O yattýðý yataðý iðneli bir fýçý, içtiði suyu baldýran zehri, teneffüs ettiði havayý ciðerlerine hücum eden bir varlýk gibi gören, dünyayý bir imtihan yeri hayatý da imtihan gören mahlukat, o meczup, münzevi, o þair.

Vakit hoyrat bir tefecinin tezgâhýnda demlendiði soysuz bir kýsrak þehveti, mekân kalplerin bozuk paralara, ucuz zevklere ve seyyar sevinçlere meyyal iþportacý tezgahý. Hassasiyetin duldasýnda ne ince ve ne usta nakkaþlarýn hüneriyle bezenmiþ kýrýlganlýk, düþ kýrýklýðý. Dünyayý tersinden okumanýn, eþyanýn, hadisenin ve ruhlarýn en ince noktalarýna nüfuz edebilmenin talihsizliði ile, beþik gibi sallanan ve sallandýkça en nazenin ve hayati hassalarýndan zedelenen ruh; þair. Onun nazarýnda her þekil ve madde ruhu olan birer þahsiyet, her hadise kapýsýný çalan haberci. Bembeyaz kâðýtlara dökülen mýsralardan baþka hiçbir þeyle tatmin olamayan ruhu ve her daim cismini yaralayan, kanatan yalancý hayat, samimiyetsiz ve liyakatsiz insanlardan muzdarip yüreði ile o; yüzüne tanýmadýðý saadeti ve ferahlýðý üfleyecek tabibini bekleyen hasta ...

Zavallý þairi köþe bucak peþinden sürükleyen, bitmez tükenmez bir iþtihayla kalbin kalavýný silen tatminsizlik, Ölçü dairesine bütün dengeleri lehine çevirme maharetini fütursuzca kullanma, sahip olma hükmetme noktasýnda bütün azalarýný seferber etme mevki. Hâlin edep, kanaat, fazilet, adalet þubelerini birer birer kapatýp kalbe ve ruha kilit vurma eðilimi, bir sonraki basamaðý insan suretinden hayvan suretine geçiþ. Hilkat garibesi, maddede insan mânâ da hayvan. Beyninin çapýna kalbinin kývamina bakmadan durmadan koþturan, hiçbir kurala riayet etmeden merdivenin en üst basamaðýna varma arzusu, telaþý. Yavaþ yavaþ insani vasýflardan soyunuþ, çýplaklýk, huzursuzluk...

Vuslata hiçbir zaman eriþilmeyen, muhatabý inciltiþ yýpratýþ. Dudaklardan ruhunun dökülen aksi, çýldýrma noktasý, bedeninin çözülüþü...