Sanat hem bir coþma, hem bir yadsýma iþidir. -Camus |
|
||||||||||
|
Hepimiz mahkumuz! Doðduðumuz günden ölene kadar yapabileceðimiz iki þey var; Ya bir yolunu bulup kaçacaðýz ya da mahkumiyetin bitmesini bekleyeceðiz. Yani bize söylenenleri yapýp, zamanýmýzý dolduracaðýz. Hep bir þeylere uymak zorundayýz. Tüm toplum bizlere verilmiþ bir karar. Ortada bir düzen, oldum olasý iþleyen bir sistem var. Doðduðumuz andan itibaren baþta ailemizinkiler olmak üzere, öðrenim hayatýnda ve toplum hayatýnda bizden daha önce hapishaneye düþen ‘abi ve ablalarýmýz’ ýn bizlere söyledikleri vardýr hep; Tembihler, tehditler, zorlamalar, kural anlatýmlarý ve daha nicesi. Þimdi söyleyin bana, böyle bir durumda benim bir mahkumdan farkým nedir? Bizim farkýmýz nedir? Okula gitmek istemiyorum ama zorundayým. Çalýþmak istemiyorum ama zorundayým. Araba görmek istemiyorum yollarda ama zorundayým. Yönetilmek istemiyorum ama bunu da kabul etmek zorundayým. Oluþturulmuþ iðrenç bir tabakalaþma var. ‘Hepimiz eþitiz’ kavramý bir masaldan öteye gidemez. Üniversite eðitimi almýþ olan-olamayan, çalýþan-çalýþmayan, güzel-çirkin. Hep bir ayrým var. Dünyayý pis, kokuþmuþ yapan bir ayrým. Din ayrýmý, hatta mezhep ayrýmý, parasý olanla, olmayan ayrýmý…Bunlar uzar gider. Ben kimsenin emri altýna girmek istemeyen bir makumsam ayvayý yemiþim demektir örneðin. Okula gitmek istemem çünkü beyni kendi alanlarý dýþýnda hiçbir þeye çalýþmayan insanlarýn sözünü dinlemem. Kendi kendimi yetiþtirir, geliþtiririm. Veya çalýþmak istemem. Babasýnýn parasýný yiyen veya þýk bir torpille benim kademe olarak üstümde bulunan bir herifin bana emir vermesine dayanamam. Öyleyse ben ne olurum? Bir anti kahraman. Beklentilere karþýlýk veremiyorum. Öyleyse ben ne olurum? Kaçmaya çalýþan, isyankar, kimsenin uzlaþamadýðý mahkum. Aslýnda o ‘görkemli’ görünen insanlardan çok daha fazla ‘görkemli’ olsam bile damgayý yerim. Sonra ne olur? Kurallar beni sindirmeye çalýþýr. Sonuçta ya baþarýlý olurlar ya da olamazlar. Ama sonsuz bir çekiþme olur süre dolana kadar. Esas zorluðu da tabii kaçma derdinde olan mahkum, anti kahraman çeker. Bir süre sonra da olaylar ‘bir yerden sonra acýtmaz daha fazla’ noktasýna gelir Teoman’ýn dediði gibi. Dikkat edelim, çiftleþme derdindeki mahkumlarýn ilk olarak karþý tarafý gördüklerinde, eðer karþý tarafýn fiziksel olarak kendilerine uygun olduðunu düþünüyorlarsa ilk sorduklarý soru nedir? ‘Okuyor musun, hangi okul?’ veya ‘Çalýþýyor musun? Ne iþ?’ Ýðrenç! Sonra da bana derler; ‘Neden insanlarý sevmiyorsun?’ Evet ben insanlarý sevmiyorum. Ama ben insaný seviyorum ve ona inanýyorum. Gerçekten inanýyorum. Ýnsanýn iyiliðine ve güzelliðine inanýyorum. Ama toplum ve beraberindeki düzen insaný çirkinleþtiriyor. Ýnsan kendi gibilerle bir araya gelince çirkinleþiyor. Tek bir insan çok güzelken, üç, beþ insan yan yana gelince gerçekten çirkin oluyorlar. Çünkü birbirlerinden berbat bir güç alýyorlar. Ýþe yaramayan, gereksiz bir güç. Ýþte ben bunu sevmiyorum. Toplumu, düzeni, toplumsal tabakalarý ve insanLARý. Ýþte bu yüzden birer birer tüm arkadaþlarýmý, dostlarýmý hayatýmdan çýkartýyorum. Çünkü küfleniyorlar, çürüyorlar, tehlikeli oluyorlar, midemi bulandýrmaya baþlýyorlar. Bu da tehlikelidir, zehirleyebilir. Duyarsýzýz birbirimize karþý. Duyarsýzýz dünyaya karþý. Duyarlý olanlar garip geliyor bu yüzden. Hemen onlarý da deðiþtirmeye çalýþýyoruz. Ama bana sahte duyarlýlardan daha güzel görünüyorlar açýk açýk duyarsýz olup sadece kendi hayatýna konsantre olanlar. Sadece yaþayanlar, düz yaþayanlar, irdelemeden yaþayanlar, takmadan yaþayanlar, en azýndan yararý olmadýðý gibi zararý da olmayanlar. Onlarý da deðiþtirmeye çalýþýyoruz, peki neden? Hapishane kurallarýný uygulamadýklarý için. Bulaþmadýklarý, sorun yaratmamýz, pimpirik olmamýz için neden vermedikleri için. Evet hepimiz mahkumuz. Ya kurallara uyacaðýz ya da bir yol bulacaðýz. Henüz kimsenin bulamadýðý bir yol. Yalnýzca rahatsýzlarýn takip edebileceði bir yol. Kim bilir belki de mümkündür…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Esin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |