Memlekete ve devlete unutulmaz! Hizmetlerini bilmeyelim!
Eðri oturmayalým, zira omurgalarda problem çýkabilir.
Lakin doðruyu konuþmak içinde bir sebep aramayalým!
Zatýâlileri, genç bir mühendisken birilerince önemsendi!
Ýdeallerini, hobilerini, sumen altý etti, keyfiyeti erteledi!
Atmosferin hazýr ol, kýt’a dur, selam ver yoðunluðunda,
Devleti, derinlerdekilerden daha çok sevmeyi kabullendi!
Adaletin buharlaþtýðý Ankara palasta bir karar verildi.
Her ne kadar adalet bulunmasa da, adýnýn olmasý dahi yeter dendi!
Partinin Alplimi olarak, köylünün efendi! Sine mesaj verildi!
Ahali bir heyecana susamýþtý, artýk susmaktan býkmýþtý!
Cumhuriyet halk partisine güçlü bir rakip çýkmýþtý!
Devlet adýna derinler, devletini sevenler, bir arada buluþturulacaktý!
Millet ve devlet kaynaþmasýna sýnýrlý ve sorumluluk aþýlanacaktý!
Devletin aleyhinde konuþanlar, haksýzlýðý soruþturanlar…
El birliðiyle devlet haini sayýlacak ve devlet kademelerinden dýþlanacaktý.
Bir türlü önlenemeyen Ýslami hareketlilik, kontrol altýnda tutulacaktý!
Hemen karar verilerek, imam hatip ve ilahiyatlar kurulacaktý.
Mezunlar devlet adýna, devletin laik ve Kemalist düzenini koruyacaktý!
Din adýna bunlara muhalefet edenler, terörist ilan edilecekti!
Demokratik ve laik bir düzene dil uzatmak ve onu yýpratmak kimin haddineydi!
Askerler teftiþ kurulu heyeti olarak, devletin bekasý adýna asli, görevlerini yapmalýydý!
Derinlikli bir devletin sevdalýlarý, yüzeyselliði içlerini sindiremezlerdi.
Gizemler, gizli þifreli talimatlar, siyasilerin Allahtan daha fazla korkularýydý.
Nede olsa Allah Rahmet sahibi olduðundan hemen cezalandýrmazdý.
Din adýna görev yapan memurlar, amirlerini serinletmek zorun dalardý!
Semboller ve din adýna yeni bidatler devreye sokulmalýydý, halk oyalanmalýydý!
Camilerde, vaazlarda, hutbelerde, hatimlerde, mevlit ve niyazlarda,
Enerjiler kontrollü olarak boþalmalýydý ve boþa harcanmamalýydý.
Devleti ve milleti ilmi siyasetten uzaklaþarak yönetilmeliydi.
Neslin tabi olan, tahkikten uzak kalan, baþ kaldýrmayan olmasý esastý!
Milletin ferlerinde biriken enerjiyi, statlar tahliye edemez bulunuyordu!
Dünyada geliþen olaylar, zümreleri celbe diyor ve tetikliyordu.
Millete yurtta ve cihanda sulh desturu ezberlettiriliyordu,
Cihandan habersiz bir millet ve devlet rekabet gücünü kaybediyordu!
Dünya devletlerini konutunda ve çamlý köþkte harita üzerinden seyrediyordu.
Bunu milletimiz nasýl takdir etmez, her nasýlsa devamlý seçiliyordu.
Hakkýný inkâr edemeyiz, bu devleti derinlere götürmede Demir-eli geçen,
Asla çýkmamýþtý, çýkamazdý, çýkmamalýydý nede olsa derin deneyimliydi.
Mustafa Cilasun