..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýste, sana verilecektir; Ara, bulacaksýndýr; Çal ve kapý sana açýlacaktýr -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > Þerafettin KARAL




30 Ocak 2007
Hata  
Þerafettin KARAL
Bir sabah Ekrem kalktý karýsý yanýnda yatýyordu “herhalde erken uyandým” dedi yine gözlerini kapadý


:BDFH:
-kýzým derslerini çabuk bitir, þimdi baban gelir.
diye baðýrdý kiraz’ýn annesi mutfaktan, Kiraz’da zaten derslerini bir an önce bitirmek için aklýna girmemesi pahasýna çala kalem ha bire yazýyordu, bir yanda da “þimdi babam yine sarhoþ gelecek, annem içtiði için kýzacak o da sen karýþamazsýn diyecek, yine kavga çýkacak” diye geçiriyordu. zaten aklý erdi ereli aralýksýz bu düzen böyle sürüp gidiyordu, daha dersler bitmeden zil yine acý acý çaldý kiraz’ýn yüreði yerinden fýrdý birden, aklýndan her þey uçup gitti, küçücük yüreði yerinden çýkacak gibi oldu, bir an için kapýyý açmamak geçti içinden ama çare olmadýðý geldi aklýna zoraki yerinden kalktý ve bir adým ileri iki adým geri giderek kapýyý açtý, babasý daha ayaklarýný çýkarmadan annesinin mutfaktan sesi gelmeye baþladý,
-yine sarhoþ mu ? paralarý kumara yatýrýp ta mý geldi ?
kiraz hiçbir soruya cevap vermedi ama kafasýndan bütün sorularý “ evet “ diye cevapladý. babasý ayaklarýný çýkarýrken bir an yüzüne bakmak geldi içinden boynuna sarýlýp “hoþ geldin Babacýðým” demeyi geçirdi ama böyle bir þeyi ne yapmýþtý ne de alýþýktý yinede düþünmesi bile içini serinletmiþti kiraz’ýn, ama babasýnda her zamankinden farklý bir hal vardý. Birincisi; annesine cevap vermemiþti, ikincisi; kiraz’a baðýrýp hakaret etmiyordu “Ne dikiliyorsun kapýnýn önünde çekilsene” diye baðýrmamýþtý. Bu sefer kiraz çekilmiþti, babasý eve girdikten sonra kapýyý kapatmak için duvara sýkýþmýþ bekliyordu, babasý içire girdi kapýyý kendisi kapattý, þaþýrmýþtý küçük kýz, hiç yapmamýþtý böyle bir þeyi þimdiye kadar, üstelik sað eliyle de baþýný þöyle bir okþamýþtý, kiraz’ýn ayaklarý titremiþti, küçük yüreði daha da hýzlý atmaya baþlamýþtý, “neler oluyor” diye geçirdi içinden bir an sonra dönüp babasýna baktý ama babasý hiç konuþmadan doðruca odaya gitti tertemiz silinmiþ eski kilimle kaplý sedire oturdu bir süre sessizce bekledi, Fidan haným da þaþýrmýþtý kendine cevap verilmemesine ve baðýrýp çaðýrmadan eve girilmesine o da alýþýk deðildi böyle þeylere; doðruca oturma odasýna yöneldi, kendine cevap verilmese de o bir þeyler söyleyip tüm kinini kusmak istemiþti, ama odanýn kapýsýna gelince çaresiz gördü Ekrem’i, birden bütün söyleyecekleri gidivermiþti aklýndan, Ekrem asla baþýný iki eli arasýna alarak oturmazdý, ne olursa olsun, ne hata yaparsa yapsýn, kumarda ne kadar para kaybederse kaybetsin, asla böyle durmazdý, yine suç bastýrý,r avazý çýktýðý kadar baðýrýr, saða sola zarar verirdi, hiçbir þey söylemeden doðruca mutfaða gitti, taþmak üzere olan tarhana çorbasýný karýþtýrmaya bir yandan da büyük bir korkuyla düþünmeye baþladý, ne de olsa evinin direðiydi, erkeðiydi, iflah olmaz birisiydi ama otuz yýlýný onunla paylaþmýþtý, ayný yastýðý baþ koymuþlardý. Gerçi içki ve kumardan daha büyük bir illet, bir dert yoktu ama yine de yüreði kabarmýþtý Fidan’ýn, sabredemedi tekrar odaya doðru yavaþ adýmlarla yürümeye baþladý, hem fark edilmemek istiyordu, hem de çok merak ediyordu, ayak parmaklarýnýn ucuna basa basa odanýn kapýsýna kadar geldi, baþýný uzattý ve içeriye baktý, Ekrem sedirin üzerinde oturmuþ duruyordu, ama baþý iki eli arasýnda deðildi “bu iyi ye iþaret deðil “diye geçirdi içinden yine mutfaða döndü;
Ekrem öylece oturdu durdu bir zaman, Kiraz da sessizce karþýsýnda olaný biteni seyrediyordu bir þey olmuyordu ama Kiraz sessizliði seyrediyordu yýllarca özlemini çektiði sessizliði, saatlik de olsa huzuru öylece seyrediyordu,

annesinden daha iyimser içi ýlýk ýlýk tý “acaba derslerimi yeniden gözden geçirsem mi “ diye düþündü bir an ama sonra bir þeyler yapýp sessizliði bozmamak geldi içinden, öylede yaptý, babasý yüzüne bakýyordu ama kendisini görmüyordu, birden gözlerinin dolduðunu gördü babasýnýn, usulca odadan çýktý, belki babasý utanýrdý kendisinden, yavaþ adýmlarla mutfaða annesinin yanýna gitti. Annesiyle bir süre birbirlerine baktýlar, konuþmak gelmedi ikisinin de içinden, sessizliði annesi bozdu, nesi var kýzým babanýn dudaklarýný büküp omuzlarýný yukarý doðru kaldýrdý Kiraz, “sorsak mý ?” dedi annesi ardýndan
-Hayýr
diyiverdi yüksek sesle birden, sonrada eliyle aðzýný kaptý, bu sessizliðin bitmesini istemiyordu, ne kadar sürerse sürsün mutluydu halinden kiraz, elinde olsa yýllar yýlý uzatýrdý bu sükuneti ve hatta okula gidince ilk iþ olarak arkadaþlarýna anlatmak olurdu, gerçi kimse inanmazdý ama o öyle geçirdi içinden, annesinin “gel bir daha bakalým” demesiyle bitti Kiraz’ýn hayali “hadi gel bir daha bakalým” dedi tekrar annesi, ikisi birlikte yine yavaþ adýmlarla odanýn kapýsýna geldiler, Ekrem yerde serilen on beþ yýllýk halýya gözlerini dikmiþ sanki daha yeni görmüþ gibi motiflerini inceliyordu, Fidan’ýn gözleri birden Ekrem’in koluna takýldý, Ekrem’in kolunda baba yadigarý saati yoktu, “ne olursa olsun açta kalsa susuzda satmazdý o saati” diye geçirdi içinden, Fidan kýzýnýn omuzlarýndan çekerek mutfaða döndüler “ne olduysa önemli bir þey oldu “ diye geçirdi içinden sonra kýzýný karþýsýna alarak,
-Bak kýzým ne olursa olsun gidip babanla konuþmamýz gerekiyor.
-Hayýr !
diye yüksek sesle cevap verdi kiraz, yine kavganýn baþlamasýndan yine hakaretlerden ve hatta yine dayak yemekten korkuyordu çünkü, annesi ýsrarla “ ne olursa olsun ben gidip konuþacaðým” dedi ama onlar mutfakta ne yapacaklarýna karar verirlerken babasýnýn sesi geldi odadan,
-Kýzým.
Ýlk defa kýzým diyordu, Fidan’ýn duygularý iyice karýþmýþtý, ilk kez sesi sevgi doluydu ama neydi bu olan bitin diye de düþünmekten alamýyordu kendini. Kiraz da babasýný duymuþtu ama duymamazlýktan geldi içinden tekrar kendisine kýzým denmesini bekliyordu, tekrar yüreðine sevgiyle akmasýný istiyordu babasýnýn sesinin, ama gelmiyordu Kiraz’ýn beklediði davet bir türlü, kafasýný önüne eðdi küçük kýz, hepsi bu diye geçirdi içinden bütün umudu tükenmek üzereyken kýsýk bir sesle babasýnýn sisi duyuldu yine odan
-Kýzýýýýým.
Diyordu; alýþýlmadýk bir þeydi bu, ev onlarýn eviydi ama baba ya baba diye düþündü Kiraz, sonra utandý yüzü kýzardý sanki sesli düþünmüþ gibi; sonrada daha fazla þansýný zorlamadan odaya doru koþtu,
“efendim baba..” cýðým diyemedi, çünkü bu zamana kadar hiç aðzýndan çýkmamýþtý ki ama söylemeyi o kadar çok istiyordu ki, ama söyleyemiyordu bir türlü, kolay mý yýllar olmuþtu aðzýndan böyle bir þey çýkmamýþtý, iyi mi kötümü bu söz bilmiyordu, bu sükuneti bozmakta istemiyordu, çünkü babasýnýn aðzý, üstü baþý yine içki kokuyordu kendi bozmasa da babasý bozabilirdi her þeyi diye düþündü; ama kiraz bütün bunlarý düþünürken babasýnýn karþýsýnda öylece durduðunun farkýnda bile deðildi, birden babasýnýn;

-kýzým gelsene yanýma
demesiyle kendine geldi ve babasýnýn karþýsýnda olmasýna raðmen babasýný gördü, bütün bu olan bitene bir anlam veremediði için bir türlü konuþmak gelmiyordu içinden, hem konuþsa ne söyleyecekti ki; Bu yaþýna kadar daha bir kerecik bile olsun oturup babasýyla bir çift laf etmemiþti ki ne söylenmesi gerekiyordu ne söyleyebilirdi, onlarý bile bilmiyordu yüreði bedenini terk edip gidecek gibiydi çünkü babasý bu sefer ona kin dolu bakmýyordu, nefrette etmiyordu bu bakýþlarýndan belliydi çünkü o babasýný çok iyi tanýrdý, birden babasýnýn uzanan elini gördü, kendine doðru uzanýyordu babasýnýn eli,
-gel kýzým korkma gel yanýma,
-he geleyim
-annene de seslen oda gelsin

Kiraz bir nefes de gidiverdi mutfaða
-anne koþ babam senide istiyor
-baþka kim var kýzým odada
-kimse yok
-eee senide diyon ya
-ikimizi iþte anne

bu kez þaþkýnlýk Fidan’ ý sarmýþtý, “Allah Allah hayýrdýr inþallah neler oluyor” diye geçirdi içinden, baþýnda yazmasý söyle bir düzeldikten sonra, odanýn yolunu duttu, hem yürüyor hem üzerini baþý düzeltiyordu, çünkü bu olay onlar için çok büyük bir olaydý, bir ara köydeki annesi geldi aklýna onamý bir þey olmuþtu “yok çaným” dedi kendi kendine çünkü kocasý onu çok sevmezdi ki; Daha sonra kayýn babasý ile kaynanasý geldi aklýna “hah iþte tamam onlardan birine bir þeyler oldu” diye geçirdi aklýnda tabi ki öyleydi “kumarda bütün paralarý kaybetti þimdi çaresiz kaldý” diye düþündü, Fidan bütün bunlarý düþünürken çoktan odanýn kapýsýný gelmiþlerdi, Ekrem hala geldiðinde oturduðu yerde oturuyordu, kapýnýn eþiðini geldiklerinde Ekrem kafasýný kaldýrdý ve
-gelin söyle yanýma oturun hele
baþý dik bir þekilde Ekrem’in yanýna oturdu Fidan ama Ekrem’den tarafa bakmýyordu baþýný çevirivermiþti, dargýnda deðildi ama camdan tarafa bakýp duruyordu ne olursa olsun yumuþamak istemiyordu Fidan, birden Ekrem’in sesiyle irkildi;
-artýk aðzýma bir daha bir damla bile içki koymayacaðým
-ne
-duydun iþti bir daha aðzýma bir damla bile içki koymayacaðýn
-inþallah
-inþallahý yok söz veriyorum
-tutacanmý
-bu güne kadar içecem dedim de tutmadým mý?
-Tuttun
-Ýþte þimdide icmiyecem diyorum icmiyecem
-Ýyi

Dedi ve oturduðu yerden kalkmak istedi Fidan ama Ekrem birden kolunda tuttu, “neden diye sormayacak mýsýn” dedi, birden Kiraz’ýn sesi duyuldu odada,
-icmiyiceksin iþte neden sorsunku
-sorsun kýzým sorsun sorsun ki bir daha içtiðimde acizliðimi yüzüme vursun
-yok baba vurmasýn vurmasýn

dedi kiraz çünkü vurursa kavga çýkar diye korkuyordu
-vursun kýzým vursun
-yok baba, babalara vurulurmu

kiraz huzurun hiç bozulmamasý için uðraþýyordu annesine döndü

-anne vurmazsýn dimi
-desin bi hele bakalým
-gerekirse vururum

kiraz annesinde inadýný görünce baþýna önüne eðdi çaresiz dinlemeye baþladý
-de bakam ne oldu hele
-bu içki illeti var ya bu içki illeti beni mahfedti
-bunu yenimi anladýn ?
-he yeni anladým

dedl ve anlatamaya baþladý, Ekrem “ bu akþam eve geliyordum….” Diye anlatmaya baþlayacaktý ki Fidan sözünü kesti
-sen sarhoþsun sarhoþken verdiðin sözleri hiç tutmuyorsun

dedi;
-sarhoþ deðilim aklým baþýma geldi bu akþamki olaydan sonra
-ne oldu ki bu akþam
-iþte býrak ta anlatayým
-….

Fidan sustu artýk ne olduðunu da merak ediyordu zaten, gözünün ucuyla da kýzý Kiraz’a baktý, oda dikkat kesilmiþ bir vaziyette olan biteni seyrediyordu. Sonra döndü Ekrem’in yüzüne baktý, artýk anlat der gibi, belli bir süre evde bir sessizlik oldu, Fidan’da Kiraz’da konuþmaya korkuyorlardý, ne olursa olsun ikisi de bu karardan son derece memnundular, sessizliði Ekrem bozdu;
“akþam eve gelirken, aþaðýdaki karanlýk sokaktan geçerken iki tane zübbe kesti yolumu ikisini de bir tokatta yere sererdim ama, ayakta zor duruyordum, zaten baþ edemedim onlarla babamýn hediye ettiði kösteði ve bu akþam kumardan ilk kez aldýðým bütün paralarý aldýlar elimden, sarhoþ olmasaydým ben onlara gösterirdim. Ama lanet olasý içki elimi kolumu baðladý karþý bile koyamadým onlara nem var nem yok aldý gittiler, iþte bende ondan sonra bu mereti aðzýma koymamaya yemin ettim” Dedi;
Fidan “bir musibet bin nasihatten iyidir” diye geçirdi içinden, gidenlere hiç acýmýyordu ama içinden inþallah sözünü tutar diye dua etmeye baþladý. Onun için önemli olan kocasýnýn o mereti bir daha aðzýna sokmamasý idi. “ tanýmýyonmu adamlarý” dedi gayri ihtiyari Fidan,
-Yok tanýmýyom
-Buralardandýrlar herhasýl
-Fýrsat mý verdiler yüzlerine bakmama, çelimsiz iki zübbe zaten ayakta zor duruyordum, onlarda onu fýrsat bildiler ama bir daha bu fýrsatý kimseye vermeyeceðim.
-Ýnþallah
-Ýnþallahý maþallahý yok vermiyecem
Bütün bu konuþmalar olurken Kiraz iyi bir þeylerin olacaðýný tahmin ediyor ve asla konuþmalarý bölmüyordu, Fidan birden yerinden kalktý kendinde bir hafiflik hissetti birden sanki omuzlarýndan bir yük kalkmýþ gibiydi, öyle hissetti birden, sonra döndü kocasýný hiç bakmadýðý birþekilde içinden gelerek baktý, “ben sana sofrayý kurayým da bir þeyler ye” dedi ve mutfaða gitti belki de evlilikleri boyunca hiç yapmadýðý bir þeyi yapýyordu, sofrayý içinden gelerek en güzel þekilde hazýrlýyordu, evde ne var ne yok her þeyi çýkartmýþtý, bütün imkansýzlýklara raðmen çok güzel bir sofra hazýrladý, sonra doðruca oturma odasýna gitti, Ekrem hala ayný oturduðu yerde oturuyordu, “hadi kalk sediri deleceksin” dedi; Ekrem karýsýnýn yüzene baktý, Fidan; “hadi kalk senin karnýn açtýr bir þeyler ye” dedi, onca yýllýk evlilikleri boyuca Ekrem ilk defa karýsýnýn sözünü dinledi, kalktý hep birlikte mutfaða gittiler, Ekrem sofrayý görünce memnun bir þekilde karýsýna baktý, döndü “gel” dedi Fidan þaþýrmýþtý “gel gel yanýma” dedi kollarýný açtý ve karýsýna doðru yürüdü karýsý þaþýrmýþtý dona kalmýþtý sanki ama hiç bir þey demeden karýsýný kucakladý, Kiraz bütün olan bitene bir anlam vermeye çalýþýyor, bir yandan da ne olursa olsun güzel þeyler oluyor diye mutluluktan uçuyordu, sonra bir þeyler gelmiþ olmalý ki aklýna mutfaktan çýkmayý düþündü kapýya doðru döndü ama yürüyüp gitmesine babasý izin vermedi, “sende gel hele” dedi ve eðilip onuda kucaðýna aldý “sana da söz veriyorum, bundan sonra hep yüzün gülecek” dedi.
     Kiraz irkilerek fýrladý birden yataðýndan annesini gördü baþ ucunda onu öperek uyandýrmýþtý annesi,
-kalk kýzým okula geç kalacaksýn
-babam evdemi
-evde kýzým
-deðiþtimi
-bilmiyorum yavrum hala uyuyor
Kiraz yataðýndan fýrladý, doðruca babasýnýn odasýna doðru kuþtu, yavaþça kapýyý açtý, babasý uyuyordu, oda gidip babasýný öpmek istedi ama kararsýzdý, sonra uyandýrdýðým için kýzar diye düþündü, sonra vazgeçti hiç deðilse birgün okula mutlu gitmek istedi, akþam baþlayan huzur sabah bozulmasýn diye geçti minik beyninden, usulca kapýya kapattý annesinin yanýna gitti,
-bundan sonra babam yine kavga edermi
-bilmem kýzým, onun ne yapacaðý belli olmaz, gerçi bu güne kadar böyle bir þey yaptýðý görülmedi, ama yine de belli olmaz.

“yapmaz yapmaz” diye geçirdi Kiraz içinden, yapmamasýný istiyordu çünkü, yine kafasýný iki yana salladý “yapmaz yapmaz” dedi içinden tekrar, babasýnýn odasýna doðru yürüdü, kapýyý sessizce araladý, babasýna baktý yine uyuyordu babasý, öylece onu seyretmeye daldý, ta ki annesi gelip omuzlarýndan çekerek onu kapýnýn önünden uzaklaþtýrana kadar;
-yapma kýzým þimdi uyandýrýcaksýn
-Haklýsýn anne dedi.
Yemeðini iþtahla yedi kiraz, sonra çantasýný aldý okula gitmek için kapýya yürüdü, annesi de arkasýnda onu yolcu etmek için yürüyordu, birden Ekrem’in sesi duyuldu “kýzým okulamý gidiyorsun” Kiraz artýk annesine sormadan babasýnýn odasýna doðru koþtu kapýya açtý babasý yatakta yatýyordu
-Evet baba okula gidiyorum, gitmiyeyim istersen, dedi
-Olurmu öyle þey git kýzým,
Dedi, kýzýný yolladýktan sonra, kýsýk sesle Fidaný çaðýrdý odaya, yataðýndan doðruldu
-biliyorsun bütün paramý akþam kaptýrdým
-biliyorum
-sen kirli çýkýsýn küçük bir harçlýk verde kýzýma vereyim ben akaþama sana getiririm
Fidan elini koynuna soktu
-aha bu var onu da ekmek parasý diye ayýrdým
-ver sen onu ben akþama ekmek alýrým, dedi.

o gün Kiraz’ýn aklýna hiçbir ders girmedi, parasýný bile harcamadý aklý hep evdeydi, öðretmeni ders anlatýyor ama Kiraz akþam evde olabilecekler için hep hayal kuruyordu.
Akþam eve döndüðünde babasý evde yoktu annesine
-babam daha gelmedi mi, diye sordu
-hayýr kýzým gelmedi, dedi annesi
ama çok gecmeden kapý çaldý, elinde olmadan küçük Kiraz’ýn yüreði çarpmaya baþladý “anne babam” diyebildi annesi kapýya doðru giderken kendiside arkasýnda yürüdü, merak ediyordu babasý þarhoþmu gelecekti, annesi kapýyý açtý babasýnýn elinde bir sürü poþet vardý annesi hemen elindeki poþetleri aldý mutfaða doðru yürüdü babasý içeri girer girmez Kiraz da babasýnýn ayakkaplarýný içeri aldý ve babasýnýn arkasýndan mutfaða doðru yürüdü, babasý mutfakta bir sandalyeye oturdu, Kiraz’da babasýnýn karþýsýna geçt,i annesi Ekrem’in getirdiklerini yerleþtiyor du evde herkes konuþmaya korkuyor ama bir yandanda sezsizliði bozmak istiyorlardý bunu Ekrem yaptý
-biliyormusun bu gün ne yaptým
-yo bilmiyom
-bu güne kadar kumar oynadýðým kahvede artýk kumar oynamýyorum
-ne yapýyon
-artýk orda çalýþmaya karar verdim
-doðrumu deyon
-evet doðru
-iyi ettin helal para gibisi yok
-dün akþam çok düþündüm ve yenim ettim artýk ailemi üzmeyeceðim
-sen içme kumar oynama biz üzülmeyiz bir dilim ekmeyi bize nerde olsa bulursun sen
-bulurum elbet
-kýzýmý okutup onunla gurur duymak istiyorum
sonra kýzýna döndü;
-okursun dimi kýzým
-okurum dabi baba
-sen oku bende seni okuduðun yere kadar okutacaðým
-sen bizi üzmediðin için bende seni hep sevindireceðim, her zaman karnemde pekiyi ler olacak göreceksin;
-aferin benim kýzýma
artýk Ekrem sözünü tutuyor, evine içmeden kumar oynamadan çalýþarak para kazanarak geliyordu; karasýnýn ve kýzýnýn bir dediðini iki etmiyordu evde de iþler yolundaydý.
     Bir sabah Ekrem kalktý, karýsý yanýnda yatýyordu; “herhalde erken uyandým” dedi, yine gözlerini kapadý, ama çok geçmeden gözlerini cama cevirince güneþin doðduðunu gördü, hemen karýsýna döndü eliyle karýsýný hafif hafif sarsarak
- Fidan kalk uyuya kalmýþýn benim iþe gitmem gerek, dedi
Fidan gözlerini zorla araladý camdan yana baktý sonrada Ekrem’e döndü
-dün çok yorulmuþum bu sabah kahvaltýný kahvede yapsan bir þey olurmu? Dedi
Ekrem bir anlam veremedi, ama yorulmuþtur herhalde, hiç böyle yapmazdý diye düþündü ve kalkýp gitti. Kahvede aklýna geldikçe sabah evde olanlarý düþündü, bazen kýzdý, bazen hak verdi, bazen bir þey anlayamadý, karmaþýk düþünceler içinde akþam oldu, Ekrem evin ihtiyaçlarýný alarak evine geldi kapýyý çaldý, kapýyý küçük kýzý Kiraz açtý, babasýnýn boynuna sarýldý, onu öptü artýk bunlarý Kiraz hep yapýyordu, babasýda kýzýný öptü “annen nerde” diye sordu “içerde” dedi Kiraz babasýnýn ayakkaplarýný içeri aldýktan sonra babasýnýn peþinden oturma odasýna doðru koþtu hemen, babasýnýn yanýna oturdu annesi
-Kýzým sen derslerini bitir bizde yemeði hazýrlayalým seni çaðýrýr birlikte yeriz,
dedi ve kocasýna dönerek
-Hadi kalk bizde yemeði hazýrlayalým
dedi
Ekrem biraz þaþýrmýþtý
-Ben ne yapabilirim ki
Dedi
-ben sana öðretirim
-iyi bakalým
dedi

Ekrem ve karýsýnýn arkasýndan mutfaða gitti, olanlara bir anlam veremiyordu ama bir yandan da kendi kendine verdiði sözü aklýna geliyor, küçük kýzýný düþünüyor ve sesini çýkartmýyordu, o akþam yemeði yediler, Ekrem bulaþýklara bile yardým etmiþti artýk, iþe giderken karýsýndan liste bile alýyordu, akþam eve gelme saatlerine bile dikkat etmek zorunda kalmaya baþlamýþtý, Ekrem, artýk verdiði sözü ne kadar daha tuta bilecekti, onu bile sorgulamaya baþlamýþtý. eve gelince, Fidan’a hesap bile veriyor du, Ekrem huzurunun bozulmamasý için fedakarlýk etmeye baþlamýþtý. Artýk hatanýn; içki ve kumarda mý? yoksa onlarý terk etmektemi? olduðunu ayýrt edemiyordu, bir tarafta dünyalar güzeli kýzý Kiraz, bir tarafta tamamen deðiþen sadýk ama itaatsiz karýsý Fidan, eskiden kendisine hiç itaatsizlik etmiyordu, þimdi de etmiyor ama yapmasý gerekenlerin bir çoðunu kendisinden istiyordu, bütün bunlarýn muhasebesini yaparak geçirdi geri kalan günlerini, arkadaþlarý da artýk onunla inceden inceye dalga bile geçiyorlardý, sinirleniyor bütün siniriyle eve geliyor, ama eve gelip de küçük kýzýný boynuna sarýlýrken görünce, her þeyi unutuyordu. Ama her zaman hatýnýn ne olduðu nerde olduðu hep aradý durdu. 16.10.2004 - 22.07.2005 Þerafettin KARAL

   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muamma
Çýnar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Geride Ne Kaldý [Þiir]
Gerek Yok [Þiir]
Sevgili [Þiir]
Anamýn Yaþmaðý [Þiir]
Kýzýma Özlem [Þiir]
Saatim Çalmadý [Þiir]
Boþuna [Þiir]
Senin Kadar [Þiir]
Bilinmeyen [Þiir]
Sen Bana Gelmelisin [Þiir]


Þerafettin KARAL kimdir?

En ön planda insan sevgisi olan hayatý yaþamayý ve doayý seven birisi

Etkilendiði Yazarlar:
Ömer Hayyam,Pirsultan Apdal.Orhan Veli ve günümüzün en usta þairi SUNAY AKIN


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þerafettin KARAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.