Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Bugün Yeþilçam rüzgarý esti benim odamda.Bulabildiðim tüm eski Türk filmlerini izledim doyasýya. Aþkýn en yalýn halini yansýtan ve artýk günümüzde pek rastlanýlamayan o tertemiz ve buram buram sevda kokan filmleri… Sonra düþündüm de günümüz aþklarýna neden uyum saðlayamadýðýmý ve neden kendimi zaman zaman bir köþede sýkýþmýþ hissettiðimi anladým.Ben o devirde yaþamalýymýþým. Uzaklara giden sevgilimin ardýndan elimdeki beyaz mendili ‘Sonu ne olursa olsun, seni bekleyeceðim…’diyerek sallamayý, sevgilime kavuþma anýnda aðýr sahne ona doðru koþmayý, kollarýnda dakikalarca - baþým dönse de- savrula savrula döndürülmeyi, dudaðýma kondurduðu buseden sonra yüzümün kýzarmasýný, yan yana uzanýp gökyüzünü kollarýmýz ensemizde yalnýzca birbirimizi düþünerek izlemeyi, o bir dað baþýnda ben diðer dað baþýnda –senkronize- seni seviyorum diye birbirimize seslenmeyi isterdim :))) Tüm bunlar þimdilerde hayal gücümüzü aþsa da geçmiþte belli ki yaþanmýþ. Sanýrým çizgi filmlere ve eski Türk filmlerine olan düþkünlüðümün tek açýklamasý, hayal dünyasýnda yaþýyor olmam…Yani ‘þirinler’ çizgi filmini bu yaþýmda hala ayný zevkle izliyorsam hatta ‘gargamel’ denilen büyücüye gýcýk oluyorsam, ciddi ciddi sinirlerim bozuluyorsa, çocuklara masal anlatmaktan bu kadar keyif alýyorsam, Türk filmlerini izlerken zýrýl zýrýl aðlýyorsam pek normal olduðum söylenemez… Mesela; sevgilim bir kazada kolunu kaybetse, beni kendinden soðutmak için seni sevmiyorum býrak peþimi! dese, ilk önce buna inansam sonra gerçekleri öðrensem ona koþsam ve onun bahçesinde bulduðum baltayla kolumu keser miyim Türkan Þoray’ýn yaptýðý gibi; durumu eþitlemek için? Sadece ona dönsün diye kadýn adamýn gözlerinin önünde baltayý indirdi koluna! Sonra þartlar eþitlendi ve birbirlerine doðru acýyla aðlaya aðlaya koþtular.Þimdi, kavuþmalarý filan düþününce kol bacak kesmeyi gerektirecek kadar boyutlu sebepler olmasa da hayatlarýmýzda; aþklarý da erittik sonunda, aþk yaþamayý da… Tenlerin uyumuyla aþkýn þiddeti arasýnda güçlü bir korelasyon var artýk. Yani önce olaya -olay diyorum, bu bir olay ya!- tenden baþlayýp aþký da uyku arasýnda çaðýrmak gibi bir þey sanýrým! O rehavet arasýnda aþkýn da iþi gücü yok koþa koþa yaný baþýmýzda olacak sanki! Hak edenlerin yüreðinde hala deðerli bir broþ gibi sakýndýðý aþklara sözüm yok.Alkýþlýyorum ayakta hatta onlarý… Bugün Yeþilçam rüzgârý esti benim odamda.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © BÝNNUR EDÝSAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |