Aynanýn karþýsýna geçim yargýlamazsým kendini; “ne istiyorum, ne bekliyorum, gerçek amacým ne” sormazsýn kendine, gerek duymazsýn evlenmek istersin sadece evlenmelisindir çünkü günün birinde herkes evlenir. Böyle öðretmiþlerdir sana evlenirsen mutlu olursun, sana düðün yapýlýr, taký takýlýr, oyunlar oynanýr sen mutlu olasýn diye þoförü ile birlikte altýna araba çekilir, plakasýna mutluyuz yazdýrýlýr mutlusundur çünkü evlenirsin. Peki ertesi gün; düðün biter, kalabalýk çekilir, arabayý bile alýrlar hepsi sadece bir günlüktür yalnýzsýndýr artýk ve düþünmeye baþlarsýn bundan sonrasýný…
Faturalar vardýr bir yanda evin mutfak masrafý, evin kirasý, hanýmýn kiþisel harcamalarý… Sende amma maddi düþünüyorsun be birader diye düþünebilirsiniz; o zaman bende size manevi yani ruhu sýkan konulardan da bahsedebilirim örneðin; eþinizi mutlu edebilmek için ve akabinde kendinizi mutlu edebilmek için ( feminist arkadaþlar yanlýþ anlamasýn ) her daim romantizm ortamý yaratmak zorundadýr erkek tarafý veyahut bir adamýn horultusu ile uyumak zorundasýnýzdýr bir ömür boyu. Çocuðunuz olduðu zaman baþlar esas sorunlarýnýz. Çocuk dediðiniz yaratýk yer, içer, sýçar yerdirmek, içirmek ve pisliðini temizlemek sizin göreviniz; uyutmak, manasýz sorularýna yanýt vermek, ahlaklý düzgün bir kiþilik saðlamak, okutmak bunlar hep sizin göreviniz. Ýþte mantýklý düþündüðüm zaman ilk aklýma gelen kuruntular bunlar oldu. Demek ki evliliðin mantýðý yok her þeyden önce evliliðin mantýðý yok; evlilik tamamen mantýksýzlýk üzerine kurulu bir oluþ( yok oluþ ).
Ben hayatta ki bazý deðerlere inanmam daha doðrusu onlar bana inanmaz. Aþk hakkýnda bir çok yazý, araþtýrma, efsaneler, þiirler, öykü ve romanlar okuyarak yada yaþayarak daha doðrusu yaþadýðýný zannederek verir kararýný insanlar; aþkýn nasýl bir þey olduðuna. Ben yaþayanlardan deðilim az da olsun okuyanlardaným ve çevremde ki gözlemler sonucunda oluþan fikrim; aþýk olunmaz aþk insaný vardýr. Anlatmaya çalýþtýðým aþkýn sonradan gelmeye çalýþmadýðý aslýnda insanýn özünde varolduðu. Bir örnek versem daha kolay anlatacaðým galiba; restorana gidip de yemek yerken tabaðýndakileri etraftaki kediciklerle paylaþan insan yada ekmek kýrýntýlarýný pencerenin önüne koyup perdenin arkasýndan kuþlarýn ekmeyi yemesini seyreden insan aþýk olabilir ancak çünkü; onun yüreðinde sevgi vardýr, vicdan vardýr böylesi bir karakter aþký yaþayabilir.
Kadýn programlarýnda bahsedilen mutsuz evlilikleri gözümüzün önüne getirdiðimiz zaman anlarýz ki ne kadýn aþk kadýnýdýr ne adam. Tamamen mantýk üzerine kurulu evlilikler.
Ýyi olan bir evliliðin nasýl olmasý ile ilgili bir fikrim yok böyle küstahça tavýr takýnmýyorum. Ben insanlarýn kendi seviyesinde ki insanlarý bulup tercih ettiðine inanýyorum…