Medeni insanlarýn medeniyetsizlikleriyle tüm dünyanýn dikkatlerini üzerine çektiði ülkesinin, Tekirdað ilinin Çorlu ilçesindeki 1965 tarihli doðumunu milat kabul eden, içinde bulunduðumuz Abdulmuttalip'den sonraki 41 yýlýnda halen Ankara'da yasayan; evli (80 metrekare) ve bekâr yazar, ilkokul ve ortaokul eðitimini memleketi Giresun'da tamamladýktan sonra, Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu Hukuk ve Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümlerini bitirerek, ortaokul veya liseden terk olmadýðý için usta romancýlýk hakkini kaybetmiþ; kulak kireçlenmesi rahatsýzlýðýndan malulen emekli olarak, hemþerisi olmaktan gurur duyduðu Aziz Nesin gibi ordudan atýlmadan, yüzbaþý rütbesindeyken emekli olmuþ; basit bir operasyonla kulaðý mükemmel hale gelebilecekken, “çevremdekiler, nasýlsa duymayý istemediðim kötü þeyleri, hem de küfürlü biçimde konuþuyorlar” diyerek iþitme kaybýnýn artmasýný isteyen, operasyonu belki de özel kuvvetlerin yapabileceðinden endiþelendiði için ameliyat masasýna yatmayan; borsadan para, yazmaktan huzur kazanan; issizliði is edinmesine raðmen, mesleðini “akil, fikir üretmek, geliþtirmek, pazarlamak ve yaymak” diye tanýmlayan; sivri yazýlarýný okuyanlarýn raptiyeli koltuða oturmuþçasýna tepki vermeleri yüzünden, doktorlarýn “kendi haline býrakýn” dediði gerzeklere imrenen; küçükken menenjit geçirmediði halde, ne doyduðu ne de doðduðu yere ait olmayan futbol takýmlarýndan birini gençlik yýllarýnda destekleyen; kutuplarda gece ve gündüzlerin altýþar ay olmasý nedeniyle nasil oruç tutulabileceðini on yasindan beri düsünen; iyi Ingilizce ve güzel Fransýz kýzlarýna laf atabilecek kadar da Fransýzca bilen; hâkimin “idam” kararýný, “bu da bana ders oldu” diye deðerlendiren sanik gibi yaþadýklarýnýn analizini yapan; küçük olaylardan büyük sonuçlar çýkarabilen; basarili borsacý, örnek hayvan sever, ideal sporsever ve dünya vatandaþý olma iddiasýndaki yazar; havada sekiz takla atarsa veya goldenretrieverlerin pabuçlarýný dama atarak aðzýyla kus tutarsa ya da bir posta güverciniyle yan yana uçarak ona yol gösterirse, ancak yayýnevleri ve edebiyat dergilerinin dikkatini çekebileceðini biliyor. Aslýnda, askerliðinde “Dikkat! Komutan sagdaaaa!” seklinde çok dikkatler çektiði için bu konuda þanslý olduðu söylenebilir. Birisi beðenilip de birliktelik saðlanýlýnca, yani birbirleriyle kavuþma olayý gerçekleþince “ask” olmadýðýna inandýðý için, eserlerinin yayýnlanmamasýyla yayýncýlarýn onlara âsýk olabileceklerini düþünüyor. Babalarýmýzýn, annelerimizi sevdiklerini söyleyip, burada yazamayacaðýmýz kadar ayýp faaliyetlerinin sonucunda dünyaya geldiðini bildiði için, vatanini, milletini, dinini, diyanetini sevdiðini söyleyenlere hep kuþkuyla bakan yazar; dünya görüþleri ne olursa olsun, fikriyle zikri bir, bilinçli ve samimi herkese hoþgörü ve saygýyla yaklaþmakta ve en büyük risk, risk almamaktýr; risk almak da hisse senedi almaktýr, karekök almak deðil, seklinde bir dünya görüsünü benimsemektedir.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Victor Hugo, Charles Dickens, Emile Zola, Cengiz Aytmatov, Yaþar Kemal