýralayacaktý ama hiçbirini dinlemeyecekti. Ada çok yorulmuþtu. Adayý aldatýlmaktan çok Hakanýn gözlerindeki yalan yormuþtu.
Ada en sevdiði pasta hanede otururken nefes alamýyordu. Her köþesinde farklý bir anýsý vardý orada. En acý anýsýn iki gün önce yaþamýþtý. Bütün mutlu anýlarýný acýtan o anýyý yaþamamak en büyük duasýydý. Adanýn gözlerindeki yaþlar o acýnýn gerçek olduðundan akmaktaydý. Ada göz yaþlarý içinde beklerken Hakan gelmiþti. Elinde bir demet gül vardý. Hakan tam Adanýn karþýsýna oturdu, selam verdi, gülümsedi ama gülleri vermedi. Bunlar senin deðil dedi. Bunlar diðer sevgilimin dedi. Ben sana bu güne kadar hiç yalan söylemedim. Bu günde söylemeyeceðim. Benim bir sevgilim daha var. Seni ne kadar seviyorsam onu da o kadar seviyorum. Ne yaparsam yapayým ikinizden vazgeçemiyorum. Biliyorum bunu anlaman çok zor ama ben ömrümün sonuna kadar ikinizden de ayrýlamam. Çok özür dilerim ama þimdi ona gitmeliyim. Bu gün bana çok ihtiyacý var, bu gün onun yanýnda olmalýyým diyerek gitmiþti Hakan. Ada büyük bir þaþkýnlýk yaþýyordu. O Hakandan bin bir türlü yalanlar beklerken Hakan her þeyi açýk açýk anlatmýþtý. Birde utanmadan ikinizden de ayrýlamam demiþti. Ama Ada bu iliþkiyi çoktan bitirmiþti. Hakana senin artýk iki sevgilin yok bir sevgilin var o da o kadýn kalk git bir daha da dönme demesi her þeyi anlatýyordu. Tek anlamadýðý Hakanýn tek kelime etmeden gitmesiydi. Hakan gitmiþti. Ömrümün sonuna kadar ayrýlamam dedikten birkaç dakika sonra Adadan vazgeçip o kadýna gitmiþti. Bu kadar basit miydi. Bir insanýn duygularý bu kadar ucuz muydu. Hiç mi sevmemiþti. Bu sorularla eve geldi Ada. Daha binlerce soruyu da yolda sordu. Çok sýkýlmýþtý sorulardan. Yorulmuþtu yaþadýklarýndan. Ýlk defa korkuyordu yarýnlarýndan. Ada,gün boyu yolunu bekleyen annesinin yüzüne bile bakmadan odasýna geçti. Annesi kýzýnýn göz yaþlarýnýn nedeni tahmin ediyordu ve yalnýz kalmaya ihtiyacý olduðunu bildiði için hiç karýþmýyordu.
Ada tüm korkularýyla, tüm yaþadýklarýyla, tüm yorulmuþluklarýyla, tüm acýlarýyla karanlýk odasýnda aðlýyordu. Susmak istese de susamýyordu. Yaþadýklarýný unutamýyordu. Yaþadýðý ihaneti kaldýramýyordu. Kabullenemiyordu. Hakanýn tavrý gözünün önünden gitmiyordu. Hakan keþke yalanlar söyleseydi. Keþke gözlerine baka baka evet benim bir sevgilim daha var demeseydi. Bu gün bana çok ihtiyacý var ona gitmeliyim demeseydi. Giderken alay edercesine seni seviyorum demeseydi. O söz Hakanýn dudaklarýna hiç yakýþmýyordu. Anlattýðý bütün doðrularýn ardýndan o yalana hiç gerek yoktu. Ne o seni seviyorum yalanýna gerek vardý ne de masaya býraktýðý hediye paketine. Hakan o gün o kadýna giderken, her þeyi arkasýnda býrakýp giderken, bir de hediye paketi býrakýp gitmiþti. Hakan gitmiþti, her þey bitmiþti geriye yaralý bir yüreðin aðlayan gözleriyle, elinde tuttuðu bir hediye paketi kalmýþtý. Ada o paketi neden aldýðýný hala anlamamýþtý. Kendine hala kýzýyordu. Her þey bitmiþti. O pakete ne gerek vardý. Neden orada býrakmayýp da eve getirmiþti. Neden hala tutuyordu. Tüm kýzgýnlýðýyla bitti iþte bitti artýk ne deðiþir ki diyerek elinde tuttuðu paketi bir daha görmemek için oturduðu yerden pencereden dýþarýya fýrlattý. Örtülü perdenin arkasýndaki kapalý pencereye çarpan paket odanýn tam ortasýna düþmüþtü. Batan güneþe ve kapalý perdelere inat yanmayan ýþýklar odayý karanlýkta býrakmýþtý. Karanlýk odanýn bir köþesinde aðlayan bir çift göz vardý. O gözler bir bitmiþliðe, bir gitmiþliðe, bir yenilgiye aðlýyordu. Bir çift aðlayan gözün bulunduðu karanlýk odanýn tam ortasýnda açýlmamýþ bir hediye paketi duruyordu, sabýrsýzlýkla açýlmayý bekliyordu, bir türlü açýlmýyordu. O paket açýlmamýþtý, atýlmýþtý. O paketi alan gözler, onu açmaya korkuyor, atmaya kýyamýyor, unutmak istiyor ama beceremiyordu. Þimdi o gözler tüm korkularýyla paketten uzakta aðlýyordu. O gözler bir bitmiþliðe, bir gitmiþliðe, bir yenilgiye aðlýyordu. Yerde atýlý paket olanlardan habersiz açýlmayý bekliyordu, aðlayan gözler açmak istemiyordu. O gün o oda karanlýktý, o odada atýlý bir paket vardý, o paketi açmayan gözler þimdi aðlamaktaydý bir bitmiþliðe, bir gitmiþliðe, bir yenilgiye… O gün Adanýn göz yaþlarý hiç dinmedi. Yanan yüreðini göz yaþlarý bile dindirmedi. Yaþadýklarýný bir türlü unutamýyordu. Karþýsýnda duran paket unutmasýna izin vermiyordu. Ýlk o paketten kurtulmasý lazýmdý ama buna mecali yoktu. Bir damlacýk dermaný olsa o paketi alýp yakacaktý, yanan yüreðine inat. Hakan gitmiþti giderken yine yapacaðýný yapmýþ bir paket býrakmýþ, açtýðý acýlarýn unutulmasýna izin vermiyordu. Ada zorda olsa kalktý yerinden. Yerde duran paketi aldý. Atmadan önce içine bakmak istedi. Meraký acýlarýndan aðýr geldi. Bakmadan atamadý. Sonunda paketi açmýþtý. O paketi açmadan önce odanýn ýþýklarýný yakmýþtý. Açtýðý paketin içinde kara kaplý bir ajanda vardý. Ýçinde de Hakanýn el yazýsýyla uzun zamandan beri yazdýðý yazýlar vardý. O yazýlarda belli ki Adanýn tüm merak ettiði sorular vardý. Ada biten bir sevdanýn neden bittiðini daha iyi anlaya bilmek için okuyacaktý o yazýlarý. Son satýrlarý okuduktan sonra yakacaktý. Yanan yazýlarla bitirecekti bu sevdayý. Bu yalansýz ama ihanet dolu sevdayý yaþadýðý için bütün sevdalara kapýsýný kapayacaktý. Ada ikinci bir ihaneti kaldýramazdý… Bu duygularla kara kaplý ajandaya baktý, ajandanýn kabýndaki renk yarýnlarýný yazmýþtý. Ada yarýnlarýný biliyordu, dünlerini öðrenmek için okumaya baþladý.
Ajandanýn içinde yazan bütün yazýlar eskiydi, bir tek ilk ve son sayfada yazýlý olan yazýlar yeniydi. Daha o sabah yazýlmýþtý. Ada ilk olarak o sabah yazýlan birinci sayfadan okumaya baþladý akan gözyaþlarýna inat, dünlerini öðrene bilmek için.
“Bu acýmasýz dünyada, bu sýkýntýlarýn azgýn bir denizdeki dalgalar gibi üst üste geldiði zamanlarda sýðýnabildiðim tek ADA… ben sana hiç yalan söylemediðim gibi seni hiçbir zaman aldatmadým. Seni aldatamayacak kadar çok sevdim. Sana hiçbir zaman ihanet etmedim. Evet seni hep sevdim, sana hiç yalan söylemedim, seni hiç aldatmadým ama seni son zamanlarda çok üzdüm. Ýnan tek üzülen sen deðildin. Seni üzdüðüm günler sabahlara kadar aðladým. Seni üzmek zorunda kaldýðým için akýttým o gözyaþlarýný. Þimdi beni anlayamazsýn ama bu defteri okuyup bitirdiðin zaman iki þeyi çok iyi anlayacaksýn biri seni hiç aldatmadýðýmý diðeri de seni her þeyden çok sevdiðimi…”
Ada okuduðu satýrlara þaþýrýp heyecanla diðer satýrlarý okumaya baþlamýþtý. Okuduklarýna inanýp inanmamakta karasýzdý. Bu kararsýzlýkla okumaya devam etti. Ýlk sayfalarda hep Ada vardý. Adayla geçirdiði zamanlarý yazmýþtý Hakan uzun uzun. Artýk o zamanlar eskide kalmýþtý. O zamanlarý bir kadýn gölgede býrakmýþtý. Adanýn asýl merak ettiði o kadýndý. Defterin son sayfalarýnda o kadýnda vardý. Kim olduðunu yazmasa da Hakan o kadýný da yazmýþtý. Hem de hayatýmýn en güzel kadýný diye yazmýþtý. Ada daha fazla okumak istemedi. Sadece kendisinin yazýlý olduðu defterde o kadýna rastlamak yüreðini acýtmýþtý. Hem de hayatýnýn en güzel kadýný o olduðunu öðrenmek her þeyi bitiriyordu. Artýk okumasý için bir neden yoktu. Hakanýn sabah ki anlattýklarý demek ki sonuna kadar doðruydu. Hakanýn iki sevgilisi vardý, ikisinden de vazgeçemediði… Ama Adadan vazgeçmeliydi Hakan. Ada hakaný kimseyle paylaþamayacak kadar çok seviyordu. Ve hakanýn ihanetini kabullenemezdi. Adanýn acýyan yüreði her þeyin bittiðini söylese de yine meraký acýlarýndan daha aðýr geldi ve okumaya devam etti.
Mayýs ayýnda bir Cuma günü, 2006
Sevgili günlük,
Bu sabah okula gittim yine çok sevdiðim sevgilim Adayý beklerken diðer vazgeçemediðim sevdiðim aradý. Hayatýmýn en güzel kadýný beni adayla buluþtuðumuz pasta haneye çaðýrýyordu. Kabul ettim. Tam telefonu kapattým Ada geldi oda çýkýþta sinemaya çaðýrdý. Anlayacaðýn yine iki sevgili arasýnda kaldým. Ben diðer sevgilimin davetini seçtim çünkü ilk o aramýþtý. Okul çýkýþýnda ben hayatýmýn en güzel kadýnýna giderken Adanýn en sevdiði çiçeklerden aldým. Diðer sevgilimle otururken onun gözlerine bakarken Adada yanýmda olsun istedim. O çiçeklerin bir tanesini bile vermeden evime getirdim. Þimdi vazoda ýslýlar. Aldýðým çiçekçi suyuna dikkat edersem bir hafta solmayacaklarýný söyledi. Bu ev þimdi ondan böyle güzel kokuyor. Bu evde þimdi çiçeðimin çiçekleri kokuyor. Bu yazýyý yazan ellerin sahibi o çiçeði çok seviyor…
Mayýs ayýnda karanlýk bir cumartesi günü, 2006
Günlük bu gün caným çok sýkkýn.
Günün karanlýk olduðunu yazdýðýmdan anlamýþsýndýr. Sabah kalkar kalkmaz Adayý aradým. Dün gidemediðimiz sinemaya gidebilmek için. Onu bu gün en çok istediði filme götürecektim. O filmi izlerken ben hep onun gözlerini seyredecektim. Gülme boþuna, hiçbir film hiçbir güzel onun gözlerinden daha güzel deðil. Adayý ne kadar aradýysam ulaþamadým. Evini aradým hep meþgul çalýyordu. Belki telefonlarýný açýk unutmuþlardý. Dayanamadým evine gittim ama zile basamadým. Çünkü odasýnýn perdesi kapalýydý. O bana eðer perdem kapalýysa sakýn gelme bize babam vardýr demiþti. Kapalý perdeleri görünce mecbur geri döndüm. Sevdiðimin perdeleri kapalýydý. Odasý karanlýktý. Onun için bu bugünü karanlýk diye yazdým. Ýþin en kötü yaný yarýnda sinemaya götüremem sevdiðimi çünkü diðerine sözüm var. Yarýn onun yanýnda olmalýyým, yarýn onun bana çok ihtiyacý var. Olsun bende sevgilimi pazartesi götürürüm. Hiç heveslenme filmi anlatamam sana. O gün sana yazacaðým tek sözcük sevdiðimin güzel gözleri olur…
Mayýs ayýnýn ikinci pazarý , 2006, daha sabah…
Oooooooo günlük yoksa hala uyuyor musun? Kalk çabuk ,bak hava ne güzel.
Þaþýrdýn deyimi sana bu saatte yazmama. Evet hep akþamlarý yazardým ama bu gün sabah yazmam gerekti. Zaten bu sana yazdýðým son satýrlar. Senle ayrýlýðýn vakti geldi. Hemen kýzma, seni sevdiðime, güzelime, çiçeðime, sevgilime vereceðim. Bu gün ona gitmelisin. Buda nerden çýktý deme. Dün telefonlarýma çýkmayan sevdiðim bu sabah beni aradý. Sesi neden aradýðýný anlatýyordu. Belli ki diðer sevdiðimi öðrenmiþ. Ýþte sevgili günlük bu gün Adaya gitmelisin. Ben diðer sevgilimin yanýnda olurken sende Adanýn yanýnda olmalýsýn. Hadi nazlanma bu gün Adaya gitmezsen, Ada bir daha bana gelmez. Ya haklýsýn bu kadar çok seviyorsan gitme diðerine Adanýn yanýnda kal diyorsun ama ne yapayým ikisinden de vazgeçemiyorum, ikisini de çok seviyorum. Hadi sen Adaya git, bende diðer sevdiðime. Bu gün en güzeli böyle olmasý. Gideceksin deyimi , tamam tamam ben býrakýrým seni. Zaten çok özlemiþtim sevdiðimin gözlerini. Önce seni Adaya býrakýrým sonrada diðer sevdiðime giderim. Bu gün bekler beni gitmezsem üzülür. Tamam tamam en sevdiðin kýyafeti, mavi renkli paket kaðýdýný giydireceðim yeter ki
sen gitmeyi kabul et. Hadi sen Adaya ben diðer sevdaya. Haklýsýn günlük artýk bu iki sevdayý ayrý ayrý yaþamak zor. Ya aslýnda diðeri Adayý biliyor da, Ada diðerini bilmiyor. Sen neden söylemediðimi biliyorsun. Tamam günlük bu gün söyleyeceðim Adaya bir baþka sevdiðimin olduðunu. Ama bunu söylemek çok zor. Olurda eðer ben söylemezsem, sen söyler misin? Gerçi ben söyleyemem sen söyle. Hadi bir iyilik daha yap senle söyle her þeyi Adaya. Söylersin deyimi? Aslan günlük beni kýrmayacaðýný biliyordum. Ne! Beni kýrmamak için deðil Adanýn daha fazla üzülmemesi için mi? Ben hiç mi umurun da deðilim, her þeyi Ada için mi yapýyorsun? Vay duydun Adaya gideceðini hemen unuttun bizi, hemen Adayý tutmaya baþladýn. Ne diyeyim canýn sað olsun. Sen söyle de Adaya dediklerimi baþka bir þey istemem senden. Bak iyi dinle Adaya deki ;
“Hakan seni çok seviyor. Hem de her þeyden çok seviyor. O sana hiç yalan söylemedi. O seni hiç aldatmadý. Tamam onun vazgeçemediði bir sevdiði daha var ve onu senden sakladý ama saklamak zorundaydý. Tamam þimdi beni senin yanýna yollayýp o diðer sevdiðinin yanýna gitti ama gitmek zorundaydý. Çünkü bugün günlerden mayýs ayýnýn ikinci pazarý ve anneler günü, seni çok seven sevdiðin þimdi çok sevdiði annesinin yanýnda. Seni aldattýðý zannettiðin güzel kadýn, aslýnda Hakanýn annesi. Hakan küçükken annesini kaybettiðini sanýyordu. Babasýnýn yalanlarýna inanmýþtý. Hakan bu yalanlarla yaþarken annesi onu bulmuþtu. Ve herkesten gizli görüþmeleri lazýmdý. Eðer biri duyarsa, babasýnýn kulaðýna giderse annesini büsbütün kaybedebilirdi. Annesi oðlunu kaybetmemek için kimseye deme demiþti. Çok sevdiðin Adaya bile deme dedi. Hakan olmaz onun haberi olmalý, ondan saklayamam dedi. Annesi tek ricam þimdilik deme sonra söylersin dedi. Hakan bir þartla kabul etti. Ne zaman Adayý kaybetme noktasýna gelirim iþte o zaman söylerim. Ben onu kaybetmeyi göze alamam dedi. Annesi de tamam dedi. Söyleyince beni tanýþtýrýrsýn ama þimdilik deme demiþti. Bu konuþmalar annesiyle buluþtuðu ilk gün geçmiþti. Hakan seni yýllar sonra bulduðu annesine seni ilk günden anlatacak kadar çok seviyor. Seni kaybetmekten korkacak kadar çok seviyor. Seni her þeyden çok seviyor. Hakan seni neden sevdiðini bilmeyecek kadar gerçek seviyor. Hakan seni çok seviyor. Ýþte Ada, Hakana günlerdin kýzgýndýn ya, beni her þeyi sana anlatmam için gönderdi. Ben her þeyi anlattým sana. Belki bana inanmazsýn, bozacýnýn þahidi þýracý diye. Eðer bana inanmazsan þimdi git kapýnýn önündeki çiçeklere bak. Þimdi kapýnýn önünde en sevdiðin çiçekler var. Hem de üç gün önce alýnan çiçekler var. Hakan annesine giderken senin için aldýðý çiçekler var. O çiçekler dün bizim vazodaydý. Bizim oda sen gibi koksun diye getirmiþti. Þimdi o çiçekler sizin kapýnýn önünde. Ama o çiçekleri Hakan kendisine inanasýn diye býrakmadý. O çiçekleri annene veresin diye býraktý. Çünkü bu gün anneler günü ve canýnýn sýkýntýsýndan unutmuþsundur. O çiçekleri al ve anne hediye et. O çiçekleri senin sevdiðin kadar annende çok seviyor. Ve Hakan seni her þeyden çok seviyor. Bana inanmýyorsan çiçekler seni bekliyor…”
Ada okuduklarý karþýsýnda büyük þaþkýnlýk yaþýyordu. Günlerdir akan göz yaþlarý þimdi mutluluktan akýyordu. Ada çok mutluydu. Yarýnlarý kararmadýðý için. Gönlünü aþka kapatmadýðý için. Sevdiðinin ihanetine uðramadýðý için. Yaþadýðý acýlarýn boþa olduðunu anladýðý için. Hiç sevmeyen gönlü doðru insaný sevmekte yanýlmadýðý için. En çokta Hakaný kaybetmediði için çok mutluydu Ada. Günledir yüzü ilk defa gülüyordu. Annesine en sevdiði çiçekleri verirken, annesi aldýðý hediyelerden çok kýzýnýn gözlerindeki mutluluða sevinmiþti. Ada mutluydu, gözlerinde yarýnlarla ilgi büyük bir umut vardý. Elinde tuttuðu çiçekler sanki bir vazodan yeni çýkmýþ gibi kökleri ýslaktý. O ýslaklýk büyük bir sevginin ispatýydý…







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Firari
Firari

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sultana Özür


mehmet acar kimdir?

ben deðil yazýlarým tanýtsýn size beni, her yazýmda benden bir iz bulursunuz belki. . .

Etkilendiði Yazarlar:
osman aysu, nazan bekiroðlu, reþat nuri güntekin


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © mehmet acar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.