Daha çocukluðumuzda onlarýn fîlimlerini izleyerek büyümeye baþlamýþtýk. Kötülere ve kanunsuzlara karþý amansýz bir mücadele yürüten, baþlarýndaki silindir þapkalarý, yýldýzlý mahmuzlan ve bellerinden aþaðý sarkýttýklarý o büyülü tabancalarý ile yenilmez armada olan,tüm dünya çocuklarýnýn "kahramanlýk idolü" simalardý onlar... Kimi zaman John Wayne, kimi zaman Clint Eastwood, kimi zaman Kirk Douglash, kimi zaman Rock Hudson olarak çýkarlardý karþýmýza ama misyonlarý deðiþmezdi. Onlarýn KARÞISINDAKÝLER'i hiç sorgulamaya gerek kalmayacak biçimde yaptýklarý her eylem, attýklarý her adým "ADALET ve ÝYÝLÝK"in sembolüydü. .. Derileri KIZIL ve dilleri anlaþýlmaz ilkel ve eli baltalý bir kýsým garip adamlar bu filmin"KAYBETME"ye ve "ÖLMEYE MAHKUM" figüranlarýndan öte bir þey deðildi.

Bu okyanus ötesi yeni kýtanýn "KARA YÜZLÜ" sakinleri medeniyetten mahrum meskun mahallerinden "MEDENÝ" tüccar efendileri tarafýndan elleri zincirli olarak getirilmiþ ve "MODERN KÖLELÝK"in ilk kurbanlarý olarak tarih sayfalarýna geçmiþlerdir. Onlar,o yeni kýtanýn daimi sahipleri olan "kýzýl"renkli insanlarý gibi "tek diþi kalmýþ medeniyet"in genosist kurbaný olmamýþlardý ama belki ondan çok daha aðýr bir kimlik ve insanlýk kaybý olan,kendilerini "köpekler"ile ayný seviyeye koyan bir yaklaþýmýn "yaþayan ölüleri" olarak telakki edilmiþlerdi. Sadece çalýþan ve üretmesi gereken canlý makinalardý veya o hizmeti gören konuþan hayvanlardý...

Evet, bu yeni kýtanýn temellerini atan ve bugün bu "süper güç"te yaþayan nüfusun selefleri ve atalarý olan insanlar,bu yeni kýtanýn keþfedilmesinden sonra kendi ülkelerinde barýnamayan, dýþlanmýþ ve sabýkalý insanlarýn yeni bir çevre ve dünya umuduyla bu topraklara hücum eden bir göçmen dalgasýndan baþka bir þey deðildi.Zaten taþýdýklarý bu "asil ruh" onlarý hem kendilerine hem de kendi dýþýndaki insanlara karþý güttükleri uygulamalardan belliydi !...Güney-Kuzey savaþlarý, Kýzýlderili katliamlarý, Afrikalý insanlarýn köle pazarlarýnda satýlmalarý ve gücün "kanun" yerine ikame edilmesi
anlamýna gelen silahlý adamlar ve çetelerin ülkeyi baþtan baþa istila etmeleri bu yeni kýtanýn çokta eski olmayan "mazisi"nin genel karakteristiðiydi. Fakat onlan bir araya getiren kimi insani, kimi insani olmayan bu þartlar ayný zamanda kendilerine bu eþsiz topraklarýn zenginliðini kullanmayý ve bunu baþka ülkelere ihraç etmeyi de öðretmiþti. Özellikle yýllardan beridir yaþlý kýta Avrupasý'nda halklarýna bir dýþlanma ve "geno-sist"uygulanan ve asýrlardan beridir vatansýzlýðýn kendilerine kazandýrdýðý "ticari zihniyet ve gücü"bu yeni kýtaya taþýyan Musevilerin sayesinde büyük bir kalkýnma ve zenginlikte beraberinde gelmiþti.

Dünya Savaþý'nm sonlarýndan itibaren baþlayan bu hareketlenme ve zenginlik eski kýtanýn yorgun düþmüþ,"üzerende güneþ batmayan imparatorluk gücü"nün dünya savaþlarýndan sonra bitkin ve takatini kaybetmiþ olarak çýkmasýnýn ardýndan "yeni güç"olarak dünya sahnesinde yer almasýný saðlamýþ, Britanya Ýmparatorluðu bu görevi ve bayraðý gönüllü olarak onlara devretmiþti.Bu güç,kendini ispatlama adýna atalarýndan aldýðý ilhamla ölüm kusan ilk silahlarýný Hiroþima ve Nagasaki'de insanlarýn üzerinde denemiþ,dünya tarihine bir"utanç vesikasý"olarak geçecek olan bir insanlýk vahþetine ve dramýna imza atmýþtý... Týpký atalarýnýn "kýzýl" ve "kara" derili . insanlar üzerinde ateþli silahlarýný denedikleri gibi... Artýk iki kutuplu dünyanýn "batý yakasý"nm efendisi olarak her platformda boy gösteriyor, kendini bu dünyanýn "jandarmasý" olarak görüyordu... Sadece Hollywood filmlerinde savaþ kazanan, kahramanlýk sergileyen, insancýl görünen bir jandarmaydý!... Savaþ meydanlarýnda kaybettiði prestijini büyük paralar harcayarak filmlerde kurtarmaya çalýþan ve bu filmleri dünyaya pazarlayarak "kahraman ve cici jandarma!" rolüne insanlarý inandýrmaya çalýþmak... Elindeki ölüm makinesiyle poz veren "cici Amerikan askeri!", öte yanda tarlasýnda çalýþýrken þiddete maruz kalan yaþlý bir Kore'li çiftçi veya Napalm bombalarýndan küçük yavrusunu kanlar içinde kurtarmaya çalýþan bir Vietnam'lý anne...Onlar ise tu-kakaydý!...

Doðrusu bu propaganda çokta baþarýlý olmuþtu... Bir çok insanýn hayalinde "mavi bereli ölüm makineleri" aslýnda masum ve kahraman birer savaþçýydý.. .Onlar gittikleri yerlerde insanlara daha çok özgürlük, daha çok demokrasi amacý güden insani bir örgütlenmenin önderleriydi sadece... Fakat bu insani amacý anlamak istemeyen ve onlarýn vatanlarýna "barýþ ve demokrasi!!!" getirmesini kabullenmeyip bunu sabote eden hainler! !! vardý!... Ve o hainler masum ve barýþçýl ABD askerlerine silah sýkýyor, pusu kuruyorlardý.Bu pusu ve saldýrýlar neticesinde kimi barýþçýl ve insani amacýn savaþçýlarý esir düþüyor, insanlýk dýþý davranýþlara maruz kalýyorlardý... Fakat Er Ryan ve onun gibi kahramanlarýn temsil ettiði bu "yüce misyon"böyle bir acizliðe düþemezdi ve mutlaka bu kutsal misyonun baþarýyla yerine getirilmesi ve onu izleyenlere bu mesajýn verilmesi gerekirdi.. .Ve tabii bu mesajýn onlar için "gurur", diðer yandakiler için "hazin" sonu kaçýnýlmazdý!... Biz izleyenler ise sonuçtan bir hayli "memnun" bir halet-i ruhiye ile koltuklarýmýzdan kalkmanýn rahatlýðýný yaþýyorduk...

Ýki kutuplu dünyanýn "batý yakasýnýn efendisi" bu gütmüþ olduðu hamasi!!siyaset sayesinde
"semavi saltanatý"ný güçlendirecek beynelmilel oluþumlarla jandarmalýðýný pekiþtiriyor, dünya kaynaklarýný bu sayede kendine aktararak sömürgeciliðin "modern yüzu'nü temsil ediyordu. Diðer taraftan "kýzýl rejim"in daðýlmasý ve kýzýl blokun parçalanmasý ona yeni ufuklar açýyor ve "tek kutuplu dünyanýn süper jandarmasý" misyonunu yüklüyordu... Artýk diðer bloktan güç alarak kendine kafa tutan, silah çeken halklardan ve cephede kazanmadýðý savaþlan Hollysvood patentli filmlerde telafi etme zahmetinden kurtuluyordu... Artýk kurmuþ olduðu beynelmilel oluþumlarla kendi çýkarlan için lüzumlu veya engel gördüðü ülkeleri kimi zaman finansal açýdan,kimi zaman ambargo koyarak dize getirebiliyor veya doðrudan içeriden"gönüllü maþalarý" ile amacýna ulaþabiliyordu...

Fakat onlar için, beklide, farkýna varamadýktan en büyük tehlike "izleyici profilf'nin deðiþmesiydi.
Daha önce Er Ryan için endiþelenen ve onu yüce misyonu uðrunda esir düþmüþ bir kahraman olarak algýlayan izleyici artýk ona "davetsiz misafir" gözüyle bakýyor,onun temsil ettiði misyonu ise "zalim ve iþgalci" olarak deðerlendiriyordu. Öyle ki,bu izleyici profili sadece dýþarýdan deðil kendi içlerinden de çýkýyor ve dünyanýn en sýcak bölgesinde yer alan 3.5 milyonluk bir ülkenin çýkarlarý için 250 milyonluk bir ülkenin çýkarlarýnýn ve çocuklarýnýn tehlikeye atýlmasýný sorgulamaya baþlýyorlardý... Ve 250 milyonluk halk bu misyonun bedellerini siyasi,ekonomik ve insani açýdan kendilerinin ve bu misyonun iþgaline maruz kalan halklarýn ödediðini þimdi daha iyi anlýyorlardý... Kendileri de içinde olmadýklarý bir oyunun dezon-forme edilmiþ izleyicileriydi ve ülkelerinin kaderine yön veren "gladyo" ve o gladyoyu perde arkasýndan yönlendiren 3.5 milyonluk bir ülkenin siyasi emelleri uðruna burnuna halka geçirilmiþ bir "sirk ayýsý" gibi hissetmeye baþlýyorlardý... Bundan daha da kötüsü dünya insanlarý tarafýndan halklarýna ve ülkelerine çevrilen kýzgýn ve öfkeli gözlerin günden güne çoðalmasýydý...

Evet...

Þimdi Er Ryan'ý izleyen insanlar onun ne denli bir tehlike ve yanlýþ misyonun kurbaný olduðunu, ona bu misyonu yükleyen düþüncenin ne kadar sakat ve acýmasýz bir düþünce olduðunu anlamaya baþlamýþlardý... Bu sakat ve haris düþüncenin 2O.yy ortalarýnda Almanya ve Ýtalya'yý kullanarak Avrupa ve dünyayý nasýl bir felakete sürüklediklerini biliyorlardý...
VE BÝLÝYORLARDI KÝ, ASIL ACINMASI VE KURTARILMASI GEREKEN ER RYAN VE ONUN TEMSÝL ETTÝÐÝ MÝSYONDU...!
Eðer biz izleyenler Er Ryan'ý bu defa da kurtaramazsak onun sonunun da Nürnberg'deki gizli gizli sýðýnaklarda kendine kýyan veya meydanlarda ayaklarýndan asýlan diktatörlerin acý sonundan farký kalmayacak...
"ER RYAN "IN YARDIMA GERÇEKTEN ÝHTÝYACI VAR...
Kendi ve dünyanýn saðlýklý geleceði için….


Sevgiler,