..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Doðru þeritte olsanýz bile, olduðunuz yerde kalýrsanýz er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > nail uyar




25 Þubat 2007
Tek Çare  
Ýlk Gecedeki Talihsizlik

nail uyar


Gülbahar, yuvasýndan yavrusunu kaptýrmýþ kuþ gibi, çaresiz dönüp durdu eþinin baþýnda. Aklýna birden kayýn validesiyle kayýn babasý düþtü. Gecenin bu ileri saatinde -henüz üstünden çýkarmadýðý-gelinliðiyle, kayýn babasýnýn yanýna gitmek için hýzla evden çýktý. Kocasýný o halde tek baþýna býrakarak.


:BJGJ:
1
TEK ÇARE

Kasýðýndaki sancýnýn acýsý tüm bedenini sarýnca inleyerek kývrandý. Esmer yüzünden soðuk terler döküldü.Yerdeki yataktan kilimin üstüne kaydý. Kasýðýný bastýrarak yuvarlandý. Sancý... Apansýz gelen sancý. Çýldýracak neredeyse. Önce buz gibi olan yüzü yanmaya baþladý; sonra, bütün bedenini ateþ sardý. Sýk sýk “yandým Allah!” deyip, kilimin üstünde yanan bedenini bir oyana bir bu yana atarak kývrandý.

Gülbahar eþinin durumuna þaþtý; ne yapacaðýný, ne edeceðini kestiremedi. Telaþlanýnca heyecaný arttý, eli ayaðý titremeye baþladý; sonra bir korku sardý bedenini. Bu kez gözyaþlarýný tutamadý...

Ne yapabilirdi gecenin bu saatinde? Nereye gidebilirdi?

Sancýsý daha da artýnca dayanamadý artýk. Can acýsýyla diþlerini sýkarak: “Yandým Allah! Dayanamýyorum. Kurtarýn beni, kurtarýn,” diye inledi durdu.

Gülbahar, yuvasýndan yavrusunu kaptýrmýþ kuþ gibi, çaresiz dönüp durdu eþinin baþýnda. Aklýna birden kayýn validesiyle kayýn babasý düþtü. Gecenin bu ileri saatinde -henüz üstünden çýkarmadýðý- gelinliðiyle, kayýn babasýnýn yanýna gitmek için hýzla evden çikti...

***********

Ay yoktu gecede. Yýldýzlar da tek tük göründüðünden ortalýk karanlýktý. Günlerdir aralýksýz yaðan kar kesilmiþ, yerini ayaza býrakmýþtý. Bu kez de ayazdan yerdeki kar donmaya yüz tutmuþtu. Sýcaklýk sýfýrýn çok altýndaydý. Tükürsen, tükürük yere düþmeden donacaktý.

Gülbahar kayýn babasýnýn evine gitmek üzere yola düþtü. Diz boyu karlarýn içinde bata-çýka ilerlerken, gecenin sessizliðini uzaklardan uluyan aç kurtlar bozuyordu. Belki, biraz sonra köyün içinde cirit atacaklardý.

Tasasýndan soðuða aldýrýþ etmeyen Gülbahar, gecenin ayazýnda soluk soluða koþarken yere düþtü; kolu acýdý, aldýrmadý. Uzun koþu yarýþýna katýlmýþ olsaydý belki bu denli koþamazdý. Sert esen yel elini, yüzünü býçak gibi kesti. Elleri soðuktan morarýp, burnu pancar gibi oldu. Donmaya yüz tutan karýn üstünde, ayaklarý karýn içine gömülürken kütürtüler çýkarýyordu. Dizlerinin feri kalmayýnca artýk koþamadý... Acý acý soluyarak yürüdü. Bu sýrada kayýn babasýnýn evine iyece yaklaþtý. .

Hasan’ýn yaþlý babasýyla annesi yatmýþlar; annesi yeni uyumuþ, babasý ise yataðýnda sýrt üstü uzanmýþ, gözüne uyku girmemiþti. Çünkü, düðün günü meydana gelen bazý tatsýz olaylarda caný sýkýlmýþ, kafasý ona takýlmýþtý. Bundan kurtulmak için sað yanýna dönüp, uyumaya karar verdi. Uyuyacaktý.... Bu kez kulaðýna bir ses çalýndý: “Babaaaa!”

Hacý Osman “acaba düþ mü görüyorum” dedi. Sonra, toparlandý, besmele çekti; kulak kabarttý. Ayný ses tekrar kulaðýnda. “Allah Allah!” dedi. “Kim bu gecenin yarýsýnda. Ses hiç de yabancý deðil. Yahu bu bizim Gülbahar’ýn sesi olmasýn! Evet Evet! Onun sesi.”



2

TEK ÇARE

Hacý Osman yataðýndan fýrlayýp duvarda asýlý, kýsýlmýþ gaz lambasýný aldý. Hýzla yürüdü; karýsý da ardý sýra... Kapýyý açtýklarýnda, üzerinde gelinliðiyle Gülbahar. Þaþkýnlýklarý daha da arttý.

Bahar daha onlarýn “ne oldu kýzým?” demesine fýrsat vermeden:

-Baba! Hasan!

Zor konuþuyordu; nefesi týkanacaktý neredeyse.

-Hasan! Hasan’a bir þey oldu Ölüyor. Hasan! Acele yetiþin!

Konuþurken soðutan çeneleri birbirine vuruyordu.

Bu sýrada, diðer odada yatan kardeþleri de gürültüyle uyandýlar. Hepsi þaþkýn... Alelacele üstlerine bir þeyler giyip, birlikte yola düþtüler. Dertlerinden dondurucu soðuðu bile unutmuþlardý. Oysa ayazda yürünecek ve durulacak gibi deðildi.

Eve ulaþtýklarýnda Hasan hâlâ dayanýlmaz sancýlar içinde, kendini yerden yere vuruyordu.

Hacý Osman, oðlunu o þekilde görünce soluðu þoför Mahmut’un evinde aldý. Mahmut Çildir-Ardahan arasýnda minibüsçülük yapýyordu. Son seferinden geç gelmiþ, yatmak üzereydi. Kapýsý çalýndý, koþup açtý. Karþýsýnda Hacý Osman’ý görünce þaþýrdý. Hacý Osman ayaküstü durumu anlattý. Hemen minibüse atlayýp, soluðu Hasan’ýn yanýnda aldýlar. Hasan’ý minibüse atýp, gecenin karlý ayazýnda, Ardahan’a doðru yola koyuldular. Yol karlý ve yer yer buzlu olduðundan þoför fazla süratli gidemiyordu. Hasan hastaneye gelinceye dek aracýn içinde de inleyip durdu.

Ardahan Devlet Hastanesi’nin önüne geldiklerinde önce, Hacý Osman indi araçtan. Hastanenin kapýsýna yöneldi, kapalýydý. Ýçerde ýþýk yanýyordu, kapýyý çaldýlar; karþýlarýna genç bir nöbetçi hemþire çýktý.

-Buyrun! Neyiniz var!

Hacý Osman:
-Kýzým dýþarýdaki araçta aðýr hastamýz vardýr. Apandisi sancýmýþtýr. Çok kötü durumdadýr. Derdine çare için taa Çýldýr’dan geliriz...
Hemþire:

-Üzgünüm amcacýðým. Ne yazýk ki ben bakamam. Benim iþim deðil. Þu an hastanede bakacak, ameliyat edecek doktor yok, dedi.

Hacý Osman çaresiz, boyun eðdi. Hastaneden ayrýldý. Bu kez soluðu Ardahan Askeri Hastanesi’nde aldýlar. O saatte, orada da yoktu ameliyat edebilecek doktor.
3

TEK ÇARE

Hacý Osman umudunu yitirmek üzereydi.

Þoföre:

-Askeri lojmanda oturan binbaþý bir doktor vardý. Bir de ona bakalým, dedi.

Araçla Topçu Taburu’nun önünden geçip, subay lojmanlarýnýn önüne geldiler.

Gecenin bu saatinde, subay lojmanlarýnýn karþýsýnda bulunan Yeþil Rize Artvin Fýrýný’ndan baþka hiç bir binada ýþýk yoktu. Yalnýz sokak lambalarý yanýyordu.

Gecenin sessizliðini, ara sýra sýkýyönetim nedeniyle geçen devriye cipleri bozuyordu.

Subay lojmanlarýnda gündüzleri nöbetçi asker tek olurdu; geceleri ise bu sayý üçe çýkarýlýrdý.

Minibüs lojmanlarýn önüne gelince yavaþladý. Artvin Fýrýný’nýn karþýsýndaki lojmanlara giriþ kapýsýnýn önünde durdu. Aracý gören nöbetçiler hemen irkildiler. Ýkisi hemen minibüsün yanýna koþtular. Minibüsten inen Hacý Osman:

-Selamünaleyküm, iyi nöbetler.

Nöbetçi askerler:

-Aleykümselam, sað olun.

Hacý Osman Ýzmirliye:

-Asker arabada aðýr hastam vardýr. Binbaþý doktor beyle görüþmek isterim.

-Amca gecenin bu saatinde doktorla görüþme olmaz.

-Aman oðlum, gözünü seveyim. Hastam çok aðýrdýr. Ölmek üzeredir. Apandisi sancýmýþtýr. Anlamýþým, siz de emin kulusunuz. Bilirim, ben de askerlik yapmýþým. Ama bir mümkünü varsa kendini göreyim. Belki bakar. Ta iki saatlik yoldan geliriz. Hasta oðlumdur. Yaralý kuþ gibi çýrpýnýr durur. Hele gözünü severim. Bir görüþtür bizi.

Aydýnlý öneride bulundu:

-Ben gideyim, kendisine sorayým; kabul ederse görüþsün.

Ýzmirli bu öneriyi fena bulmadý.
-Öyleyse koþ! Binbaþýya sor, ne diyecek bakalým?



4
TEK ÇARE

Bu kez Aydýnlý tüfeði çapraz tutuþta, koþarak binbaþýnýn evine gitti. Kapýnýn zilini çaldý, duyulmadý. Birkaç kez zile bastý.

Binbaþý daireye giriþ kapýsýnýn merceðinden baktý. Nöbetçi olduðunu anlayýnca kapýyý açtý. Bu kez nöbetçi esas duruþa geçerek:

-Komutaným, çok aðýr bir hasta varmýþ. Ölmek üzereymiþ. Çýldýr’ýn bir köyünden gelmiþler. Yaþlý bir baba sizinle görüþmek istiyor. Devlet Hastanesine gitmiþler, doktor yokmuþ. Askeri hastaneye uðramýþlar, orada da bulamayýnca buraya gelmiþler.

Doktor, derin uykudan uyandýrýldýðý için ayakta uyur gibi bir hali vardý.

Uykulu gözlerle:

-Adamý önünde, emniyette getir.

-Emredersiniz komutaným.

Bu arada, Hacý Osman bir taraftan Ýzmirliye derdini anlatýyor, diðer taraftan da Aydýnlýnýn gelmesini sabýrsýzlýkla bekliyordu. Hasan ise minibüste, terler içinde inleyip kývranýyor, Gülbahar da baþ uçunda gözyaþý döküyordu.

Aydýnlý koþarak yanlarýna geldi. Ýzmirliye:

-Tamam. Binbaþý izin verdi. Yalnýz, seninle gelsin, dedi.

-Tamam, al götür, dedi Ýzmirli.

Hacý Osman önde, Aydýnlý arkasýnda doktorun oturduðu bloða yöneldiler... Doktorla görüþeceði için sevinçliydi. Gecenin bu saatinde doktorla görüþebilmek öyle kolay deðildi. Hele bir de doktor askerse...
Hacý Osman doktorla karþýlaþýnca þapkasýný çýkardý, baþýyla selamladýktan sonra:

-Ýyi geceler kumandaným. Sizi rahatsýz etmek zorunda. Çok özür dilerim.

-Önemli deðil. Söyle derdini.

-Kumandaným, oðlum aniden hastalanmýþtýr. Hem de gerdek gecesinde... Þu an arabada, sancýlar içinde kývranýr. Taa Çýldýr’dan geliriz. Sizden baþka doktor bulamamýþýz. Kumandaným çaresiziz. Kurbanýn olayým. Saatlerdir sancýlar içinde kývranýr. Kendisi apandistir der. Bilemiyoruz.

Doktorun o anda yapabileceði bir þey yoktu. Ameliyat edemezdi; çünkü branþý deðildi.
-Þu anda bir þey yapamam.Branþým deðil. Bu iþ ameliyatlýk. Siz hemen zaman yitirmeden Kars’a gidin; ancak ameliyat edecek doktor Kars’ta bulunur.Tek çare:Kars’a gitmek
5

TEK ÇARE

Hacý Osman yine yýkýlmýþtý. Ardahan’a umutla gelmiþ; fakat ameliyat edecek doktor bulamamýþtý. Lojmanlardan hýzla yarýlýp, tekrar minibüse bindi. Gecenin ileri saatinde yola koyuldular. Minibüs Kars yönüne hareket etti.
Þimdi, Karsa gidiyorlardý, Karsa! Son umutlarý Kars’tý.

Askeri lojmanlarýn karþýsýndaki Artvin Fýrýný’nda teypten güzel türkü sesleri geliyordu.






Nisan 1981
Çiðli/ÝZMÝR

















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gonca Bir Güldü

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Nefise'nin Fotoðraf Tutkusu
Trendeki Oyun
Sessizliðin Çýðlýðý


nail uyar kimdir?

Okuma ve yazma tutkusu yüzünden profosyonel mesleðimi ikinci plana atmýþ biriyim.

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan birþeyler öðrenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © nail uyar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.