Zamaný öldürecek kadar donuk kaldý gidiþi. Benden bir parça mý onda yoksa ondan bir parça mý hatýra kaldý bende. Keþiflerimin duraklamasý bu yüzden mi yoksa. Artýk her hayalim suya dokunuyor ama temizlenip çýkmak bir yana, boðuluyor ardý sýra. Ben oysa nasýl yaþarým yada nasýl yaþlanýrým onlarsýz. Aslýna uygun bir itaat þekli gerekmez mi bana. Ellerim ayaklarýma diz üstü çökmüþken baðlanýrsa eðer nasýl olurda kapýya kadar gidebilirim. Olmasý gerekenin aksine oluruna býrakmak mý gerek onursuzluðu. Üþüten bir güneþ gördüm belkide. Isýnmak için odun sobasý seçmeyiþimin üçüncü yýl dönümünde. Karlar yaðmýyordu oysa o gün. Bir güneþin ýþýðýna alýþýksanýz eðer sizi hiç üþütmeyeceðinden de eminsinizdir. Aldanýþým o yüzdendir belkide. Þimdi güneþin battýðýna inanamaz halde her bir ýþýk damarýnýn dokunuþunda kendimi donuyor hissetmemin nedeni. Yaþým kaç unuttum, yaþamým kahraman edasýyla yürünemeyecek kadar güzel. Saydýklarým, sevdiklerim hepsi yanýmda. Oysa içimde derin bir hengame. O kadar derin ki kimse farkýnda bile deðil. Üzülmediðim tek konu ise bu. Dostlarýmýn çokluðu. Gerçek dostlarýmýn. Ve farkýndasýzlýklarý. Üzülmek insanidir. Birisine üzülüyorsanýz belkide melekliðe en yakýn anýnýzdasýnýz. Aksine üzülünülmek acýdýr, kahýrdýr, ölüme en yakýn olduðunuz andýr. Ölüm ise melekliðe en yakýn olduðunuz bir diðer zaman dilimi. Kahreden iþte bu çeliþki. Narin ile nazik arasýndaki fark gibi. Bense hiç olmadýðým kadar vakur karþýlarým bu durumu hep. Ýç dünyamda hezimetlerin var kýldýðý ben yada hezimetler var kýlýnsýn diye dünyayý içselleþtiriþim, öbür yanda ise, dýþ dünyamý baþarýlarýn býkkýnlýðýyla darülaceze mimarlýðýna baþ istekli memur edasýnda var ediþim. Hangisi ben yada hangisi boþ bilmiyorum. Bir saðýma bakýyor, sonra soluma yazýyorum. Birde solak olsam sanki dünyayý ben kurtaracaðým.
Vakit sabaha erken, öðleye geç kalmýþ bir zaman dilimi. Kuþlar dahi ötme eðiliminde deðil her nedense. Elbette onlarýn ötüþünü duymak için beklemedim bu saatte. Hepsi bir yana o genç karga. Tam bir baþ belasý sözüm meclisten öte. Ben diyeyim on yaþýnda, siz deyin yirmi yaþýnda. Çekiniyor olmasam fýrlatacaðým kül tablasýný alnýnýn ortasýna. Nedeni her sabah penceremin önünde o sesle anlamsýz baðýrýþlarý. Oysa her zaman iki saat kuruyorum ben. Ne yaptýðýný bilen maðrur amerikan avukatýn sanýk kürsüsüne yaklaþmasý gibi penceremin önündeki aðacýn dalýna konuþu sýrf sinir harbine yenik baþlamama yetiyor. Bir gün kendimi gayet güçlü ve çelik iradeli hissettiðim bir anda yattýðým yerden onun her aðzýný açmasýnda bende ayný eda ve sertlikte onu taklit etme kararým. Açýk pencereden giren soðuðunda sesimi kalýnlaþtýrmasý ve dolgunlaþtýrmasý yarým saatlik gaklama merasiminde yorganýmýn altýna büzüþmüþ ve iki elimle açýk kalan yanlarýmý kapatmak için yorganý çekiþtirir vaziyette pes diye avazým çýktýðý kadar baðýrýþýmla son bulmuþtu. Tavsiyemdir ki sakýn bir kargayla iddiaya girmeyin. Sizden daha fazla yaþayacaðýný yada yaþamýþ olduðunu ve saygý beklediðini aklýnýzdan çýkarmayýn. En güzeli yok saymak galiba. Kim bilir yokluðunda hissedeceðim bir yara dahi açabilir ve korkum bu yüzden. Alýþmaktan daha kötüsü kinlenmektir. Alýþkanlýklarýnýzýn efendisisinizdir ve onlarýn varlýðýný dahi unutursunuz çoðu zaman. Gerçek þu ki kin insaný esir alýr ve köle yapar sadece. Kim köle olmak ister ki.
Ne hazindir ki yine ayný saatler. Aradan geçen süre kimine göre bir gün, kimine göre yirmi dört saat yada her neyse. Dünya tam bir tur attý kendi çevresinde desem en doðrusu olur galiba. Doðru yakýþtýrmasý yaptým ama hükümsüzlüðünden de þüphem var birçok doðru algýmda olduðu gibi. Düþünsenize ya tam bir tur atmýyorsa ne olurdu halimiz bilim insaný olarak. Ete kemiðe bürünmüþ ve kimi eti yemeyen kimi ise yiyen ve ortak kararlýlýkla kemikten uzak duran bizler. Yanýlgýmýz da bu galiba. Doðru aslýnda iman etmek deðildir. Askerdeki niþanlýsýnýn dönüþ yolunu gözleyen ve tam bir teslimiyetle aþkýný gönlünde coþturan kadýnýn vakurluluðunda bekler doðru aslýnda yanlýþ olabilirliliðini. Her doðru yanlýþ deðildir zaten ki her asker de niþanlýsýna kavuþamaz. Bize düþen de ne her doðruya mutlak gözüyle bakmaktýr nede her yanlýþý kutsalýmýz yapmak. Fikr-i sabitlik her zaman cesaret demek deðildir. Hasýlý doðurgan bir kadýn edasýyla da sürekli baþarý var edeceði de düþünülemez. Acziyetim tamda bu noktada kendini gösteriyor. Kendi doðrularýma saplanýp kalmadým. Yürekliyim bu konuda ki dinlerim. Halim ise buna pek müsait deðil þu aralar. Sade bir hayat ve seçim kütüðüne dahi gidemiyorum yazýlmak için, kendi kararlarýma oy vermek þurada dursun. Kendi doðrularýmýn yanlýþlýðý mý yoksa doðruluðundan emin oluþumu mu vurgulamak istiyorum. Hayýr. Bunlarý düþünmeyiþim beni korkutan ve aciz kýlan. Kim trafik keþmekeþinde yolda kalmýþ haldeyken önünde aþikar ve dahi masumiyetinin doruklarýnda bir kelebeðin kanat seslerini iþitebilir. Oysa havada kalabilmek için saniyede kaç kez o narin ve ipek yumuþaklýðýndaki kanatlarýný çýrpmak zorunda. Bende kendimi o halin yadsýnamaz kadar fazlasýnda hissediyorum. Keþke yüküm hafif dünyaya gelseydim ki o daðýn doruklarýna týrmanmak kolay hal alabilirdi. Kim bilir.
Baþkalarýnýn baþarýsýz olmuþ deneyimlerini deneyerek öðrenen kadar aptal kim olabilir denir. Ne kadar da doðru ve özgün görünüyor öyle deðil mi. Þimdi size bir sonraki cümleleri okumadan durun ve biraz bu cümle üzerinde düþünün diyorum. Kendi hayatýnýz üzerine hani testlerin ardýndan doðru ve yanlýþ sayýsýný bulmak için konulan o doðru þýklarýn delik olduðu kaðýt gibi. Duyduðunuz yada þahit olduðunuz kaç olaydan ders almadýnýz ve deneyerek sizde yanlýþa düþtünüz. Elbette ilk akla geleni sizi en fazla etkileyenidir. Sonra ardý sýra deðiþir düþünme sürenize göre yaptýðýnýz yanlýþlar ve yazsanýz kitapçýklar çýkabilir ortaya. Almanlarýn araba kullanýrken bir çukura düþtüklerinde geri dönüp ayný yoldan çukura düþmeden geçip bilinçlenmeleri gibi bir þansýnýzda elinizde yoktur. Size düþen hangisinin etkisinin hayatýnýzda fazla olduðu sýralamasý da deðildir. Ne kazandýrýr size bu cümle bilemiyorum ama düþünmek eminim çok þey kazandýracaktýr. Benim vurgulamak istediðim her þeyin doðru olamayacaðý hakkýnda idi. Görünüþ itibariyle makul karþýlayabileceðimiz ve kim bilir bizi de derinden etkileyebilecek yukarýdaki cümle aslýnda o kadar da doðru mu. Dedim ya sadece düþünün bakalým. Aklýnýzda bir buluþ var denemelere baþlayacaksýnýz. Biri size geldi ve dedi ki ben denedim ama olmadý. Lakin o denemelerinde yanlýþ uyguladýðý veya gözden kaçýrdýðý bir þeylerin olduðunu es geçti. Ne olacak þimdi, siz buluþunuzdan mý olacaksýnýz insanlýkla birlikte. Yada birisi dedi ki, sigara saðlýða zararlýdýr. Bilmediði yada eksik olduðu bir þeyler olamaz mý onunda. Mutlak doðru mudur bu sizce. Bence hayýr. Günümüzde stresin birçok hastalýðýn baþ nedeni olduðu biliniyor. Þimdi insanlarý küçük yaþtan itibaren stresli bir yarýþma ortamýna sokan o bilmiþler sigara içen insanlarýn birçoðunun aslýnda streslerinden bir nebze de olsa kurtulduðunun ve belki de daha riskli birçok hastalýktan kurtulabildiklerini neden göz önünde tutmuyorlar. Her gün yeni araba markalarý, süper lüks konutlar, öve öve bitiremedikleri çarpýk hayatlar ve niceleri için insaný bunaltýp dururlarken daha mý az maddi manevi kanserlere yol açýyorlar acaba. Þüphesiz hayýr. Tespih çekmek, beyaz çorap giymek, ayakkabýnýn ökçesine basmak kimileri için saðlýklý bir ruh hali de olabilir. Küpe takmaktan daha özgün olduðu kesin. Ve benzeri birçok örnek verebilirim. Her insanýn yanlýþýný söylemesi o þeyin yanlýþ olduðunu da yanlýþ olmadýðýný da gösterebilir. Net bir doðruluktan çok uzak görünüyor bu katý söz.
Hayallerimizle ve umutlarýmýzla büyüðüz. Neden böyle söyledim bende bilmiyorum. Maddi olmayan fakat bir yerde enerji kaynaklarýmýzdan birisi. Ne hakkýnda hayal kuruyoruz aceba. Yada kurduðumuz hayalleri gruplara ayýrsak hangilerinin oraný yüksek çýkacaktýr. Mesela bir sevgili. Evli olmak veya olmamakla alakalý olmayabilir. Yüzü nasýl olmalý, boyu, kilosu, ten rengi, bakýþlarý veya gülüþü. Ýstediðimiz þekli verebiliriz. Yada bir hayal ki bir yüz olmasada olur. Orda vardýr o aslýnda ve bizim hayalimizdir. Ýstediðimiz yüzü ona verebileceðimiz için belki ayrýntýlara önem vermesek de olur. Hani ayrýntýlar ne kadar yüksek olursa bilgisayar iþlemcisi o ayrýntýlarý size gösterebilmek için ne kadar zorlanýrsa, hayali kurarken de ayrýntýlara dikkat ettiðimiz ölçüde o hayal de bizi yoracaktýr. Sonra ne yaparsýnýz o sevgiliyle. Bir tanýþma seremonisi mesela. Peki nerde tanýþmak isterdiniz. Ýþ yerinde, yada kalabalýk bir yerde veya bir tatilde. Beðenmezseniz deðiþtirirsiniz çünkü bu bir hayal. Sonra onu yemeðe mi götürürsünüz, sahilde bir yürüyüþe ne dersiniz ya da koþmaya yaðmurlar altýnda. Belkide aþýk olmadýðýmýz anlarýmda aþký buluruz onda, kendi hayalimizde. Aþkýmýzý ifade edemediðimiz anda sevgilimize sevgimizi ifade edebiliriz. Nasýl mý. Ýþte o kendimize ayýrdýðýmýz ve o bizim dünyamýzda. Kendimizi gerçekten ifade edebildiðimiz o anda.