aslýnda biliyordum birazcýk.uzun boylu ve sarýþýndýn.renkli gözlü,güzel yüzlüydün.türkü severdin ve raký içerdin susuz...peki ya baþka?...

sonra telefonum çaldý,elimi telefona attým ve karþýmda ki sendin.daha ilk bakýþta tanýmýþtým. elimdeki kýrmýzý güller çok sevinmiþti seni gördüðünde.sen beklediðim gibiydin,ne bir eksik ne de bir fazla.çok gürültülü bir cafeye gittik ve kýsaca tanýþtýk.ama ben konuþamýyordum.çünkü seni süzüyordum, beynime kazýyordum seni ve sanki kýrk yýldýr tanýyormuþum gibi rahattým..sende öyleydin ve ben çok sevinmiþtim bugün seni gördüðüme.sanýrým her gördüðümde seni,devam edecek bu sevincim...

"kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarýnda
hangisi talandý demli öpücüklerin
ve buðularda yitirilen kimin adýydý
bir aþktan diðerine kaç saatte gidiliyordu
soyulurmuydu kabuðu hayatýn
yoksa tüm vitamini kabuðunda mýydý?"
Yýlmaz ERDOÐAN

sana yazdýðým gibi; ben en çok daðlarý severim.hele hele karlý daðlarý.insaný sarar sýmsýký.ýsýtýr ve korur tüm kötülüklerden.sonra satmaz seni vermez kimselere.içinde yaþadýðýmýz þu naðmertlerin dünyasýnda belki de tek mert kalan daðlardý,daðlar.bu yüzden önce daðlarý severim herþeyden çok, sonra bir çok þeyi (kadýný,içkiyi,okumayý,yazmayý,interneti ve siyaseti) severim.belki de bundan sonra en çok...

sen de, ne aþklarýmý temize çekmek,ne de sadece adý aþk olan onlarca iliþkime bir yenisini katmak istiyorum.sende sadece seninle olmak ve seni yaþamak istiyorum.seni hayatýmda istiyorum ama tam olarak hayatýmýn neresinde olduðunu-olacaðýný bilmiyorum henüz...

bugün güzel bir gündü.tüm kadýköy þahidimdir ki bugün güzel bir gündü. yaðmur daha bir güzeldi,kýrmýz güller daha güzeldi,deniz bir baþka güzel...bugün güzelden de güzel bir þey vardý oda sendin figen...